“Şampiyonluğa olan inancım değişmedi”

03 Mart 2010 Çarşamba 00:00

Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman, Teknik Direktörümüz Christoph Daum ile aralarında bir sıkıntı olmadığını ve profesyonelce işlerini yürüttüklerini söyledi. Fenerbahçe'de kararların, yönetim, teknik direktör ve kendisinin katılımıyla ortak alındığının altını çizen Kocaman, Daum'un ardından Fenerbahçe'de teknik direktörlüğe getirilmesinin asla söz konusu olmadığını, bu durumun hem kendisini hem de Fenerbahçe'yi inkar etmek anlamına geleceğini ifade etti. Şampiyonluğa ilk günkü kadar inandığını söyleyen Kocaman, "İlk gün nasıl inanıyorsam bugün de inanıyorum, hiçbir değişiklik yok" dedi. PROFESYONELCE GÖTÜRÜYORUZ Fenerbahçemizin bugün yaptığı sabah antrenmanı sonrası basın mensuplarına açıklamalar yapan ve soruları cevaplandıran Aykut Kocaman, İlk olarak Daum ile ilişkileri konusunda "Bir hafta önce söylediğim bir şey vardı. O düşüncemin dışında bir şey yok. Geldiğim günden bu güne ilişki zincirim nasılsa şu anda da öyle ve bundan sora da böyle olacak. Bu sizler tarafından ya da bir takım çevreler tarafından farklı algılanıyor. Sonuçlarla ilintili olarak gözüküyor ama en azından sonuçlarla hiç alakası yok. Geldiğim gün ne düşünüyorsam, Sayın Daum'la bir arada olduğum andan itibaren şu ana kadar ilişki zincirimiz aynı şekilde sürüyor. Ne eksik, ne fazla. Daha da birbirimizi tanıyarak bu anlamda artısı olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında benim tarafımdan en azından olumsuz söylenecek hiç bir şey yok. Çünkü şunu da söylemek lazım: Farklı iş alanlarında ortak noktamız, Fenerbahçe ve futbol takımı. Benim en önemli iş alanım öncelikli olarak transferlerdir. Ondan sonra da takımın operasyonlarıdır. Şehirden şehre transferler ve benzeri şeyler, maçlarla ilgili operasyonlar.Teknik direktörümüz de son derece net bir şekilde bildiği gibi o da kendi alanında çalışıyor. Son derece profesyonel bir şekilde götürmeye çalışıyoruz işimizi" diye konuştu."Neden bu tür sorun ve gündem yaratılmaya çalışılıyor" şeklinde bir soruya ise Aykut Kocaman, "Çünkü çok net. Daha geldiğim ilk gün, sıkıntılar yaşanırsa böyle bir sorunun ortaya çıkacağı belliydi. 7 de 7 yaptığımız Antalyaspor maçından sonraki konuşmamda da tahmin ediyorum buna benzer bir şey söylemiştim. Sıkıntılar başladığı andan itibaren bu iş çomaklanacaktır. Bunda tabi ki birincil etken: Böyle bir pozisyon Fenerbahçe için, profesyonel anlamda kurulmaya çalışılıyor. Çünkü bu teknik direktör için de bir sıkıntı yaratacaktı. Bu sayın Daum için değil, ben de teknik direktör olsam; ya da başka birisi de olsa, kim olsa sıkıntı yaratacaktı. Çünkü bir anlamda biraz alanın daralması demek.İkincisi, ben sonuçta geçen sezona kadar faal teknik direktörlük yapan birisiydim. Sanki buraya Daum'un arkasından getirilecek kişi olarak getirildim gibi bir hava yaratıldı. Bu da doğal olarak, tabii ki kamuoyu tarafından bu sıkıntılı günlerde deşilecek tarafıydı. Bence ana iki tane faktör bu şekildeydi. Sıkıntılı günlerde de bu konuların çok çomaklanacağını ben daha 7. haftada söylemiştim. Ancak tabi yüz yüze gelmekle, farkında olmak arasındaki farkı şu anda yaşıyorum" diye cevap verdi. SIKINTILARIN YAŞANMASI DOĞAL Aykut Kocaman görev tanımıyla ilgili olarak ise, "Bu çok net.Şimdi söylediğimi o zaman da söyleyebilirdim, ya da o zaman söylediğimi şimdi de söyleyebilirim.Görev tanımlamamın ötesindeki faktör şuydu: Hala aynı şeyi söylüyorum. Çok uzun yıllardır futbol kulüpleri başkan ve yönetim kurulu ve aynı zamanda teknik direktör üzerine yapılandırılmıştır. Bu iki icracı grubun alanları vardır. Bu alanlarından feragat etmeleri zaman alacaktır. Esas tanımlama dediğimiz buydu. Yoksa bilinmeyen bir işi ya da görev değil. Ancak burada neler olduğunu gözlemlemek ve neler olduğunu görebilmekti amacım bunu söylerken. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Çok kolay bir şey değil. Çünkü bu bir refleks.Yani yönetim anlamında da teknik direktör anlamında da, kulüplerin oturmuş bir takım düzenlemeleri var. Bu tip çatışmaların, sıkıntıların yaşanması kadar doğal bir şey yok. Ama bununla birlikte takımımızın da kötü sonuçlar alması olayın tamamen 'Teknik direktör ve sportif direktör çatışması' haline döndürülmesine neden oldu. Bu, bugünkü yaşadığımız sıkıntılardaki en azından bana göre birinci neden değil" diye konuştu. HİÇ BİR ŞEY TAMAMIYLA UKDEMDE DEĞİL "Gökhan Ünal'ın transferi tamamen sizin isteğinizle mi oldu?" şeklindeki bir soru karşısında ise Kocaman "Hiçbir şey tamamen benim ukdemde değil, olamaz da. Sportif direktörlük, bugünkü kulüplerdeki yapılanma itibarıyla, bireysel anlamda her şeyi özgürce yapacağınız bir konum değil öyle de olmamalı zaten. Bu hocanın da teknik direktörün de bilgisi dahilinde yapılan bir transfer. Ama aynı zamanda yönetim kuruluyla birlikte ortak karar aldığımız transferlerden bir tanesiydi. Bu sadece Gökhan Ünal transferi için değil ondan önceki transferler ve bundan sonra da bu kurum devam ederse; Fenerbahçe'de bundan sonra da böyle olmalı ve böyle olacaktır zaten. Tabi ki karar vericilerden birisidir sportif direktör ve öyle de olmalı. Ancak direk olarak karar verici organ olmak, bugünkü yapısı itibarıyla hem Kulübümüzün hem diğer kulüplerin yapısı itibarıyla kolay da değil, doğru da değil" diye konuştu. SÖYLEMEKTEN KAÇINMANIN BİR ANLAMI YOK "Gökhan Ünal'ı alarak yalnızca forvete takviye yaptığınızda eleştirilmiştiniz. O dönemde 'Takım içindeki performansı yükselterek sorunları çözeceğiz' demiştiniz. Şimdi nasıl düşünüyorsunuz?" şeklindeki bir soru karşısında ise Aykut Kocaman, "Açıkçısı geçen hafta da söylediğim gibi; bir anda 6 oyuncunun; -Vederson'u da bu günkü şartlara dahil ediyorum-, çeşitli nedenlerle kadro dışı kalması futbol kulüplerinde, bizim kulüp için de geçerli olmak üzere çok sık rastlanan bir şey değil. Devre arasında herkesin son derece sağlıklı ve iyi olduğu dönemde, aynı bölgedeki 6 oyuncunun birden ceza ve sakatlıklar nedeniyle birkaç maç dışarıda kalacağını hesaplamak ne benim için ne de pek çok yönetici pozisyonundaki insan için çok rastlanan bir durum değil. Bununla beraber sayısal olarak değil, transferde özellikle nitelik olarak kalite olarak değeri artırmak istedik. Ancak şunu da çok net bir şekilde söyleyebilirim: Belki bu güne kadar ifade edemediğimiz şeylerden birisinin, üzerinde çalıştığımız oyunculardan; isim vermek istemiyorum bir tanesinin istenilen parayla verimliliği arasında çok net bir bağ kuramadığımız için transferinden vazgeçtik. Transfer etmek istemediğimiz için ya da hocaya rağmen değildi bu. Bu konudaki yanlış anlamanın da önüne geçmek lazım. İstenen para ile verimlilik tahmini üzerindeki ilişkinin biraz olumsuz olması, bu transferdeki olumsuzluğa yol açtı. Ama şunu da söyleyeyim ki, iyi tarafıyla tabii ki işler kötü giderken, ilk yarıda hemen hemen hiç kullanılmayan Özer takıma transfer gibi geldi. Bu da işin başka bir boyutu. Tabii sayısal olarak bir sıkıntımız olmadı. Ama şu da bir gerçek ki; özellikle şu son geçtiğimiz bir iki haftalık periyotta çok sayıda sakat oyuncunun olması bu anlamda zaaf yarattı. Bunu da söylemekten kaçınmanın bir anlamı yok. Bu bir gerçek çünkü" diye konuştu. ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ Şampiyonluğa hep inandığını belirten Kocaman, "Şampiyonluk şansımızla ilgili olarak söylüyorum: ilk gün nasıl inanıyorsam bugün de inanıyorum, hiçbir değişiklik yok. Ben her şeyden önce Fenerbahçeli olarak söyleyeyim: Matematiksel olarak Fenerbahçe takımı bu şansını yitirene kadar, Fenerbahçe bu şansını sonuna kadar kovalayacaktır. Sadece otomatik bir söylem olarak değil, içimden gelen duygularım olarak söylüyorum. Böyle olmalı, oldu ve böyle olacak. Bu kudrette olduğumuzu 2 hafta öncesine kadar gösterdik. 2 haftada takımın bütün yetenekleri çekilip alınmış olamaz. Konjoktörel bir durum olduğunu düşünüyorum. Bunu çevirmek için bütün çabayı göstereceğiz. Ben sezon başında bir karar verdim. Karar verirken genel olarak söyleyeyim, çok düşünüp karar almaya çalışan bir insanım. Ne kulübeye girdim, ne benzeri davranışlarda bulundum. Saha kenarında fotoğrafımı çekip, 'Sahaya bile giremiyor' diye yazanlar oldu. Bu tür şeyleri sineye çekerek, işime verdiğim kararlar doğrultusunda devam etmeye çalışıyorum. Bu kararlarımdan bir tanesi de şu ki; sportif direktörlük adı altında bir kurum oluşturuldu Fenerbahçe'de. Bu, çağdaş futbolun gerektirdiği kurumlardan bir tanesidir. Benimle başladı, ben de böyle bir karar verdim. Sezon için söylüyorum bunu: Özellikle böyle bir karar verdim. Bu kararı sonuna kadar sürdürme azim ve kararındayım. Sahaya inmek gibi bir düşüncem asla yok. Hem bana ayıp, hem teknik direktöre ayıp, hem de Fenerbahçe Kulübü'nün yapmak istediklerine. Evet şampiyonluklar çok kıymetli ve şampiyon olmak istiyoruz. Ancak şampiyonluklar elde ederken de değerlerimizden vazgeçmemeliyiz. Kulüpler değerler üzerine oluşturuluyor. Özellikle şunu da söylemek gerekiyor: Belki bu sözlerin açıklaması olabilir. Şunu da ifade edebilirim. Benim Sayın Daum'un yerine gelmek gibi bir düşüncem asla ve asla yok. Çok net bir şekilde söylüyorum. Bu hem kendimi inkar etmek, hem Fenerbahçe Spor Kulübü'nü inkar etmek olur. Böyle bir tasarrufum asla olmadı ve asla olmayacak. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum. Ancak sezon sonunda hem pozisyonumla ilgili olarak hem de genel durumla ilgili olarak bir değerlendirme yapma hakkına sahibim" diye konuştu. SORUMLU İNSANLARIN GÖREVLERİ KOLAY DEĞİL "Sezon sonu değerlendirme" ifadesinden, sezon sonunda görevi bırakacağının anlaşılmaması gerektiğini belirten Kocaman, "Hayır, değerlendirme başka bir şey. Kendi dünyamla ilgili bir şey. Yaşadıklarımdan sonra tabii ki çok kolay bir görev değil. Fenerbahçe'deki sorumlu insanların görevleri hiçbir zaman kolay değil. Getirileri çok fazla olduğu gibi, tabii ki insanların ruhundan da çok şey götürebiliyor. Dolayısıyla bu değerlendirmeyi yapmaya her insan gibi ben de sahibim. Tabii 15 Mayıs'ta değerlendirmemi yapacağım.Kişisel bir söz bu. Ancak Fenerbahçe'nin doğru bir yer olduğunu söyledim. Bu pozisyonlar, bugün profesyoneller tarafından yapılıyor, böyle de yapılmalı. Uygulama doğru, devam etmeli. Devam edecektir zaten. Bu benimle kaim bir değil, devam etmeli" diye konuştu. Gazetelerde çıkan bazı haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve saçma olduğunu ifade eden Kocaman, "Bizim işimiz, son derece performans işi ve eleştiriye açık. Herhalde benimle birlikte burada bulunan insanların hepsi bu konuda hemfikirdir. Hiç bunun tersini düşünmedim. Gazetecilerin de yaptıkları işte zaman zaman hatalar olsa da işlerinin bu olduğunu düşündüm. Hiçbir sıkıntım yok. Ancak zaman zaman aşağılayıcı hakaretamiz şeyler oluyor. Bunlardan bir tanesi de dünkü gazetelerden birindeydi. Sayın Daum'un bana Eskişehir'de bir şeyler anlattığını, benim de uykum geldiğini söylediğim yazıyordu. Lütfen bu tip saçma sapan şeylerden kaçınalım. Ben her zaman açık olmaya çalışan bir adamım. En azından bu tip saçmalıklardan kaçınırsak, benim için de son derece sevindirici olabilir. İşimizi iyi yapıyor olabiliriz, kötü yapıyor da olabiliriz. Fenerbahçe şampiyonluğu yitirebilir, bundaki sebeplerden biri ben de olabilirim. Ama böyle olmaz" diyerek sözlerini noktaladı.