KULÜP

Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan'ın YDK toplantısındaki konuşması

31 Temmuz 2021 Cumartesi 12:19

Fenerbahçe Spor Kulübü Temmuz Ayı Yüksek Divan Kurulu (YDK) Olağan Toplantısı’nda Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunu okuyan Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, şunları söyledi:
 
“Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanım, Sayın Başkanım, saygı değer Yönetim Kurulu Üyeleri, ekranları başında bizleri takip eden saygı değer Yüksek Divan Kurulu üyelerimiz ve taraftarlarımız, tüm değerli üyelerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
 
Yaklaşık 1,5 yıl aranın ardından, sizlerle tekrar fiziken aynı çatı altında olmanın ve sohbet edebilmenin tarifsiz mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin aşılama konusunda kat ettiği mesafe, bugün burada toplanmamızı kolaylaştıran başlıca etken oldu. En başta, sağlık çalışanlarımız olmak üzere, ilgili tüm devlet kurumlarımıza, tüm salgın sürecince ortaya koydukları fedakârlıkla, bugünleri mümkün kıldıkları için teşekkürü bir borç bilirim.
 
Saygıdeğer Yüksek Divan Kurulu Üyeleri, 25-26 Haziran tarihlerinde, Olağan Seçimli Genel Kurulumuzu gerçekleştirdik. İlk gün, geride kalan üç yılın muhasebesini yapıp, bize yol gösterecek eleştirilerinizi dinledik. İkinci gün ise, sizlerin iradesiyle, 6459 oyla Başkanımız Sayın Ali Koç’un önderliğinde, bir dönem daha asırlık çınarımızın yönetimine layık görüldük. Okulların kapalı olması, tatil dönemine girilmesi ve hava sıcaklığının yanı sıra, her ne kadar aşama kaydetsek de, salgın şartlarının tamamen geride kalmadığı bir ortamda, ciddi bir katılım oldu. Camiamız, adeta bir duruş gösterdi ve dosta düşmana birlik-beraberlik mesajı verdi. Bunun ne kadar kıymetli olduğunun ve bize duyulan güvenin farkındayız. Geride bıraktığımız üç yılda, hem sorumluluk hem güven duygusunu her daim hissederek çalıştık. Önümüzdeki üç yıl da, ilk günkü coşkuyla çalışmaya devam edeceğiz. Sizlere ve tüm kongre üyelerimize, bizi tekrar bu göreve layık gördüğünüz ve sorumluluk verdiğiniz için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
 
İlk olarak, Fenerbahçemize karşı kurulan kumpas davasıyla başlamak istiyorum. 4 Haziran 2021 günü mahkeme hükmünü açıkladı ve sanıklar, toplamda 7798 yıl 6 ay cezaya çarptırıldı. İlk günden beri, inançla aynı noktada duran ve bir an olsun dik duruşundan taviz vermeyen camiamızın, davasında ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Fenerbahçe camiasının tüm fertleri olarak, alnımız ak, dik bir duruşla, kulübümüzün arkasında bir an bile şüphe duymadan, yiğitçe, mertçe durduk. Sonuç olarak biz kaldık, onlar kaçtı!
Kaçamayanlar, yüzlerce yıllık cezaları ile devletimize, milletimize ve kulübümüze verdikleri ağır yaraların bedellerini ödemek için ceza evindeler.
 
Tüm bunlara rağmen, Başkanımızın, 4 Haziran günü dediği gibi, biz büyük bir sevinç içinde değiliz; aksine çalınan 10 yılımız için hayal kırıklığı ve öfke ile doluyuz.
 
Bu kirli operasyonun tetikçiliğini yapanları, medyadaki etkilerini kullanarak, Kulübümüzün itibarını iki paralık etmeye çalışanları asla unutmadık, unutmayacağız.
 
Bunların büyük bir çoğunluğu, hiçbir şey olmamış gibi ekranlarda yer almaya, gazete köşelerinde yazmaya devam ediyor. Artık hesap vaktidir. Bu işe bulaşan herkes, yaptığının hesabını vermelidir. Bu hesabı sormak ise camiamız adına bizim boynumuzun borcudur.
 
Fenerbahçemizin, 3 Temmuz Sözde Şike ve Kumpas Davaları; camianın istisnasız her bir ferdine mal olmuş, ortaya konan mücadele ve duruş, büyük taraftarımızın ve asırlık çınarımızın mücadelesi olmuştur. Bu konu yoruma kapalıdır!
 
Fenerbahçemiz, toplumun vicdanında ve bağımsız Türk mahkemelerince, aklanmıştır. Artık en büyük beklentimiz, 3 Temmuz Davasında, Yargıtay’daki dosyamızdan da, Kumpas Davamızdan çıkan sonuca uygun bir karar çıkması ve eski Başkanımız, yöneticilerimiz ve çalışanlarımız ile ilgili beraat kararlarının onanmasıdır.
 
3 Temmuz’un 10. yılında, duruşumuzun parçası olan, Olağan Seçimli Genel Kurulumuzda Fener Yolu’ndan geçip bayraklarını alan ve her yeri onlarla donatan, her bir Fenerbahçeliye sonsuz minnetimizi sunuyoruz.
 
Bir diğer büyük teşekkürümüz ise, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a olacak. Hain örgütün, spor ve yargı başta olmak üzere, birçok alana müdahil olduğu sürecin, hem en canlı şahitlerinden, hem en büyük mağdurlarından birinin, hiç şüphesiz Fenerbahçe Spor Kulübü olduğunu vurgulayarak, haklı davamıza dair verdiği destek, bizim için çok büyük önem teşkil ediyor. Bu kıymetli mektup için, Fenerbahçe camiası adına, Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
 
Kıymetli Yüksek Divan Kurulu Üyelerimiz, Fenerbahçe Spor Kulübü, bu semtte kurulmuş, bu sokaklarda yeşermiş, ancak başarılarıyla, efsane sporcularıyla, semt sınırlarını aşıp, milyonlara mal olmuştur. Fenerbahçe tarihinin her bir sayfasında, ayrı bir efsanenin adı yer alır. Her biri, Fenerbahçe’nin büyüklüğüne, eşsiz katkıda bulunmuştur. Bu nedenledir ki, onlara karşı hem yaşamlarında, hem de sonrasında, hak ettikleri değeri vermek, bunu göstermek bu büyüklüğün bir parçasıdır, sorumluluğudur.
 
Bir efsanemiz var ki, müthiş sporculuğunun yanı sıra, entelektüel ve beyefendi kişiliğiyle, önce Fenerbahçe’yi, sonra Türkiye’yi, en son da İtalya’yı fethetti. Tarihe, silinemeyecek izler bıraktı. Biz de, bu kıymetli insanı, Sinyor Can Bartu’yu, nesilden nesle sonsuza dek var olsun diye, şanına yakışır bir heykelle ölümsüzleştirmek istedik. Heykelimizin açılışını 29 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirdik. Artık O, Yoğurtçu Parkı’nda Lefter’in yanında yerini aldı ve oradan geçen bütün Fenerbahçelileri, tüm görkemiyle selamlıyor.
 
Biraz evvel dediğim gibi, bu semtte kurulmuş, bu sokaklarda yeşermiş, Türkiye’nin en büyük spor kulübüdür Fenerbahçe. 114 yıl önce, bir bahar günü 5 kişinin bir araya gelerek diktiği fidan, milyonları peşinden sürükleyen asırlık bir çınar oldu. Tarihine sayısız başarı, sonsuz gurur, birçok anı sığdırdı. 114 yıllık eşsiz bir tarih ortaya çıktı. Bu eşsiz tarihten ilham alan bir proje ise, 114 yıllık geçmişimizin, her bir döneminden, en ikonik anların bir araya gelmesine vesile oldu. Fenerbahçe USA Derneği ve sanatçı Burak Karavit’in ortak projesi olarak hayata geçen Vakt-i Fener, Kulübümüzün kuruluşundan bugüne kadarki, tarihi anlarını, kronolojik olarak özel bir görsel teknikle sıralandığı, bir gurur tablosu oldu. 2 milyona yakın fotoğraf arasından seçilen, 7 bin 840 çok özel karelerle yapılan eserimiz, camiamızdan şu ana dek büyük ilgi gördü. Kutusundan sertifikasına kadar, çok büyük bir özenle ortaya çıkan bu esere gösterilen bu ilgiden dolayı, büyük bir sevinç yaşıyoruz. Vakt-i Fener tablosunun Kulübümüz için önemli bir gelir kaynağı oluşturma potansiyeli var. Şu ana kadar yapılan satışlar sonucunda bile, hatırı sayılır bir gelir elde ettik. Tablomuza talep gösteren tüm Fenerbahçe sevdalılarına teşekkürü bir borç biliyorum.
 
Sportif konulara gelirsek, takım sporlarında sezonları tamamladığımız, olimpik branşlar anlamındaysa, çok büyük bir gurur yaşadığımız bir dönemi geride bıraktık. 
 
Fenerbahçe olarak, her zaman Atatürk’ün izinde, zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirmeyi ilke edindik.  ‘Spor kulübü’ kimliğini, her daim gururla taşıdık. Tüm zorluklara rağmen, bu kimliğimizden asla taviz vermedik. Sonuç olarak bugün, eşsiz bir şerefe nail oluyoruz. Tokyo Olimpiyatları’nda, ülkemizi temsil eden her 5 sporcudan biri FENERBAHÇE’DEN! Türkiye’nin gururu olarak, 6 branşta mücadele veren 22 genç FENERBAHÇE’DEN!
 
Olimpiyat oyunlarına en fazla sporcu gönderen kulüp, Türkiye’nin en büyüğü olan FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ! Bu bizim için, sonsuz bir gurur, eşsiz bir onur, paha biçilemez bir değerdir. Şu ana kadar müsabakaya çıkmış tüm sporcularımızı tebrik ediyor, zamanının bekleyen tüm sporcularımıza ise yürekten başarılar diliyorum. Fenerbahçe, sizinle gurur duyuyor.
 
Bu sabah oynana karşılaşmadan sonra tarihimizde ilk kez çeyrek finale kalma başarısı gösteren A Milli Kadın Voleybol Takımımızı kutluyorum ve pazartesi günü oynayacakları müsabakada başarılar diliyorum.
 
Bununla birlikte Fenerbahçemizin olimpik milli atleti Ersu Şaşma, erkekler sırıkla atlama elemelerinde adını en iyi 12 atlet arasına yazdırdı ve finallere katılma hakkını kazandı. Kendisiyle gurur duyuyor, 3 Ağustos’ta yapılacak finallerde başarılar diliyorum.
 
Futbol A Takımımız ise, 2020-2021 sezonunu, 82 puanla üçüncü sırada tamamladı ve UEFA Avrupa Ligi’ne play-off aşamasından dahil olma hakkı kazandı. Bildiğiniz gibi, sezonun son 10 maçını, Futbol A Takım Direktörü sıfatıyla, büyük bir sorumluluk alan ve taşın altına eline koyan Emre Belözoğlu ile tamamladık. Kendisine, büyük emeği ve son ana kadar verdiği şampiyonluk mücadelesi nedeniyle müteşekkiriz. Sezon sonunda, kendisiyle yapılan görüşmeler sonucu, yola beraber devam etmeme kararı alındı. Emre Belözoğlu, Fenerbahçe camiasının her daim bir parçasıdır ve gelecekte yollarımızın tekrar kesişmemesi için hiçbir sebep yoktur. Kariyerinin yeni sayfasında kendisine sonsuz başarılar diliyor ve hakkında en hayırlısının olmasını temenni ediyoruz.
 
2021-2022 sezonu hazırlıklarına ise, Topuk Yaylası Kampımızdan itibaren Portekizli teknik direktör Vitor Pereira ile devam ediyoruz. Hatırlayacağınız üzere Pereira, 2015-2016 sezonunda takımımızı çalıştırmış ve şampiyon olamasa da özellikle istatistikleriyle iz bırakmıştı. Onun da, Fenerbahçe macerasına dair eksik kalanları vardı. Nitekim bunu, ‘yarım kalan hikâyeyi tamamlamaya geldiğini’ söyleyerek kendisi de ifade etti. Çok istekli, arzulu ve motive bir şekilde buraya geldi. Kendisi, ekibi, futbolcularımız oldukça konsantre bir şekilde çalışmalara devam ediyor. Umuyorum, artık o çok özlenen şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimiz bir sezona başlayacağız. Şimdiye kadar iki yeni oyuncumuzu, Steven Caulker ve Serdar Dursun’u kadromuza kattık. Michael Frey ise Belçika’nın Antwerp takımıyla anlaştı ve bonservis bedeli kazandırarak kulübümüzden ayrıldı. Teknik Direktörümüz Vitor Pereira’nın raporlarına göre, kadro yapılanmamız devam ediyor. Aramızdan ayrılacak arkadaşlarımızın yanı sıra, bazı takviyeler de olacak.
 
Esasında Slovenya’da gerçekleşecek ikinci kampımız, artan Covid-19 vakaları nedeniyle iptal edildiği için yoğun bir hazırlık maçı temposuyla birlikte, İstanbul’da yeni sezon hazırlıklarımız devam ediyor.  Bugüne kadar çıktığımız 4 hazırlık karşılaşmasından sonra bu akşam 5.maçımızda Alman Greuther Fürth ile karşı karşıya geleceğiz. Son hazırlık maçımızda ise 4 Ağustos’ta Ukrayna şampiyonu Dinamo Kiev’le oynayacağız. 2 Ağustos 2021 tarihinde de, UEFA Avrupa Ligi play-off turundaki rakibimiz belli olacak. Nihayetinde, 13-14-15 Ağustos tarihlerinde ise 2021-2022 maratonuna başlamış olacağız.
 
Bu sezona, alt yaş gruplarımızı da dâhil ederek, futbol takımlarımız bazında köklü bir değişiklikle başlayacağız. Adidas’la süren 40 yıla yakın iş birliğinin ardından dünyanın önde gelen global spor markası PUMA ile yeni bir başlangıç yaptık. Yeni sezonda giyeceğimiz üç formanın ikisi de görücüye çıktı. PUMA’nın sponsor olduğu diğer üst düzey takımlarla birlikte, 19 Ağustos 2021 tarihinde, tüm dünyada yapılacak ortak bir iletişimle, global süreçle eşzamanlı olarak üçüncü formamız da satışa çıkacak.
 
İnşallah birlikte büyük başarılar kazanıp, kupalara yürüyeceğiz. İş birliğinin hem Fenerbahçemiz için hem de PUMA için hayırlı olmasını diliyorum. 2021-22 sezonunda futbolun rengi sarı lacivert olsun!
 
Şimdi, diğer şubelerimizde yaşanan gelişmeleri öğrenmek üzere, şube sorumlularımızın toplantımız için çektikleri bilgilendirme videolarını izliyoruz.”
 
Tüm branşlarımızın şube sorumlularının video açıklamaları yayınlandı. Bunun ardından Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan şöyle devam etti:
 
“Tüm videolar için şube sorumlularımıza tekrar teşekkür ediyoruz. Sözlerime son vermeden önce, son günlerde Akdeniz ve Ege kıyıları başta olmak üzere ülke genelinde yaşanan orman yangınları nedeniyle derin bir üzüntü duyduğumuzu ve adeta ciğerimizin yandığını belirtmek istiyorum. Kulübümüz ve bağlı iştiraklerimiz zarar gören ormanlarımızın tekrar ağaçlandırılması ve doğal yaşamın tekrar filizlenmesi adına resmi Twitter hesapları üzerinden başlattığı kampanya kapsamında 19070 fidan bağışlayarak bir nebze olsun yaralara merhem olabilmek için harekete geçti.
 
Yangınlar dolayısıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yangınlardan etkilenen tüm canlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, yangınları söndürmek için çalışan tüm ekiplerimize güç ve kolaylık diliyorum.
 
Son olarak hepinizin geçmiş Kurban Bayramı’nı bir kez daha kutlamak istiyorum. Bayramın 3. günü Kulübümüzün resmi bayramlaşma programına iştirak eden üyelerimizle bir araya gelme fırsatı bulmuştuk. O gün bayramlaşamadığımız tüm büyüklerimizin de ellerinden öperim.

Bayram arifesi ise, Dünya Fenerbahçeliler Günü’ne denk gelmesi nedeniyle, bizim için ekstra bir bayram oldu. Her fırsatta “İYİ Kİ FENERBAHÇE” diyen her bir renktaşa selam olsun.
 
Bir dahaki toplantıyı, herhangi bir aksilik olmadan, yine yüz yüze gerçekleştirmeyi umut ediyor; güzel günlerde tekrar buluşmak dileğiyle diyerek sözlerimi sonlandırıyorum.
 
Sağlıkla kalın.”

Fotoğraflar: Atilla Sertbakan

Basın Fotoğrafları