Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde Olağan Mali Genel Kurul'da üyelerin ayakta alkışlarıyla kürsüye gelen Başkanımız Aziz Yıldırım, yaptığı konuşmada, geçen sezon Denizli'den sonra bir travma geçirdiklerini ifade ederek, "1 yıl boyunca bunu atlatamadık. Bu yüzden şevk içinde yapmak istediğimiz hadiseleri bile o olay önlüyordu. 3 hafta önce İzmir'de hak ederek kazandığımız şampiyonlukla tekrar hür olduğumu hissediyorum" dedi.Başkanımız, geçen sezon Denizli'de kaybetmeyi hak etmediklerini belirterek, "Ama Türkiye'de oynanan tezgahlar bizi o noktaya getirdi. Bu tezgahlar bu sene de yaşandı. 'Şampiyon olduk' diye bunları konuşmamazlık yapamayız" diye konuştu. Türk futbolu Futbol Federasyonu'ndan başlayarak yeniden organize olmalı
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un 1,5 yıl önce yeniden seçildiğini ifade eden Başkanımız, "Ulusoy geldiğinde 'ben değiştim' dedi. Evet çok iyi değişmiş, daha da ileri giderek değişikliğini gösterdi" dedi."Türk futbolunun bugün geldiği noktada yalnız federasyonun değil, medya, yöneticiler olarak bizler, mülki amirlere bağlı emniyet güçleri ve taraftarlar hep beraber suçluyuz. Bu suçu birbirimizin üzerine atarsak, doğruyu bulamayız, yanlış da devam eder" diyen Başkanımız, "2 yıl önce dedim ki spor kamuoyuna, diğer kulüplere 'Bana küfür ediyorlar, gelin bunu önleyelim. Yarın bu silah size dönecek' dedim. Bir kulüp başkanı çıktı, 'Bize küfür etmiyorlar, sana niye ediyorlar sen düşün' dedi. Kendi sahasında geçen hafta yaşanan olaylara bakın. Allah yukarda bir" diye konuştu.Başkanımız, Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'ı geçen hafta telefonla aradığını anlatarak, şöyle devam etti: "Canaydın'a 'Bir araya gelmemiz lazım' dedim ama 4 büyük kulüp olarak değil, bütün kulüpler bir araya gelmeli. Türkiye'de artık 4 büyük kulüp meselesi bitmiştir, bütün kulüpler bir noktada birleşirlerse o zaman çözümü hep beraber kolayca bulabiliriz. Benim görüşüm, 28 Haziran'da Futbol Federasyonu'nda bir mali kongre var. Bu kongreden önce Sayın Haluk Ulusoy'un güven oyu alma mecburiyeti vardır, kurullarını değiştirme mecburiyeti vardır. Bu kurullarıyla bu federasyonun daha ileri gitme şansı yoktur. Yeniden Ulusoy kongre kararı alıp, bu kongrede aday olabilir, önünü kimse kesmemeli. Başka adaylar da varsa çıkmalı ve Türk futbolu önce Futbol Federasyonu'ndan başlayarak yeniden bir organizasyon içine girmelidir." Medyanın uzlaşmacı bir tavırda olması lazım
Başkanımız, konuşmasında Denizlispor maçında statta yayıncı kuruluşun kablolarının kesilmesi olayına da değinerek, Lig TV'den bir görevlinin taraftarlara "Bu kabloları kesin" dediğini ileri sürdü. Başkanımız, bu konuyla ilgili şunları söyledi: "Asbaşkanımız Ali Koç, 'Televizyonda yayıncı kuruluşun verdiği 3 dakikalık görüntülerde bizim haklı olduğumuz konular gösterilmiyor' dedi. Lig TV'den verilen cevabı burada söylemek istemiyorum. Sonra Lig TV ile arkadaşlarımız konuştu ve uzlaşma oldu. Akşam Lig TV bizim statta kablo çekiyor. Kabloları seyircilerin oturduğu bölümden geçiriyorlar. Maç günü seyircinin önünden götürüyorlar kabloları, 50 santim arkaya atsalar seyirci görmeyecek kabloyu. Arkadan da koltukların altından kabloyu odalara götürüyorlar. 'Kablo merdivende kesildi, kabloyu kesmek için usta olmak lazım' diyorlar. Ben olayın olduğu, geçen kablonun kesildiği iddia edilen yerde kombine bileti olan 60 kişiyi aradım. Hepsine tek tek 'Eğer böyle bir şey gördüyseniz, isim istemiyorum, biz yaptık diyin' dedim. Oradaki 1 şahıs bile bunu görmediğini söylüyor. Kabloyu çeken görevli 'Bu kabloyu çekiyoruz, kesin, kesmezseniz zaten 5 dakika yayın kesilecek' diyor taraftarımıza. Buna gören 4 seyircimiz ifade verdi, suç duyurusu olarak da savcılığa verdik. Biz Lig Tv'den bu arkadaşın tespitini istedik. Kendi kameralarımıza bakıyoruz ama Lig TV'de yelek giyenler devamlı değiştiriyor. Yelekleri kimin giydiği belli değil. Ondan sonra bu şahıslar içeriye giriyorlar. Ben niye sorumluyum, bana bir şey teslim etmedin ki. Çocuğu kendi içlerinde yakaladılar. Getirin bu seyircilerimizle yüzleştirelim dedik getiremediler. Kendi içlerinde sorgu sual yapıyorlar ve o genç 'Ben böyle bir laf ettim ama şaka yaptım' demiş. Gerisini siz düşünün.Medyanın da artık kendine çeki düzen vermesi ve uzlaşmacı bir tavır alması lazım. Sadece Fenerbahçe Kulübü için değil tüm kulüpler için" Yöneticiler olarak kendilerinin de bazen gereksiz şekilde konuştuklarını vurgulayan Başkanımız Aziz Yıldırım, "Ama bizim konuşmalarımızda federasyonun adaletli olarak hareket etmemesi, hakemlerin hatalarından dolayı bazen aşırı tepki koyuyoruz. Bunu da önümüzdeki dönemde yapmamak için aramızda konuşuyoruz. Bu sporun daha ileri gitmesi için çalışmalıyız. Emniyetin de katkıda bulunması lazım. Stada sokulan yasak maddelerin hiçbir şey bizim bilgimizle girmiyor." Bu takım benim değil, Fenerbahçeliyim diyenlerin eseridir
Başkanımız, 100. yılda kendilerini yıpratmak isteyenlerin olduğunu ileri sürerek, "Dün kupayı bileğimizin hakkıyla aldık. Oyuncularımıza, hocamıza 'kalitesiz' dendi. Yönetim bu işi bilmiyor dediler. Taraftara müşteri dediler. Neden? Yıpratmak için, 100. yılda Fenerbahçe'nin başarılı olmaması için'' dedi.Taraftarla yönetim karşı karşıya getirilmek istendiğini ifade eden Yıldırım, ''Planlarını teknik heyet, oyuncular, yönetim, üyelerimiz ve taraftarımızın belli bir bölümü önledi. Sivasspor, Ankaraspor ve Denizlispor maçlarında bazı taraftarlar 'Yönetim bu takım senin eserin' diye bağırdı. Bu takım Fenerbahçeliyim diyenlerin eseridir, benim değil" diye konuştu.Başkanımız, statta bazı grupların oluşmaya başladığını vurgulayarak, "Fenerbahçe'ye zarar verecek her hadisede karşılarında beni görürler. Onları uyarıyorum, takımlarının aleyhine, oyuncuların morallerini bozacak sözlerden, sahaya yabancı madde atmaktan vazgeçsinler. Biz Atatürk'ün kulübü olarak örnek olmalıyız. Tüm taraftarlarımızdan ricam, takımı sadece şampiyon olduğunda değil, her zaman desteklesinle" diye konuştu. Spor salonunun temelini Eylül'de atacağız
Başkanımız, İstanbul'da 12 bin kişilik bir kapalı spor salonu yapacaklarını, salonun temelini Eylül ayında atıp, 2 yılda bitirmeyi planladıklarını kaydederek "2010'da Türkiye'de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası'nda İstanbul'un Anadolu tarafında da maçlar bu salonda oynanacak. Bu da bize onur verecektir" dedi.Başkanımız, Fenerbahçe'nin kendi borçlarını kapatabilecek bir yapı içerisinde olduğu zaman sponsorluklara ihtiyaç duymayacağını ifade ederek, şöyle konuştu: "Yapamadığımız noktada Ülker gibi firmalar devreye girerler. Sponsorluk anlaşmasını Divan Kurulumuzdan onay alarak yaptık. Biz Ülker ile anlaşmasaydık, bütçeyi 3-4 milyon dolar zorlayıp, takım kurardık ve orta sıralarda oynayan bir takımımız olurdu. Bugün şampiyonluğa koşuyoruz. Efes Pilsen gibi bir takımı 30 sayıyla yendik ve şampiyon olacağız. Avrupa'da final oynayacak bir takım taahhüt etmiştir Ülker grubu, bunları göz ardı edemeyiz. Voleybol takımlarımız da seneye Fenerbahçe Acıbadem olarak mücadele edecek. Keşke her branşta öyle olsa. Düşünceye saygı duyarız ama bu taraftan baktığınızda biz daha gerçekçi olmak mecburiyetindeyiz." Başkanımız Aziz Yıldırım, Funda Pala'nın konuşmasındaki ''Başkanım 'Fenerbahçe'nin önüne veya arkasına başka bir şey gelemez' diyordunuz'' şeklindeki sözlerine karşılık ise "Dün demek ki söylemişim böyle olmaz diye, ben de kulübün menfaatine değişim yapmışım. Herkesin mutlu olması lazım" dedi. Yapılacak transferler Fenerbahçe bütçelerini aşmayacak
Başkanımız, sözleşmesi sona eren Alex de Souza ve Tuncay Şanlı ile tekrar anlaşmayı herkesten çok kendilerinin istediğini ifade ederek, bu konuda her türlü fedakarlığı yaptıklarını bildirdi.Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen olağan mali genel kurulda yaptığı konuşmada, yapılacak transferlerin Fenerbahçe'nin bütçelerini aşmayacağını, ancak yine bir yıldız oyuncu transferi gerçekleştireceklerini ifade eden Başkanımız, "Transferler bütçeleri aşmayacak. Ama Fenerbahçe'nin bir alışkanlığı var artık. Her sene bir yıldız oyuncuyu muhakkak getiriyor. Onu da düşünüyoruz, sağlayacağız. Ama takımın diğer yerlerine de hocanın raporu doğrultusunda transfer yapacağız. Alex ve Tuncay'ın kalmasını en az sizler kadar da bu yönetim kurulu ve başkan da istiyor. Her türlü fedakarlığı da yapıyoruz. Bu hafta içinde bu konu açıklığa çıkar" diye konuştu. Tek dileğim Fenerbahçe'nin Avrupa'da başarılı olması
Başkanımız, uzun süredir dile getirdikleri yabancı kontenjanının artırılması konusuna, Futbol Federasyonu'nun sıcak baktığını hissettiklerini kaydetti.Türkiye'deki futbolun bugünkü durumunu görerek, Avrupa'da başarılı olmanın çok zor olduğunu ifade edip, yabancı kontenjanının artırılması konusundaki fikrini dile getiren Başkanımız, "Bunları federasyonun görmesini istiyor, acil olarak yabancı hakkının çıkarılmasını bekliyoruz. Dün konuştuk sıcak baktıklarını hissettik" diye konuştu ve şöyle devam etti: "Tek dileğim Fenerbahçe'nin Avrupa'da başarılı olması. Ama bir gün bir şey söylüyorsunuz, geleceği tartmadan, nelere mal olacağını bilmeden... Bazen hepimiz, şahsım olarak da söylüyorum, büyük sözler de söyleyebiliyoruz, yanıltıcı sözler de söyleyebiliyoruz.Manchester United'a, Milan'a, Barcelona'ya bakarsanız 15-20 yabancı oyuncuları var. Yabancı oyuncudan korkmayalım. 6 tane oynayanı kaliteli yaparız, diğerlerini gençleri alıp getiririz, onlar 2-3 yıl burada oynarlar, sonra başarıyı getirecek bir ekol oluştururuz. Avrupa'da bir takımda 15 tane Ronaldinho yok. Ama Ronaldinho'ya yakın oyuncuları yetiştiriyorlar. Messi Arjantinli, Barcelona'nın alt yapısından değil. Bunları federasyonun görmesini istiyor, acil olarak yabancı hakkının çıkarılmasını bekliyoruz." Taraftara aşırıya kaçmadığı için teşekkür ediyorum
Başkanımız, şampiyonluk kupasını vermek için dün akşam Ankaragücü maçında Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na gelen Haluk Ulusoy'a taraftarlarının gösterdiği tepkinin aşırıya kaçmadığını kaydederek,"Fenerbahçe taraftarının Haluk Ulusoy'un gelmesiyle gösterdiği ama hiçbir zaman aşırıya kaçmadan tepkiyi, kendi içinden geldiği şekilde protesto etmesini saygıyla karşılıyor ve onlara teşekkür ediyorum" dedi. Fenerbahçe'ye karşı bir şey yapıldığı için sinirleniyorum
Ankaragücü maçı öncesi ve sonrasındaki kutlamaları hatırlatarak, Fenerbahçe için bir ayrıcalık günü olduğunu vurgulayan Başkanımız, "Zaten Fenerbahçelilik de bir ayrıcalıktır. Bugüne kadar her geldiğim kongrede bana destek oldunuz. 2 defa bıraktım kaçtım ama sizler beni getirdiniz yine. Sağ olun. Yönetimdeki arkadaşlarımın büyük çoğunluğu ile 7-8 yıldır beraberiz" dedi.Şeker hastalığının durumunun iyi olduğunu bildiren Başkanımız, sağlık durumuyla ilgili olarak, "Aziz Yıldırım'ın şekeri yok, kalbinde rahatsızlığı var. Şeker hastalığım gayet iyi, herkes bilsin. Sinirliliğim ondan değil. Fenerbahçe'ye karşı bir şey yapıldığı için sinirleniyorum ve kızıyorum" şeklinde konuştu. Futbol kalitesini yükseltmenin tek ve önemli adımı yabancı sayısını artırmak
Türk futbolunda yaşanılan sıkıntılar üzerine değerlendirmeler de yapan Başkanımız, Turkcell Süper Lig'de olduğu gibi 2. ve 3. liglerde de 18 takımın mücadele etmesi ve bölgesel liglerin kurulması gerektiğini savundu.Türkiye'de kaliteli oyuncu yetişmediğini ifade eden Başkanımız, şöyle konuştu: "Çünkü çok takım var, bu takımlara oyuncu lazım. O zaman her ayağını topa vuran kişiyi oyuncu diye alıp bu kulüplere koyuyoruz. Eğitim sorunu da var. Maalesef Türk sporu tıkanmaya girdi. Bunu açmanın yolu amatörde yetişen az oyuncuları alıp, 3'üncü, 2'nci ve 1. liglere taşımaktır. Dünya bunu yapıyor, biz de yapmak zorundayız. Kaliteli oyuncu gelmediği zaman, yabancı hakkının sınırlı olduğu ülkemizde takımlarımız Avrupa'da hatta içeride zorlanmaya başlayacak. Futbol kalitesi düşecek. Bunu yükseltmenin tek ve önemli adımı yabancı sayısını artırmak ve futbol takımlarını azaltmaktır." Başkanımız, son olarak, genel kurullarda her konuşmacıya ve yaptığı konuşmaya saygı gösterilmesi gerektiğini belirtip, "Fenerbahçe'yi sevenleri sevmek bizim mecburiyetimiz" diyerek sözlerini tamamladı.Fenerbahçe Kulübü Olağan Mali Genel Kurulu, Başkanımız Aziz Yıldırım'ın konuşmasının ardından sona erdi.Genel kurul üyelerimiz, toplantının ardından Turkcell Süper Lig'de 2006-2007 sezonunun şampiyonluk kupasıyla fotoğraf çektirip, Başkanımız Aziz Yıldırım'a 100. yıl almanağını imzalattı.