“Fenerbahçe, tam anlamıyla bir marka”

14 Temmuz 2010 Çarşamba 00:00

FBTV’de yayınlanan Türk Telekom Kamp Günlüğü programına katılan Fenerbahçemizin yeni transferlerinden İlhan Eker Fatih Demirkol’un sorularını yanıtladı. Fenerbahçe’de çok güzel bir ortam olduğunu dile getiren ilhan ’’Hayatımda unutamayacağım anlardan biriydi. 3 yıllık bir anlaşmam var ve elimden gelenin en iyisini yaparım. İyi başladı ve inşallah iyi devam eder. Stadın, kulübün, taraftarın; ismin bütünü tam anlamıyla bir marka. Buradaki oyuncuların işi bir o kadar zor çünkü bu kadar büyük bir kulübü temsil ediyorlar ve beklentilerin odağındalar. Futbolculara, takıma, Aykut Hoca’ya destek olunduğu zaman ben çok başarılı işler yapabileceğimize inanıyorum" diye konuştu Takım arkadaşlarıyla ilgili düşüncelerini de belirten başarılı oyuncu ’’ Açıkçası beklediğimden çok farklıydı herkes. Mesela Alex’i çok farklı düşünüyordum ama çok sıcak biri… Ona karşı oynadığım tüm maçlarda benim oynadığım takımlara gol attı ve onunla aynı takımda olmak büyük şans. Semih de çok neşeli,esprili ve sıca. Genel anlamda herkes için aynı şeyi söyleyebilirim.’’dedi Şükrü saracoğlu stadı’ndaki atmosferin büyüleyici olduğunu söyleyen ilhan ’’Rakip olduğunuzda da hissedebiliyorsunuz zaten o atmosferi. Orada futbol oynamak rakip takım olsanız bile çok büyük bir keyifti ve şimdi bu takımın bir parçası olarak o taraftarın desteğiyle oynayacak olmak çok farklı olacak. Tüylerim diken diken oluyor’’ ifadelerini kullandı. İlhan eker sözlerini şöyle sürdürdü; ’’Çok yakın bir zamanda Dünya Kupası finali oynandı ve şampiyon İspanya oldu. 2008’de Avrupa Şampiyonu yine İspanya oldu. Oynadıkları futbola baktığınız zaman top genelde onlarda kalıyor ve yüzde yetmiş pas yüzdesiyle oynuyorlar. Topu rakibe vermiyorlar ve bu şekilde başarılı oldular. Top ne kadar sizdeyse o kadar az yorulursunuz, rakibi de en fazla o şekilde yorarsınız. Ben de daha önce orta saha oynadığım için bu konuda da iyi olduğumu düşünüyorum. Takımımızın kalitesi gerçekten çok iyi ki aramıza katılacak yeni oyuncular da olacaktır. Bu oyun tarzını başarabildiğimiz sürece çok iyi bir sezon geçireceğimize inanıyorum. Sonuçta futbol topla oynanıyor ve top sende olduğu zaman güzel işler yapabiliyorsun… topu kazanmak için efor sarf etmek, topun peşinde koşmak insanı sadece yorar’" Biz ilk günlerden itibaren zaten topla antrenman yapmaya başladık. Futbol, topla oynanıyor ve top işin ana öğesi… Onu kaybetmemek, pas yüzdesini yükseltmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bunu yaparken dayanıklılık-kondisyon konusunda da kendimizi geliştiriyoruz tabi ki. Biz hep şunu biliyorduk: Futbolcular kampa başladıklarında kilometrelerce koşup dayanıklılıklarını ilerletirlerdi, çabukluk antrenmanları, kuvvet antrenmanları hep topsuz yapılırdı. Emin olabilirsiniz ki bu şekilde daha fazla verim alıyoruz ve çok daha fazla yoruluyoruz. Daha zevkli daha etkili. Futbol ve kondisyon adına daha kazançlı. Bu bilimsel olarak da kanıtlanabiliyor. Senin ayağında top varken Önündeki-yanındaki adamlar ne kadar hareketli olursa, ne kadar boş alana çıkıp top isterlerse pas trafiği daha fazla olur ve top kaybetme riskiniz azalır. Bunu sağlayabildiğiniz zaman hocanın çok istediği topa sahip olma olayını da sağlarsınız ve o zaman ben çok başarılı olabileceğimize inanıyorum’’ ’’ Takımımızın her mevkiinde çok başarılı-kaliteli oyuncular var. Fakat hocamızın bize her toplantıda söylediği bir şey var: ’Forma dağıtımında asıl olan adalet olacak’ Futbolcu bunu bildiği zaman ben hiçbir sıkıntı yaşanacağına inanmıyorum. Takımımızda başarı, iyi isimlerle doğru orantılı olarak var olacak ve başımızda hepimizin inandığı güvendiği isim olan Aykut Hoca var olduğu sürece, hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Biz onun kararlarına güveniyoruz ve rekabet çok iyi yansıyacak başarımıza’’ ’’ Biz stoperler daha çok duran toplarda öne çıktığımız için ben bu sayının bu sene artacağına inanıyorum. ’’Alex gibi duran topları mükemmel kullanabilen bir oyuncumuz var ki o sadece dokunduğu zaman bile gol olabiliyor. Neden olmasın ben de bu sezon daha fazla gol atabilirim.’’ ’’ Antrenmanlarda attığımız goller çok estetik goller oluyor. İnşallah böyle devam eder ve Fenerbahçe atak oynayan bir takım olarak sürdürür çizgisini. Zaten defansı orta sahaya yakın oynayan bir takım. Bu durum stoperler için de zevkli bir durum çünkü topla sürekli haşır neşir durumda oluyorsunuz ve ileri çıktığınızda gole daha yakın olabiliyorsunuz. ’’ ’’ Saha dışındaki dostluklar saha içini etkiliyor ve bu durum takıma yüzde yüz etki ediyor. Takımdaki kişiler birbirleri için mücadele ediyor. Futbol sadece kendini düşünmek değil; arkadaşının açığını da kapatman gerekiyor ve onun için uğraşıyorsun. Futbol yıldız isimlerle çok daha güzel oluyor evet fakat bir takıma başarıyı getirmedeki ana etken takım olgusudur. Yıldız isimler taraftarın gözüne hoş geliyor, onların yaptığı hareketler tribünleri ayağa kaldırıyor ama şampiyonluklar takım olgusu varsa geliyor. ’’ ’’ Süper Lig’de olmasa da ben 3 tane kupa kaldırdım fakat Süper Lig’de kupa almak tabii ki çok daha farklı olacaktır. Bunların da anlamı büyüktü benim için ama böyle büyük bir camiada, böyle büyük bir takımda bu taraftarla şampiyonluk yaşamak anlatılır gibi bir şey değildir herhalde. Hocanın söylemleri de hep bu yönde ’’ ’’ Dünya Kupası yeni bitti ve Şampiyonlar Ligi’nin Dünya Kupası’nın önüne geçen bir organizasyon olduğu konuşuluyor. Fenerbahçe gibi marka değeri büyük olan bir takımın burada olması gerekiyor. Onun için bu ön eleme turlarını kazasız belasız atlatıp Şampiyonlar Ligi’ne katılmak istiyoruz. Fenerbahçe’nin Chelsea, Sevilla maçları tüm Türkiye’nin gıpta ile izlediği maçlardı ve o heyecanı o duyguyu yeniden yaşayıp yaşatmak istiyoruz. Orası bizim için de kulübümüz için de bir vitrin ve biz bunu kaçırmak istemiyoruz. ’’ ’’ Benim saha içindeki ve dışındaki halim çok farklı. Saha dışında çok sakinim. Daha az konuşan daha gözlemci, okumayı film izlemeyi, arkadaşlarıyla muhabbeti sohbeti seven biriyim. Saha içinde bambaşkayım. Kaybetmeye tahammülüm yok. Belki bunu biraz değiştirmem gerekiyor. Bunun dışında kendi halinde, insanlarla iyi ilişkiler kurmaya çalışan biriyim. Kendim olmaya gayret gösteren biriyim.’’ ’’ Açıkçası İstanbul’u çok seven biri değilim. Maçlarda geliyordum sadece ve bir gün kalıp dönülüyordu genelde. İzin olsa bile ya Ankara’ya ya memleketim olan Balıkesir’e dönüyordum. Bundan sonra sevmeye, buraya alışmaya çalışacağım. Buraya geldiğimden itibaren Gökhan’da kalıyorum ve şuan onlar benim için kendi evlerine yakın bir ev bakıyorlar. Burada da farklı bir yaşantım olacağını düşünmüyorum. Ev hayatını seven biri olarak burada da ona devam edeceğimi düşünüyorum. İşim hayatımın odak noktası ’’ ’’ Gökhan benim çok eski arkadaşım ve burada benden daha tecrübeli. O bana çok yardımcı olacak. Onunla ilgili unutamadığım çok şey var. Şampiyon olduğumuz seneyi ve Samsun maçını unutamam. Gökhan çok başarılı bir futbolcu.’’ İlhan son olarak sarı lacivertli taraftarlara da mesaj gönderdi : ’’ Onlardan Aykut Hoca’nın yönetimindeki takımımıza destek olmalarını, güvenmelerini bekliyorum ve istiyorum. Ben bu takımın başarılı olacağını düşünüyorum, inanıyorum. ’’