“Aykut Kocaman değişimin parçası”

07 Aralık 2009 Pazartesi 00:00

Asbaşkanlarımızdan Şekip Mosturoğlu ve Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı basın toplantı odasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Profesyonel Futbol Takımımızın son günlerdeki genel durumu ile ilgili basın mensuplarının soruları yanıtlandı. İlk sözü alan Asbaşkanımız Şekip Mosturoğlu şunları söyledi: "Sezon başında yeni bir yapılanmaya gittik. Futbol şubesi sorumluluğunu Aykut Kocaman ve ekibine bıraktık. Geçmişte yönetim kurulunun fahri olarak yaptığı görevi artık profesyonel şekilde yürütüyorlar. Sadece futbolla ilgili değil, diğer amatör branşlarda da şube direktörleri var, yönetim kurulu toplantılarında bilgiler veriyorlar. Biz de onları destekleyerek branşların yarışın içinde olmasına çalışıyoruz. Futbolla ilgili sorularınızı Aykut Kocaman'a sorabilirsiniz. Şunu rica ediyoruz: Mesaj olması açısından söylüyorum, gazetelerde, televizyonlarda yangın varmış gibi dillendiriliyor. Takım ligin bir bölümünü çok önde götürdü. Bu dönem de nasıl başarılı olunduysa şu anki tablonun da düzeleceğine inanıyoruz. Aykut Kocaman ve arkadaşları görevlerini en iyi şekilde yapacaktır. Bu modelde ısrarlıyız. Camiamızdan ve taraftarımızdan buna destek vermelerini istiyoruz." Şekip Mosturoğlu şöyle devam etti: "Dünkü ve bugünkü haberlerde Fenerbahçe'de bir yangın varmış gibi gösteriliyor. Bu takım bugüne kadar başarılıydı. Bir duraksama dönemine girmiş olabiliriz ama eski günlere dönmek için Aykut Kocaman ve arkadaşları gereğini yapıyorlar. Biz bu sistemde ısrarcıyız. Taraftardan da isteğimiz bu sisteme destek vermeleridir. Gelişmiş futbol ülkelerindeki gibi bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Bu cezalar FIFA ve UEFA kriterlerine ve hukuk içerisinde veriliyor. Yazıldığı gibi keyfekeder verilen cezalar yok ortada. Geçen sene 'Aziz Yıldırım soyunma odasına gidiyor, Samandıra'ya gidiyor, transferi kendisi yapıyor' deniyordu şimdi bunların tam tersi soruluyor. Bir değişim yaşıyoruz ve bunun en önemli adamı Aykut Kocaman. Aykut Kocaman ilk transfer dönemini geçirdi ve son derece önemli oyuncular kattı takımımıza, arkadaşları ve hocamızla beraber. Hemen hemen verim alamadığımız bir oyuncumuz yok aramıza yeni katılanlara bakarsak. İlerleyen günler, bu sistemin başarılı olduğunu herkese gösterecek. Aykut Kocaman yönetim kurulu toplantılarına bile katılıyor. Aykut Kocaman bizim futbol konusundaki tek muhattabımız. Carlos konusundaki görüşleri de kendisi açıkladı. Daum'un ve Aykut Kocaman'ın kararları neticesinde Carlos'la ilgili karar verilecek"Dünkü oynanan Galatasaray maçı ve peşinden yapılan açıklamalar hakkında ise Mosturoğlu, "Mustafa Sarp maçta formasını yırtacak kadar kontrolünü kaybetmiştir. Bu yüzden maçtan sonra da sağlıklı düşünemediğini düşünüyorum. Maçın heyecanına bağlıyorum bu düşüncesini. Başkanın tavrı sadece hakem hatalarıyla ilgili değil Federasyon'un genel hal ve hareketleriyle ilgili bir tavırdı. Bu tavır sürüyor" dedi.Resmi sitemizden yapılan açıklamalarla ilgili olarak ise Mosturoğlu, "İnternet sitesi oyunculara mesaj vermek için doğru bir yer değil bana göre. Onlarla birebir konuşma şansı var zaten Aykut Kocaman'ın. Kazım'ın bize verdiği bilgilere dayanarak yaptığımız bir açıklama vardı ancak sonra onun doğru olmadığını öğrendik ve zor durumda kaldık" dedi.Taraftarımıza da mesaj veren Mosturoğlu, "Bu hafta sonu Ankaragücü ile yine seyircisiz oynayacağız. Taraftar futbolda çok önemli. Fenerbahçe özelinde daha da önemli. Taraftarınız olmadığı zaman konsantre olmanız da zorlaşıyor. Ben bu cezayı çok ağır buluyorum. 7-8 kişinin bir kulübe ne kadar zarar verdiğini, tahmin ediyorum o kişiler anlamıştır. Taraftarımızın da bu tip kişileri bertaraf etme çabasında olduğunu inanıyorum. Bilet fiyatlarında da bir indirim yaptık Ziraat Türkiye Kupası'nda. Taraftarımızı gelip bizi desteklemeye devat ediyoruz. Ben inanıyorum ki kupa maçlarıyla beraber kenetlenme yeniden sağlanacaktır. Taraftar, takımın ayrılmaz bir parçasıdır" diye konuştu.Başkanımız Aziz Yıldırım'ın açıklamaları hakkında ise Mosturoğlu, "Başkanımızın söylediği gibi cezalar bizi yıldıramaz. Biz Fenerbahçe'nin haklarını her platformda korumak için elimizden geleni yaparız. Bu konuda verilecek cezaların bizim için bir önleyiciliği olmaz. Başkanımıza verilecek cezalardan bahsediliyor. Öyle bir şey olursa geçmişte Sayın Haldun Üstünel'in, Sayın Yıldırım Demirören'in konuşmalarında ne gibi tavırlar sergilemiş Federasyoni oturur, değerlendiririz" diye konuştu.Daha sonra Sportif Direktörümüz Aykut Kocaman söz alarak gazetecilerin sorularını son derece açık yüreklilikle cevaplandırdı. İşte Kocaman'ın cevapları: "Çok daha önce yapılması gereken bir tanışma toplantısıydı ama bugüne kısmetmiş heralde. Bugün bana merak ettiğiniz her şeyi sormakta özgürsünüz. Ben bu toplantıya hiç hazırlanmadan geldim. Aklımda, içimde ne varsa o kadarla buradayım" "Düşünce dünyamızın gündemindeki en büyük madde kulübün yapısından ziyade sahada alınan sonuçlar. Son zamanlarda yaşanan olaylar 20 sene önce ben burada futbol oynarken de yaşanıyordu. Allah ömür verir de görürsek 20 yıl sonra da dünyanın her kulübünde yaşanabilecek olaylar. Bu takım 8 maçta 8 galibiyet elde ederken de aynı oyuncular ve aynı yaşantıları vardı. Sıkıntılı dönemlerde de aynı oyuncular ve aynı yaşantı vardı. Bunu benim kabul ettiğim düşünülmesin tabi ki ama değişen tek şey topun 3 direk arasından geçmemesi" "Kulübümüzün bir disiplin talimatnamesi var. Bu talimatnameye uygun bir şekilde adı geçen oyunculara yaptırımlar uyguluyoruz. Bu talimatname geçmişte yaşananlar ışığında hazırlanmış zaten. Hocamızın talimatnameyi gözden geçirme isteği olmuştu. Bu yüzden bir gecikme yaşandı. Kulübün medyadaki ve saha içindeki görüntüsüne zarar verdiğini düşündüğümüz oyuncularla ilgili yaptırımlarımız olacaktır. Ödül olan yerde ceza da olacaktır, ben her ne kadar bu yapıda bir insan olmasam da. Bu cezaların amacı da oyuncuları motive etme ve doğru yöne yönlendirme şeklinde olacaktır" "Şu an devam eden bir lig var. Oyuncularımız Avrupa'daki basına farklı, burada farklı konuşuyorlar. Bu aslında son derece açık bir cevap. Ben de tabi ki oyuncularımla konuşuyorum ama bu sözlerin çoğunun gerçek dışı olduğunu söylüyor oyuncular. Benim yolumda ilk etap kişinin kendisiyle görüşmektir. Onlar olmadığını söylüyorsa yalan söylediklerini düşünmek benim yapacağım bir şey değil. Önümüzde 4 tane resmi maçımız var ilk yarıyı kapatana kadar. Bu tür söylemlerde bulunmak için doğru zaman değil. Kulübümüzün bu konuda yapması gerekenleri düşünüp lig bittikten sonra tavrımızı ortaya koyacağız." "Ronaldo, "Gideceğim" diye tutturdu ve Real Madrid'e transfer oldu. Artık olağan karşılamalıyız bunu. Bizim asıl sorunumuz disiplin olaylarıyla alakalı. Bu tip olayların üzerine biraz daha çıkmasını sağlamamız lazım. Onun dışındaki her şey çok yanlış. "Çok doğru" demek normal değil herhalde. Bu insanlar da makine değiller ve bunu bir şekilde konuşabiliyorlar. Bizim görevimiz de bunu takımın dışında tutmaya çalışmak ve bertaraf etmek. Futbolcular yetenekli ve kaprisli insanlar. Kaprisi kötü anlamda söylemiyorum. Yetenek, para, şöhret sahibi ve genç insanlar bunlar. Onların süreklü kontrol altında tutulabileceğine inanmak hayal olur diye düşünüyorum" "Önder'e "Geçmiş olsun" demediğimizi söyleyemezsiniz. Bireysel olarak anında yanındaydık. Her şeyden evvel insani bir durumdur bu. Açıklamada yapılan en önemli şey şuydu: Bilebildiğimiz şekilde doğruları mümkün olabildiğince doğru şekilde yansıtmaya çalışmaktı. Önder'in ve Kazım'ın hayatta olmaları her şeyden önemli. Gerisi gerçekten önemsiz kalıyor ortada insani bir durum varken" "Brezilyalı oyuncularımız da sezon başından beri takım içindeydiler. Sıkıntılı günlerde işi oraya havale etmek doğru değil, çünkü iyi zamanlarımızda da onlar vardı. Tabii ki 8'de 8 yaparken ne kadar doğrumuz varsa, sıkıntılı dönemde de hatalarımızı söylememiz gerekiyor. Hepimizin hatalarının biraz daha arttığı bir dönem bu dönem. Çok sıkışık bir maç trafiğindeyiz ve hatanın artması normal. Bu kadar keskin bir düşüş olmamalıydı sadece" "Sayın başkan imza töreninde bir cümle söyledi. Bunu basında da pekiştirdi daha sonra. 3 sene içinde ve daha sonra her şey yolunda giderse, 3 sene sonunda kulübün profesyonel anlamdaki temsilcisi olacağımı söyledi. Önemli olan yer burası. Tabii ki böyle değil şu anda. Fenerbahçe lig tarihi boyunca 2 ayak üzerinde durur. Biri yönetim kuruludur. İş verirler ve parayı bulurlar. Çok basit olarak anlatıyorum. Karar verici onlardır. İkinci ayak da teknik direktörlerdir. Onların gücü de formayı ellerinde tutmalarıdır. Fenerbahçe'nin son 10 yılındaki gelişime bir yenisi eklenmek istendi. Bunun için de ben seçildim. Güçlü bir yönetim ve güçlü bir başkan. Ekonomik ve idari bir çıkış var. Sportif tarafında da böyle bir hamle yapma ihtiyacı duydular. Bir refleks haline gelmiş yönetim durumu var. Türkiye'de benim pozisyonuma benzer çok oyuncu geldi ama durmadılar. Ben belli bir yere geldim. Belli bir dönem içinde bir alan yaratmak zorundayım. Bu 3-5 ayda olacak bir şey değil. Dışımdaki kişilerin alanlarını yavaş yavaş küçültmeye çalışması çok normal bir şey değil. Teknik direktör de aynı şekilde. Teknik heyetle de ilgili bir tasarrufta bulunabilmeliyim eğer idareciysem. Ancak bu tasarruf asla, "Şunu oynat, bunu oynatma" şeklinde olamaz. Bu çok ayıp olan bir şey. Asla ve asla olmaması gereken şeylerden bir tanesidir bu. Yarınlarda teknik direktör cidden vahim bir hata yapıyorsa, hırsızlık, yolsuzluk gibi... Profesyoneller o zaman devreye girmeli. Benim, ne kadar bilgim becerim olursa olsun teknik adama işini öğretme gibi bir düşüncem olamaz, olmamalı. Bu pozisyon yaratıldıysa ben olsam da olmasam da burada görev yetkisi bir teknik direktöre işini öğretmek değildir. Yapan varsa yanlış yapıyordur. Bu pozisyon Türkiye için yeni pozisyonlardan bir tanesi. Tabi ki hatalarımız olacak. Deneme-yanılma yöntemi kullanıyoruz biraz da. Bu hatalardan doğruları öğreneceğiz çünkü akıllı insanlarız. O doğrularla yola devam edeceğiz" "Tabii ki geçiş döneminde sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntıları yaşayacağız. Bu sıkıntılar bana veya kulübüme karşı konulmaz zararlar vermediği sürece bu sıkıntıların zaten yaşanması gerekiyor. Ben bir teknik direktörüm. Bu refleksi bir anda kaybetme şansım yok. Benim de hatalarım olmuş olabilir ama bu hatalardan ders çıkaracağız, eğer bir şeyler yapılmak isteniyorsa Fenerbahçe'de. İnandığım doğru bu ve buna devam etmeye çalışacağım bütün irademle""Bütün sıkıntıların ortasındaki kişilerden biri benim. Yani ortada bir hata varsa bu hatalılardan biri de benimdir. Çok tanınır bir pozisyon olmadığı için bu pozisyon ve ben de teknik direktör olduğum için özellikle geri planda kalmaya çalışıyorum. Bunu özellikle yapıyorum diğer insanlar sıkıntı yaşamasın diye. Hem pozisyonu kavramak hem de rahatsız edici olmamaktı amacım""Genel alışkanlığımız işler iyi giderken her şey iyidir, bir taraftan da biriktiririz içimizde... İşler biraz yalpalamaya başladı mı ki, her zaman yalpalanan dönemler olmuştur. O zaman her şey ortaya çıkar. 20 sene önce de bunlar vardı, 20 sene sonra da olacak. Genel olarak bu anlamdaki bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Aynı şeyin basın tarafından da yapılması lazım. Problem çıkarsa, daha önceki problemleri de koyalım, çarpalım ve daha etkili hale getirelim oluyor genelde bakış açısı""Futbolcuların hepsinin başına bir Aykut Kocaman bir Hasan Çetinkaya koyarak onları tutma şansımız yoktur. Bu imkansıza yakın bir şeydir. Her şey kötü giderken her şeyi buraya doğru yormak bana çok saçma geliyor. Benim kafam eğer oyuncularımızın kulübe olan saygılarını bir milim daha arttırmaya çalışmayı söylüyor bana. Bunu sihirli değnekle yapamazsınız. Gerek birebir gerek de toplu konuşmalarımızda futbolcuların saygılarını bir milim daha arttırmaları en büyük çabam olacaktır. O anlamda da doğruyu yaptığımı düşüneceğim her zaman" "Daum'la ilişkim açısından konuşayım... Bütün herkesin alanına dikkat ederek ilerlemeye çalışıyorum. Şu an için Daum'la aramızda bir sorun yok. Benim dünyamda bu şekilde soğuklukların yeri yok. Dünyaya, futbola bakışımız, karakter yapımız farklı olabilir ama kimle beraber olursam olayım hep bu şekilde davranmaya çalıştım. Benim dünyam içinde böyle bir şey yok" "Benim pozisonum oluşurken başkanın bir telefonu yetti ve kısa bir telefon görüşmesi "Tamam" dememe yetti. Çok dikenli bir yer olduğunu ve kolay olmayacağını biliyordum. Bu işe girdik, bunları yaşayacağımızı biliyorduk ve yaşıyoruz. Başkanla yaptığım konuşmada 1 lira para konuşmadım. Bunun çok iyi bilinmesi gerekir. İlgilenenlere duyurulur. Başkan bir teklifte bulundu ve "Tamam" dedim sadece. Eğer becerebilirsem transfer harcamalarıyla ilgili yüzde 10 veya 20'lik bir katkı sağlayabilirsem kulübe, çok mutlu olurum. Ben işsiz bir insan da değildim. Burada bana verilen paranın neredeyse 1 misline yakın çalışıyordum bazı takımlarda. Bunu söylemekten de hoşlanmıyorum ama mecbur bırakıyorlar." "Disiplin konusundaki somut önlemler talimatnamede yazıyor. Ona uygun cezalar neyse verilecektir. Kulübe yönelik saygıda ve profesyonellik anlayışında bir şeyler beklemek hepimizin haklı. Bunu sırf Fenerbahçe için söylemiyorum genel olarak söylüyorum. Profesyonellik koşulları içinde bakarsak 20 sene önceki durumdan çok daha önde futbolcular. Bir Türk Milleti olarak futbolcunun mağlubiyetten sonra bir restorana gidip yemek yemeyi bile anlayamıyoruz. Ancak yabancı oyunculara bunu anlatamazsınız. Onlar için hayat devam ediyor çünkü yetiştiği yerlerde hayat devam ediyor. Cezalar genel olarak para cezası olacaktır tabii ki. Bırakın para miktarları da bize kalsın ama Şekip Bey'in de dediği gibi bu hukuk kuralları içinde olacaktır. "Sıkıntı var, vur abalıya" şeklinde olmayacaktır. Bunun dışında kulübün içinde çok önemli bir disiplin sorunu yaratan oyuncu olursa bunu yönetim kuruluna da taşıyabilirim tabi ki""Bizim gelenek ve göreneklerimize göre futbolcuların olmamaları gereken yerlerdi oralar. Ama baktığımız zaman biri Brezilyalı, Kazım da yurt dışında uzun süre yetişmiş bir insan. Onlardan aynı duyarlılığı beklemek yanlış. Ama genel plandan bakınca biri sakat, biri cezalı. Bu kesinlikle olayı meşrulaştırmak için söylenen bir şey değil. Ben de "Ne işleri var orada?" diye sormadan edemedim kendime. İşin ilginç yanı ikisinin de sağ el bileğinden sorunu oldu. Böyle tesadüfler olabiliyor." "Kazım'la da Önder'le de ilgili olarak yapılan açıklamaların sıkıntısı kulübümüzü bu anlamda şeffaf olarak ortaya koymuştur. Bazen duygularımızı da katarak bir takım açıklamalar yapıldı. Doğru neyse onu söylemeye doğru giden bir durum yaratmaya çalışıyoruz." "Saha içindeki oyuncularımızı tartışmalarını problem görmüyoruz diye geçiştimek normal değil. Oyuncularımızı yaptıklarının doğru olmadığına dair bilgilendirmemiz ve eğitmemiz gerekiyor. Bu daç çok kolay bir şey değil. Son 2 sene içerisinde kulübümüz sonuç anlamında yıpranan bir kulüptü. Saha içindeki gerginliklerin ana nedenlerinden birisini aşırı isteklilik olarak görüyorum ben. Aşırı güç ve isteklilik yarardan çok zarara götürüyor. Oyuncularımıza benim gözlemlediğim en önemli şey aşırı isteklilik hali. Bu sportif anlamda çok iyi bir şey değil, çünkü dengeleri bozuluyor. Kısa süreli çözümler yok bu işin içinde" "Göreve gelmemde en ufak bir pişmanlık söz konusu değil hatta onur ve gurur duyduğum bir görev bu. Ben futbolcu olarak bu gururu yaşadım şimdi yönetici olarak yaşıyorum. Fenerbahçe'yi temsil edebilmek çok yeterli bir neden bu görevden mutlu olmak için. Nereye kadar gitmek ve nerede durmak gerekiyor bunu tamamen bilgi ve becerime göre yapmaya çalışıyorum. Zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşadığım oluyor tabii ki. Önemli olan Fenerbahçe'nin bu sistemi devam ettirmekte ısrarcı olması""Daum'la odalarımız karşılıklı. Gerektiği zaman kendisiyle konuşuyoruz. Benim kişisel olarak kendisine herhangi bir telkinde bulunmam doğru değil. Kendisinin durumla ilgili değerlendirmeleri de çok doğal olarak iç işlerimizdir. Bununla ilgili sıkıntılar tespit edebiliyorsa bu bizim aramızda olanlardır. Bunları kamuoyuna karşı açık etmek normal değil. Şeffaf olmak iyidir tamam ama kaba tabirle yatak odasını bu kadar açmak doğru mudur bilemiyorum. Odalarımız da kapılarımız da karşılıklı Samandıra'da. Bizler futbolu çok kolay zannediyoruz. Kontrol edebildiğimiz faktörlerin yanı sıra kontrol edemediğimiz ve hiçbir zaman farkında olamayacağımıza onbinlerce belki yüzbinlerce faktör var futbolda. Sıkıntı varsa hatalar da vardır. Bunların pek çoğunun bizim içimizde çözüme ulaştırılmaya çalışılması kadar doğal bir şey yok"