Başkan Yardımcımız ve Kurumsal Yapılanmadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Mehmet Burhan Karaçam, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan Yüksek Divan Kurulu Ekim ayı olağan toplantısında divan kurulu üyelerine hitap etti. Kulübümüzün mali durumuyla ilgili bilgiler veren Mehmet Burhan Karaçam şu ifadeleri kullandı: "Sayın başkanlarım, Sevgili Fenerbahçeliler… 3 ay sonra tekrar karşınızdayız. İlk toplantımızda bazı mali konuları sizlerle paylaştık ama elimizde yeteri kadar veri yoktu. O zaman da belirtmiştim, tüzüğümüzün 19/c madde gereği konsolite edilmiş bağımsız denetimden geçmiş ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS) uygun raporlar, finansal durum kulüp içinde hiç paylaşılmadığını söylemiştim. Haziran’ın 7-8’sinde ilk işimiz bu çalışmayı başlattık. Bu çalışma Kulübümüzde ilk defa yapıldığı için epey uzun bir zaman aldı. 2 hafta önce taslak çalışması hazırlandı. Geçen hafta Cuma günü de bu rapor resmiyet kazandı. Bağımsız denetim şirketimiz olan Ernst&Young bunu onayladı. 1 hafta 10 gün gibi kısa bir sürede çok kapsamlı, ayrıntılı, çok teknik bir raporu çok farklı yetkinliklere sahip, bu güzide topluluğa ve aynı zamanda televizyon kanallarından da tüm Fenerbahçelilere mümkün olduğu kadar anlaşılabilir bir dile indirerek; sunmaya çalışacağım ama öncelikle bu yoğun çalışmada bana yardımcı olan, büyük katı veren Finansman Direktörümüz Serdar Yıldız’a, Medya Sorumlumuz ve İletişim Uzmanımız Arif Kalem’e ve de aynı zamanda Ernst&Young sorumlu ortağı ve bu bağımsız denetimden sorumlu yönetici Kaan Birdal’a çok teşekkür ediyorum. Uzun saatler soncunda size bu çalışmayı hazırladık. Umarım mali durumumuzla ilgili hem geçmişi hem gelecekle ilgili öngörülerimiz hakkında size anlaşılır, kapsamlı ve ufkumuzu açıcı bilgileri buradan sunma imkanı yakalamış olurum. Öncelikle üzerinden geçeceğim rapor, 31 Mayıs 2018 tarihi itibariyle yani o güne kadar ki dönemi alıyor. Ve yine bir uluslararası denetim standartlarından biri olarak da 2 seneyi karşılaştırmalı vermek durumundalar. Onun için son 3 seneyi incelediler. 2016-2017-2018 sezonlarını incelediler. Ondan önceki dönemlerle ilgili rakamlar, denetlenmemiş rakamlar. Onlar bizim kendi temin ettiğimiz rakamlar. İleriye dönük rakamlarda bizim kendi öngörülerimiz. Denetime konu olan şirtketler, tüzel kişilikler Futbol AŞ ve içinde Fenerium. Fenebahçe Spor Derneği, dernek olarak ve bağlı olduğu iktisadi işletme. Ve de iştirakleri. Bütün şirketlerle hazırlanan raporlardan bazı bölümleri sizlerle paylaşacağım. 31 Mayıs 2018 tarihli finansal durum neydi, onu sizlerle paylaşıyorum: Kaynaklarımıza bakalım. Kaynak olarak kullandığımız borçlarımız. Son üç sene 2016-2017 ve 2018. Çarpıcı olan kısım 2016 senesinde toplam 1. 476 milyar olan borçlarımız, 2017 senesinde 1.859’a, 2018 Mayıs sonu itibariyle de 3milyar 184 milyona yükseliyor. Varlıklarımız ise nakit alacak ve diğerleri olarak ayrılıyor. 2016 senesinde 746 milyon, 2017 senesinde 719, 2018 senesinde 1.343’e geliyor varlıklarımız. Aradaki fark ne, birikmiş zararlar. 2016 senesinde 730 milyar, 2017 senesinde 1 milyar 140 milyon. 2018 itibariyle de 1 milyar 841 milyonluk birikmiş zararımız var. Biz bu zararı kulüp olarak taşıyoruz. Kaynaklarında fonlama maliyetleri artıyor. Borçları yakından incelersek; Finansal borçların bankalara olan kısmı, kısa vadeli 502 milyon, uzun vadeli 919 milyon.1.4 milyar gibi bir rakama. Bir de bunların faktöring borçları var; 155 milyon kısa vadeli, 230 milyon uzun vadeli; toplam 1. 805 milyon. Ertelenmiş gelirler; 385 milyon Ticari 175 milyon Kamu 210 milyon Sporculara 114 milyon bir de çeşitli gruplara vaziyetlendirilmiş durumda. ERTELENMİŞ GELİR NEDİR? Ertelenmiş gelirlerle ilgili bazı zorular aldım. Şunu belirtiyim. Ertelenmiş gelir, peşin olarak alıp harcadığınız kaynakları sene içine dağıttığınız zaman o sene ile ilgili olmayan gelirleri, ertelenmiş gelir olarak gösteriyoruz. Biz de bunlar neler? Ülker’in isim hakkı stadyuma verildi. 10 yıllık 90 milyon dolar karşılığında almışız ve harcamışız. Ülker Arena’nın tesis ve isim hakkı bedeli, 211 milyon. Orada bir takım inşaat işleri falan var ama neticede muhasebe durumdan öyle. Spor Toto reklam bedeli almışız. 50 milyon, Aralık başında. Kullanılmış ve ertelenmiş kısmı var. Şöyle anlatayım evinizi 10 yıllığına kiraya veriyorsunuz ve kiranızı peşin alarak harcıyorsunuz ama her sene o gelirimi belirtmek durumundasınız. BORCUN YÜZDE 80’İ DÖVİZ Toplam borcun, 31 Mayıs itibariyle 3. 184 milyonun yaklaşık yüzde 80’i yabancı para cinsinden. Döviz olduğu için kur riski yaşamaktadır ve maliyetini çekmektedir. Açık döviz pozisyonumuz, 1.3 milyar TL. 31 Mayıs 2018 itibariyle bunun 155 milyonu dolar, 125 milyonu da Euro. Kurlardaki her bir liralık artış toplamda Euro olursa 258 milyon zarar, dolar olursa 300 milyon zarar demek. Kurların nereden nereye geldiğini biliyorsunuz. Kurdan dolayı diken üstündeyiz. Bundan dolayı TL’ye dönmek lazım. Fakat TL kredi faizleri de yüzde 30-40’larda dolaşıyor. O da yapılabilecek bir durumda değil. Zaten o kredileri de kimse vermiyor. Şimdi kar, zarara bakalım. 2017 senesinde dönem zararı 409, 2018 de ise 702 milyon. Gelirler ise 632 milyon ve 789 milyon. Bilanço bir tarih bazlı, gelir –gider tablosu ise bir dönemdir. Branşlara baktığımızda futbolun 77 milyon, erkek basketbol 59 milyon, diğer branşlar devam ediyor. Toplamda net 186 milyon zarar var. Erkek baskette geçen yıl Doğuş’un önemli bir katkısı vardı. Bu sene geri çekildi. O dahil. Amatör branşlarda sadece yelkende sponsorluğumuz var. Önemli miktarını dışarıdan karşılıyoruz. Diğer branşların çok fazla geliri yok. Sponsor bulmak için arkadaşlar gereken gayreti gösteriyorlar. FİNANSAL DURUM DEĞERLENDİRME 2 31 Mayıs 2018 itibariyle birikmiş zararımız 1.841 milyon. Bunlar finansal borçlar. Dönemsel zarar da 702 milyon. 12 aydaki zararımız bu. Kendi gelirlerimiz değil de dışarıdan karşılıyorsak bu 702 milyon da 1.841’e ilave edilir. Bir sonraki sene 2.5 milyon olur. Sistem böyle çalışır. Bugünkü finansal durumun 2 temel nedeni var. Dövizle ve çok yüksek maliyetle borçlanma, aynı zamanda çok yüksek faktöring kredilerinin kullanılması. İkincisi de giderlerin kontrol dışı kalması. Bozulmanın başlangıcı olarak 2013-2014 sezonunu görüyoruz. Orada biraz kontrol dışına çıkılmış. Oradaki süreç devam ediyor. Yüksek riskli finansmana yönelmiş. Bizi şu an en fazla zorlayan gelecek yıllara ait gelirlerin harcanmış olması. 2023’e kadar bir çok gelir temlikli. Günü kurtarma politikası yaşanmış. Gün kurtarılmış ancak borçlar ertelenmiş. 200 milyona yakın ertelenmiş borç yüküyle karşılaştık. Bütün bunların hepsi mali bağımsızlık riski getiriyor. Esas sıkıntı burada kulübün mali olarak kendi ayakları üzerinde duramıyor olması. Buna çözüm arıyoruz. Sportif başarı çok önemli ama burada bu riski ortadan kaldıramazsak, bir günde, 1-2 yılda olacak hadise de değil. 2013-2018 arası transferler için harcanan kaynaklar, ödenen garanti ücretler ve yükske finansman maliyetleri zararın en büyük nedenleri… Finansal darboğazın göstergesi 2017/2018 sezonu Yeni banka kredileri (Ziraat bankası hariç 307 milyon TL) Eylül-Ekim Ziraat 60 milyon dolar/217 milyon TL (Toplam yeni kredi 590 milyon TL) Aralık Spor-Toto reklam anlaşması ve bedellerinin peşin tahsil edilmesi (50 milyon TL) Sezon içinde yüksek maliyetli faktöring finansmanı (318 milyon TL) Şubat-Mart ödemelerinin yavaşlaması ve durması Mayıs sonu vadesi geçmiş ödemeler toplamı 193 milyon (Futbol AŞ 131, Dernek 62 milyon TL) Yeni borçlanma için verilen temliklerle Fenerbahçe’nin gelecek yıllara ait gelirleri de harcanmış durumdadır. Büyük bir gider ve neredeyse 0 gelirle karşı karşıyayız. TRANSFER DENGESİ Transfer sezonu Transfer geliri Transfer harcaması Transfer açığı 2012-2013 4 35 31 2013-2014 5 32 27 2014-2015 6 6 0 2015-2016 21 54 33 2016-2017 9 13 4 2017-2018 17 21 4 Genel Toplam: 62 161 99 (İlgili sezon alınan oyuncuların Kulübümüze olan toplam maliyetleri (bonservis, imza parası ve menajer giderleri….garanti ücret ve maç başı hariç) 6 yılda 99 milyon zarar. Aynı oyunculardan 6 yılda 77 milyon Euro zarar var. Geçen senenin ortalama kuruyla 401 milyon TL zarar. Verilen temlikler: 2017-2018 Aktifbank (Yayın geliri+bloke bilet geliri) Halk Faktöring (Yayın geliri) DenizBank (Yayın geliri+Spor Toto iddia geliri) Garanti Faktöring (Reklam geliri) Ziraat Bankası (60 milyon USD kredi karşılığı (loca, yayın, Fenerium gelirleri) BurganBank (Yayın geliri) Finansal Faktöring (Reklam geliri) Toplamda 1.474 milyon liralık gelirimiz temlikli. Yönetimde olduğumuz 3 yıl içinde bu gelirlerden hiçbir şey kullanamayacağız. Giderleri karşılayacak tüm giderleri yönetim ve camia olarak giderleri karşılamak durumundayız. Kurum içi faktöring borçlarını yaklaşık 100 küsür milyonluk bölümünü 2 yıla varan vaade içinde erteledik. Yeniden yapılandırdık. Bunların hepsinde eski yönetimin ve Başkanımız Aziz Yıldırım’ın imzaları vardı. Bunları da kaldırdık. Onları da o yükten kurtardık. Bunu kendi üzerimize aldık. Birikmiş zararların gelişimi 2013/2014 sezonunda bunların içinde hisse satışları da var. Onlar olmazsa zarar biraz daha yüksek ama olsun 2012-2013 yılında 127 milyon zarar etmişiz. Bu zararı bu camia her zaman karşılar. 2013-2014 yılında 148 üzerine geliyor ve zarar 275’e çıkıyor zarar. 2014’te 206 milyon zarar ekleniyor ve 481 milyona çıkıyor. 2015’te 249 2016’da 409 2017’de 702 ekleniyor. 5 yıl içinde 1.725 milyon zarar. Bunun tamamı faiz ve kur maliyetine katlanarak dış kaynaklı finanse ediliyor. Toplam birikmiş zararlar da 1.841 milyon. BU DURUM SÜRPRİZ Mİ? Değil. Çünkü ben kayıtları incelediğim zaman bizim bağımsız yönetim kurulu üyelerimizin 2012 yılından itibaren uyarılarda bulunduklarını gördüm. O dönemde bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapanlar Sayın Cengiz Solakoğlu 2014 senesinde ayrılıyor. Vefa başkanımız, Cengiz’in ayrılmasıyla dostum olduğu için Cengiz diyorum. Sonrada Ali İhsan Karacan geliyor. Onların uyarıları var. O raporlardan size bazı örnekler okuyacağım. 31.12.2012 tarihli rapor: Gelecek dönemlere ait gelirlerin önemli bir bölümü temliki suretiyle temin edilen krediler günün ihtiyaçları için kullanılmıştır. Gelirlerin çok üzerinde futbolcu transferlerine yapılan harcamalar nedeniyle dönem sonu olan 31.05.2013: yılında zarar edeceği anlaşılmaktadır. Futbol AŞ yönetim kurlunun sorumluluğunu arttıran bu gelişmelerden Bağımsız YK üyeleri olarak endişe duymaktayız. 19.03.2013: Ancak yazılı ikazın yapıldığı tarihteki borç miktarı geçen süre içinde azalmamış önemli miktarda artış göstermiştir. 03.06.2013: Şirketimiz yönetim kurulu, kurum dışında alınan kararların sonradan imza mercii konumunda bırakılmamalıdır. 06.12.2013:mevcut durumu itibariyle ilave tedbirler alınmadığı takdirde yıl sonu projeksiyonlarımızda hem nakit açığımız hem de mali yıl sonu zararımız yaklaşık 100 milyon TL olarak görünmektedir. Bugüne kadar nakit akışlarının Şirketin gelecekteki gelirlerinin rehin edilmek suretiyle sağlandığı tespit edilmiştir. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını özellikle bilgi ve dikkatlerinize sunarız. 14.01.2014:Radikal tedbirler alınmadığı takdirde çok güç günler bekliyor.Nakit açığının ve zararın giderek büyüdüğü böyle bir dönemde gerekli önemin verilmesini…finansal durumumuzun fevkalade kritik olduğunu tekrar hatırlatıyorum. 06.03.2014: Şirketimizin sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyan mali disiplin eksikliği nedeniyle, Mayıs 2014 itibariyle nakit açığımız 90 milyon TL, Tahmini yıllık zararımızın ise 130 milyon TL civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde önümüzdeki sene şirketimizin zarar etmeye devam edeceği ve nakit açığının aynı doğrultuda eksiye gideceği ön görülmektedir. 2015 Ağustos… Şirket öz kaynaklarının negatife dönüşmesi UEFA mali kriterleri açısından da uyumsuzluk oluşturmaktadır. Bu, bizi bu sene transfer konusunda zor durumda bıraktı. Söz konusu başa-baş kriterine uyum sağlanması için gelir arttırıcı, gider azaltıcı önlemlerin alınması gerekmektedir. Her şirketin ve ekonomik birimin bağımsız dış denetimi yaptırılmalı ve Fenerbahçe Kulübü dahil bütün grubun konsolide denetlenmiş mali durumu çıkarılmalıdır. Yani geçen divan kurulu toplantısında bahsettiğim de, tüzük gereği yapılması gereken şey bu. Geleceğin gelirlerini bugün harcamak günlük nakit yönetimini kolaylaştırsa da gelecekteki nakit yönetimini bozan, zorlaştıran bir kısır döngüye neden olmaktadır. Gelecek yıllara ait gelirlerin harcanmasının yarattığı kolaylık ve rehavet yönetimsel disiplini kaybettirmekte, kaynaklarımızı etkin ve doğru kullanma üzerinde bozucu etki yaratmakta, sorunlara çözüm bulmamızı ertelemeye neden olmaktadır. Hiçbiri sürpriz değil. 2012’den 2016’ya kadar bağımsız yönetim kurulu üyeleri gereken her türlü uyarıda ve öneride bulunmuşlar. Ama uygulama sonuçları maalesef çok farklı. Bunlar geçmişle ilgili. Gelecekle ilgili ne bekliyoruz onları söyleyelim. 2018/19 sezonu beklentileri kapsamında konsolide kar-zarar tablosunda 2018 yılı toplam gelirleri 789 milyon TL iken giderlerimiz yaklaşık 150... Yani gelirlerimizin 2 katı gider var. Bunu önümüzdeki sene için, yani içinde bulunduğumuz bu sezon için bir takım varsayımlarla toplam gelirlerimizin yüzde 15 artacağını öngördük. 900’e geliyor. Satışların maliyeti –orada kurlar da var- yüzde 30 olsa dedik 1.100’e çıkar. Pazarlama giderleri enflasyon kadar artar, 50’ye gelir. Genel yönetim giderleri enflasyon kadar artar, 120’ye gelir. Tabii enflasyon daha fazla artarsa bu da artabilir ama öyle var saydık. Diğerler de enflasyon kadar artar 40’a gelir. Finansman gelirlerinde faiz ve kur var. Sonuçta içinde bulunduğumuz sezonu 1970’lik bir gider yükümlülüğü altında kendimizi görüyoruz. Bunu nasıl çözeceğiz? 900 gelirin içinde az önce bahsettiğim temlik edilmiş gelirler var: Bilet geliri, loca, TFF yayın, reklam, Spor Toto gelirleri toplam 393 milyon TL doğrudan kredilere kapatılacak. Onu kullanamayacağız. Peşin alınmışlar da nakit olmayacak. Serbest gelir, kullanabileceğimiz gelir 429 milyon TL. 2018-19 sezonunda bizim borçlarımız ne? Ne ödeyeceğiz? Kısa vadeli yani 1 yıllık borçlarımız 1.204 milyon TL, ertelenmiş gelirleri çıkıyorum çünkü nakit gerektirmiyor. Temlik edilmiş gelirlerden karşılanacak kısım 393 milyon TL. Bu borçların 733’ü bizim karşılama yükümlülüğümüzün içinde kalıyor. Bunun üzerine 2018/19 sezonu giderlerini koyarsak 1970, serbest geliri düşersek 429, toplam nakit ihtiyacımız 2.274 milyar TL. Bu rakam alarm verici rakam. 2 milyar 274 milyon TL karşılığında yeni bir sermaye artırımı gerçekleştirdik 75 milyon dolarlık. Bunun 50 milyon dolarını Sayın Başkanımız Ali Koç kendi kişisel hibesi olarak derneğimize verdi. Bunun 25 milyon dolarlık kısmı ise diğer hissedarlarımızın katkısı. Perşembe günü son günüydü. 116 milyon TL hedefimiz vardı yüzde 33’ün karşılığı olarak. 116 milyonun 113.4’ü ödendi. Onlara katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Yeni ve uzun vadeli kredi temin ettik 50 milyon dolarlık. Bir takım factoring borçlarını erteledik, bu senenin ödemeleri içinde yer almayacak. Yeni sponsorluk ve reklam gelirleri temin ettik. Yeni loca ve kombine ilave geliri temin ettik ama kullanamıyoruz çünkü temlikli. Fenerium bu sene gayet iyi bir performans gösteriyor. Ciroları arttı, karları da aynı şekilde arttı. Hükümetimiz spor kulüplerine katkıda bulundu, futbol için sporculara ödenen maaşlarda kesilen stopaj gelir vergilerini iade ediyor. Kulüpler bunları amatör şube giderlerinde kullanıyor. Önemli bir girişimdi. Aziz Yıldırım’a da teşekkürlerimi iletiyorum. Muhtasar Vergi İadesi konusunda çok çalıştığını öğrendim, teşekkürlerimi iletiyorum. Bu sene sattığımız oyuncular karşılığında alınan 12 milyon Euro. UEFA’dan 15 milyon Euro gelirimiz olacak şampiyonaya katıldığımız için. Gider tasarrufu olarak da 50 milyon gibi bir öngörümüz var. Yani 2 milyarın 1 milyarlık kısmını sağlamış bulunuyoruz. Bu arada da bizim stadımızın toplam kombine gelirlerinden 105 milyon TL geldi. Localardan 6 milyon Euro’ya yakın para geldi. Toplamı 130 milyon TL. Geçen sene buradan 60 milyon almışız ve 2 katından fazlaya çıkarmışız fakat Euro olarak değeri 15 milyondan 20 milyona çıkmış. Kurlar nasıl eritiyor ve giderlerin döviz cinsinden olmasının etkisi böyle. Birikmiş zararlar banka kredileriyle finanse edilmiş ve bu birikmiş zararlar sıfırlanana kadar Fenerbahçe Spor Kulübü her yıl birikmiş zararı fonlayan kredileri kapatacak ve yıllık net faaliyet giderlerini karşılayacak nakit kaynağı sağlamak zorundadır. Kim olursa olsun. Fenerbahçe’nin devamı için bu yapılmak zorundadır. İlk katıldığımız Divan Kurulu Toplantısında yeni yönetimin hedef ve uygulamalarını anlatmıştık. Rekor seviyede kombine ve loca satacağız, hibe yoluyla sermaye artışı yapacağız, şu kadar kredi, bu kadar yeni yapılandırma falan… Bu süre içinde bunların çoğu yapıldı fakat yeni sponsorluklar gibi, yeni reklam gelirleri gibi bazıları devam ediyor. Özellikle gelir temin edici faaliyetler yapmak üzere yeni bir yönetici arkadaşımız katıldı; Murat Dülge, ondan çok şeyler bekliyoruz. Öncelikli olarak kredilerin yeniden yapılandırılması, gelir getirmeyen aktiflerin satışları, yeni üyelikler ve yeni bağışlarla ilgili çalışmalarımız devreye girecek. Yeni bağışlarla ilgili çalışmalarımızı ağustos ayında yaptık fakat Başkanımız sermaye artışını sonuçlandırmadan bu konuda camiamıza bir çağrıda bulunmamızın doğru olmayacağını söyledi. Sermaye artışı da bir süre aldı fakat SPK Başkanı başta olmak üzere SPK yöneticileri bize destek verdiler ve biraz gecikmeyle de olsa sermaye artışımızı onayladılar. O gecikince kampanya konumuz gecikti ama orada hazırız ve artık girmek durumundayız. Biz bu kampanyayı ya Kasım ayının sonuna doğru ya da Aralık ayında başlatacağız. Bu kampanyayı sürekli kılmak zorundayız. Çünkü üstesinden gelmemiz gereken yük çok ağır bir yük ve tek başımıza yapabileceğimiz bir iş değil. Eğer Fenerbahçe’nin mali bağımsızlığı bir anlam taşıyorsa, buna önem veren, değer veren tüm Fenerbahçelileri ve dostlarını göreve davet ediyoruz. Sizlerin desteği olmadan bu yükün altından kalkamayız. Fenerbahçe’nin mali bağımsızlığı için zaman destek zamanı. Bir konuda dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu ortamdan kendilerine imkan çıkarmak isteyen bir takım fırsatçılar olacaktır. Sürekli olarak bu bilgiler geliyor. Resmi sitelerimizden bu konuyla ilgili herhangi bir yayın yapılmadan lütfen kimse kampanya gibi konulara itibar etmesin. Karar verdiğimiz takdirde iletişimi de en iyi şekilde yapacağız. Çok daha olumlu, hoş, kulağa ve göze güzel gelen şeyler söylemek istedim ama şartlar imkan vermedi. Sizlere içinde bulunduğumuz ortamı gerçekçi bir şekilde tanıtabildiysem mutlu olacağız. En büyük bayramımızın kutlu olmasını diliyorum."