Teknik Direktörümüz Jose Mourinho'nun, Beşiktaş maçının ardından yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamalar şu şekilde:
“Bazı oyuncularınızdan yeteri kadar bireysel anlamda performans alamazsanız bu sizin kolektif olarak takım performansınızı da etkiliyor. Kolektif performansınız da iyi olmuyor. Bugün maça baktığınızda sadece bir takım maçı kazanmak istedi, pozisyonlar üretti. Sadece bir takım basit gol pozisyonlarını değerlendiremedi ve kaçırdı. Dolayısıyla ben bugünkü mağlubiyeti hiç hak ettiğimizi düşünmüyorum. Tabii ki Beşiktaş’ı kazandıkları için tebrik ediyorum. Çok organize savunma yaptılar. Aslında ofansif anlamda bugün bunu bekliyorduk. Onların ön bölgedeki kalitesi ve hızıyla iyi de baş ettiğimizi düşünüyorum. Onların Galatasaray maçındaki aynı stratejide çıkacaklarını düşünüyorduk ve bununla iyi baş ettiğimizi ve problem yaşamadığımızı düşünüyorum. Tekrar tekrar aynı şeyleri konuşmak, hakemi, VAR hakemini konuşmak… Bugün verilen penaltının aynısının bize verilmediğine kaç kere şahit olduk. Ya da En-Nesyri’ye verilmeyen penaltı… Bununla ilgili konuşmaktan gerçekten çok yoruldum çünkü benim bir gücüm yok ve hiçbir şey değişmiyor. Ama durum bu, gerçeklik bu. Bir yandan da şunun da etkisi oldu; siz geride olduğunuzda zaman ilerliyor, rakip akıllı bir şekilde zaman geçirmeye çalışıyor, duyguları pozitif şekilde kontrol etmeye çalışıyor. Biz de aslında negatif bir şekilde duyguları kontrol edemiyoruz çünkü oyuncular tabii ki kazanmak istiyorlar, bunun baskısını hissediyorlar ama belirtmiş olduğum gibi hiç ama hiç kaybetmeyi hak ettiğimizi düşünmüyorum. Yeteri kadar bazı oyuncularınız bireysel anlamda iyi performans sergileyemediği zaman bu sizin kolektif performansınızı da etkiliyor. İlk yarıda çok fazla top kaybı yaptık, doğru pozisyon alamadık. İkinci yarıda bu anlamda daha iyiydik, daha fazla ön bölgede oyuncumuz vardı, forvet sayımızı arttırdık. Onlar da iyi savundular. Kalecileri iyiydi, bazı iyi çıkışlar, önemli kurtarışlar yaptı ve onlar da sonucu kontrol etmeyi başlardılar.
Bence bu ligin sonucu daha lig başlamadan önce belirlenmişti. Tabii ki matematiksel olarak evimizde son maçlarda kaybettiğimiz puanlar son karar anlamında belirleyici oldu ama belirtmiş olduğum gibi zaten bu ligin sonu başlamadan önce belliydi."
BASIN TOPLANTISI
Teknik Direktörümüz Jose Mourinho basın toplantısında ise sorulara şu yanıtları verdi:
“Önümüzdeki sene ile ilgili konuşmayacağım çünkü bu tarz durumlar kendi iç meselemizdir ve kendi içimizde konuşulur, medya önünde konuşulmaz. Eğer çok iyi olduğum bir konu varsa o da Başkanımıza ve Yönetimimize göstermiş olduğum saygıdır. Dolayısıyla kendi iç meselelerimizi burada kamuoyu önünde konuşmayacağım. Bana ve oyunculara yapılan reaksiyonu bu kültürde normal karşılıyorum çünkü işler beklendiği gibi olmadığı zaman bu tarz tepkiler oluyor. Ben de bu konuda asla eleştirel olmayacağım çünkü futbol bu. Özellikle de Türk futbolu bu. Dolayısıyla bu konu hakkında kötü yorum yapamam.”
“Ben onlar hakkında konuşmayacağım, lig hakkında konuşabilirim ki sezon boyunca zaten bunu yaptım. Sezon boyunca söylemiş olduklarımdan bir kelime bile değiştirmiyorum. Bence Fenerbahçe’nin sahip olduğu problemlerden biri mental olarak bu çok güçlü yapıya karşı baş edebilmek. Gerçekten çok büyük ve baş etmesi çok zor. Bu kaliteden veya göstermiş olduğunuz istekten çok daha büyük ve güçlü bir şey. Oyuncular da tabii ki bunu hissediyorlar. İstedikleri şeyi başarmanın imkansız olduğunu biliyorlar. Ben kendi hakkımda eleştirel olabilirim. Oyuncularım hakkında eleştirel olabiliriz ama bir şey var ki benim her zaman savunduğum o da oyuncularım her zaman ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Sahada efor sarf ediyorlar. Bugün bazı bireysel performanslar kötüydü. Tabii ki bu sonucu da etkiliyor. Kolektif olarak da harika bir performans gösteremiyorsunuz ama oyuncularım bugün her şeyi verdiler. Tabii ki maçın duygusal ağırlığı hayal kırıklığının yaratmış olduğu ağırlık da vardı ama oyuncularım bir konuda dokunulmaz. Kalite anlamında bugün sahaya koymuş olduğumuz kalite oyun anlamında değil ama ellerinden gelenin en iyisini yapma konusunda oyuncularım dokunulmaz. Sezon içerisinde de zor anlar oldu. Duygusal olarak zor anlar yaşadık çünkü oyuncularım belirtmiş olduğum gibi bunu hissedebiliyorlar. Mesela bugün oynamış olduğumuz maç. Bizler için belirleyici bir maç değildi. Yine ikinci bitireceğiz ama bazı durumlar vardı ki yine bugünkü maçın sonucunu belirleyen durumlardı. Bizim lehimize olması gereken çok net penaltı ki bunu konuşmak bile istemiyorum ama sezon boyunca belki de onlarca kere rakip ceza sahasında bizim lehimize olduğunda penaltı verilmedi ama olsun. Nesyri’nin verilmeyen penaltısı aslında puzzle’nın ufacık bir parçası. Ben bugün kaybetmeyi hak ettiğimizi düşünmüyorum. Oyuncularım kaybetmemek için gerekli her şeyi yaptılar. Rakibimiz de puan alabilmek için her şeyi yeterli derecede yapmaya çalıştı. Aynı zamanda skoru korumaya çalıştılar. Kontra atağa çıkmaya çalıştılar. Kalemizi bulan bir şutları bile yok. Ben iyi oynadık demesem de en azından maçı kazanacak yeterli pozisyonları ürettik. Ben eleştirilere açığım çünkü bu hayatımın bir parçası. Oyuncularımın da eleştiriye açık olması lazım çünkü onların da hayatının bir parçası. Profesyonellik ve efor anlamında oyuncularımı her zaman savunurum."
"Ole Gunnar Solskjær zaten birkaç aydır burada ve yeteri kadar tecrübe ve zekâya sahip bunu öğrenebilmesi için. Dolayısıyla kendisine kimse bir tavsiye veremez. Maçtan önce tünelde konuştuk. Normal şeyler konuştuk. Birbirine saygı duyan ve birazdan futbol maçında karşılaşacak iki insanın konuştuğu şeyleri konuştuk. Maçtan sonra da aynı şekilde. Ben ikimizin de yeterli tecrübeye sahip olduğunu düşünüyorum, onun bugünkü derbi galibiyetinden dolayı bulutların üstünde olmaması için, benim de bir derbi kaybetmem sebebiyle cehennemde olmamam için. İkimizin de bu anlamda yeterli tecrübeye sahip olduğunu düşünüyorum. Birbirimize saygı duyuyoruz. Aramızda normal şeyler konuştuk. Aynı zamanda birbirimizi sevdiğimizi düşünüyorum."