Fenerbahçe Dergisi’nin 92 no’lu Ekim 2010 sayısı, Nijeryalı oyuncumuz Joseph Yobo’nun görseli ve "Başarı için eksiğimiz yok, fazlamız var" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini alıyor. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz, bu sezon daha çok hat-trick yapacak oyuncumuz Mamadou Niang’a ait. Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.Ayrıca Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 10 07 arayın veya www.fenerbahcedergisi.org’ı tıklayın.DERGİ KAPAK BASIN FOTOHepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar: KAPAK KONUSU: Joseph Yobo: "Şampiyonluk için eksiğimiz yok, fazlamız var" İlk kez İstanbul’a gelen birini, bu tarihi şehri genel hatlarıyla görmesi için götürülecek yerlerden başlıcası "Boğaz"dır diye düşündük ve kaptık Yobo’yu, Beylerbeyi’ne gittik. Önünden geçen dev gemilere ve şaşalı yatlara, elinde çayı, simidi, oltası bakakalan Yobo, tipik bir İstanbullu görüntüsü oluşturdu bile
Yobo’ya az çok İstanbul’u gösterdikten sonra, bir sene de olsa takıma çok şey kazandıracağına kanaat getirdik. Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Büyük takımlar kazanmaya başladıkça daha çok kazanırlar; hedefe yönelik motivasyonları artar. Biz de çıkışa geçtiğimizde devamı gelecektir. Fenerbahçe şampiyonluk hedefini yerine getirecek bir takıma sahip. Bu takımın hiçbir eksiği yok. Şampiyonluk için fazlamız bile var.02: Buradaki çoğu takımın daha çok ayağa pas yapıp sonuca gitmeye çalıştığını görüyorum. İngiltere’de ise büyük takımlar haricinde, amaç 3 puanı elde etmek ise; çoğu takım uzun toplar atarak sonuca gitmek ister. 03: Taraftarla olan ilişkimi, burada gösterdiğim performans belirleyecek. Kendi yeteneklerime güveniyorum. Kendime has bir stilim var. Kalitemi saha içinde ve dışında göstereceğim. Performansımla birlikte Fenerbahçe taraftarını da etkileyeceğimi düşünüyorum. Taraftar bizi desteklediği sürece bizden beklenilen çıkışı yapıp ardarda galibiyetli bir maç serisi çıkaracağız.04: Beylerbeyi gerçekten harika! Önümüzden büyük gemiler ve yatlar geçti. Çok güzel restoranlar ve kafeler vardı. Buraya ailemle de geleceğim. Önce çay içmek için tereddüt ettim çünkü alışık değilim ama sonra elimden çayı simidi düşürmedim. Türk kültürünü yavaş yavaş görmek ve öğrenmek çok keyifli ve güzel. 05: Fenerbahçe’nin defans hattında bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Bu saydığınız isimlerin hepsi çok kaliteli oyuncular. Önemli olan; birimiz oyundan çıkmak durumunda kaldığımızda, sakatlık, kart veya ceza durumlarında, hepimizin birbirimizin yerini aynı derecede iyi doldurabilmesidir ki, bu güç ve denge Fenerbahçe defansında bence mevcut. Yetenekli, zeki ve güçlü bir defansa sahibiz. Bu da tabiî ki Fenerbahçe’nin yararına
06: Sakatlığımı kafamda yer alan zamandan çok daha kısa sürede atlattım. İngiltere’de olsam bu sakatlık durumun ardından sahaya dönmem aylarımı alırdı. Burada teknik ve sağlık ekibinin de çok büyük katkısı var. Kocaman moral İlhan Eker, Miroslav Stoch, Caner Erkin, Issiar Dia, Mamadou Niang ve son olarak Joseph Yobo’yu transfer ederek kadrosuna takviyeler yapan Fenerbahçemiz, sezon başı istediği başlangıcı yapamasa da, Sportif ve Teknik patron Aykut Kocaman’ın öğrencilerine moral aşılama durumu Can Bartu Tesisleri’nde firesiz devam ediyor. Disiplin ve otorite kurmanın farklı bir örneğini bize gösteren, hiçbir şeyin Fenerbahçe’den üstün olmadığını gözü kapalı bazı yapı taşlarıyla oynayarak bize hatırlatan Kocaman, oynamayı seven futbolcuyla birlikte yol alacağını söylemişti. Kocaman işte bu doğrultuda futbolcularını takım ruhuna daha fazla monte etmek adına birlik ve beraberlik yoluyla neşeli idmanlar yaptırıyor. İdmanlarda özellikle Yobo, Dia ve Niang’ın esprili ve sempatik tavırları onlarla bu sezon daha çok maceralara imza atacağımızın sinyallerini veriyor
Öp yavrum Ağabey’inin elini
Ramazan ayının ardından kutladığımız Şeker Bayramı sırasında Can Bartu Tesisleri’nde çalışmalarını sürdüren takımımız, idman öncesinde bayramlaştı. Her yıl dini bayramlarda gelenek olarak yapılan bayramlaşma buluşmasında, gayrimüslim oyuncularımız da Türk oyuncularımızı kutladı. 6 yıldır Fenerbahçemizde görev alarak Türk ananelerini çoğunu bilen Alex de Souza’nın, kaptan olarak takımın en küçüklerinden biri olan Kazım Kazım’a el öptürmesi de yaşanan ilginç anekdotlardan biri olarak hafızalarımızda kalacak. Oyuncularımızdan aynı performansı Kurban Bayramı’nda da bekliyoruz ama bu sefer cebe harçlık da konmalı
Bunları biliyor muydunuz? / Serkan Kırıntılı: "Rekabet başarıyı tetikleyecek" "Sende mi kalecisin? sorusuna verdiği cevapla mesleğini seçti. Eski takımında Alex karşısında çok tedirgindi. İdolü Rüştü Reçber. Yaşadığı her ana şükrediyor. Sıkı bir Ezel takipçisi. 43 numara ayakkabı giyiyor. Ve daha neler neler
Yeni kalecimiz Serkan Kırıntılı’nın hiç bilinmeyen yönlerini sizler için sorduk. Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Dayım Ahmet Ziya Yüce kaleciydi. Şu anda da Manisaspor’da teknik direktör Hikmet Karaman’ın ekibinde kaleci antrenörlüğü yapıyor. O ön ayak oldu. Ancak ilk olarak Adanaspor’un altyapısındayken hocamızın "Sende mi kalecisin?" sorusu üzerine "Evet" diyerek kaleci olmaya karar verdim. 02: Ankaragücü’ndeyken ciddi anlamda ben hatta tüm takım Alex’den çekiniyorduk. 03: Fenerbahçe zor bir fikstür çekti. Bu da bizim için bir dezavantaj bence. Var olan performansımızı henüz tam anlamıyla ortaya koyamıyoruz. BJK maçında oynadığımız takım oyunu ve pozisyonlar ileriki haftalar için umut verici oldu. 04: Volkan Ağabey Türkiye’nin en iyi kalecisi olarak gösteriliyor. Mert de çok iyi bir kaleci. Bu rekabetin içinde forma şansı bulurum diye düşünüyorum. Rekabetin her türlüsü iyidir ve başarıyı tetikler. Kimin oynadığı değil, Fenerbahçe’nin başarısı önemli. Ben de Fenerbahçe için buradayım.05: İspanyol ve Brezilyalı kalecileri kendime daha yakın görüyorum ama örnek aldığım tek kaleci var: O da Rüştü Reçber’dir. 2002 Dünya Kupası’nda milli takımın başarısı ve Rüştü Ağabey’in inanılmaz performansı beni çok etkilemişti. "Yobo Fenerbahçemizde", "Uğur Boral var gücüyle çalışıyor", "Geçmiş olsun Daianne", "Güiza sağlam dönüyor", "BJK hasar/Perde arkası böyle olmamalı", "Volkan ve Zeynep evlendi. Bu düğün, bu takımı şampiyon yapar", "Topuk Yaylası kaba inşaatı tamamlanıyor", "Fenerbahçe Koleji’nde sezonun ilk zili çaldı" "Anna Vajda: Takıma şimdiden ısındım", "Kraliçeler sezonu açtı", "Kraliçelerimize destek için haydi kombine alalım
", "Haydi Sinan Erdem’e!", "Ay-Yıldızlı 12 Adam Dünya İkincisi", "Fenerbahçe Ülker de Ankara’da kondisyon depoladı", "Şampiyonlar Ankara’da kamp yaptı", "İyi ki doğdun Matovic", "Bayan çalışma komitesi ilk toplantısını yaptı", "Fenerbahçe Acıbadem sezonu turp gibi açtı", "Amatör şubelerimiz iftarda buluştu", "Bir Ramazan klasiği: Fenerbahçe Kart iftar yemeği", "Bayramlaştık", "Fenerium Turnuvası 8 Ekim’de başlıyor", "İbrahim Kazdal’ın mutlu günü", "Kıbrıslı konuklarımız stadımızı gezdi", "Kürek Şubemiz sezonu açtı", "Polonya yolunda Greer ve Lavrinovic’in de parmağı var", "Popovic’ten tam not", "Tanjevic 1907 Fenerbahçe Derneği’nin konuğu oldu", "Artür Mimaroğlu’nun mutlu günü", Türk Telekom’dan ’Futbol Karnavalı’, "Fenerbahçe atletizmde Avrupa şampiyonu oldu"ve daha bir çok haber "Haber Turu" sayfalarımızla Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. Yılmaz Vural: "Aykut’a yeterli zaman tanınırsa, istediği devrim gerçekleşebilir" Güzellik, azimli insanların karakterini güçlendirir. Tıpkı Yılmaz Vural’la sohbet etmenin çok güzel olduğu gibi. Onun maçlardaki heyecanı, teknik direktörlük ateşinin alevli bir fotoğrafıdır. Hayatta tek sabıkasını futbola olan aşkından yemiştir Yılmaz Vural... Ülkemizin değerli bir futbol adamını bulmuşken, sorularımı art arda sordum. Fenerbahçe’nin Yılmaz Hoca’nın takımı Kasımpaşa ile maçının olduğu haftadan önce Beşiktaş derbisini birlikte seyrettik. Kendisiyle yaptığım bu özel röportajda, Yılmaz Hoca’nın samimi açıklamalarını siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Benim iki oğlum var. İngiltere’de okuyorlar. Birisi ekonomi okuyor. Üniversitede tez konusu olarak Manchester United ve Fenerbahçe’yi ele almış. İspatlı, kanıtlı çok önemli tespitler yapmış ve dolayısıyla ona katkıda bulunmak için ben de araştırdım. Serkan Acar, benim bu konuda önemli bilgiler almam adına Abdülkadir Kuşin’le görüşmemi sağladı.02: İyi bir oyuncu, daha top ayağına gelmeden sonrasını düşünendir. Kendini öne çıkarmaz, oyunun yönünü belirlemeyi tercih eder. Mesela Alex gibi. Böyle bir oyuncuya sahipseniz işiniz daha kolaylaşır. İyi bir oyun ortaya koymak için, planlarınızı da iyi yapmanız gerekir. 03: Aykut Hoca benim çok sevdiğim bir arkadaşım. O’nun Fenerbahçe’de başarılı olmasını çok isterim. Kazanırsınız, kaybedersiniz. Bu futbolun doğasında var. Ancak içtenseniz, sonuna kadar savaşıyorsanız bu çok önemli. Aykut da bunu yapıyor. Taraftar ve yönetim daima arkasında. Bunu hissetmek çok güzel. Ben her zaman yerli hocadan yana bir hoca olarak, Aykut’un başarılı olacağına inanıyorum. Darius Lavrinovic: "İlk hedefimiz Final Four" Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın 2010-2011 sezonu için kadrosuna kattığı oyuncularımızdan Darius Lavrinovic ve ailesiyle İstanbul Oyuncak Müzesi’nde bir araya geldik. Litvanyalı 2.12’lik dev adamımızla yeni sezonu ve gelecek planlarını konuştuk.Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Euroleague’deki ilk hedefimiz Final Four’a kalmak. Final Four’a kaldıktan sonra o dört takımın güçleri neredeyse eşit oluyor. Orada tek hedefimiz şampiyonluk olacak. Ancak dediğim gibi ilk hedef Final Four’a kalabilmek.02: Kardeşimle birlikte oynamaktan büyük mutluluk duyuyoruz ama koşullar bu kez bizi farklı takımlarda oynamaya itti. O başka bir takıma bense başka bir takıma transfer oldum. Her zaman her şey istediğiniz gibi olamıyor.03: Türk Milli Takımı’nı hazırlık maçlarından ve şampiyonada takip ettim. Hazırlık maçlarında pek iyi bir performans sergileyemedi ama şampiyonada izlediğim kadarıyla başarılı bir grafik çizdi. İlk üçe gireceklerini düşünüyordum düşündüğüm gibi de oldu. Onları da tebrik ediyorum. 12 Dev Adam’ın 2 dev yüreği Ömer Onan & Oğuz Savaş
Onlar Fenerbahçe Ülker’in iki başarılı basketbolcusu... Sarı - lacivertli forma ile tüm sporseverleri defalarca sevince boğan fast-breaklere ve smaçlara imza attılar. Ömer Onan ve Oğuz Savaş Fenerbahçe Ülker ile kaldırdıkları Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası şampiyonluklarının ardından hiç dinlenmeden A milli takımın yolunu tuttular. İtalya hazırlık kampı, Efes Cup hazırlık turnuvaları derken 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası geldi çattı. Dünya Basketbol Şampiyonası boyunca yaşanılanları ve kazanılan Dünya ikinciliğinin perde arkasını sizler için bu "2 Dev Yürek"e sorduk.Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Ömer Onan: Gruplarda benim için Yunanistan maçının çok ayrı bir yeri var hem ülke olarak farklı bir şekilde bakıyorsunuz Yunan maçlarına ve uzunca bir süredir onlara karşı galibiyetimizin olmayışı bize bu sonucu getirdi. Ama gruplar ilk belli olduğunda "Lider bitirmeliyiz" dedik hep birlikte, çünkü ilk sırada yer alırsanız üst turlarda İspanya ve ABD gibi takımlarla yarı final ve finale kadar eşleşmiyorsunuz ki biz de bunu başardık.02: Oğuz Savaş: "Şampiyona başında yer aldığımız grupta oynadığımız 79-77 lik Porto Riko maçı kırılma maçımızdı bence. Gerçekten bize gönüllerince destek olan halkımıza bir kez daha buradan teşekkür ediyorum
03: Ömer Onan: Ankara’da şu vardı: Grup maçları daha bir coşkulu ve devamı olan maçlardı. İstanbul’da ise takım olarak yenileceğimiz her maçta turnuvaya "veda ediyoruz" demekti ve bu da seyircinin üzerinde bir baskı yarattı bence. Yoksa genel anlamda Türk halkının desteği her zaman muhteşemdi.04: Oğuz Savaş: Ömer Ağabey’in dediği doğru bana "Zozi" derler. Bu da Ender Arslan’dan çıktı. Takımda farklı sesleniriz birbirimize. Ozan ağabeyimiz var ona "Ozi" der herkes. Sağ olsun Ender de bir gün antrenmanda "Zozi" diye seslendi ve öyle kaldı ama şaka bir yana takımca çok harika bir sinerji yakaladık ve bunu da en iyi şekilde sizlere, Türk halkına yaşattık bence. Giyim sponsorumuz bu sezon da KiğılıProfesyonel Futbol Takımımızın giyim sponsoru, geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin önemli tekstil markalarından Kiğılı firması oldu. Oyuncularımız, Kiğılı’nın Takımımız için hazırladığı koleksiyonlarla, Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde, Fenerbahçe Dergisi’ne özel poz verdi. Fenerbahçe’de yelken özgürlüktür Popülaritesi ve tanınırlığı fazla olmasa da, medyada yeterince yer edinemese de; hem kişinin fiziksel gelişimi hem kolektif takım ruhunun yakalanması hem de başlı başına bir yaşam tarzı olması nedeniyle yelken ayrıcalıklı bir spordur. 3 yanı denizlerle çevrili ve dünyada bir eşi bulunmayan Boğazlar gibi bir değere sahip olmasına rağmen maalesef ülkemizde yeterli ilgiyi görmeyen yelken sporu, Fenerbahçe’de ise önemli bir amatör branştır. Yaş sınırı olmadan yapılan bu spora başlamak ve Fenerbahçe adı altında yelken yarışlarına katılmak isteyen kurum ve kişilere FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YELKEN OKULU önemli imkanlar sunuyor. FENERBAHÇE YELKEN OKULU’nun verdiği eğitimin niteliğini, yelken sporunun özelliklerini ve kişiye ne gibi ayrıcalıklar kazandırdığını okulun direktörü Oğuz Ayan ile konuştuk. Ogeday Girişken ve Onat Kazaklı: "Ekip olarak kalmak istiyoruz" Ogeday Girişken ve Onat Kazaklı; geride bıraktığımız yaz döneminde, Fenerbahçemizin göğsünü kabartan ve yurtdışında başarılarımıza yenilerini ekleyen iki genç kürekçi. Dünya Kürek Şampiyonası’nda B Final çeken ve birinci olan bu iki genç adam; bu yıl ilk kez düzenlenen Gençlik Olimpiyatları’nda Singapur’da Olimpiyat 6.’sı olarak bir ilke de imza attı. Onlarla hayatlarının büyük bir kısmını kaplayan sporları ve gelecek ile ilgili planları üzerine konuştuk.Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Ogeday Girişken: İkimiz de çok hırslı ve disiplinliyiz. İlk birlikte idmanımıza çıktığımızdan beri Olimpiyatlara 8-9 ay olmasına rağmen "Biz olimpiyatlar için hazırlanacağız. İç yarışlardan çok olimpiyatlar bizim için önemli" diyorduk. Biz bunun bilincinde çalıştık.02: Onat Kazaklı: Singapur Gençlik Olimpiyatları’na gittik orada da iyi yarışlar çıkarttık. Ama bizim her zamanki antrenörümüz Sonat Doğan gelemedi. Federasyon bizi milli takım antrenörüyle gönderdi. Orada da tekne ile ilgili bazı sorunlar yaşadık. Antrenör bizi tanımadığı için bizim rahat ettiğimiz ayarları yapamadı. Ama biz yine de orada A final çekmek istiyorduk. Hedefimize de ulaştık. Olimpiyatlarda da 6. olduk.03: Onat Kazaklı: Türkiye’de birinci olmak bu seneki hedeflerimden
Eğer Ogeday ile birlikte ekip olmaya devam edersek de 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda hedefimiz A Final çekmek olur. İstanbul Teknik Üniversitesi Mekatronik bölümünde okumak istiyorum. Mekatronik, mekanikle, elektroniğin birleşimi anlamına geliyor. 04: Ogeday Girişken: Spor Akademisi okumak istiyorum. Sonrasında ise Fenerbahçe’de kürek antrenörü olmak istiyorum. Beden Eğitimi Öğretmenliği ya da antrenörlük okumayı düşünüyorum. Boş zamanlarımızda havuza gidiyoruz ama bize yüzme yasak. Çünkü ters kaslarımızı çalıştırıyor. Bu nedenle havuza girsek bile yüzmüyoruz. Kolejin Parlayan Yıldızları’nda bu ay Özge Kavurmacıoğlu ve Berkay Candan ile söyleştik. Yazarımız Sibel Kurt’un yürüttüğü bölüm Sibel’in Sahası’nda konuk; Fedon: "Bu renkler için her şeye varım" "Damarlarımda kan yerine deniz suyu; bir de Fenerbahçe akar" diyor Fedon. Vaktinde deniz subayı olmayı çok istemiş, olamamış. İçinde hala ukde bu mevzu. Mavi’ye olan bu tutkusunu Büyükada’sı, Fenerbahçe’si, Torba’sı ve 4 teknesiyle hakkını vere vere yaşıyor. "Nerdesin" ve "Aşığınım" gibi klasikler de başka bir hayattan çıkamazdı diye düşünüyoruz. Muzip açıklamalarla dolu bu röportaj Fedon’ı bizler için daha da unutulmaz kılacak. Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Ben iyi bir Fenerbahçeliyim, fanatik değilim, kaybettiğimiz maçta haksızlık yoksa "yenildik" diyen bir Fenerbahçeliyim. Kazanacağız da kaybedeceğiz de asıl olan Fenerbahçe’nin büyümesidir.02: Çok iyi adalar arası yüzerim, 65 yaşıma rağmen halen iyiyim. Tabii şimdilerde spor sadece yürüyüş, yüzme ve teknemi yıkamakla sınırlı kalıyor.03: Dans gibidir futbol; Fransa’da ayrıdır, Türkiye’de ayrıdır. Göze hitap eder. Becerikli futbolcular da Allah vergisi bir sanat uyguluyorlar.04: Fenerbahçe Lefter’e gereken büyüklüğü yapmıştır, heykelini diktiler ama o da zamanında Yunanlılara öyle iki gol atmıştır ki Lefter’i Yunanistan’dan zor kaçırmışlardı. 05: Çok meşgulüm ancak beni Fedon yapan insanlara bir minnet borcum olduğu için özel bir albüm yapacağım. Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Işın Karaca konuk oluyor. "Fenerbahçe, bütün branşlarda "Ben buradayım!" diyen tek kulüptür Türkiye’de... Günümüz Türk müziğinin en güçlü seslerinden biriyleyiz bu ay Hayatın İçinden Fenerbahçe’de. Son albümü "Arabesque" ile yeniden gündem belirleyen sanatçımızın kariyerini, Fenerbahçe sevgisini ve sanat hayatına dair planlarını taşıyoruz bu ay sayfalarımıza.Röportajdan derlenen spotlar aşağıdaki gibidir, röportajın devamını derginizde bulabilirsiniz
01: Albüm çıkartmak benim için bir amaç değil, araçtır. Ülkemizde telif hakları ile ilgili caydırıcı yasaklar belirlenince bizler albüm çıkartmak konusunda daha istekli olacağız.02: Eskiden sadece çok özel isimler meşhur olurmuş. Şimdi meşhur olan herkes özel sayılıyor. Ben yorumcuyum, yazarım, sunucuyum, tiyatro oyuncusuyum ama ben kendime "sanatçıyım" dersem bu kibirlilik olur.03: Ben bugün arabesk söyledim, yarın da türkü okuyabilirim. Bir müzisyen, yolculuk yapar hayatı boyunca. O yol boyunca ruh halini hangi türle daha iyi ifade edeceğini düşünürse, o tarz ile ifade eder kendini. Benim yaptığım da bu. Bizler seçilmiş, özel insanlarız. Bizlere verilen bazı özellikler var ve bunları geliştirmek ve güzelleştirmek, bunun sonucunda da sevenlerimizle paylaşmak, boynumuzun borcudur.04: Tamam, futbol ülkemizde çok büyük bir kesimce takip ediliyor ve çok büyük bir pazara sahip ama Fenerbahçe’nin ve sponsorların diğer branşlara da destek vermesi çok güzel bir olay. Bu sayede ezeli rakipler de bu alanlara ağırlık vererek rekabetin yayılmasını sağlıyorlar. Artı olarak ülkemizdeki genç nüfusun bütün spor dallarına da ilgi göstermesine olanak sağlanmış oluyor.05: Takım olarak sancılı bir dönemden geçsek de kendisine gerekli sabır gösterildiği müddetçe başarının geleceğini düşünüyorum. Biz camia olarak ne isimlere sabır gösterdik. Dolayısıyla Aykut Kocaman’a da gerekli desteği vermemiz gerekir sonuna kadar. Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" köşesinde; sezon başı takımımızdan ayrılan futbolculara dair istatistiki notlar düşüyor. Köşe yazarlarımız Faruk Ilgaz, İskender Songur, Eyüp Karadayı, Sedat Hayran, Hakan Cerrahoğlu, Ayşesu Zorlutuna, Gözde Ergünal ve Jak Benzonana, gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde. Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden haberler, kayıt bilgileri derginizde
Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler, Fenercell ve Fenerbahçe Kart etkinlikleri derginizde. Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. Yeni Bölüm: Kanarya "Minik Kanaryalar" artık derginizde size özel bir köşe var. "Kanarya" adlı yeni köşede, şimdiden sizin sarı lacivert dünyanızı keşfetmek ve size rehberlik etmek için sabırsızlanıyoruz. Küçük muhabirimiz olup bize etrafınızda olup bitenleri anlatabilir veya kafanıza takılan soruları sorabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bunları [email protected] e-posta adresine yollamak. "Minik Kanaryalar" resimli köşemiz de devam ediyor. Oradan da kendinizi tanıtabilirsiniz
Fenerbahçe Dergisi, oyun, Feneroskop ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. Fenerbahçe Dergisi’nin Ekim 2010 sayısı gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden poster ekiyle birlikte istemeyi unutmayın. Keyifli okumalar