YÜZME

Olimpiyat kotası alan yüzücümüz Ümitcan Güreş ve Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, FB TV’ye konuk oldu

26 Nisan 2021 Pazartesi 15:44

Edirne’nin ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye Turkcell Yıldız Genç ve Açık Yaş Uzun Kulvar Milli Takım Seçme yarışlarında erkekler 100 metre kelebekte 51.91 yüzerek Olimpiyat kotası kazanan Fenerbahçeli yüzücümüz Ümitcan Güreş ile Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, Fenerbahçe TV’de yayınlanan “7’de Dokuz” programına konuk oldu.

Olimpiyat kotası alan yüzücümüz Ümitcan Güreş ve Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:

ÜMİTCAN GÜREŞ: BU BAŞARININ GELMESİ BENİ ÇOK AMA ÇOK MUTLU ETTİ

Olimpiyat kotası alarak önemli bir başarıya imza atan Fenerbahçe Yüzme Şubemiz sporcusu Ümitcan Güreş’in ilk sözleri şunlar oldu:

Bu çok güzel bir duygu. Aslında bu başarının hikayesi biraz eskiye dayanıyor. Ben iki yıl önce Avrupa Büyükler Şampiyonası’nda, Avrupa 3.oldum, ardından Türkiye’de Olimpiyat barajı denemesi yaptım. 3 gün boyunca her gün denedim ve ilk gün 1 saliseyle, ikinci gün 20 saliseyle, üçüncü gün de 2 saliseyle Olimpiyat A barajını kaçırdım. Tabii o dönemde moralim bozulmuştu. O nedenle bu başarının gelmesi beni çok ama çok mutlu etti. Dereceyi gördüğüm zaman çok rahatladım. Yarıştan önce de çok güzel bir atmosfer vardı. Destekleri için herkese teşekkür ederim.

Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım ise sonuna kadar mücadele ettiklerini ve Ümitcan’ın bu başarıyı hak ettiğini şu şekilde ifade etti:

Zorlu bir süreç geçirdik. Ümitcan’ın da söylediği gibi 2019 senesinde Avrupa 3’üncüsü olarak geldiğimizde aslında bu kotayı alabilirdik fakat 1 salise birçok insan için hiçbir şey ifade etmezken bizim her şeyimiz olabiliyor. 2019’dan bu güne kadar olan süreç bizi zorladı, psikolojik savaş verdik. Fizyolojik vereceğimiz bir savaş yok çünkü orada çok daha hazırdı, hep iyiydi. Nitekim performansı ileriye giden, ne yaptığını bilen bir sporcuydu. Ama psikolojik bariyere takılmak bir sporcu için en zor dönemlerden bir tanesidir. Çok sıkıntılar çektik ama bunun üstesinden geldik. Güçlü bir karaktere sahibiz. Mücadele ettik, yılmadık. O 1,5 yılın ardından bunu gördüğümüz an aslında bizim gerçek derecemiz bu değil. Bundan sonrasını çok daha rahat aşabileceğiz. Mayıs ayında Avrupa Şampiyonası var ve orada bu dereceden çok daha iyi bir derece yüzüp hem Olimpiyat A Barajını daha da ileriye taşıyacağız hem de Avrupa Şampiyonası’nda hedefimiz olan kürsüye çıkacağız.

ÜMİTCAN GÜREŞ: AİLEM ŞU ANA KADAR BENİ HİÇBİR YARIŞIMDA YALNIZ BIRAKMADI

Olimpik sporcumuz Ümitcan Güreş, her zaman ailesinin desteğini arkasında hissettiğini ve kendisini hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını şu cümlelerle anlattı:

Yarış sonunda çok duygusallaştım. Ailem şu ana kadar beni hiçbir yarışımda yalnız bırakmadı. Güney Kore’ye gitmiştim, oraya bile geldiler. 2017’de Avrupa Gençler Şampiyonu olduğum zaman İsrail’e benimle birlikte gelmişlerdi. Ne zaman bir başarı yaşasam hep yanımdalardı. Pandemiden dolayı şu andaki yarışlara seyirci alınmıyor. Ailem de özel izinle geldiler ve ben onların geldiğini bilmiyordum. Onları gördüğümde çok duygusallaştım. Yüzmede elde ettiğim bir başarıyı paylaşmak istediğim kişiler annem ve babam, çünkü benim üstümde emekleri çok fazla. Onları görünce daha da mutlu oldum tabii ki.

ÜMİTCAN GÜREŞ: ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARILARI GÖRÜNCE FEDAKARLIKLARIMIZIN HEPSİNE DEĞDİĞİNİ ANLIYORUZ

Yüzme sporunun oldukça zor ve emek isteyen bir spor olduğunu dile getiren milli yüzücümüz Ümitcan Güreş, “Profesyonel anlamda spor yapmak çok zor. Bence yüzme sporu ekstra zor. Bizim sabahları 5.30 antrenmanlarımız oluyor ve ben bunu yaklaşık 8-9 yıldır yapıyorum. Ortaokuldayken başladım, lise ve üniversitede de devam ediyor. 18 yaşına gelene kadar babam beni getirip götürürdü ve sabahları 5’te kalkıyorduk. Babam beni antrenmana götürürdü, antrenmanın bitmesini beklerdi, ardından okula götürürdü, sonra okuldan alırdı vs. Üstelik kendi işi de vardı, o arada bana da zaman ayırırdı. Aile için tabii ki zor bir süreç. Ve ben tek çocuğum annem de bana çok düşkün. Mesela 1 ay boyunca kamplara gidiyoruz, ayrı kalmış oluyoruz ve duygusal anlar da yaşanıyor. Fakat elde ettiğimiz başarıları görünce fedakarlıklarımızın hepsine değdiğini anlıyoruz.” dedi.

FENERBAHÇE YÜZME ŞUBESİ SPORTİF DİREKTÖRÜ FATİH YILDIRIM: AİLE-SPORCU-ANTRENÖR ÜÇGENİ OLMADIĞI ZAMAN BURALARA GELMEK İMKANSIZ

Başarıların kazanılmasında ve bu anlamda bir istikrar sağlanmasında ‘Aile-Sporcu-Antrenör’ üçgeninin önemine vurgu yapan Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, “Artık aile olduk. Bütün sporcularımızın özellikle de böyle uzun yıllar beraber olduğum sporcuların aileleriyle de bir aile oluyoruz. Açık söylemek gerekirse zaten o aile üçgenini kuramazsak aile-sporcu-antrenör üçgeni olmadığı zaman buralara gelmek imkansız. Benim ailem de keza öyle. Hepimizin ailesi fedakarlıklar gösteriyor, bu harika bir şey. Ama bir antrenör için çok önemlidir; çalıştırdığı sporcunun ailesiyle uyum içinde olması, onların size sizin onlara inanmanız. Ben bir karar alacaksam çok rahat oluyorum çünkü biliyorum ki Ümitcan’ın ailesi ya da diğer bütün aileler benim kararımı destekleyecektir. Bizim artık farklı bir bağımız var. Biz bunu 23 Nisan’da başardık ve bizim için çok anlamlı bir gündü. Bugün de annemin doğum günü, ona da armağan etmek istiyorum. Çok güzel bir an ve ben bunu şu anda hayatta olmayan babama ve şu an bizi ekran başında takip eden anneme armağan ediyorum.” şeklinde konuştu.

Fenerbahçeliliğin ve Fenerbahçe çatısı altında mücadele ediyor olmanın tarifsiz olduğunu da ifade eden Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, “Ben doğma büyüme Fenerbahçeliyim. Doğduğumdan beri de tribünlerdeyim. Fenerbahçe, benim için çok farklı bir anlam taşıyor. Bunun tarifi yok. Buraya kadar yükselmiş olmak ve Fenerbahçe çatısı altında bu başarıları elde ediyor olmak ayrı bir gurur. Uzun yıllar önce kazandığımız şampiyonluklarımızı futbol takımımızın bir maçı öncesinde stadımızda taraftarımızla bütünleşerek kutlamıştık. Ben Fenerbahçe’de yüzme antrenörlüğüne başladığımda sportif direktör olabilmek hayaldi. Şimdi buralara gelmiş olmak tarifsiz.” derken; Yüzme Şubemiz sporcusu Ümitcan Güreş ise Fenerbahçe sevgisini şöyle ifade etti: “Şu anda üniversiteyi Amerika’da okuyorum ve Fenerbahçe’nin maçları olduğu gün erken kalkıp maçları izliyorum. Hatta geçtiğimiz hafta Edirne’de yarıştayken akşamları Fenerbahçe Beko’nun CSKA Moskova ile Play-off maçlarını takip ettik. Fenerbahçe ile ilgili en ufak şeyi kaçırmamaya çalışıyorum. Her zaman destekliyoruz.

ÜMİTCAN GÜREŞ: BEN ÇOK HIRSLI BİR KARAKTERİM

Hırslı ve asla pes etmeyen bir karaktere sahip olduğunu da söyleyen Ümitcan Güreş, “Ben çok hırslı bir karaktere sahibim. Hatta bazen kendimi kaybettiğim an bile olabiliyor. O yüzden bence başarının en büyük sırrı da bu diye düşünüyorum. Kötü dönemlerim oluyor. Mesela 2019’da performans olarak şu andaki seviyemden çok daha üstün durumdaydım. Ondan sonra araya pandemi girdi. Pandemi sürecini de çok iyi yönetemedim; antrenman eksiğim oldu, uyku düzenim bozuldu, kilo aldım.. o süreç benim için yorucu geçti. Hatta aralık ayında bir Türkiye Şampiyonası vardı ve orada kötü yüzdüm. Ama bu benim için iyi oldu çünkü daha çok hırslanmamı sağladı. Kötü yüzdüğümü görünce açıkçası tokat yemiş gibi oldum. Yarıştan sonra Fatih hocama da o nasıl istiyorsa öyle olacağını ve o performansa geri yükselmek istediğimi söyledim. Bu hırs beni motive ediyor. Tabii ki herkes çok çalışıyor ve herkes zorlu günler geçiriyor ama ben, düştüğüm zaman asla pes etmiyorum. O düşüş beni daha çok motive ediyor.” ifadelerini kullandı.

FATİH YILDIRIM: ÜST DÜZEYE GELDİKTEN SONRA ORADAKİ PSİKOLOJİYİ YÖNETEBİLMEK EN ZOR KISIM

Bir sporcu için azimli olmasının yanında psikolojik faktörler ve onun etkileriyle de başa çıkabilmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Fatih Yıldırım, “Hırs, bazen insana hata yaptırabiliyor. Ben biraz daha azimciyim. Çünkü hırslı olanlar bazen yanlış yollara sapabiliyorlar, hatalar yapabiliyorlar. O yüzden azimli olmak, pes etmemek kaldı ki belli bir yaştan sonra ve bu üst düzeye geldikten sonra o sporcular fizyolojik bir şeyle savaşmıyor, çünkü o seviyeleri çok iyi biliyorlar. Antrenman nasıl yapılır, nerede hızlı yüzülür, nerede yavaş yüzülür vs. gibi boyutları çok iyi yönetebiliyorlar. Bu yaştan sonra asıl olan psikolojik faktörler ve onun etkileri. Küçükken dereceler hep ilerler, çok rahat ivmelenme kazanırsınız işte o zaman herkes rahattır. Ama üst düzeye geldikten sonra tökezlememek, oradaki psikolojiyi yönetebilmek o en zor kısmı oluyor. Bu da Ümitcan’ın da ifade ettiği gibi karakterle alakalı. Gerçek bir mücadele azmine sahip olmayan karakter varsa zaten kırılma noktaları oluyor ve bırakıyor. Ümitcan ile o süreci de iyi yönettik. O dönemi aştık ve şu andaki tabloyu ortaya çıkarttık.” dedi.

FATİH YILDIRIM: COVID-19’UN OLUMSUZ ETKİLERİNİ EKİP OLARAK PLANLI BİR ŞEKİLDE AŞTIK

Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin yarattığı olumsuz etkiyi Fenerbahçe Yüzme Şubesi olarak planlı ve programlı bir şekilde iyi atlattıklarını da ifade eden Fatih Yıldırım, “Ben, her olumsuzluğun karşısında olumlu bir şey ararım, karakter olarak böyleyim. Çünkü hayatın her anında, her gününde bir olumsuzluk karşınıza çıkabilir. Bu pandemi dönemi de bizim hayatımızda denk geldiğimiz durumlardan bir tanesi. Biz, ‘bunu pozitife nasıl çeviririz’ ile ilgilendik, özellikle de şube ve ekip olarak. ‘Evet, böyle bir durum yaşıyoruz ama bu durumu nasıl daha iyi değerlendirebiliriz, nasıl daha iyi atlatırız’ diye düşündük. Tüm ekip olarak bununla ilgili çok iyi plan yaptık. Tabii ki zor olduğu anlar da oldu. Çünkü havuza herkesi alamıyoruz, hangi sporcular gelsin hangileri gelmesin. Ancak oraları da çok iyi atlattığımızı düşünüyorum. Nitekim şu anda Olimpiyat seçmeleri için vaktimiz var.” dedi.

Yurt dışında sporcuya verilen değer noktasında da önemli bir fark olduğunun altını çizen Güreş, “Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde ekonomi okuyorum ve yüzme sayesinde kabul aldım. Benim Amerika’ya gittikten sonra fark ettiğim iki şey oldu; birincisi sporcuya verilen değerdi ve bu herhangi bir okul için geçerli. Antrenmanlar orada da çok yoğu bir şekilde devam ediyor ve haftada 9-10 antrenman yapıyoruz. Benim derslerle alakalı bir sorunum olduğu zaman profesörler ya da öğretmenler çok anlayışla karşılıyorlar ve sana farklı bir alternatif sunuyorlar. Orada sporcuya verilen değer kavramı çok ayrı, Türkiye’de böyle bir kavram maalesef yok. Ben ortaokulda da lisede de aynı şekilde yüzüyordum, aynı sorunları yaşadım. Bazı hocalarım anlayışla karşılarken bazıları bu olayı anlayışla karşılamıyordu. Yüzme onlar için bir hobi gibi gözüküyordu.” ifadelerini kullandı.

Benzer bir açıklama yapan Fatih Yıldırım ise konu ile ilgili şöyle konuştu:

Şöyle bir süreç var. Avrupa’da çok fazla bir başarı sahibi değildik. Gidip katılımcı olarak geri dönüyorduk veya katılamıyorduk. Ümitcan’ın da bahsettiği eğitimcilerin spora bakış açısı bu şekildeydi. Son yıllarda artan başarı grafiği, madalyalar, rekorlar Emre’nin Avrupa rekoru, Olimpiyat A Barajları vs. bence onların da bu konuda bakış açılarının değişebileceğini düşünüyorum.

ÜMİTCAN GÜREŞ: SPOR SAYESİNDE ÜNİVERSİTELERİN KAPILARI AÇILIYOR

Üniversite eğitimini sürdürdüğü Harvard Üniversitesi’ne olan kabul sürecini de aktaran Olimpiyat kotası alan yüzücümüz Ümitcan Güreş, “Spor sayesinde üniversitelerin kapıları açılıyor. Ben, lisedeyken Türkiye’de üniversite okumak istemediğime karar verdim. Amerika’ya karar verdiğimde gitmek istediğim okullara mail attım. Açıkçası o kadar zorlu da bir süreç değildi. Çünkü oradaki antrenörler de sizinle iletişime açık ve belli okullarla mailleştim. Harvard Üniversitesi’nden geri mail geldi. Tabii ben de Harvard Üniversitesi gibi bir okul mail atmışken hemen geri döndüm ve iletişime geçtik. Birkaç kez Skype üzerinden görüştük. Antrenman programlarından, okulun eğitimi hakkında bilgiler verdiler. Yaklaşık 2-3 aylık iletişim sürecimiz oldu. Ardından da sınav notları ve akademik gerekliliklerin ardından okula kabul aldım. Şu anda 2.senem bitti. Pandemiden dolayı 1 sene dondurdum, eylülde tekrar  geri dönmeyi planlıyorum.” şeklinde konuştu. 

FATİH YILDIRIM: ÖNEMLİ OLAN DOĞRU HEDEF

Sporcuların koydukları hedefleri doğrultusunda yaptıkları seçimlerin de oldukça önem arz ettiğini anlatan Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Yıldırım, “Amerika’ya bir dönem yine çok sayıda giden sporcu oldu ama bazıları için söylemek gerekirse sadece Amerika’da olmak için gittiler. Fakat bu jenerasyonda Amerika eğitimi için çalışan ve oraya gitmek isteyen sporcularımızın çoğu ne istediğini biliyor, hangi üniversitenin onlar için iyi olacağını biliyor, hangisinde daha iyi eğitim alacağını biliyor ve buna göre seçimler yapılıyor. Harvard’da şöyle bir avantajımız var, Ümitcan’ın oradaki antrenörüyle çok rahat iletişim kurma şansımız söz konusu. Hatta bazı dönemlerde onların planını değiştirip bizim yıllık plana göre bile hareket ettiğimiz oldu. Mesela gitmesi gereken bir dönemde izin alıp buradaki bir yarışta yer almasını istedik. İletişime açık olmaları bizim için de çok olumlu çünkü yıllardır çalıştığınız sporcunun oradaki durumunu da çok rahat takip edebiliyorsunuz, yönlendirebiliyorsunuz. Bu başka bir zaman diliminde olsa ya da başka bir ülkede olsa pek buna müsaade etmeyebilirlerdi. Bizim gelişimimiz, sporcuların ne istediği, oradaki hocalarının iletişime açık olması bizi çok rahatlatıyor. Aksi olsaydı eminim ki biz çok daha zorlanırdık bu noktaya gelirken. Örneğin son 1,5 yılık süreçte yani Amerika’ya dönemediği zamanda bile zorluklar yaşayabilirdik ama üstesinden geldik. Bu tabii ki sporcunun ne istediğiyle alakalı, iyi seçimler yapmasıyla alakalı. Bizim Amerika’da olan o kadar çok sporcumuz var ki ve çok iyi bölümlerde okuyorlar. Bir sporcumuz ekonomi okuyor, diğeri genetik okuyor… Hepsinin seçmiş olduğu üniversiteler sadece Amerika’ya gitmek için değil, bu çok önemli. Doğru hedef!"

 ÜMİTCAN GÜREŞ: BAŞARILAR DEVAM ETTİĞİ SÜRECE YÜZMEYE DEVAM ETMEK İSTİYORUM

Öncelikleri arasında yüzmeyi ilk sıraya koyduğunu da dile getiren Yüzme Şubemiz sporcusu Ümitcan Güreş, “Kısa vadeli düşünürsek yüzmeyi ön plana aldım. Bu başarılar devam ettiği sürece ben yüzmeye devam etmek istiyorum. Uzun vadede de 2024 Olimpiyatları’nda bir final ya da madalya istiyorum. Özetle minimum 2024 Olimpiyatları’na kadar yüzmeyi hedefliyorum. Burada Fenerbahçe’den de bahsetmek istiyorum; gerek Avrupa 3.’sü olduğumda gerekse bu Olimpiyat A Barajını geçtiğimde Yönetim Kurulu Üyemiz Ozan Korman Tarman ki o da Harvard mezunu ve bana ulaştı güzel bir iletişim kurduk. Kendisi bana kariyer açısından da çok güzel tavsiyelerde bulunuyor, güzel bir network sağlıyor. Onu da kendime örnek alıyorum. Ama şu an için önceliğim biraz daha yüzme odaklı.” dedi.

FENERBAHÇE YÜZME ŞUBESİ SPORTİF DİREKTÖRÜ FATİH YILDIRIM: SPORCULARIMIN BAŞARILI OLMASI BENİ GURURLANDIRIR

Fenerbahçe çatısı altındaki her sporcuyla gurur duyduklarını da aktaran Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, “Üst düzey bir sporcuysanız yani Emre, Ümitcan ve diğer sporcularımız gibi.. Avrupa ve dünya arenasına çıktıysanız herhangi bir sağlık problemi olmadığı sürece yüzmeye devam edebilirler. Kısa kulvar dünya rekortmeni 35 yaşında rekor kırdı, Brezilyalı Nicholas Santos. Sporcu, mücadele edebilecek durumda olduğu sürece belli bir seviyenin üstüne gelmiş sporcular devam edebilirler. Tabii bir yandan da hayatlarını kurmak zorundalar. Bana Ümitcan, Harvard’a gittiğinde üzülüp üzülmediğimi sormuşlardı. Ancak ben üzülmedim, gurur duydum! Hepimiz sporcularımızla bir arada olmak istiyoruz ama bir gün ayrılacağız zaten. Ve o zaman antrenör-sporcu ilişkisinden ziyade ağabey-kardeş ilişkimiz devam edecek. Uzun yıllar beraber mücadele ettiğim bir karakterin Harvard’da okuyor olması, sonrasında belki çok iyi finans şirketlerinde üst düzey yönetici olması benim için ayrı bir gurur. Tabii ki her zaman yanımızda olsunlar isteriz ama sporcularımız bu saatten sonra nerede başarılı oluyorsa olsun ben mutlu olurum.” şeklinde konuştu.

ÜMİTCAN GÜREŞ: BİZ BÜYÜK BİR EKİBİZ

Elde edilen başarıların arkasında büyük bir ekibin olduğunu da söyleyen Ümitcan, “Belli bir seviyede olduğumuz için o teknik kapasiteye de sahip oluyoruz. Milli takımda analizcimiz Stefano var ve düzenli olarak bizim teknik analizlerimizi yapıyor. Biz de bu bilgiler ışığında hatalarımızı, geliştirebileceğimiz yönlerimizi oturup çalışıyoruz. Aslında bu başarının mimarı sadece ben ve Fatih hocam değil, biz büyük bir ekibiz. Kondisyonerimiz İrfan Hoca, fizyoterapistimiz Çağrı, aynı şekilde federasyondaki doktorumuz Murat ağabeyimiz herkesin bu çorbada tuzu var. Biz sadece sonucu ortaya koyuyoruz.” dedi.

FENERBAHÇE YÜZME ŞUBESİ SPORTİF DİREKTÖRÜ FATİH YILDIRIM: ÇOK YOĞUN BİR YARIŞMA TAKVİMİ SÖZ KONUSU

Son olarak sporcularımızın katılacağı ulusal ve uluslararası müsabaka programları hakkında bilgiler veren Fenerbahçe Yüzme Şubesi Sportif Direktörü Fatih Yıldırım, “Pazar günü yeni bir kampa gideceğiz. Mayıs ayının 17’sinde Budapeşte’de Avrupa Şampiyonası var. Fenerbahçe’den de 11 sporcuyla gidiyoruz yani milli takımımızın iskeletini oluşturan kadroyla. Avrupa Şampiyonası’nda hedeflerimize ulaşmamız lazım. Bizim için hedef her zaman madalya çünkü Ümitcan’ın oradan madalyasız dönmesi olmaz. Onun da bilincinde olan bir sporcu. Akabinde Türkiye’ye döneceğiz ve Edirne’de milli takım seçme yarışları olacak. Orada milli takım adına Olimpiyat bayrak denemesi yapacağız. Erkekler 4x100 karışık bayrakta da kotayı da almak istiyoruz. Kadınlarımızda da aynı şekilde bayrak kotası almaya çalışacağız. Sonrasında yine kampa gideceğiz. Tokyo için hazırlıklar başlayacak. Tokyo Olimpiyatları için 15-20 gün önce Japonya’ya gideceğiz. Oradaki iklime, standartlara, yemeğe… yani her şeye alışabilmek için kendi mental hazırlıklarımızı yapacağız. Altın mücadelesi çok sert olacak ama biz ilk step yarı final sonraki adımda da finale geçmek istiyoruz. Hedefimiz Olimpiyatları da tamamladıktan sonra eylül ayında İslam Oyunları olacak, oraya katılacağız. Kasım ayında Avrupa Kısa Kulvar, aralık ayında Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası var.” diyerek sözlerini noktaladı.

Basın Fotoğrafları