Fenerbahçe Dergisi’nin 116 no’lu Ekim 2012 sayısı; Fenerbahçe profesyonel futbol takımımıza 4 yıllığına hizmet verecek olan Portekizli deneyimli futbolcu Raul Meireles’in görseli ve "Hiçbir rakip bizden güçlü değil" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı.Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz kapağımızla uyum içerisinde Meireles’e ait.Öte yandan, Fenerbahçe Dergisi yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz.Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75 veya 0850 480 1907’yi arayın.Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar: FENERBAHÇE TÜRKİYE’DİRBaşkanımız Aziz Yıldırım, geçtiğimiz ay içerisinde NTVSpor’da yayınlanan Futbol Aktüel programına konuk oldu ve Fuat Akdağ, Rıdvan Dilmen ile Güntekin Onay’ın sorularını yanıtladı. Başkanımız Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’nin Türk sporunun lokomotifi olduğunu ve Türkiye’nin Fenerbahçe’ye, Fenerbahçe’nin de Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu söyledi. Hepimizin ekrana kitlendiği programdan Başkanımızın ağzından çıkan çarpıcı açıklamalar derginizde
Raul Meireles: "Hiçbir rakip bizden güçlü değil"Primeira Liga’da kupalarla dolu bir kariyerin ardından Ada takımı Liverpool’da geçen bir sezon ve hemen sonraki sezon Mavilere transfer oluşuyla birlikte, havaya kaldırdığı Şampiyonlar Ligi Kupası
Fenerbahçemizin geçtiğimiz ay 4 yıllığına renklerine bağladığı deneyimli oyuncu Raul Meireles, hala başarıya aç olduğunu söylüyor ve futbolunun temellerini attığı Portekiz tutkusunun çok benzerini yaşadığını ifade ettiği Süper Lig’de takıma üst düzey katkı yapacağını dile getiriyor. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Her zaman için takım oyununa önem veren, bireysellikten daima uzak durmaya çalışan, takım başarılarının ya da başarısızlıklarının herkes tarafından paylaşıldığının bilincinde olan ve bu bilinçte de her adımını ve o adımdaki başarı ya da başarısızlığın takımın parçası olduğunu düşünen bir insanım ve her zaman da böyle olacağım.02: Porto, bana gerek bir oyuncu olarak, gerekse de bir insan olarak çok şey kattı. Orada çok büyük başarılara da imza attım. Porto ile Fenerbahçe’yi kıyasladığımda da benzer noktalar görüyorum. Bunlardan bir tanesi de; taraftarın ve takımı ayakta tutan kişilerin tutkusu ve kazanılan başarılarda yaşadıkları sevinç ile kaybedildiğindeki o üzüntü
Bu nedenle de kendimi Fenerbahçe’ye çok yakın hissediyorum.03: Stadın atmosferi gerçekten yaşanarak hissediliyor. Bunu bana söylemişlerdi. Kadınların izlediği bir maç atmosferine ilk kez tanık oluyorum. Çok hoşuma gitti. Seyirci futbolun olmazsa olmazıdır ve futbol seyirci için vardır. Fenerbahçe taraftarına kendimi çok yakın hissediyorum. Onların tutkularının bir parçası olmak beni çok mutlu ediyor ve edecek.04: Hocamıza da sizin vasıtanızla bana Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpte oynama fırsatı verdiği için teşekkür etmek isterim.05: Liverpool’a geldiğim zaman sadece bir yıl oynayacağımı düşünmemiştim ama bu bildiğiniz üzere futbol. O dönemde Chelsea’den daha iyi bir teklif geldi. Beni beğendiklerini söylediler ve antrenörün beni takımında istediğini ilettiler. Bu nedenle Liverpool’da kısa bir süre geçirdim ama iyi bir takıma geçtim. Chelsea’de de aynı şekilde, Fenerbahçe’den teklif geldi. Beni buradaki insanlar istediler ve ben de başarıya aç bir şekilde geldim.06: Chelsea forması altında da Şampiyonlar Ligi Kupası kazandım. Sanırım en unutulmaz anım bu olsa gerek. Aynı şekilde Fenerbahçe forması altında da bu başarıları devam ettirmek istiyorum.07: Şampiyonlar Ligi’nden elenmemiz ve yolumuza Avrupa Ligi’nde devam etmemiz, orada ve Süper Lig’de aldığımız beraberlikler şu an için Fenerbahçe’nin gücünü gösteren ölçüler değil bence. Fenerbahçe’nin kazanma hırsı ve motivasyonu çok yüksek. Zamanla takımın daha oturacağını da düşünüyorum. Sakatlıklar da yaşıyoruz. Buna rağmen kötü başlangıçlar yapıldığını düşünmüyorum. Avrupa Ligi’nde de Süper Lig’de hiçbir takım bizden güçlü değil, taraftar desteği sonuna kadar arkamızda. Fenerbahçe Dünya’da kendi ispat eden büyük bir kulüp. Türkiye’de ise her açıdan lider konumunda. Bu formanın ruhunda liderlik var
Dolayısıyla tüm kupalara talibiz. İsfendiyar Zülfikari: "Fenerbahçe Uzakdoğu’ya açılacak"Dergimizin bu ayki sayısına Fenerbahçe yönetimine son kongrede giren 36 yaşındaki genç yöneticimiz İsfendiyar Zülfikari’yi konuk ettik. Bir vizyon sahibi olduğunu ilk bakışta anlayabileceğiniz, 36 yaşındaki, reklam, pazarlama ve kaynak yaratmadan sorumlu Asbaşkanımız Zülfikari bize, bir ekonomik değer olarak Avrupa ve Dünya’da futbolun pazar paylarından, M.United, R.Madrid, Barcelona gibi kulüplerin marketing gelirlerinden bahsederek, Fenerbahçe’nin de bu kulüplerin yaptığı gibi Uzakdoğu’ya açılacağını, bu konuda gerekli altyapı çalışmalarına başladıklarını ve yoğun bir taleple karşılaştıklarını söyledi. Değerlendirme aşamasından sonra bu konuda açıklamalar yapacaklarını belirten Zülfikari,"Neden Fenerium Çin’de bir mağaza açmasın, Hindistan’da neden Fenerium ürünleri satılmasın?" dedi. Markasının değerini artırmak isteyen tüm şirketlerin reklam ve sponsorluk tekliflerine açık olduklarını da belirten ve kendi tabiriyle "Taraftarın ihtiyaçlarına cevap veren" yeni ürün ve projelerinin bulunduğunu belirten Zülfikari’yle ayrıca henüz küçük bir çocukken nasıl Fenerbahçeli olduğundan, yeni oluşan Fenerbahçe yönetiminin yapısına, Fenerbahçe’nin geleceğinden, sportif konulara kadar birçok konuda sohbet etme imkanı bulduk.Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Fenerbahçelilik 4,5-5 yaşlarında bir aile büyüğümün Fenerbahçe bayrağı hediye etmesiyle başladı. Benim için özel dikilen bu bayrağı halen anı olarak saklarım. 02: Fenerbahçe’de hedefler hiçbir zaman bitmez. Başkanımız çıtayı yükseltti ve kulübün potansiyelini bize gösterdi, bir ışık tuttu. Marka bilinirliğine önem veren, yeni ürün lansmanı düşünen, pazar penetrasyonu yapmak isteyen ve bu konuda etkin mecraları kullanmak isteyen şirketler için, Fenerbahçe’nin çok ciddi bir alternatif kanal olduğunu düşünüyorum ve biz onlarla her türlü işbirliğine hazırız. Bizim Fenerbahçe’de yapmak istediğimiz tüm taraftar topluluğuna hitap etmek, hepsine tek tek dokunmak, bu kitlenin bir parçası olmak ve taraftardan aldığımızı tekrar taraftara vermek. Taraftar bilincini ve algısını artırmak ve dolayısıyla onunla birlikte büyümek. Buna yönelik projeler üzerinde çalışıyoruz. 03: Avrupa’da futbol stratejik bir sektör haline geldi. M. United, Barcelona gibi kulüpler nasıl Uzakdoğu’ya gidiyorsa, biz de bu trendi yakalamalıyız. Benim hayalimdeki Fenerbahçe ulusal bir spor kulübü olmakla beraber gücünü bütün dünyadan almalı. Global bir dünyanın parçası olacağız ve buna göre projeler üretmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük spor kulübü ve dünya markası olma yolunda ilerliyoruz.04: Aziz Başkan döneminde Fenerbahçe hep ilkleri yapan kulüp oldu. Dolayısıyla Çin Seddi’ne bayrak asan Fenerbahçeli, herhangi bir ülkede bulunan derneğimiz, bizim için temas noktası olacak. Yakın gelecekte Fenerbahçe ürünlerini Çin’de ve Hindistan’da görürseniz şaşırmayın.05: Benim gördüğüm kadarıyla son 10 yılın en iyi transferleri yapılmış durumda. Rekabet ettiğimiz diğer kulüplerle mukayese ettiğimde, aynı derecede bir kaliteyi göremiyorum. Dolayısıyla bizim çok daha iyi yerlerde olacağımızı inanıyorum. Aykut Hoca ve talebelerine yönetim olarak inanıyoruz.06: Aslında birçok kulübe bakarsanız, vitrin erkek futbol takımıdır. Erkek basketbol takımı da giderek önem arz etmektedir. Aziz Başkan döneminde voleybolda bayanlarda Avrupa şampiyonu olduk, bayan basketbol takımı da Avrupa 4.’sü oldu. Diğer taraftan Fenerbahçe olimpiyatlara en fazla sporcu veren kulüp haline geldi. Dolayısıyla biz dünyadaki bütün kulüplere örnek bir kulüp haline geldik. Bence tüm olimpik branşlarda Fenerbahçe’nin bulunması lazım. Belki şu anki branşlarımız ve faaliyet alanlarımız yeterli görülebilir ama ileride arta da bilir. Milli sporcuların gelişimini sağlayan kulübümüz Fenerbahçe’ye devletin destek olması gerekiyor ki; bu sporcular sadece bugünün başarısı olarak kalmasın, gelecekte de yetişip ülkemizi en iyi şekilde temsil etsin.07: 3 Temmuz’dan itibaren taraftarımızın desteğiyle Kulübümüz ayakta kaldı. Bu süreçten çok güçlü çıktığımıza inanıyorum. Bizler, taraftarımızdan güç alıyoruz ve onlara yönelik destek kampanyalarını yönetecek birimin başında da ben varım. Sportif başarı da geldiğinde herkes geleceğe yönelik daha parlak düşüncelere sahip olacak. Günübirlik başarılar, başarısızlıklar olur; yenilirsin, berabere kalırsın ama önemli olan doğru işleri yapmak. Ben Fenerbahçe’nin etkin ve yetkin insanlar tarafından yönetildiğini düşünüyorum. Başkanımız, Çorlu Derneği’nin yeni binasının açılışını yaptı; Derneklerimiz Başkanımızla özlem giderdi; Başkanımız, 1907 ÜNİFEB’in 9. Konseyine katıldı; Kılıçdaroğlu: "Aziz Başkan’ın yaşadığı tablo içimize sinmedi"; Recep ve Salih Futbol Köyü’nü ziyaret etti; Yoyo’lar sağlam çıktı
; Tepeden tırnağa bir Fenerbahçeli: Hakan Altuğ müzayeden bulduğu Rıdvan Dilmen’e ait kupayı ona teslim etmek üzere
; Gümülcine’den dostlarımız geldi; Dünya Fenerbahçeli Kadınlar Günü pasta keserek kutlandı; Yolun açık olsun Dev Adam!; 8 ayda 63 şampiyonluk!; Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme, Yelken, Yüzme, Boks, Voleybol, Futbol ve Basketbol Şubelerimizden daha birçok haber ve kamp günlükleri "Haber Turu" sayfalarımızda
Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. Onun için sözün bittiği yerdeydik; heykelini diktik!8 yıl önce kendi ülkesinde sarı lacivert renkler için imza atarken Brezilya ekolünden çok başarılı bir futbolcu transfer edildiğini ve Fenerbahçemize şüphesiz büyük katkılar sağlayacağını hepimiz az çok öngörüyorduk ancak bu süreç içinde hiçbirimiz onun bu kadar bizden biri olacağını tahmin edemezdik
Futbol zekasıyla Fenerbahçeli olan olmayan herkesi ekrana bağladı
Kendine tapınan bir tribüne sahipti. Akıl almaz pasları ve beklenmedik anlardaki kurtarıcı golleriyle tribünleri coşturdu. Bir nesil "anne/ baba" demeden önce, ilk kelimesini "Alex" olarak döküverdi ağzından
Futbolla ilgisi olmayan anneanneler/ babaanneler torunlarını bu kadar etkileyen adamı bağırlarına bastılar. Kendi çocukları İstiklal Marşı’nı ezbere okudu. Kendisi ise ülke değerlerimize bizim kadar sahip çıktı. Türk futbolundaki popülizm dalgaları altında ne kadar mütevazı kalınabileceğinin adeta dersini verdi. Ve saymakla bitmeyecek daha birçok özellik de cabası
Taraftarlarımız için artık "I love you Alex" demek yetersiz kalıyordu. Sözün bittiği yerde yapılabilecek en güzel şey yapıldı; Alex de Souza’nın heykeli hepimizi stadımızın önünden selamladı. Kaptanımızın gözyaşları içinde minnettarlığını dile getirdiği o kare, yine nesiller boyunca anlatılacaktı
O tarihi güne dair hatırlamak istedikleriniz Fenerbahçe farkıyla derginizde
Birsel Özen’in göz alıcı çalışması:Atamızın Fenerbahçe’ye ziyareti seramik üzerine ebru sanatıyla harmanlandı. Ebru sanatını seramik ile harmanlayan ebru sanatçısı Birsel Özen’in 30 Ağustos Zafer Bayramı için özel olarak gerçekleştirdiği "Atatürk’ü Hissetmek" sergisi, 28 Ağustos 01 Eylül 2012 tarihleri arasında Antalya - Kalkan Kültür Evi’nde sanatseverlerle buluştu. Açılışını Kaş Kaymakamı Sayın Selami Kapankaya’nın yaptığı sergi, yabancı turistler tarafından da ilgiyle karşılanırken üzerinde Fenerbahçe Spor Kulübü logosunun bulunduğu Atamızın Kulübümüze yaptığı ziyaret resmine ait eser en dikkat çekenler arasında yerini aldı. Soner Mezgitçi: "Türkiye’deki kupalar artık bizi tatmin etmiyor"Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:Geçtiğimiz sezonu 3 kupayla tamamlayan Fenerbahçe Grundig Erkek Voleybol Takımımızın smaçörlerinden Soner Mezgitçi’yi bu sayımızda konuk ettik. Takımın kamp yaptığı Topuk Yaylası’nda başlayan ve stadımızda devam eden fotoğraf çekimlerinin ardından taraftarlarımızın yoğun ilgisi eşliğinde bu sezonki yapılanmayı ve hedefleri masaya yatırdık. Sporcu kişiliği, takıma olan katkısı ve voleybola bakış açısıyla Türk sporunun yetiştirdiği en başarılı isimlerinden biri olduğunu ortaya koyan Soner, Fenerbahçe’nin kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu aktardı.01: Topuk Yaylası, bir sporcuya sporcu olduğunu gerçekten hissettiren bir ortama sahip. Oraya ilk gittiğimizde birkaç saat gerek yabancı gerek yerli oyuncular olmak üzere hepimiz şaşkınlığımızı gizleyemedik. Türk sporuna böyle bir hizmetin yapılmış olması gurur verici.02: Eğer bir takım olmak istiyorsanız, önce takım içindeki her oyuncunun birbirini tanıması ve bir aile ortamı oluşturması gerekiyor. Bu işin %50’si taktik ve kondisyon ise, diğer %50’si de takımın birbirine bağlılığı diye düşünüyorum. Biz de takım arkadaşlarımla bir aile gibiyiz.03: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda bir futbol maçına gittiğimde tüylerim diken diken oluyor, keza basketbol aynı şekilde. Taraftarlarımız bir tribünleri tamamen doldurduğunda rakibi nasıl etkisiz hale getirdiklerini buralardan biliyoruz. Neden bizim tribünlerimizde de olmasın. Bizim taraftarımız, her zaman Fenerbahçe’nin menfaati ve takımlarının kazanması için ne yapılası gerekiyorsa onu yapıyor. Bu sezon daha çok yanımızda olmalarını istiyoruz.04: Grundig’in desteğiyle beraber iyi bir takım kurduk. Tabii kulübümüzün desteği çok büyük ve çok önemli. Bu nedenle bize inananlara bir başarı sözümüz var. Geçtiğimiz sezon Türkiye’de alınmadık kupa bırakmadık ama bu bizi kişisel olarak tatmin etmiyor. Bir Avrupa kupasıyla bu başarıları taçlandırmak en büyük dileğimiz. Hem kariyerimiz hem de kulübümüz için bu gerekli bir şey. Haydi minikler uykudan önce radyo başına
Minik kanaryalarımız ve Fenerbahçeli ebeveynlerimiz, artık televizyonlardaki "uyku zamanı" yazan alt bandı bizce unutma zamanı! Radyo Fenerbahçe’de, miniklerinize yönelik çok güzel bir program başladı. Kongre Üyemiz ve Kadın Çalışma Komitesi üyelerimizden Hale Kocabaş’ın yumuşacık sesiyle, birbirinden güzel masallar, sizlerle buluşuyor... Tek yapmanız gereken zaten müzikleri ve söyleşileriyle çok keyif aldığınız 97,0 frekansını, hafta içi 20.45-21.00 arasında da açık tutmanız. Bu nostaljik programla hem çocuğunuz hem de siz huzur bulacaksınız! Sibel Kurt / Sibel’in Sahası’nda konuk: Nedim Doğan"Sevdiğim takımda top oynamak kadar dünya güzeli bir şey var mı?"Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Beni Fenerbahçe takımında kaleci hariç her yerde oynattılar. En sonunda forvete karar verdiler. Forvetin de her tarafında oynattılar. Dama taşı gibiydim. Hayatımdan çok memnundum. Sevdiğim takımda top oynamak kadar dünya güzeli bir şey var mı?02: Futbolun bu kadar ilerleyeceğini, Kulübümüzün de lokomotif olması çok onur verici. Biz bugünleri hayal bile edemezdik. O zaman tahta tribünler vardı. Bir de açık tribün vardı. Antrenman yapardık. Özellikle kışın soyunduğumuz yer tahta tribünlerin altıydı. Bir de sobalı bir odamız vardı. Dışarısı kar, soğuk, fırtına. Bir de yağan yağmur tahtalardan içeri sızıyor, akıtıyordu aşağı. Büyüklerimiz sobalı odada keyif yapıyordu. Küçüktük şikâyet edemezdik, hemen giyinir, çıkar giderdik.03: Mithatpaşa Stadı’nda orta tribün Fenerbahçelilere ait, deniz tarafı Galatasaraylılara ait, Gazhane tarafı da Beşiktaşlılara aitti. Hepsi bir arada seyrederlerdi. Bir taraf bağırdığında, diğer taraf susardı. Çok güzel günler geçti. Maç kötü gittiği vakit, taraftar maçı döndürüyordu. Taraftar coşkuyu veriyordu. Koşacak halin kalmasa bile koşmaya çalışıyordunuz. Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Ayşenur Yazıcı’yı konuk etti."Fenerbahçe var oldukça bütünüz, tamız!"Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Fenerbahçemi çok seviyorum, gerçekten çok seviyorum ama rakiplerime de saygı duyuyorum. Yani öyle domates kırmızı, limon sarı, aman bu böyle olmasın demiyorum. Adamlar bizden iyi oynadıysa alkışlarım, kör fanatiklik yapmaya gerek yok. Hele ülkede bu derece bölünmüşlük varken
Ben sadece takımına sevgi duyan, onun duyduğu aşkı yaşayan, diğerlerini kaile bile almayan bir Fenerbahçeliyim.02: Ben de orada olan binlerce Fenerbahçeli kadından biriydim. Biz o gün, skor için, eğlence için değil; Fenerbahçe sevdası, bir nevi sevdamızı koruma güdüsüyle oradaydık. Sonradan da kadınlarımızın gittiği maçlar oldu ama o gün çok özeldi, çok farklı bir duygu yoğunluğu vardı. O günün tarihini Fenerbahçeli kadınlara hediye eden Başkanımıza da teşekkür ediyorum. Yazarımız Ersin Demirel bu ay köşesinde başka bir konuya daha yer verdi...Trakyalı gençler: "Futbol eşitlik ve özgürlüktür"Bazen ben de katılıyorum aralarına. Her maç öncesi Yoğurtçu Parkı’nda toplanırlar. Bazen tüm tribünlerce söylenen tezahüratları söylerler, bazen de kendi yaptıkları tezahüratları
İçlerinde mühendisi de var, öğretmeni de
Okumuş çocuklar yani anlayacağınız. Fenerbahçe adının geçtiği her platformda kendilerini gösteriyorlar. 1907Unifeb’in mezunlar çatısı altında görünseler de kafalarına göre takılıyorlar aslında. Bu yıl gölge kanarya formaları ve fotör şapkalarıyla Telekom Alt I Blokta bulunuyorlar. Her yıl kombine bilet alan, geçen yıl Çağlayan’daki her duruşmaya, Silivri’ye, tüm yürüyüşlere katılan bu arkadaşlar Trakya Üniversite’den mezunlar. Hayatlarına anlam katan Fenerbahçe’ye destek için her yerdeler. Kadıköy yetmiyor onlara, deplasmanda da gösteriyorlar kendilerini. Kendi felsefeleri var. Bu nedenle bir grup kurmuşlar ve felsefelerine uyan herkese kapıları açık. Kapı derken Yoğurtçu Parkı’nda hep oturdukları bankta onları bulabilirsiniz. Dr. Sedat Hayran bu ayki köşesinde Develi Grup patronu ve CEO’su, Ali Develi’yi konuk etti. "Lezzet efsanesi, Antep mutfağının eşsiz lezzetlerini tattıran Develi Etiler" 12. Adam’da bu ayki konuk: "Kanarya Hakan" lakaplı Hakan Boyoğlu "Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı kurulması hem maddi hem manevi katkı sağlayacaktır"Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:01: Buradan sevgili başkanımız Aziz Yıldırım ve yönetim kurulumuza seslenmek istiyorum; lütfen bu konuyu bir düşünelim. Sizler kuracağınız tekerlekli sandalye basketbol takımımızla, hem engelli vatandaşları hayata bağlamış hem de zaman içerisinde kupa koleksiyonumuza yenilerini kazandırmış olacaksınız. Benim fikrime göre böyle bir branş, kulübümüze maddi getirinin yanı sıra manevi zenginliği de beraberinde taşıyacaktır
02: Bana göre bu bir yıllık süreçte, taraftarın 3 Temmuz masalına kanmayıp olaylara bilinçli yaklaşması, tepki vermesi ve bununla birlikte sporcularımızın sergiledikleri üstün performans, kulübümüzün ayakta kalışında baş rol oynadı.03: Maç bitiminde annemle ikimizin polisten yok yere biber gazı yiyen taraftar grubu içinde olduğumuz o gün, bizi misafir eden ve sonrasında özel araç ile ulaşımımızı evimize kadar sağlayan FBTV, artık benim için gerçekten de ailemin bir parçası gibi
Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay, "Fenerbahçemizin müzesindeki önemli bir kupa: Çanakkale Şehitleri Abidesi Kupası" ; "Fenerbahçe’de komple bir sporcu Melih Kotanca" ve "Fenerbahçe’de şeytan lakaplı bir futbolcu: Rıdvan Dilmen" konulu yazılarıyla sizlerle buluşuyor. Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; "3 Temmuz darbesi 1 yaşında" adlı yazısıyla Tarihi Dava’da yaşatılanları kendi değerlendirmeleriyle kaleme aldı. Köşe yazarlarımız Dr. Sedat Hayran, Baki Aydın, Gürdoğan Yurtsever, Ayşesu Zorlutuna, Gözde Ergünal, Jak Benzonana, Ege Özışık, Arzu Bıçakçı, Paşalı Birol ve Oktay Ünsal gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. Ömer Keskin’in hazırladığı "Sarı Lacivert Lens"de bu ay; Islanan Gölgeler ve İstanbul Penceresi adlı resimler bulunuyor. Spor Toto Süper Lig’de profesyonel futbol takımımızın geçtiğimiz ay yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri çok özel istatistiki bilgilerle derginizde
Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde. Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden Yaz Okullarıyla ilgili haberler ve kayıt bilgileri derginizde
Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor. Fenerium, Fenercell, FenerNET, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde. Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere
"Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz. Fenerbahçe Dergisi, oyun ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. Fenerbahçe Dergisi’nin 116. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın.Keyifli okumalar