Fenerbahçe Dergisi’nin 124 no’lu Haziran 2013 sayısı; Profesyonel futbol takımımızın Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanma sevinci görseli ve "İnandılar, Çalıştılar, Kazandılar" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı.Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz önlü arkalı… Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanan profesyonel futbol takımımız ile TKBL şampiyonu basketbol takımımıza ait.Fenerbahçe Dergisi yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz.Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Abone olmak için FBDERGİ yazıp 3570’e mesaj atmanız yeterli!Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin Haziran 2013 sayısından çarpıcı başlıklar:• 64 maçlık rekor kırdılarDile kolay! 2012-2013 futbol sezonu boyunca tam olarak 64 maça çıktılar. Bütün maçlara galibiyet parolasıyla asıldılar. Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi’nde yarı final başarısıyla tamamladıkları bu zor sezonun ardından takım kaptanlarımızdan Emre Belözoğlu, Volkan Demirel ve Gökhan Gönül’e sezon değerlendirmelerini ve sezon içindeki kırılma noktalarını söylemelerini istedik. Volkan Demirel: "Hedefimiz yine çok maç oynayarak, oynadığımız bütün kupalara sahip olmak"-64 maçlık mücadelenin ardından 3 kulvarda takım değerlendirmeni alabilir miyiz?Sezona başlarken 65 maç hedefimiz vardı. Sadece bir tanesini gerçekleştiremedik. 64 maçın hepsinde sahaya kazanmak için çıktık. Ancak o günün şartları ve futbolun üç neticeli bir oyun olması nedeniyle bazı maçlarda mağlubiyetlerimiz oldu. Ben bu 64 maçın hepsinde en iyi şekilde mücadele ettiğimize inanıyorum. Bu 64 maçın sonunda Türkiye Kupası’nı kazanarak sezonu anlamlandırmak bizim için önemliydi. Avrupa Ligi’nde ilk defa Yarı Finale kaldık. İnşallah önümüzdeki senelerde finalleri ve kupayı görmek çok istiyoruz. Türkiye Ligi’nde de sonuna kadar mücadele ettik. İlk yarıda kaybettiğimiz puanlar nedeniyle şampiyonluktan uzaklaştık ama sonuna kadar da mücadele etmesini bildik. Futbolcular olarak 64 maç oynadığımız için birbirimizle gurur duyuyoruz. Bu çok önemli bir sayı ve rekor olarak da gözüküyor. İlerleyen dönemlerde kupaların geleceğine inanıyoruz. Hedefimiz çok maç oynayarak, oynadığımız bütün kupalara sahip olmak. Takım olarak iyi mücadele ettiğimizi ve iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyorum. Fenerbahçeliliğin getirdiği duruşu en iyi şekilde sahaya yansıttığımıza inanıyorum. Her zaman dile getirdiğim bir şey var, o da: Önemli olan kupalar, şampiyonluklar değildir, önemli olan Fenerbahçeliliktir.-Türkiye Kupası’nı da müzemize üst üste 2. kez getirdiniz. Neler hissediyorsun?Türkiye Kupası’nı geçen sene uzun bir süreni ardından almıştık. Camiamız için ayrı bir anlamı vardı. Üstü üste ikinci kez aldık ve çok mutluyuz. Netice itibariyle önemli bir kupa. Kupa boyunca da bir tane mağlubiyet var ve o da grubumuzu garantilediğimi bir maçtı. Ben 3 kulvarda da en iyi şekilde mücadele ettiğimizi düşünüyorum.-Sözleşmen 4 yıl daha uzatıldı. Bu sürecin ardından 15 yıl Fenerbahçe için ter dökmüş olacaksın. Neler hissediyorsun?Ben gönülden Fenerbahçeliyim ve bunu da her zaman dile getirmişimdir. 4 sene daha bu kulübe hizmet etmek ve bu camianın altında buradaki arkadaşlarımla iş birliği yapmak ve bu forma için mücadele etmek benim için büyük bir gurur kaynağı. Bana verilen bu şansı, bu 4 seneyi Fenerbahçe formasına layık bir şekilde geride kalan hayatım gibi en iyi şekilde değerlendireceğime ve Fenerbahçe için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. Dediğiniz gibi; önümüzdeki 4 yılı da tamamladığım takdirde, 15 sene olmuş olacak. Bu ayrı bir onur ve gurur. Ben bu tribünlerde doğdum ve bu tribünlerde büyüdüm. Büyüdüğüm, yetiştiğim yere 15 sene hizmet etmek çok farklı bir duygu. Bu nedenle bu mutluluğu kelimelere dökmek çok zor. Elde edeceğimiz başarılarla daha da mutlu olacağımı düşünüyorum. Bu mutluluğumun ve gururumun bir ömür devam etmesini istiyorum.-Sezon içinde seni mutlu eden en önemli şey neydi?Sezon içinde birçok kez mutluluğumuz oldu. Türkiye Kupası’nı kaldırdığımız için de çok mutluyuz. Galatasaray maçından sonraki mutluluk da çok iyiydi!-Peki en üzen şey?Beni en çok zorlayan ve üzen tabii ki Benfica’ya elendiğimiz an oldu. UEFA Kupası finali oynayamamak benim için bir hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Bunun dışında tek bir şey söylemek istiyorum: Bir daha Burak kardeşlerimizi yitirmeyelim.-Taraftardan en çok sevdiğim tezahürat nedir?"Seni bir gün görmesem ne yapardım bilmem" tezahüratı çok güzel.-Bu sezon içinde Aykut Hoca’dan aldığın en önemli nasihatler neydi?Hocamız sezon içinde bizimle sürekli konuştu. Her maça çıkmadan önce bizimle konuşur ve nasihat verirdi. Aykut Hoca’nın bu sezonki en önemli konuşması kendi evimizde 1-0 yendiğimiz Benfica maçıydı. O maçta da harika bir oyun sergiledik. Maçın önemini ve o günün şartlarına uygun konuştu. Sezon içindeki en iyi oyunumuzu sergiledik diyebilirim. O gün direkleri geçemedik, eğer direkleri geçebilseydik final oynardık. Gökhan Gönül: "3 kulvarı da sonuna kadar zorladık"-Gökhan, 64 zorlu bir maratonun ardından takımın sezon performansını değerlendirir misin? Beklentinin ne kadarı takım olarak yakalanabildi?Zaten normal şartlarda oynanabilecek 65 maç var ve bunun 64’üne çıktık. Gönlümüz 65. maça da çıkabilmeyi arzuluyordu ama Avrupa Ligi’nde yarı final oyandık. Finale kalabilseydik bunu başaracaktık. Bizim adımıza yine de onur ve gurur verici bir durum. Finalin ilk ayağını da geçmiştik ama ikinci ayağında elendik.Süper Lige gelirsek; her defasında söylediğim bir şey var: Biz ligi ilk yarıda kaybettik, ikinci yarıda elimizden gelen yaptık ve sonuna kadar zorladık. Hepimiz elimizden geleni yaptık. Şunu düşünüyoruz, keşke ikinci yarıda oynadığımız oyunu ilk yarıda da oynayabilseydik. Bu performansı en başta göstermeliydik.Türkiye Kupası’nı geçen sezon da biz aldık. Bu sene Avrupa Ligi ve Süper Lig Kupası’nı kaybettik ancak Türkiye Kupası’nı almamız gerekiyordu ve öyle de oldu. 3 kulvarı da sonuna kadar zorladık. Önümüzdeki sezon 65 maçın tamamını oynayacağımıza inanıyoruz.-Sezon içinde yaşadığın en büyük sevinç neydi?Benfica ilk maçını kazandığımı zaman çok mutlu oldum.-Peki senin için sezon içindeki hayal kırıklığı nedir?Aslında hayal kırklığı demeyelim de üzüntü olarak; Yarı Finalin ikinci ayağında sakatlanıp, sahayı terk etmek benim en büyük üzüntüm olarak kalacak. Maçın sonunu da getirmeyi isterdim ve belki de daha farklı olurdu.-Senin en çok beğendiğin tezahürat nedir?"Seni bir gün görmesem" şeklinde söylenen tezahürat son derece güzel.-3 sezondur Aykut Hocamızla birliktesin. Ondan bugüne kadar duyduğun en önemli nasihat neydi?Bunu düşünmeden söyleyebilirim. Sadece bu sezon için de değil, son üç sezondur bizi söylediği bir şey var: "Taş yerinde ağırdır" der her zaman. Emre Belözoğlu: "Futbol bu kaostan kurtulmalı"-Emre sezon arasında takıma tekrar dahil oldun ancak Lig’de sakatlığından dolayı bazı maçlarda; Avrupa Ligi’nde ise statü gereği maçlarda çok görev alamadın. Takımı dışarından gözlemlediğin kadarıyla sezon içindeki performansınızı değerlendirir misin?Öncelikle, tekrar Fenerbahçe’ye döndüğüm için çok çok mutluyum. Fenerbahçe’nin geleceğindeki birçok tarihi başarısında kadrodaki isimlerden olmak istiyorum. Sezona gelecek olursak; Türkiye Kupası’nı kazanan bütün takım arkadaşlarımı kutluyorum. 64 maç, Türk futbol tarihinin rekoru zaten. Böylesine uzun periyotta genel anlamda Takımımızın başarılı olduğunu düşünüyorum. İlk defa tarihimizde Avrupa Ligi’nde yarı final oynadık. Sezonu ikinci sırada bitirdik ve Şampiyonlar Ligi’ne gideceğiz. Şu an Türkiye Kupası’nı kazandık ve üst üste ikinci senemiz. Bu anlamda iyi bir sezon olduğunu söyleyebilirim. Bu nedenle emeği geçen herkese teşekkür ederim. Özellikle Avrupa Kupası’nda gösterilen başarı takdire şayan idi. Fenerbahçe formasını, armasını göklere çıkardılar. İlk geldiğim andan itibaren beklentilerim arasında Lig şampiyonluğu da vardı. Tabi aynı şekilde UEFA Avrupa Kupası da vardı. Lige baktığınızda ilk yarıda çok puan kaybı yaşadık. Rakibimizin puan kaybettiğinde yakalayamadık onları. Fenerbahçe’nin bizden beklentilerini farkındayız. Gelecek sezon da hedeflerimiz arasında öncelikle Lig Şampiyonluğu, ardından Avrupa ve Türkiye Kupası olacak.-Sezon içinde yaşadığın en büyük mutluluğun nedir?İkinci kez Türkiye Kupası’nı kaldırmak beni çok mutlu etti diyebilirim.-En zorlandığın an?Sivasspor mağlubiyeti oldu. O maçtan sonra çok zorlandım.-Hayal kırıklığın nedir?Genel anlamda Türk futbolunun içinde yaratılan bu ortam maalesef ki içler acısı. Bu uğurda gençler ölüyor. Hiçbir şey bir candan daha önemli değildir demek istiyorum. Futbolu futbolluktan çıkarmamak televizyonların galeyanlarına kulak kapatmak gerekiyor. Futbol bu kaostan kurtulmalı.-Taraftarımızın söylediği ve senin de en çok beğendiğin tezahürat nedir?Dilimde şarkılar gündüz gece, Deli gibi aşığım Fenerbahçe, Bu dünyayı yakarım şenin içinŞampiyonluk gelince…-Aykut Hoca ile arandaki diyalogtan ve bunun takıma nasıl yansıdığından söz eder misin?Aykut Hoca, öncelikle çok dürüst bir insan. Herkesle yüzyüze konuşuyor. Takım içinde özellikle de yaşı büyük olan oyuncularla sürekli konuşuyor. Gerekli telkinlerde bulunup, Fenerbahçe bayrağını zirveye taşımamız gerektiğini söylüyor. Açıkçası bu da benim hoşuma giden bir durum, böylece daha fazla sorumluluk sahibi oluyorum.• ANKARA’NIN BAĞLARI KUPA DOLU YOLLARIFenerbahçemiz, Ankara’da 2 yıl üst üste oynadığı 2 Ziraat Türkiye Kupası finalini de kazandı. Gecen yıl kazanılan Kupa, uzun bir aradan sonra kazanılmasıyla anlamlandırılmıştı. 2. Kupa’ya ise bir Mehmet Topuz-Raul Meireles ortak yapımı olan Fenerbahçe usulü Ankara’nın bağları türküsü damga vurdu. Kayseri’de doğup büyüyen ve bu nedenle Orta Anadolu kültürüne yatkın olan Mehmet Topuz, Roma’da kazanılan Lazio zaferinden dönüşte, uçakta, yine bir Orta Anadolu kültürü ürünü olan Ankara’nın Bağları (Ankara diye yazılır Angara diye okunur) türküsünü dinlemektedir. Portekizli takım arkadaşı Raul Meireles ise ilk duyduğu andan itibaren müziğin ritim ve ezgisine vurulur ve Topuz’dan; öğrenebildiği kadarıyla türkünün sözlerini ve bu tür müzikle nasıl oynandığını öğrenir. Cezası nedeniyle Trabzon karşısındaki finali tribünden izleyen Meireles, maçın bitiş düdüğüyle birlikte soluğu sahada takım arkadaşlarının yanında alır ve o sırada stat hoparlöründen çalınan Ankara’nın Bağları türküsünü duyunca Sow, Kuyt ve Baroni gibi yabancı oyuncularımız ve diğer takım arkadaşlarıyla Ankara usulü oynamaya başlar. Sahada başlayan bu coşku soyunma odası ve takım otobüsünde de devam eder. Hatta FB TV’de Fatih Demirkol’un takım otobüsünden yaptığı canlı yayınlar sayesinde yayılan Meireles’in Ankara’nın Bağları’nı söyleme çabaları taraflı tarafsız herkeste büyük bir sempati uyandırır. Böylece da bize "Ankara’nın Bağları Kupa Dolu Yolları" demek kalır. Başkentimiz Ankara da; son yılların fenomen polisiyesi Behzat Ç.’den sonra, Fenerbahçe usulü Ankara’da kupa kutlamasıyla da popüler kültür hafızamızın bir köşesine kazınır.• Alper Potuk Fenerbahçemizde; Fenerbahçe’nin bütçesi, 173 milyon 212 bin lira; Kadın Baskette Şampiyonun Adı Yine Değişmedi: Fenerbahçe; Nice Yıllara Fenerbahçe!; Mert Günok ve Salih Uçan, ALS hastalarına Moral Gecesi’ne katıldılar; Stadyum ve Arena 2013 Fuarı, Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da yapıldı; Avrupa Stadyum ve Güvenlik Yöneticileri Birliği Stadımızı ziyaret etti; Fenerbahçe’de yaz başka güzel; Baroni, yılın futbolcusu ödülünü aldı; Kuyt Metrosiklet’in tadına doyamadı; Rüya Bir Gün Projesi tüm hızıyla sürüyor; Volkan Demirel, Mehmet Topuz ve Selçuk Şahin’in sözleşmeleri uzatıldı; Genç yeteneklerimiz söyleşiye katıldı; Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme, Yelken, Yüzme, Boks, Voleybol, Futbol ve Basketbol Şubelerimizden daha birçok haber, "Haber Turu" sayfalarımızda… Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.• Gürhan Yaldız: "Esas hedefimiz, bayanlar kulvarında Fenerbahçe’yi Avrupa’nın merkezi yapmak"Hayatını masa tenisine adamış bir adam; Fenerbahçe Masa Tenisi Şubemizin Kaptanı Gürhan Yaldız. 5 yaşında başladığı masa tenisine uzun yıllar Fenerbahçe forması altında sürdüren ve Türkiye’de birçok ilkin altında imzası olan Gürhan Yaldız, bu başarılarına Fenerbahçe’de şube kaptanı olduğu dönemden sonra takımlarımızla elde ettiği sonuçlarla yenilerini ekledi. Gürhan Yaldız’ın şube kaptanlığı süresince Türkiye’de elde edilen birçok başarının yanı sıra, Fenerbahçe Erkek A Takımımız masa tenisinde Avrupa’da ilk kez final oynayan bir Türk takımı olup, bununla da yetinmeyen Şubemiz, bayanlarda da tarih yazarak, son 2 yıldır üst üste Avrupa Şampiyonu oldu. Esas hedeflerinin, bayanlar kulvarında Fenerbahçe’yi Avrupa’nın merkezi yapmak olduğunu ifade eden Gürhan Yaldız’la; kariyerini, hedeflerini ve projelerini konuştuk.Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Türkiye’de hiçbir branşta hiçbir takım 2 sene üst üste Avrupa şampiyonu olamadı. Biz bunu başardık. Başarı her zaman elde edebilir, ama başarıda sürekliliği elde edebilmek çok daha zordur. Biz en zorun zorunu başardık. Bundan sonrada başarmaya devam edeceğiz.02: Bu sene Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edeceğiz. Hedefimiz; tek kelime ile şampiyonluk. Bunun yanı sıra esas hedefimiz, bayanlar kulvarında Fenerbahçe’yi Avrupa’nın merkezi yapmak. Erkek takımımız ile ilgili de projelerimiz var.03: Başarının temelinde ekip başarısı yatıyor. Bu çok önemli bir nokta. Takım ruhu çok önemli. Eğer, takımdaki arkadaşlar birbirini sevmezse, takımdaki arkadaşlar birbirine güvenmezse, bütün takımdaki sporcular arkasındaki antrenöre güvenmezse; bir aile ruhu olmazsa, bu başarıları asla elde edemezsiniz. Biz hakikaten büyük fedakarlıklarla bir temel oluşturduk.04: Maddiyat hiçbir zaman ön planda olmadı. Olmadığı zaman da başarı oluyor. Maddiyatı ön planda tutuyorsanız, başarı olmuyor. Önce başarı, arkasından ekonomik değerler geliyor.• Roberto Iniguez: "Hedefimiz, Fenerbahçe’yi Avrupa Şampiyonu yapmak"Dergimizin bu ayki konuğu, üst üste 8., toplamda ise 11. kez TKBL Şampiyonu olan Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımımızın koçu Roberto Iniguez de Heredia… Künyesine "Bayanlar Euroleague Şampiyonluğu" gibi çok önemli bir başarıyı yazdırmış olan İspanyol antrenör, bu sezon Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımımız ile bu şampiyonluğu kıl payı kaçırsa da, Türk Kadın Basketbolu adına bir ilki ülkemize ve camiamıza yaşatmaktan da geri kalmadı. Rusya’da düzenlenen Bayanlar Euroleague finallerinde Avrupa ikinciliği unvanını kazanmada etkin bir rol oynayan Iniguez için bu başarı tesadüf değil, bunu da şu sözleriyle açıklıyor: "Bizim önceliğimiz takım oyunu oynayabilmek ve bunu başarabilen sporcuları bir araya getirmek. İlk olarak düşünmemiz gereken şey takımdır." Evet, tecrübeli antrenörümüz ile yeni sezon öncesi gerçekleştirilen transfer çalışmaları ve kariyerine ilişkin birçok konuyu değerlendirme fırsatı bulduk.Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Koçluk kariyerim boyunca kendime bir şeyler katmayı amaç edindim. Önce küçük, ardından da genç kategorilerinde çalışma fırsatı buldum. Bu anlamda Fenerbahçe’yi değerlendirdiğimizde ise, öncelikle büyük bir kulüpte olduğumu biliyorum. Avrupa arenasında da adından söz ettiren bir camia. Ancak Ros Casare sadece Bayan Basketbolu üzerine kurulu bir kulüp. Fenerbahçe ise basketbolun yanında kürek, yelken, masa tenisi, futbol, atletizm gibi branşlardan oluşan geniş bir camia. Bunun yanında çok büyük bir taraftar kitlesine de sahip. Avrupa’nın en büyüklerinden bir tanesi.02: Bizim önceliğimiz takım oyunu oynayabilmek ve bunu başarabilen sporcuları bir araya getirmek. İlk olarak düşünmemiz gereken şey takımdır. Takımımız son derece kaliteli oyunculardan kurulu. Bizim amacımız var olan takımı geliştirerek, daha büyük başarıları elde etmek. Kadromuza katılan isimler dünya çapında oyuncular.03: Olcay, Fenerbahçe için de çok önemli bir oyuncu, bunun yanında çok iyi bir oyuncu. WNBA’de de iyi oyununu ve mantığını sahaya yansıtırsa çok daha başarılı olacağına eminim. Ona inanıyor ve güveniyorum.•Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Hakan Bulut’u konuk etti. "Bana her şeyi de ama Fenerbahçe – Galatasaray düşmandır deme!"Yılın en iyi komedi dizisi ödülünü alan Seksenler dizisinin değerli oyuncularıyla röportajlarımıza devam ediyoruz. Şoray Uzun, Nemci Yapıcı, Begüm Öner, Ceyhun Fersoy derken şimdi sırada "Bana her şeyi de…" repliğiyle aklımıza kazınan Sevgili Butik Ali - Hakan Bulut ile röportajımız var. Rekabetin parçalı formasına, sarının yanına kırmızı ekleyen; ancak duyarlılığını, derbinin güzelliğini yaşamayı becerebilen nadir isimlerden olan Hakan Bulut ile kariyerini, beklentilerini ve Fenerbahçe – Galatasaray rekabetini konuştuk.• Sibel Kurt ile "Sibel’in Sahası"nda konuk; Erdoğan Karabelen.Sporu seven bir aileden geldi, kendisi başarılı bir basketbolcumuzdu. Sadece Türkiye’de değil, dünyada bile eşine zor rastlanan bir basketbol adamı… Hem oynadı hem öğretti. Hepimizin hayatında yol göstericiler vardır. Fakat Sayın Erdoğan Karabelen’e rastlayanlar çok şanslı… Bizim de şansımız, onunla röportaj yapabilmek oldu. Bir kez daha Fenerbahçemle gurur duyuyorum.Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Aklımda basketbol yoktu. Kısa sürede iyi bir aşama kaydedince İstanbul Bölgesel Ligi’nde altıncı, yedinci sırada olan ekibin üst sıralarına tırmanmasına ve 14 kez şampiyon olan bu yüzden de "Yenilmez Armada" diye anılan Galatasaray’ın ilk kez yenilmesinde ve basketbolda da Fenerbahçe- Galatasaray rekabetinin doğmasına neden olan takımda oynadım.02: 11 Ağustos’ta doğdum, nüfus kütüğünde no.11, hane no. 11, atletizme 11 yaşımda başladım, 11 yaşımda ilk rekorumu kırdım, atletizmde 11 saniye ile 100 m. yaptım. İlk disk atmada 11 metre farkla birinci oldum, Fenerbahçe ve milli takımda 11 no’lu formayı giydim. İlk resmi maçımda 11 sayı attım, kullandığım tüm telefonlarda 11 sayısı mutlaka var. Nişan tarihimde 11 var, evlendiğim ay ise yine 11. ay…03: Başbakan Şükrü Saracoğlu çok ilginç bir insandı. Başbakanlıktan gelir o bizim tenis kortundaki maçımızı kahvesini içerek seyrederdi. Bir taraftan da tenkit ederdi. Meğer bana kızıyormuş, ben hangi takımda olursam maçlar on, on beş farkla bitiyordu. Bana penaltı bile atamıyorlardı. Bir gün 9 gol atmışız Ben de kendime futbolcu Fecri Ebcioğlu’nu örnek almıştım. Her sefer çıkıyor, topu alıyordum. Bir seferinde kaçırdım, maç 9-1 oldu. Saracoğlu dedi ki "Bu dokuz gole bedel oldu." Sonradan da bana " Oğlum sana kızıyordum ama seni tebrik ederim. Muazzam bir yeteneğin var. Maçların zevki kalmıyordu, sen hangi takımda olursan o takım galip geliyor. O nedenle söylüyordum." demişti. Bir Başbakanın kahvesini alıp bizim maçları seyretmesi benim için çok onur vericiydi.04: Fenerbahçe takımı ile Türkiye şampiyonaları kazandık. Hiç sayı atmasını bilmeyen ben bir maçta 73 sayı attım.• Uzay Gökerman: "Fenerbahçe’nin bir ideolojisi olmasaydı ’3 Temmuz’ Fenerbahçe’yi ezip geçerdi"Radyo Fenerbahçe’de yayınlanan ve Bozkurt Yılmaz’ın sunduğu 17.05.2013 tarihli "Kaldırım Tribünü" programına konuk olan Gazeteci Yazar Uzay Gökerman, yeni çıkan "3 Temmuz ve Fenerbahçe İdeolojisi" kitabı hakkında konuştu. Programda taraftarlarımızın sorularını da yanıtlayan Uzay Gökerman, kitabı yazarken bazı bölümlerinde göz yaşlarına hakim olmadığını ifade etti ve 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçelerin duruşunun takdire şayan olduğunu dile getirdi. Gökerman, ideoloji kavramı içinse, "Fenerbahçe ideolojisi var, bunun da karşısında çok güçlü Fenerbahçe karşıtı bir ideoloji de var. Bu olmasaydı 3 Temmuz süreci de olmazdı" dedi.Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Fenerbahçe halktır, Fenerbahçe Cumhuriyet’tir. Oradaki Cumhuriyet’in anlamı aslında Türkiye Cumhuriyeti ile örtüşmesinden kaynaklanıyor. Bir takım insanlar, ’Nasıl Cumhuriyet’in içinde Cumhuriyet kurarsınız’ diyor; hayır, halbuki Türkiye Cumhuriyeti ile aynı anlama geldiği için Yalçın Doğan bu ismi koymuştur.02: Bu kitap yazılırken bazı yerlerinde gözyaşı döktüm. Bunun içinde duygu var, sevgi var, haksızlığa karşı bir duruş var. Biz fanatizmle değil, bu duygularla ayakta duracağız. Bunlara sahip çıkacağız.• Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay "Galatasaray maçındaki bir motivasyon olayı: Küçük Fenerbahçeli İsmail Berkok’un hikâyesi" ve "Fenerbahçe’nin enteresan iki transfer olayı: Özcan Erkoç ve Ogün Altıparmak" konularını aktarıyor.• Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; "Avrupa Kupaları ve Fenerbahçe (2)" konusunu işliyor.• Yazarımız Dr. Sedat Hayran, "Akademik Vizyon" adı köşesinde Nevra Serezli’yi ağırladı. "Metin’den miras kaldı bana bu sevda…"Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Dünya’nın en büyük ödüllerini alabilirsiniz, ancak eve geldiğinizde sizi onunla karşılayacak bir aileniz yoksa o ödülün hiçbir anlamı olmaz. Ancak aileniz varsa o ödül her zaman parıldar. Çünkü siz onu paylaşmışsınızdır. Benim için en büyük acı, paylaşamamak. Eşimi bir kez daha Fenerbahçe camiası içinde anmak ayrı bir onur. Çünkü o bir Fenerbahçe hastasıydı. 02: Bizim evde sadece Fenerbahçe konuşuldu. Ben Fenerbahçe kazansın diye dua ederdim, çünkü aksi durumda Metin’in suratı adeta sirke satardı. Fenerbahçe dendiği zaman bizim evde hayat dururdu.03: Bir sezonda 64 maç yapıp böyle bir zafer elde eden bir takım daha varsa söylesinler bana. O nedenle takımıza, hocamıza ve büyük başkanımıza sonsuz teşekkürler.• Köşe yazarlarımız Baki Aydın, Gürdoğan Yurtsever, Oktay Unsal, Paşalı Birol, Ayşesu Zorlutuna, Jak Benzonana ve Ege Özışık gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar.• Profesyonel futbol takımımızın UEFA Avrupa Ligi’nde, Spor Toto Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda geçtiğimiz ay içinde yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri ve çok özel istatistiki bilgiler derginizde… A2 Ligi ve futbol altyapı maçları da tüm detaylarıyla ve çok özel fotoğraflarla derginizde…• Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde.• Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden Yaz Okulları ve Topuk Yaylası Yaz Kampı ilgili haberler ve kayıt bilgileri derginizde…• Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor.• Fenerium, Fenercell, FenerNET, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde.• FBSK Fenerbahçe Koleji’ne dair tüm haber ve etkinlikler derginizde.12. Adam’da konuk; İlayda Pirinççi: "Hayalimdeki Fenerbahçe’yi yaşıyorum…"• Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere… "Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz.• Fenerbahçe Dergisi, bulmaca köşesiyle de taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor.• Fenerbahçe Dergisi’nin 124. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Derginizi bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın.Keyifli okumalar...