FB DOĞUŞ YELKEN

Olimpik yelkencimiz Alican Kaynar: Kulübüm Fenerbahçe ve sponsorumuz Doğuş her zaman yanımızda

06 Mayıs 2023 Cumartesi 15:31

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubemizin olimpik sporcusu Alican Kaynar,  beIN SPORTS'a özel açıklamalarda bulundu.

Yelkene başlanma hikâyesi ile birlikte bu sporun kazandırdığı felsefeyi de aktaran milli yelkencimiz, ilk olimpiyat tecrübesi yaşadığı 2012 Londra Olimpiyatları’nın kariyeri adına önemli bir dönüm noktası olduğunu da dile getirdi.

Milli yelkencimiz Alican Kaynar’ın açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:

14-15 yaşları benim için aslında hayallerimin başladığı yaşlar oldu

“Yelkene 6 sayında başladım ki şu anda 7-8 yaşlar seviyesinde tavsiye ediliyor ama ben henüz tam okuma yazmayı öğrenmeden yelkene başlamıştım. Yelken sporu rüzgar ve dolayısıyla bir doğa sporu olduğu için genelde sabahtan akşama kadar kulüpte oluyoruz. Yelkenin dışında oyunlar vs. o yaş grubunda çok keyifliydi. Üstelik bütün gün sudasınız. O sosyal tarafı beni çok kucaklamıştı. Tabii yıllar geçtikçe işin boyutu değişti. 14-15 yaşları benim için aslında hayallerimin başladığı yaşlar oldu çünkü yurt dışında yarışmalara gitmeye başladım, Gençler Dünya Şampiyonası gibi. Tabii bununla birlikte bir yelken kariyeri yani profesyonel bir sporcu olmayı hayal etmeye başladım. Karar vermek için çok küçük bir yaş ama seneler geçti ve hem seviyem hem de sonuçlar iyi geldikçe biraz daha bağlandım. 22-23 yaşında da tamamen profesyonel anlamda yelkenci olmaya karar verdim.”

Bence bir ülkenin başarılı olması için insanların spor yapabiliyor olması lazım. Bu felsefe benim spordaki sorumluluğumu daha da üst seviyelere çıkardı

“Kariyerimde 3 Olimpiyat gördüm ve farklı farklı zaman dilimlerinde yelken yaptım. Teknede de tek kişilik yarışıyordum, şu anda karışık olarak bir kadın sporcuyla yarışıyorum. Her döneminde farklı felsefeler oldu ama kariyerimin biraz daha olgunlaştığı dönemde sporun aslında gerçek anlamı olan ülkeye katkı sağlamak, gençleri ve jenerasyonu sporla beraber besleyebilmek ki bu sadece profesyonel anlamda değil, sosyal anlamda da önemli. Bence bir ülkenin başarılı olması için insanların spor yapabiliyor olması lazım. Bu felsefe benim spordaki sorumluluğumu daha da üst seviyelere çıkardı. Daha önceden biraz daha kulüp, kendimiz, milli takım üçgeninde düşünürken birden ülke ve vatandaşlar için sporcuların ne kadar önemli yerde olduklarını ve ne kadar çok sorumluluk sahibi olduklarını fark ettim. Benim için son 5-6 senedeki en büyük felsefe bu diyebilirim.”

İlk olimpiyat tecrübem kariyerim adına önemli bir dönüm noktasıydı

“İlk olimpiyatımda oldukça heyecanlıydım. Son 1,5-2 senelik süreçte hızlı bir yükseliş yapıp yani olimpiyat olur mu, olmaz mı noktasında tam emin değildik ama son 1 senede her şey iyi gitti ve olimpiyata katılabildim. Tabii yelken branşı için 23 yaş biraz genç bir yaş. Biraz daha olgun sporcular daha başarılı oluyor. O yüzden ilk olimpiyatımda oldukça heyecanlıydım. Biraz da sporun profesyonelliği gereği sonuç itibarıyla bahsettiğimiz zaman Türkiye için yelkenin de çok gelişmemiş olduğu bir zaman dilimiydi. O nedenle çok fazla göremiyorduk. Oradaki profesyonelliği görmek benim için başta heyecan verici oldu ama daha sonra da ne kadar çok yol kat etmemiz gerektiğini fark ettim. Bu da kariyerim adına önemli bir dönüm noktasıydı.”

Yelken sporu bütün sene boyunca yapılması gereken bir spor

“Yelken sporu bütün sene boyunca yapılması gereken bir spor. Kış aylarında özellikle İstanbul’daki zorluklar, şartların iyi olmaması veya bazen az sporcunun olması önümüzde büyük bir engeldi. Bu sebeple de 2014 yılında bir süreliğine eşimle birlikte İspanya’ya taşındım. Orada yabancı sporcularla beraber tam işin özünü kavramaya çalıştım. O dönem yabancı antrenör de oldu. Kariyerimde en büyük sıçramayı yaptığım dönemlerden bir tanesi de o zaman olmuştu. Daha sonra da 2017-2018’de Dünya Kupası kazandığımız dönemdeki altyapıyı o zaman atabilmiş oldum. Bugüne geldiğimiz zaman Kulübümüz, sponsorumuz… çok fazla şey değişti. Artık o bilgileri sporcuların yurt dışına giderek değil burada kazanma imkânı var.”

Bence sporda başarılı olmanın yollarından bir tanesi de duygu kontrolü

“Kış dönemleri ve yarış dönemleri farklı geçiyor. Yarış dönemleri biraz daha kısa kalıyoruz, yaklaşık 2 hafta kadar sürüyor. Ama kış kampları bazen 1,5 aya kadar çıkıyor. Uzun süreler kaldığımız oluyor. Özellikle de uzak yerlere gittiğimiz zaman gidip gelmek yorucu olmasın diye ki bütün malzemelerimiz de taşınıyor. Bu anlamda lojistik de yelken sporunda çok önem arz ediyor. Bu nedenle kış kampları 1,5 ay sürüyor ve haftanın 6 günü antrenman oluyor. Sabah ve öğlen birer antrenman yapılıyor, onun yanında fizyoterapist, toplantılar, video analizler, gün sonu değerlendirme toplantıları oluyor. Yarışların belli zamanlarında heyecan oluyor, daha doğrusu adrenalin ve yüksek tansiyon oluyor ama bu sporun özünde bütün duyguları yaşamak var. Bence sporda başarılı olmanın yollarından bir tanesi de duygu kontrolü!.”