FUTBOL

Başkanımız Ali Y. Koç’tan önemli açıklamalar

04 Eylül 2022 Pazar 01:36

Başkanımız Ali Y. Koç, 2-0’lık Yukatel Kayserispor galibiyetinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
 
Süper Lig’deki hakem performanslarına değinen Başkanımız, geçtiğimiz günlerde hem TFF’nin Riva’da bulunan binasına hem de Galatasaray Adası’na yapılan silahlı saldırılarla ilgili konuştu ve 4 Nisan 2015’te Futbol Takımımızı taşıyan otobüse yapılan silahlı saldırıyı hatırlatarak, “4 Nisan’daki saldırının hala faili meçhul bir saldırı olarak duruyor olması, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan bir durumdur.” dedi. Transfer süreciyle ilgili de açıklamalar yapan Başkanımızın konuşması şu şekilde:
 
GENEL OLARAK HAKEMLER OYUN AKIŞINI HIZLANDIRMALILAR, OYUN SÜRESİNİN ARTMASINA KATKIDA BULUNMALARI LAZIM
 
“Hakem performansı üzerine değerlendirme yapacağım. Futbol adına değerlendirme yapacağım, Fenerbahçe adına değil. Bizler de Avrupa’da oynuyoruz, Avrupa’da maçlar seyrediyoruz. Burada çalınan faullerin yarısı çalınmıyor. Oyun sürekli duruyor. Bizim futbol paydaşları olarak bu işe çözüm bulmamız lazım. Bir hakem geliyor, kartlarında çok cömert. Başka bir hakem geliyor, bugün gördüğünüz gibi. Crespo’yu maç boyunca resmen ezdiler, bir kart görmediler.  Bu maç özelinde değil ama genel olarak hakemler oyun akışını hızlandırmalılar, oyun süresinin artmasına katkıda bulunmaları lazım. Topu kaptıran yere düşüp hakeme bakıyor, hakem de faul veriyor. Sadece maç özelinde değil, genel olarak lig için.
 
Hem tribünlerde hem sahada özlediğimiz, arzuladığımız coşkuyu gördük.
 
4 NİSAN’DAKİ SALDIRININ HALA FAİLİ MEÇHUL BİR SALDIRI OLARAK DURUYOR OLMASI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE YAKIŞMAYAN BİR DURUMDUR
 
3-4 gündür yurt dışındaydım, söyleyeceğim bazı şeyler var. Taraftarlarımızın da dikkatli dinlemesini istiyorum. Birincisi, huzurunuzda Türkiye Futbol Federasyonu’na olan, -bana göre son derece garip- dün de Galatasaray Adası’na yapılan saldırıyı inşallah meczup kişiler tarafından yapılan ve tekrarlanmayacak olaylar olarak görmek istiyorum. İnşallah en kısa zamanda bu olayın açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum. İçişleri Bakanlığımız ve Emniyet birimleri çok çabuk hareket ettiler. Allah onlardan razı olsun. Şimdi işin sebebi nedir, amacı nedir onun dibine inilecek. Ancak biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak her bir ferdimiz 4 Nisan’da Rize maçından sonra Trabzon Havalimanı'na yaptığımız yolculuk esnasında olan saldırının hala faili meçhul bir saldırı olarak duruyor olması, daha evvel de söyledim, bugün de söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan bir durumdur. Biz çok başvuru yaptık. Daha 1,5 sene evvel HTS kayıtları için başvuru yaptık. Bir tane evrak dosyaya girdi mi bilmiyorum ama bu bizim açımızdan kabul edilemez bir durumdur. Allah korusun o caniler emellerine ulaşsaydı değil Türk futbolu dünya futbolu için kara bir olay olacaktı. Bunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
 
FENERBAHÇE FUTBOL TAKIMININ EN BÜYÜK RAKİBİ KENDİ CAMİAMIZ
 
Fenerbahçe Futbol Takımının en büyük rakibi kendi camiamız. Geçen hafta oluşturulan hava, sanki lig bitmiş, şampiyon olmamışız, çok kötü durumlarda ligi bitirmişiz gibiydi. Bunu körükleyenlerin, katalizörü olanların kimler olduğunu gayet iyi biliyoruz ama onlar bizi ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, kendi camiamızın bu furyaya kapılması. Sosyal medyada özellikle yaratılan hava bence büyük soru işaretidir. Futbolcularımız da sosyal medyaya bakıyorlar. Bizler daha olgun insanlarız belki o kadar etkilenmiyoruz ama camianın negatif hava içerisinde bu kadar kolay olabilmesini hayretlerle karşılıyorum. Bu sezon şu an itibarıyla en büyük rakibimiz kendi camiamız. Tabii ki herkesi bağlamıyor ama böyle olmayanların da kulübe, futbolculara, hocaya, yeri geldiği zaman yönetime sahip çıkmaları gerekiyor.
 
TRABZONSPOR’UN MAXI GOMEZ’İ BİZİM ARZUMUZA RAĞMEN ELİMİZDEN ALDIĞI KONUSU, TRABZONSPOR’UN 8 ŞAMPİYONLUĞU VAR KONUSU NE KADAR GERÇEKSE O KADAR GERÇEKTİR.
 
Yurt dışından bugün geldim. Bazı gazeteler alaycı bir şekilde kaleme almışlar fırsat transferi buymuş diye. Yok Trabzonspor’un bizimle ilgili yaptığı paylaşımlar, yok golcü gelmeden gol atar falan… Hocamıza da sorarsanız söyleyecektir, Weghorst bize önerilmişti, hocanın profiline uymadı. Maxi Gomez bize önerildi, geçen pazar günü anlaştık, Valencia bize 48 saat süre verdi, süre dolduğu zaman hocamızı bu profil üzerine ikna edemedik ve salı günü dedik ki, ‘Biz devam etmeyeceğiz, önünüzü kapatmayalım, başka alternatifler varsa bakın.’ Kendilerine de sorabilirsiniz. Bu demek değil ki Maxi Gomez kötü futbolcu. İyi futbolcu ki bu kadar bonservis bedelleri alınmış. Bizim hocamız, ‘Bize uymaz’ dedi. Belki harika işler yapacak. Allah onun da yolunu açık etsin. Böyle kinayeli mesajlar falan… Şöyle bir örnek vereyim: Trabzonspor’un Maxi Gomez’i bizim arzumuza rağmen elimizden aldığı konusu, Trabzonspor’un 8 şampiyonluğu var konusu ne kadar gerçekse o kadar gerçektir. Bunu net bir şekilde söyleyeyim. Taraftarımızın bunlara inanıp bu şekilde negatif psikolojiye girmelerini üzülerek takip ediyorum. Artık maçlık taraftar olmayı bırakıp Cumhuriyetimizin 100. yılında herkesin üstüne ne düşüyorsa el birliğiyle şampiyonluk için mücadele etmemiz lazım. Taraftarın üstüne ne düştüğünü taraftar benden daha iyi bilir.
 
MICHY BATSHUAYI TRANSFERİ
 
Gelelim Batshuayi’ye. Hocamıza verdiğimiz 3 profilden biriydi. ‘Yok efendim Batshuayi’yi alacaksak 2,5 ay nasıl beklemişiz.’ 2 ay önce, 1 ay önce sizce Batshuayi’nin fiyatı bu muydu? Hocamız patlayıcı özelliği olan, hızlı, baskı kurabilen, gol atan, gol attırabilen, asist yapan bir profil alıyor. Pivot santrafor profili hocamızın planlarında olmayan bir profil ki Türkiye’de iş yapan bir profil. Bu saydığım isimlerin hepsi üst düzey golcüler. Nottingham Forest evrakları yetiştirememiş de biz öyle oyuncuyu transfer etmişiz… Fenerbahçe taraftarı uyanın artık. Görmüyor musunuz? Sizin başkanınız, yöneticileriniz ‘şunu alacağız, bunu alacağız.’ diye bir kelime etmiyor. Başka takımların yöneticileri mütemadiyen ‘onu alacağız, bunu alacağız’ diyor. Bazıları oluyor, bazıları olmuyor. Olmayanları kimse sormuyor, kimse laf etmiyor. Söz konusu bizsek ağzımızdan çıkmayan insanları bize yakıştırıyorlar ve sonra ‘alamadı’ konumuna getiriyorlar. Sağ olsunlar belli bir kısım taraftar bu konuyu yiyor. Ne yazık ki bu kelimeyi kullanmak durumundayım.
 
Bir de Ronaldo. Hiç mi hesap kitap yapan yok. Hiç mi matematik, rakam, finans… Futbol dünyasından bihaber mi bu insanlar? Ronaldo’nun son dakika Türkiye’ye gelebileceğine inanmak bence gerçeklerden çok uzak bir yaklaşım. Devamlı bu oluyor. Taraftarın beklentisi yükseliyor, olmayınca yerle bir oluyor. Biz de yapamamışız, becerememişiz konumuna geliyoruz. Bence çok doğru bir transfer yaptık. Son dakika hem Everton hem Nottingham Forest, iki kulübün devreye girdiği söylendi. Anlaşma da kulüple yapıldı, aynen bizim yaptığımız gibi. Ben oyuncuyu aradım, ‘Sen ve menajerinle anlaşmadık. Sen yarı iştaha Fenerbahçe’ye gelmeye bakıyorsan biz yokuz.’ dedim. Düşünün maçın 89. dakikası. Başka bir alternatifimiz daha vardı, onu da yapabilirdik. İngiltere’de transferin kapanmasına 6 saat falan vardı bu olay gerçekleştiği zaman. ‘Ben İstanbul’a gitmek için bavullarımı hazırlıyorum.’ dedi. ‘Gönlünde Premier Lig yatıyor olabilir, önceliğin farklı olabilir, ailenin öncelikleri farklı olabilir.’ dedim. ‘Hayır ben Türkiye’ye gidiyorum. Fenerbahçe’de oynayacağım ve benim ailem şu an Türkiye’de’ dedi. Menajeri de dedi ki, ‘Bana hiçbir teklif yapmayın, ben diğer iki kulübe gitmeyeceğimizi kulübümüze söyleyeceğim, o defteri kapayacağım. Ondan sonra sizinle masaya oturacağım, görün ki biz samimiyiz. Bir kulübü bir kulübe kırdırmıyoruz.’ Dolayısıyla biz alınca başka bir takım evraklarını yetiştiremedi oluyor. Yani Fenerbahçe Premier Lig takımından bunu aldı’ olmuyor, ‘evrakları yetiştiremedi’ oluyor. Ben futbolcularıma güveniyorum. Takımdaki herkese güveniyorum. Şuradaki havayı görüyorsunuz, sanki futbolcular 5 senedir beraber oynuyorlar gibi. Hocamıza da güveniyorum. Ama şu an tek soru işareti olan konu camiamızın ne refleksler göstereceğidir. Gerçekten bir maçtan bir maça siyahla beyaz kadar camianın psikolojisinin değişmemesi lazım. Sene sonu her şeyin hesabını veririz ama artık sizin de desteğinize, köstek olanlara da onlara bir şekilde gereken cevapları vermenize ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla bunu özellikle söylemek istedim. Bugünkü galibiyetimiz hayırlı uğurlu olsun. Bence daha kapasitemizin çok daha uzağındayız, belki %70’le oynuyoruz, 80’le, 60’la yani maçtan maça değişiyor. Ama bizim camiamızda yaşananın başka camialarda yaşanmadığını görüyorum. Bir de bildiğiniz üzere işin medya tarafı var. Bizim yaptıklarımız küçümseniyor, başkalarının yaptıkları çok abartılı şekilde kale alınıyor. Biz ondan etkilenmeyiz ama özellikle genç taraftarlarımız çok etkileniyorlar. Camiamızdan ricam lütfen büyük resmi görün, satır aralarını okuyun. Bu kelimeyi beş senedir çok kullandım, bir kez daha hatırlatıyorum. Sezon sonuna kadar sıkı sıkıya, sımsıkı bir şekilde yekvücut bir ve bütün olarak bu takıma sahip çıkın.
 
BİZ BİR ŞEYİ KAFAYA KOYDUĞUMUZ ZAMAN KOLAY KOLAY BAŞKA BİR KULÜP BİZDEN OYUNCU ALAMAZ
 
Oyuncu ayrılacak tabii ki çünkü şu anda 2 veya 3 tane fazlamız var. Tabii ki giden olacak. Transfer penceresi açık pek çok ülke var halen, bazılarıyla görüşmelerimiz zaten devam ediyor. Biz ise 21 imkanı var yabancı için, Türk de alabilme imkanımız var. Dolayısıyla bakıyoruz. Biz, ‘alacağız, edeceğiz’ demeyiz, ‘şununla, bununla görüşüyoruz’ demeyiz. Aldığımız zaman da söyleriz. Şunu da söyleyeyim, ukalalık gibi de olmasın ama biz bir şeyi kafaya koyduğumuz zaman kolay kolay başka bir kulüp bizden oyuncu alamaz. Bunu da söylemek istiyorum. Son 4 sezonda bunun da pek çok örneği var.
 
İLK 4 HAFTADA ‘KIRMIZI BAYRAK’ OLAN PEK ÇOK KONU SÖZ KONUSU
 
Atamalara baktığımız zaman yani algoritmasına bir gariplik var! Yani Arda Kardeşler özelinde söylemek istemiyorum. Ben dün burada yoktum ama arkadaşlarım gösterdiler. Dünkü maçta da iki tane açık penaltının verilmediği ifade ediliyor. Ben görmediğim için net bir şey söylemeyeceğim. Hakemlere de federasyona da bir sabır ve süre vermemiz lazım ki sistemi oturtsunlar diye. Ama ilk 4 haftada ‘kırmızı bayrak’ olan pek çok konu söz konusu. İnşallah onu aşarız. Daha fazla girmek istemiyorum. Fenerbahçe’nin istediği adil yönetim, bir standart ve maçın oynama sürelerinin daha uzun olması. Devamlı olarak düdük çalınıyor. Bir de bakın büyük takımlara karşı Anadolu takımları öndelerse ne kadar çok oyunda futbolcular yatıyorlar. Buna topyekun son vermemiz lazım, bu kültüre son vermemiz lazım. Marka değerinin bir tanesi de güzel futbol, akıcı futbol! Dolayısıyla onunla ilgili söyleyeceğim o kadar ama bahsettiğin kişi sanırım ilk 5 haftada 4 maç aldı. Göreceğiz. Şu an bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ama dünkü maçla ilgili soru işareti olan 2 tane pozisyon var. Maçın bütününü seyretmediğim için daha fazla bir şey söylemek istemiyorum.
 
SAYIN İÇİŞLERİ BAKANINA SESLENİYORUM, EMNİYET GENEL MÜDÜRÜMÜZE SESLENİYORUM VE DEVLETİN İLGİLİ TÜM BİRİMLERİNE SESLENİYORUM: LÜTFEN BU KONUYU AYDINLATIN!
 
Doğru olan hemen bulunması, emniyet güçlerini tebrik ediyorum. Ama ben Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak devletimizin elinde bulunan imkan, teknoloji ve güçle böyle bir olayın çözülememesini hayretle karşılıyorum. Dolayısıyla niyeti sorguluyorum. Her bir Fenerbahçeli bu niyeti sorgulamalı. Düşünebiliyor musunuz, eylemlerinde muvaffak olsalardı Türkiye dünyada futbolda, Türk sporunda ne konuma gelecekti? Bir futbol takımının belki bütünü yok olacaktı o viyadükten otobüs uçsaydı, şoför kontrolü kaybetseydi! Bu kadar hafif mi? Bugün haklı olarak hepimiz ‘ne oluyor?’ diye ayağa kalkıyoruz. O dönem Fenerbahçe, o hafta sonu maç oynamak istememişti, hatırlayın ne denmişti; ‘maçlar oynanacak’ denmişti! Ne oluyor? Yani Türkiye Futbol Federasyonu daha mı önemli? Doğrusu Türkiye Futbol Federasyonu’na yapılan ama Fenerbahçe’nin yaşadığı olay bana göre örtbas edilmiştir. Benim düşüncem bu. HTS kayıtları en basit sistem ve bence niyet olduğu taktirde bu konunun dibine inilebilir. Bu konunun faili meçhul olarak kalması Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışmıyor! Bir daha söyleyeyim; yakışmıyor! Doğrusu olan federasyona olan saldırı sonrası yaşananlardır.  Yanlış olan, külliyen yanlış olan bizim yaşadığımız ve bunu aydınlantılmamasıdır. Biz sonuna kadar da bunun takipçisi olacağız. Biz olalım olmayalım, kim Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı, Yöneticisi olursa olsun bunu sonuna kadar takip edecektir. Sanmayın ki biz böyle uzaktan takip ediyoruz. Yöneticilerimiz Trabzon’a kadar gittiler. İlgili makamlarla görüştüler. 1,5 sene evvel HTS kayıtlarını istedik, hiç cevap yok. Sayın İçişleri Bakanına sesleniyorum, Emniyet Genel Müdürümüze sesleniyorum ve devletin ilgili tüm birimlerine sesleniyorum: Lütfen bu konuyu aydınlatın! Aydınlatılması için geç değil! Yaşananlar çok geç tabii ki… Bireysel başvuru yaptık, kulüp olarak başvuru yaptık HTS kayıtları için…  Sizlerden de bu işlerin takipçisi olmanızı rica ediyorum.  Bu işler bu kadar basit olmamalı.
 
SPOR HER ZAMAN BARIŞ İÇİNDİR

Zor maç, Perşembe ola hayrola. Bizim Kiev’e karşı, Ukrayna’ya karşı hiçbir şeyimiz yok. Ama benim Yüksek Divan Kurulu’nda konuyla ilgili net duruşumu duydunuz. Onlarda sağ olsunlar ertesi gün açıklama yaptılar. Ben siyasetle sporun karıştırılmasına karşı bir insanım. Hepimiz savaşa karşıyız ama spor bunun dışında kalmalı. Daha önce de söyledim, en güzel örnek de Kuzey Kore ve Güney Kore’nin birlikte buz hokeyi takımı kurup Olimpiyatlara katılmasıdır. Spor her zaman barış içindir. Ama ne yazık ki Ukrayna’da yaşanan olaylar ve bunun sporla ilişkilendirilmesi bence iyi olmadı. İnşallah tez zamanda savaş durur ve normal günlere döneriz. Dinamo Kiev bizim en iyi şekilde ağırlayacağımız rakibimizdir. Shakhtar'ı da burada iki hafta ağırlamıştık. Bizim orada gücümüze giden 30 saniyelik bir olayın bir şekilde dünyaya yansıtılış şekli, Avrupa medyasının bunu işleyiş şekli ki gerçeklerden uzak bir şekilde. Bizim isyanımız o. Yoksa bu sistematik, planlı ya da programlı bir şey olsa ikinci golde de olurdu, elendikten sonra da olurdu. Biliyorsunuz geçen hafta UEFA buradaydı, bazı kulüp sahipleri, başkanlarla da konuştum. Böyle bir şey olduğu zaman kulüpler ceza alsın ama kulüpleri provoke eden oyunculara da ceza verilmesi lazım. Bunun da gündeme alınması gerekiyor. İnşallah hayırlı bir kura çekmişizdir. İnşallah iyi başlarız. Tabii bizim en büyük şansımız BAY haftamızın iki Avrupa maçının olduğu haftaya gelmesi oldu. İnşallah şansımızı iyi kullanırız.”