Fenerbahçe Dergisi’nin 104 no’lu Ekim 2011 sayısı; Henri Bienvenu ve Reto Ziegler’in görseli ve "Hedeflerimizden şaşmayacağız" yazılı başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz yeni transferimiz Henri Bienvenu’ye ait. Gururla asacaksınız. Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın. Ayrıca Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75’i arayın. Ayrıntılar derginizde
Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar: Fenerbahçe hiç bu kadar güçlü olmamıştı Tarihi günler içinden geçen Fenerbahçe Spor Kulübü, Eylül ayının son günlerinde gerçekleştirdiği Olağanüstü Genel Kurulu’nda, "Öldürmeyen zehir daha da güçlendirir" sözünü doğrularcasına belki de tarihindeki en güçlü konuma ulaştı. Evet, Fenerbahçe’yi yok etmek için 3 Temmuz’da bünyesine zerk edilen ve 24 Ağustos’ta dozajı daha da artırılan zehir O’nu yok etmedi, aksine; panzehirini kenetlenerek bulan Fenerbahçe, her defasında küllerinden yeniden doğan Anka Kuşu gibi en diri ve güçlü haliyle gövde gösterisi yaptı. Olağanüstü şartlarda gerçekleşen ve cezaevindeki Başkanımız Aziz Yıldırım ile yöneticilerimiz ve çalışanlarımız lehine büyük sevgi gösterilerine sahne olan olağanüstü kongrede Fenerbahçe, tüm unsurlarıyla sergilediği duruşla çok önemli ve anlamlı mesajlar verdi. Ayrıntılar derginizde
Bu sevda bitmez gönüllerde
Dar ağacında olsak bile
Son sözümüz Fenerbahçe! Ne skor, ne de rekorla gerçekleşti bu kez, Fenerbahçe’nin yine tarihte bir ilke imza atışı
Kadın ve çocuklardan oluşan 46 bin taraftarımız, bir stadın bir gün içinde nasıl doldurulabildiğini, takımlarını nasıl da güzel destekleyebildiklerini cümle aleme göstermiş oldular. Kimi işinde izin aldı bilet almak için; kimi dizisinden feragat etti; kimi tansiyon ilacını içti geldi; kimi her hafta eşi veya oğlu için yıkayıp ütülediği formasını bu kez kendi için üzerine geçirdi; kimi henüz bir yaşında bile değildi, bundan seneler sonra ilk maçına annesiyle gittiğini söyleyecekti; kimi taktı takıştırdı en şık haliyle geldi; kimi Başkanımız Aziz Yıldırım’ın resmi olan tshirtle göğsünü gere gere haykırdı
O gece 46 bin ayrı hikaye vardı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda. Ortak olan ise; Fenerbahçe sevdasıydı
Öylesine akıl almaz, öylesine deli bir sevda
Manisaspor maçına dair çok özel fotoğraflar ve detaylarla o tarihi günü tekrar hissedeceksiniz. 12 numara "men" kararını "hemen" ile protesto etti Fenerbahçemizin hiçbir hukuki olguya dayandırılmaksızın Şampiyonlar Ligi’nden men edilmesi kararıyla maddi ve manevi açıdan çeşitli zorluklarla karşılaşacağını öngören Fenerbahçe taraftarı hemen harekete geçirdi. Başta Fenerbahçe Kart üyelikleri inanılmaz bir hızla çoğalırken Fenerium ve Fenerbahçe Dergisi satışları fırladı. Fenerbahçe bir kez daha ne kadar büyük, güçlü ve yıkılmaz olduğunu, taraftarımızın "hep destek tam destek" sloganları ve sağduyulu yaklaşımlarıyla tüm kamuoyuna hissettirdi. Henri Reto gururla sunar: "Fenerbahçe için canımızı dişimize takacağız" Fenerbahçe’ye 4 yıllığına imza atmanın verdiği sorumluluğun sonuna kadar farkında. Türkiye Ligi’nin çekişmeli yapısı ve Fenerbahçe’nin bulunduğu durum içerisinden çekip çıkardığı topyekün güç, onu daha da motive ediyor. Aykut Kocaman’ın futbolculuğunu örnek aldığını dile getiren Henri Bienvenu’nün gollerinin devamı gelecek
Birçok Avrupa takımından sonra Fenerbahçe’yi bir durak olarak görmüyor. Futbolun yanı sıra fırsat buldukça buz hokeyi ve tenis de oynayan Reto Ziegler, kendini sürekli gelişime açık tutuyor. Hücuma yönelik defansif tarzını göstermek niyetinde. Manisaspor maçından sonra, Avrupa basınının soru yağmuruna tutulan oyuncumuz, böylesine güçlü bir takımın üyesi olduğu için onur duyuyor. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Henri için spotlar: 01: Aykut Hoca’nın benim gözümde farklı bir değeri daha var: O da benim gibi Fenerbahçe’de forvet oynamış, çok sayı da golü var. Büyük başarılara imza atmış. Buraya aynı zamanda öğrenmeye aç bir öğrenci olarak geldim. Bu benim için çok büyük bir şans. Onun adımlarını takip edebileceğim, onun öğretileri ve tecrübelerinden faydalanacağım için kendimi çok şanslı görüyorum. 02: İsviçre futbolu, Avrupa’nın merkezi konumunda ancak Türk futbolunda tüm takımlar, tüm oyuncular ve bu doğrultuda yapılan tüm organizasyonlarda ileriye doğru gitme hedefi ve bu hedefe insanların kendini adama duygusunun daha kuvvetli olduğunu gördüm. Özellikle son yıllarda Türkiye Ligi, Avrupa’nın sayılı büyük ligleri arasında gösteriliyor. Takımların hazırlık süreçleri, ekonominin büyüklüğü, yayıncı kuruluştan gelen maddi destekle de birlikte ve tabii ki taraftar desteği bu farkın bir göstergesi. Reto için spotlar: 01: Manisaspor maçında stattaki atmosfere gelince; ben kariyerim boyunca böyle bir şey yaşamadığım gibi Avrupa’da da futbolda böyle bir şey görmedim. İsviçre’deki ve İtalya’daki gazeteciler bu konuda beni arayıp epey yorum aldılar. Avrupa ve Dünya futbolunu heyecanlandıran bir olay yaşandı. Çok gurur duyuyorum. Bu tip taraftarlarımız olduğu için, Fenerbahçeli kadınlar ve çocuklar olduğu için çok şanslıyız. Her gün yaşadıklarımız, geçen seneki şampiyonluğa ne kadar inandıklarının ve nasıl hak ederek bu şampiyonluğu aldıklarının göstergesi. 02: Play Off sisteminin bütün olumlu - olumsuz yönlerini geniş zamanda göreceğiz ama bir takımın ligi en üst sırada bitirip şampiyon olamaması enteresan olacak. Diğer kulüplerin ilk dörde girme çabası heyecanı arttırabilir, taraftarların sezondan veya takımdan kopmaması açısından belki avantaj olabilir. Bir De Souza daha yetişiyor Bir ay geçmiyor ki, Kaptanımız Alex de Souza’nın futbol kariyerindeki bir başarıdan veya bir rekordan bahsetmeyelim. Daha birçoğunun kısmet olacağını biliyoruz. Fenerbahçe’deki 8. sezonunu yaşayan Kral Alex, futbol yaşantısı kadar özel hayatıyla da herkese örnek olan bir çizgi çizdi hep. Eşi Daianne, kızları Maria, Antonia ve son olarak geçtiğimiz yıl De Souza Ailesi’ne katılan Felipe ile mutlu bir aileye sahip olan Alex, sahip olduğu değerlerin her zaman kıymetini bildi. Bir röportajımızda Felipe’nin kendisi gibi futbolcu olup olmayacağı hususuna değinmiştik. Bir erkek evlada kavuşmuş olan Alex, bu konuda da demokrat davranmış ve seçimi, zamanı geldiğinde oğlunun yapacağını kaydetmişti. Alex böyle düşünse de, baskın genlerin ne yaptığı ortada. Babası Alex gibi bir yetenek olur da, henüz yürümeye yeni başlamış Felipe topu ağlarla buluşturmanın keyfini yaşamaz mı? Tabii ki yaşar! Felipe sahanın tozunu, çimenin kokusunu çoktan içine çekmiş gibi gözüktü bize
Geçtiğimiz ay içinde oğlunu Samandıra Can Bartu Tesisleri’ne getiren Kaptanımız, Felipe ile keyifli anlar geçirdi. Fenerbahçe 14 yılda tüm rekorları altüst etti Fenerbahçe Spor Kulübü 1998 yılı Şubat ayında yapılan kongrede Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Başkanı olmasından itibaren 2011 yılı Eylül ayına kadar geçen yaklaşık 14 yıllık sürede çok büyük başarılara imza attı. "Büyük Başkan" Aziz Yıldırım dönemi, sportif alanda ve tesisleşme alanında birçok ilkin yaşandığı, tüm spor dallarında takım halinde ve ferdi olarak birçok rekorun kırıldığı, unutulmaz zaferlerin kazanıldığı bir dönem olarak tarihe geçti. Fenerbahçe tarihinde bir milat olarak kabul edilebilecek Aziz Yıldırım dönemi, "Fenerbahçe’nin altın çağı" olarak tarihteki yerini şimdiden almış bulunmaktadır. Yazarımız Baki Aydın, 1998-2011 yılları arasındaki yaklaşık 14 yıllık süreçte Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kırdığı rekorlardan ve yaşanan ilklerden en önemlilerini sizler için sıraladı. Başkanın avukatları konuştu: "Tutuklama müessesesi Türkiye’de yanlış uygulanıyor"; Boş tribün cezası kalktı; Derneklerimiz toplandı; Bayramlaştık; Fenerbahçe Ülker Rixos Turnuvası’nda ikinci oldu; Fenerbahçelilik her yerde her şekilde yaşanır; Bayan sporcularımız yemekte bir araya geldi; Birsel Vardarlı 2015’e kadar Fenerbahçemizde; İyi ki doğdun Yağmur; CEV Indesit Şampiyonlar Ligi’nde maç tarihleri belli oldu; Biskrem’in Senegalli talihlileri Dia ile buluştu; Emre yeni kramponunu tanıttı; Milijkovic en değerli oyuncu seçildi; Fatih Avan’dan bir başarı daha; Stadımızda Fenerbahçe Dergisi Standı kuruldu; Sarı lacivert tebrikler; Masatenisi 1. Etap’ta namağlup olduk; Hoş geldin Ada Bebek; 75 spor okulumuz toplantı yaptı; WTA Championships: "En iyiler" 3 yıl boyunca İstanbul’da; Türk Yunan dostluğu Two Nations Cup ile pekişiyor; Daegu Stadı’ndan önemli başarılar; Angel McCoughtry’nin şovu WNBA.com’da 2. Sırada; Kraliçelerimiz Atina Turnuvası’nın Şampiyonu; Boksta 12 madalya kazandık; Fenerbahçe Kış Spor Okulları açıldı; Kürekçimiz Hüseyin Kandemir’den büyük başarı; Fenerbahçe Ülker B Grubu’nda; Serkan Atasay’dan altın madalya ve daha birçok haber "Haber Turu" sayfalarımızla Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. Spor Toto Süper Lig’de profesyonel futbol takımımızın geçtiğimiz ay yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri çok özel istatistiki bilgilerle derginizde
Alkışlarla uğurladık Her biri geldikleri andan itibaren Fenerbahçe için verdikleri mücadele karşılığında taraftarın yüreğinde ayrı bir yer edindiler. Savaşçı ruhları ve gol arayışlarındaki hünerleriyle Fenerbahçe’nin son sezonlardaki yükselişinde büyük rol oynadılar. Gönül isterdi ki; yolumuz ayrılmasın ancak onların da dediği gibi kaderde bunu yaşamak da varmış. Bildiğimiz tek bir şey var: Acısıyla tatlısıyla ne yaşadıysak hep tek yürek olarak yaşadık. Onlara veda etmiyor, onları birer taraftar olarak uğurluyoruz. Diego Lugano, Andre Santos, Mamadou Niang ve Daniel Guiza! Her şey için teşekkür ediyoruz. Yolunuz açık olsun. Elina Babkina: "Ben bir Fenerbahçe taraftarıyım" Geçtiğimiz sezon Polonya’nın Lotos Gdynia takımında forma giyen Letonyayı oyuncumuz Elina Babkina ile buluşuyoruz bu ayki röportajımız için
Bıcır bıcır kişiliği ve birbiri ardına sıraladığı cümleleriyle röportajımız beklediğimizden daha renkli ve kısa sürüyor. 22 yaşındaki bu genç tecrübe, alıştığı koçla yola devam etmenin verdiği güvenle, hemen ısındığı Fenerbahçe atmosferinde takıma büyük katkı yapmayı hedefliyor. Çırağan Sarayı’nın tarihi atmosferinde yaptığımız fotoğraf çekimlerinde İstanbul’un bu yüzüyle de tanışan oyuncumuz böylesine büyük bir takıma transfer olduğu için çok memnun. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Fenerbahçe’nin benimle ilgilendiğini ilk duyduğum zaman heyecandan ölecek gibi hissettim ve çok sevindim. 02: Takım koçumuz geçen yıl Polonya Gdynia takımında benim koçumdu. Bu camiadaki en iyi koçlardan biridir. İnanılmaz bir basketbol bilgisi var ve çok iyi bir insan. Şu anda onun da Fenerbahçe takımında olmasından dolayı çok mutluyum. 03: Yeni olabilirim ama şimdiden bir Fenerbahçe taraftarı olduğumu söyleyebilirim. Futbol maçlarımızı da izliyorum. Bana göre Alex de Souza ile Gökhan Gönül takımımızdaki favori oyuncular. 04: Euroleague için takımımızın çok güçlü olduğuna düşünüyorum, hem idari hem de takım atmosferi açısından çok güçlü bir durumdayız. Bu mutlaka başarımıza yansıyacaktır ve hedefimiz elbette ki Final Four. Türkiye Ligi’nde ise Galatasaray ile çekişeceğiz. Çağla Dönertaş: "Yelken sporu resmen beni içine çekti" Geçtiğimiz günlerde İzmit’te yapılan Yelken Balkan Şampiyonası’nda elde ettiği başarılı derece ile art arda ikinci kez Balkan Şampiyonu olan sporcumuz Çağla Dönertaş’ın hedefleri daha büyük. Çocukluğundan itibaren sporun birçok branşında boy gösteren Çağla, "Yelkeni bulana kadar neredeyse her sporu denedim. Yüzdüm, basketbol oynadım, voleybol oynadım, bir yaz tenise gittim. Yapabileceğim her şeyi içimden geldiği gibi yaptım. Aralarında yelkeni seçmemek gibi bir şey söz konusu değildi galiba. Resmen beni içine çekmişti, kim başlasa bırakamaz gibime geliyor" ifadelerini kullandı. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Başarılı olmamın en büyük nedeni bence, bu sporu ve kulübü gerçekten çok seviyor olmam. Aynı zamanda istikrarlı ve disiplinli bir şekilde çalışmamın da büyük etkisi olduğu kesin. 02: Yelken sporu her şeyden güzel. Denizde geçirdiğim zamanı hiçbir şeye değişmem. Lise giriş sınavlarına hazırlandığım dönemlerde denize çıktığım zamanları hatırlıyorum. Sanki beni yaşadığım dünyadan alıp başka bir dünyaya taşıyordu. Özellikle artık çocuklar için her şeyin ders çalışmak ve internete girmek olduğu bir dönemde ailelerin çocuklarını spora yöneltmeleri, çocukları için yapacakları en güzel, en yararlı hareket olabilir. 03: Eğer ben bugün bu düzeyde bu sporu yapabiliyorsam bunun en önemli sebeplerinden biri Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bana sağladığı imkan ve olanaklardır. Bizi her zaman destekledikleri ve güvendikleri için Fenerbahçe Spor Kulübü’ne sonsuz teşekkür ediyorum. 6-0’LIK MAÇ ANISINA "6 KASIM, 600.000 ABONE" KAMPANYASI Fenerbahçe Dergisi’nin abonelik hizmetlerinde başarılı stratejik çözüm ve iş ortağı olan Tenha Telekomünikasyon AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Memet Tazegül çok iddialı konuşuyor, inanıyor ve icraatlarıyla büyük başarılara imza atıyor. Tenha Telekomünikasyon AŞ. satış tekniklerini içeren icraatlarına şimdi de bir yenisini katarak "6 KASIMA KADAR 600.000 ABONE KAPMANYASI" başlattı. Detaylar derginizde
Sibel Kurt - Sibel’in Sahasında konuk: Funda Sibel Pala "Yüzüm skor tabelası gibidir!" Evet, gerçekten Fenerbahçe iyiyse Funda Sibel Pala da iyidir. Fenerbahçe kötüyse, yanından geçmeyin
Onu çok seviyorum. Fenerbahçe deyince bir başka güler onun gözleri
Lakin o gözler 3 Temmuz’dan sonra hüzünle doldu
Artık Fenerbahçe onun hayatında hayatın kendisi kadar yer alıyor. Onun tüm çabası taraftarımızın kulübüne daha fazla sahip çıkması. Bunu da o kadar güzel anlatıyor ki
Keşke her Fenerbahçeli böyle olsa dedirtiyor. Aslında yorum yapmayayım da, röportajı tamamını okuduğunuzda, karar sizin olsun. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: 01: Radyo başında tırnaklarımı yerken ’Şimdi Kadıköy’e bağlanıyoruz’ anonsunu takiben duran ve tribünlerin gol çığlıklarıyla yeniden atmaya başlayan kalbimin heyecanı çocukluğumun en güzel anıları arasında yer alır. 02: Maraton üst tribünden içeri adımımı attığım andan itibaren Saracoğlu’na âşık oldum. Dudaklarımdan gayri ihtiyari ’Ben kombine almak istiyorum sözleri döküldü. Ondan sonra her gittiğimde Saracoğlu bende aynı etkiyi yarattı ama o tribünden içeri girdiğim ilk andaki duygularımı hiç unutamadım. O nedenle mutlaka her sene birkaç öğrencimi hayatlarının ilk Fenerbahçe maçına götürür, onların şaşkın mutluluğunu keyifle izlerim. 03: Maçı yaşamayı, tezahürat yapmayı severim. Maça erken gelip en son çıkanlardanımdır. 85. dakikada çıkmaya başlayanları hiç anlamam. Benim için maçın en keyifli anları galip gelinen bir maç bittikten sonra statta çalınan marşlara eşlik ederek futbolcuların selamlamasını izlemektir. 04: Her takım taraftarının hayata bakışı farklıdır. Fenerbahçe taraftarı için "Fenerbahçe" kutsaldır. Hayatının ta kendisidir. O nedenle ona kendi hayatına sahip çıkar gibi bakar. Darağacında olsak bile son sözümdür der, evladına bırakacağı en değerli mirası olarak görür. 3 Temmuz’dan beri yaşadığımız sürece baktığımızda da değerlerine sahip çıkan, hakkını arayan ama asla hukukun kurallarının dışına çıkmayan bir taraftar görüyoruz. 05: Fenerbahçe, tarihinde hep büyük acılar yaşamış, ama bunlardan her seferinde daha da güçlenerek çıkmayı bilmiştir. Bu kez de öyle olacağına inancım tam. Tıpkı Aziz Başkanımın şampiyonluk kutlamasında söylediği gibi "Zafer inananların olacaktır". Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Selçuk Uluergüven’i konuk etti. "Fenerbahçe, Türk sporunun güneşidir! Güneş balçıkla sıvanmaz!" Selçuk Uluergüven, tiyatro ve sinema dünyasına yaklaşık 50 yılını vermiş bir çınar. Türk izleyicisinin hafızasında yaklaşık 10 yıl boyunca izlediğimiz Bizimkiler dizisinin " Nayn Davut"u olarak yerleşen usta isimle kariyerini ve son sürece ilişkin yorumlarını konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar aşağıdaki gibidir: 01: 1960’lı yıllarda tiyatroya ilgi yoğundu ve televizyon günümüzdeki kadar yaygın değildi. Ve tiyatro halkın önemli bir eğlencesiydi. Şöyle açıklayayım; biz Ankara’da yılbaşı geceleri oynardık ve günler önceden biletler tükenmiş olurdu. Yılbaşı geceleri de çok güzeldi. Her seyirci koltuğuna bir hediye bırakılırdı. 1970’lerde boy gösteren siyasi olaylar yüzünden insanlar topluluk halinde bir yerlere gitmekten vazgeçtiler. 02: Lefter’i izlemekten de büyük keyif alırdım. Fenerbahçe’nin maçlarını sıklıkla izler, alkışlardım. Şimdi de Alex’i izlemek ayrı bir keyif. Onlar, futbolun sanat yönünü ortaya seren büyük ustalar. 03: Aziz Yıldırım gibi Fenerbahçe’ye büyük yatırımlar yapmış, dolayısıyla Türk futboluna katkıda bulunmuş birinin böyle bir suçlamayla karşı karşıya gelmesi hiç adil değil. Objektif olarak konuşuyorum ve diyorum ki, Fenerbahçe Türk futbolunun onurudur, gururudur. Üzerine oyunlar oynanmaktadır. Başka hesaplar, planlar vardır. 04: Şu an burada (Maraton Fenerium) bulunan taraftarların çokluğu bile inanın tüylerimi diken diken ediyor. Bu nasıl bir sevgidir ki, insanlar takımlarına olan aşkla, daha çok destek verebilmek için mağazalara koşuyor? Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki Zaman Tüneli adlı köşesinde; 1920’li yıllarda Fenerbahçe üzerine oynanan oyunları irdeliyor. Bacıoğlu, geleneksel hale gelen "Ayrılan futbolcular" köşesindeki yorumları ve oyuncu istatistikleriyle aydınlatıcı bilgiler veriyor. Köşe yazarlarımız Faruk Ilgaz, İskender Songur, Sedat Hayran, Baki Aydın, Ayşesu Zorlutuna, Jak Benzonana, Ege Özışık, Gözde Ergünal, Oktay Ünsal gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde. Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden haberler, kayıt bilgileri derginizde
Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler ve şampiyonluk kutlamalarındaki tüm coşku sayfalarımızdan sizlere taşınıyor. Fenerium, Fenercell, Fenernet, Premium Kart ve Fenerbahçe Kart etkinlikleri derginizde. Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. Kanarya Dergisi "Minik Kanaryalar" artık derginizde size özel bir köşe var. "Kanarya" adlı yeni köşede, şimdiden sizin sarı lacivert dünyanızı keşfetmek ve size rehberlik etmek için sabırsızlanıyoruz. Küçük muhabirimiz olup bize etrafınızda olup bitenleri anlatabilir veya kafanıza takılan soruları sorabilirsiniz. Tek yapmanız gereken bunları [email protected] e-posta adresine yollamak. "Minik Kanaryalar" resimli köşemiz de devam ediyor. Oradan da kendinizi tanıtabilirsiniz
Bu ayki 12. Adam sayfalarını konuğu İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Öğretim Görevlilerinden Profesör Okan Tanşu. Fenerbahçe Dergisi, oyun ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. Fenerbahçe Dergisi’nin 104. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden poster ekiyle birlikte istemeyi unutmayın. Keyifli okumalar