MHP Lideri Bahçeli: “Sonuna kadar sözümüzün arkasındayız”

06 Aralık 2011 Salı 00:00

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilerek TBMM'ye geri gönderilen şike cezasında indirim öngören yasanın aynı haliyle önlerine gelmesi halinde, parti olarak sözlerinin ardında olduklarını belirtti. Bahçeli, "Dört partinin ittifakıyla çıkartılan söz konusu kanun değişikliği, tekrar Meclis gündemine aynı haliyle gelirse, biz sözümüzün ve kararlılığımızın sonuna kadar arkasındayız" dedi.Partisinin grup toplantısında konuşan ve Meclis iradesinin sulandırılmasına, değersizleştirilmesine karşı olduklarını belirten Devlet Bahçeli, AKP ve Ana Muhalefet Partisi'nin de tercih ve kararlarına sahip çıkması gerektiğini ifade etti. Köklü kulüplerin ve onlara gönül veren taraftarların incitilmesini, hırpalanmasını kabul etmediklerini belirten Bahçeli, gizli kalması gereken bilgilerin basın geniş şekilde yer almasının birçok kişi peşinen suçlu gösterdiğinin altını çizdi.TÜRK SPORU ZİNCİRLERİNDEN KURTULACAKTIRBahçeli, "Ne acı bir durumdur ki, yaklaşık 5 aydır tutuklu bulunan ve Türkiye'de milyonlarca insanın sevgisini ve haklı ilgisini kazanmış spor kulüplerimizin başkan ya da oyuncuları, hukuken bir netice ortaya çıkmadan dört duvar arasında tutulmaktadır. Biz bu garabetin adalet olmadığına, hakkaniyete hizmet etmediğine, vicdanları kanattığına inanıyoruz. Sanırsınız ki hali hazırda şike ve teşvik primi sorunuyla ilgili tüm kötülükler 31'i tutuklu 93 şüpheli şahsın üzerinde toplanmıştır. Bunlar cezalara çaptırılırsa her şey düzelecek, Türk sporu zincirlerinden, kelepçelerinden kurtulacaktır. Kangren olan, iflas ettiği söylenen Türk futbolunun sorumlusu beş aydır tutuklu veya şüpheli kişiler midir?" dedi.KARARLILIĞIMIZIN ARKASINDAYIZVeto kararının Cumhurbaşkanı Gül'ün şahsi görüşü ve takdiri olduğunu söyleyen Bahçeli, partisinin bu kanun değişikliğine destek verirken ne adalet duygusunun zedelenmesini ne de kişiye özel bir düzenleme olmasını asla istemediğini aklından dahi geçirmediğini kaydetti. Bahçeli, "Bizim anlamadığımız taraf; Sayın Cumhurbaşkanı'nın adalet duygusunun kimler tarafından saldırıya uğradığını ve kimler için özel yasalar çıkartıldığını unutmuş ya da unutmaya tevessül etmesidir. Biz çıkması için katkı verdiğimiz bir kanun değişikliğinde Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu şekilde veto yetkisini kullanmasını hayret ve esefle karşılıyoruz. Çankaya noteri suçlamalarını bertaraf etmek için fırsattan yararlanarak meseleyi farklı noktalara çekmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı bilmelidir ki, Milliyetçi Hareket Partisi ceza-yaptırım dengesini bozacak, adalet duygusunu zaafa uğratacak ve adrese teslim düzenlemeler yapacak hiçbir ilişki ağının içinde olmamıştır ve olmayacaktır. Hele hele partimiz; şike ya da teşvik primi konusunda herkesten fazla hassas ve duyarlıdır ve bu alanda kimseden duyacağı veya öğreneceği bir şey yoktur. Dört partinin katılımı ve işbirliğiyle çıkartılan söz konusu Kanun değişikliği, tekrar Meclis gündemine aynı haliyle gelirse, biz sözümüzün ve kararlılığımızın sonuna kadar arkasında duracağız. Meclis iradesinin sulandırılmasına ve milletimiz nezdinde değersizleşmesine tahammülümüz yoktur ve muhataplarımızı da aynı yaklaşım ve kararlılık içinde görmeyi istememiz en tabii hakkımızdır" dedi.AKSİ İSPATLANMADAN KİMSEYE SUÇLU MUAMELESİ YAPILMASINTürk Sporunun ve Türk Futbolunun aklanması ve tüm şaibelerden arınmasını istediklerini ifade eden Bahçeli, "Bunun için mutlaka ve acilen sürdürülen adli ve idari kovuşturma süreci tamamlanmalı ve kim ne suç işlemişse karşılığını ve cezasını görmelidir. Spor ahlakına ve hoşgörüsüne sığmayan temasların, ilişkilerin ve gizli niyetlerin açığa çıkarılarak şikeyi yapanların, teşvik edenlerin ve bunlara alet olanların yaptıklarının yanlarına kar bırakılmaması sağlanmalıdır. Ancak suçluluğu kesinleşmeden kimseye de suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Türk futbolu artık soluk almalıdır. Üzerinde dolaşan kara bulutlardan kurtulmalıdır. Kulüplerimizin, iyi niyetli sporcularımız ve fedakâr kulüp taraftarlarımızın daha fazla rencide olmaması ve üzülmemeleri için AKP Hükümeti sporu art niyetsiz ve gizli gündemine takılmadan sahiplenmeli ve sorunları gidermelidir. İlave olarak Türkiye Futbol Federasyonu tarafsız bir şekilde ve siyasi etkiden uzaklaşarak Türk futbolunun meselelerine acilen odaklanmalıdır. Federasyon kongrelerini siyasi kongre ve şov sahnelerine çevirenler bugünkü karanlık sürecin mesuliyetinden muaf olmadıklarını asla unutmamalıdırlar. Ve hiç kimse güzide kulüplerimizin ve diğerlerinin şerefiyle ve haysiyetiyle oynamamalıdır" diye konuştu.