Ağustos sayısı çıktı

01 Ağustos 2013 Perşembe 00:00

Fenerbahçe Dergisi’nin 126 no’lu Ağustos 2013 sayısı; Teknik Direktörümüz Ersun Yanal ve futbolcularımızın görselinin bulunduğu ve "Bu sezon farklı olacak" sloganlı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı. Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz Alper Potuk’a ait. Fenerbahçe Dergisi yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz. Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın. Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Abone olmak için FBDERGİ yazıp 3570’e mesaj atmanız yeterli! Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin Ağustos 2013 sayısından çarpıcı başlıklar: • Bruno Alves: "Şimdiden şampiyonluk sözü veriyorum" Duran toplardaki hava üstünlüğü, çevikliği, sürati ve topu oyuna sokma becerileri ile şimdiden Fenerbahçelilerin kalbinde taht kuran Bruno Alves, Fenerbahçe forması altında da, geleneğini sürdürerek takımın vazgeçilmezi olacağını hissettiriyor. Tecrübeli oyuncumuz, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde yer alacağına çok sevindiğini söylerken herkese "Fenerbahçe’nin Avrupa’yı ne kadar hak ettiğini göstereceğiz" diyor ve Fenerbahçe’nin sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyecek güçte olduğunu vurguluyor. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: En önemlisi her alanda profesyonel olmak. Yaşam tarzı olarak profesyonel olmaktan bahsediyorum... Bir futbol oyuncusu sadece 2 saatlik antrenmanda değil, genel anlamda profesyonel olmalıdır. Gün boyunca her an yaşayışına dikkat etmelisin. Ne yediğine, dinlenmene, hangi anda ne yaptığına her zaman buna konsantre olmalısın, bu şekilde yaşamalısın. Antrenmandan veya maçtan sonra eğer bunlara konsantre olmazsan, futbolda yönünü kaybetmek çok kolay. Kazanmayı çok seviyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmayı seviyorum. İşimi nasıl yaptığım beni ben yapan en önemli özelliklerimden biri. Çünkü futbol oynarken her şeyimi sahaya koyuyorum. Fenerbahçe gibi büyük bir takımın, büyük turnuvalarda ve büyük şampiyonlarda olması çok önemli. Geçen yıl Fenerbahçe, Avrupa Kupaları’nda en iyi takımlardan biri olduğunu ve en iyi takımlara karşı mücadele edebileceğini ve neler yapabileceğini gösterdi. Şimdi tekrar Şampiyonlar Ligi’ndeyiz. Takımdaki hava çok iyi. Takım da, taraftarlar da çok daha motive çok daha fazla işine sarılmış vaziyette. Şampiyon olmak için her şeyi yapacağız. Şampiyonlar Ligi’ne mücadele edebilmek için elimizden geleni yapacağız ve takımın kalitesini göstermek için çabalayacağız. Ayrıca insanlarda Fenerbahçe’nin Avrupa’yı hak ettiği düşüncesini oluşturmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Rekabetin yüksek olduğu bir lig, Süper Lig. İyi oyuncular, iyi takımlar var. Ve herkes bu ligde şampiyon olabilmek için en iyisini göstermek zorunda. 6+0+4; futbolcuların kafasında olması gereken bir şey değil. Futbolcuların yapması gereken iyi hazırlanmak, iyi çalışmak ve teknik direktörün formayı vermesi için elinden geleni yapmaktır. Sadece maçı bekliyorum. Çok özel bir şey yapmıyorum. Maç yapacağımız takımı takip ediyorum. Bilgiler alıyorum, onları izliyorum. Onun dışında iyi dinliyorum. İyi bir hazırlanma süreci geçirmeye çalışıyorum. Modern futbolda artık herkes birbirini tanıyor. Bu artık ekstrem bir durum değil. Eşim Ana Rute Alves ile 3. çocuğumuzu bekliyoruz. Aralık sonu veya Ocak’ta doğumu gerçekleşecek. Kızım Adriana 6; oğlum Lgonardo 3 yaşında. Adriana basketbol oynamayı, oğlum futbol oynamayı seviyor. Arkadaşlarıyla sık sık bu şekilde vakit geçiriyorlar. Sporu şu an için oyun amaçlı yapıyorlar ama o adrenalin bir kez yüklendi mi devam ederler diye düşünüyorum. Ayak tenisi oynamayı seviyorum. Portekiz’deyken veya tatildeyken arkadaşlarımla oynarız. Kumun üstünde olduğumuz için çok zevkli oluyor. Eğlenmek için, arkadaşlarla iyi vakit geçirmek için güzel bir spor. • Yüksek Divan Kurulumuz toplandı; Fenerbahçe Ülker’de Obradovic dönemi başladı; Fenerbahçe Ülker rakip tanımayacak; D-Smart’la 5 yıl daha…; Başkanımız Aziz Yıldırım iftar yemeği verdi; Ersun Yanal kan bağışında bulundu; Lige deplasmanda Torku Konyaspor maçıyla başlayacağız; Topal ailesinden iftar yemeği ve Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme, Yelken, Yüzme, Boks, Voleybol, Futbol ve Basketbol Şubelerimizden daha birçok haber, "Haber Turu" sayfalarımızda… Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız. • Fenerbahçe’nin yeni sezon adidas formaları taraftarımızla buluştu Profesyonel Futbol A Takımımızın 2013/2014 Futbol Sezonu’nda giyeceği adidas formalarının tanıtımı, Fenerbahçemizin PSV Eindhoven ile yaptığı hazırlık maçı öncesinde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda düzenlenen özel bir organizasyonla yapıldı. Tam 73 gün sonra onbinlerce taraftarıyla Kadıköy’de buluşan takımımızın maçı öncesinde, dev perde ve özel ışık gösterileri eşliğinde sunulan yeni sezon adidas formalarımız göz kamaştırdı. Yeni sezon formalarımız, tüm Fenerium’larda ve adidas satış noktalarında taraftarımızın beğenisine sunuldu. • Teknik Direktörümüz ve Futbolcularımız Fenerium’un katalog çekimine katıldı Teknik Direktörümüz Ersun Yanal ve Profesyonel Futbol Takımımız oyuncuları, Fenerium’un yeni sezon ürünlerinin katalog çekimi için geçtiğimiz ay içinde objektifler karşısına geçtiler. Yeni sezon hazırlıklarını Düzce’nin Kaynaşlı ilçesindeki Fenerbahçe Topuk Yaylası Kamp ve Dinlenme Tesisleri’nde gerçekleştiren Takımımızda, oyuncularımız ve Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, Fenerium’un 2013-2014 sezonunda taraftarlarla buluşturacağı ürünlerin tanıtımı için katalog çekimine katıldı. Teknik Direktörümüz Ersun Yanal ile futbolcularımızın objektif karşısına geçtiği organizasyonda keyifli anlar yaşandı. •Fenerbahçe profesyonel futbol takımımızın 2013-2014 sezonu için gerçekleştirdiği hazırlık kampından çok özel anlar hiç görmediğiniz fotoğraflarla derginizde… • Rast gele Topuz… Fenerbahçe profesyonel futbol takımımızın yeni sezon öncesi hazırlıklarının 2. etabını tamamladığı Düzce Topuk Yaylası Tesislerimiz, eşsiz doğal ortamıyla da, futbolcularımız için antrenmanların arda kalan zamanlarında tam bir rehabilitasyon merkezi gibiydi. Futbolcumuz Mehmet Topuz’un her gün tuttuğu birbirinden ilginç göl balıklar, günlük menünün ayrı birer spesiyali haline geldi. Kulübümüzün tesisleşme hamlesi kapsamında 2011 yılında camiamıza kazandırdığı Düzce Topuk Yaylası Tesislerimiz, kulüp üyelerimiz ve vatandaşların konaklama ve dinlenme ihtiyacının yanı sıra her türlü sportif ekipmanı, spor salonları, yüzme havuzu, hamamı ve futbol sahaları olmak üzere 9 branşta faaliyet gösteren şubelerimize de kamp yapma imkanı tanıyor. Fenerbahçeli sporcularımıza ve teknik heyetlerimize bu imkanın sunan Kulübümüzde basketbol, voleybol ve kürek takımlarımızın yanı sıra profesyonel futbol takımımız da bu yıl ilk kez yurtdışında kamp yapmadı. Teknik Direktörümüz Ersun Yanal’ın da altını çizdiği üzere, her türlü donanıma sahip bu tesis sayesinde; yurt dışına gitmek değil, yurtdışındaki futbol kulüplerinin buranın imkanlarından faydalanması daha makul gözüküyor. Tüm bu donanımın yanı sıra, Düzce Topuk Yaylası Tesislerimiz, eşsiz doğal bir ortama sahip. Yanı başındaki göl ve yayla havasının sunduğu müthiş oksijen sporcularımız için de çok faydalı. Bu doğrultuda futbolcularımız da antrenmanlardan arda kalan vakitlerini bu doğal ortamda değerlendirmeyi tercih ettiler. Başta futbolcumuz Mehmet Topuz balık tutmadaki hünerlerini bir bir sergiledi. Neredeyse her gün oltasını kapıp göl başındaki iskeleye giden oyuncumuz, oltasını bir kez olsun boş çekmedi. Çeşit çeşit balık avlayan Topuz, kovasına doldurduğu balıkları otelin şefine teslim ederken de ayrı bir gurur yaşadı. Topuz’un tuttuğu balıklar gün içinde kamp programı doğrultusunda oluşturulan günlük menülerin birer spesiyali oldular. Oyuncularımız takım arkadaşları Mehmet Topuz’un tuttuğu balıklarla protein ve omega yüklemesi yaptılar; Topuz’a "Ellerine sağlık" dediler. • Adnan Ersan: "Her öğrencimizin hedeflediği yerde olması için buradayız" Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Türkiye’nin sayılı okullarından bir kaçıdır: Darüşşafaka Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi… Belki de bu sayı tabir yerindeyse bir elin 5 parmağını geçmez. Bir de bu kurumları yöneten, her şeyiyle ilgilenen bir Fenerbahçe sevdalısı eğitimci düşünün, o da Adnan Ersan. 37 yıllık öğretmenlik yaşantısında nicelerini yetiştirip, onlara yol göstermiş. Şimdiki durağı ise Fenerbahçe Eğitim Kurumları… 2013-2014 eğitim öğretim dönemine Fenerbahçe Koleji’ni yeni bir çehre ile hazırlayan Adnan Ersan Hocamız ile yeni eğitim döneminde yapmayı planladıklarını, Türkiye’deki eğitim sistemini ve 37 yıla sığdırılan eğitim yaşamını konuştuk. Benim için öğretmen iki yönlü olmalıdır. Birincisi, akademik olarak donanımlı. İkincisi de öğrencinin sosyal anlamda gelişmesine katkı sağlaması ve çalıştığı kurumun kültürünü benimsemesi çok önemli. Ben istiyorum ki, Fenerbahçe Koleji’nden mezun olan bir öğrenci; Boğaziçi Üniversitesi’ne, ODTÜ’ye ve Teknik üniversiteye gitmeli. Bizim hedefimiz her zaman için en yukarısı. Ben, Başkanımızın da dediği gibi Fenerbahçe Üniversitesi’nin kurulması gerektiğine inanıyorum. Tabii bu süreçtir. Cumhuriyet ilkelerine değer vermiş gençleri Fenerbahçe çatısı altında toplamak çok önemli. • Derya Çayırgan: "Kupalarla dolu bir sezon bizi bekliyor" Dergimizin bu ayki konuğu; Türk voleybolunun parlayan yıldızı ve Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımımızın yeni isimleri arasında yer alan Derya Çayırgan oldu. Genç ve başarılı libero oyuncusu Derya Çayırgan ile kariyerini, hedeflerini, hobilerini ve bilinmeyen yönlerini sizler için konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Böylesine büyük bir camianın formasını giyecek olmaktan dolayı; onur ve gurur duyuyorum. Taraftarlarımızın da desteğiyle çok önemli başarılara imza atacağımızı düşünüyorum. Hem bireysel anlamda hem de takım olarak önemli başarılara imza atacağız. Bunu yapacak güce ve kaliteye sahibiz. Bu zamana kadar hedefim hep; ligde ilk 4 takım içinde yer alan takımlarda forma giymekti ve bunu başardım. Milli takımda oynadım. Bunu başardım demek, kariyerimi noktaladım anlamına gelmesin. Esas hedefim daha çok çalışarak, kalıcı ve başarılı olmak. Spor yapma isteği içten gelen bir dürtüdür. Ya hep vardır ya da sonradan kazanılır… Devam ettikçe zorunluluktan çıkar ve bir tutku olur. Sonra bir an gelir ki buna kırılma noktası da denebilir, birçok kişinin "Tamam" dediği o anda sizin fark yaratmanız gerekir. Artık, ya çalışmalarınızın verdiği tecrübe ile devam edersiniz yola, ya da imrenerek bakarsınız spor yapanlara… Türkiye’de voleybol özellikle son yıllarda iyi bir çıkış yakaladı. Bunda çok kaliteli yabancı oyuncuların ülkemize gelmesi etkili. Kaliteli isimler bizim de gelişimimizde etkili oluyor. Şu anda en iyi yabancı oyuncular bile Türkiye’yi tercih ediyor. Çünkü ülkemizde kazanılan başarılar ortada. • Serkan Kılıç: "Fenerbahçe forması herkese nasip olmaz" Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımımızın değişmeyen liberosu Serkan Kılıç ile bu sayıda bir araya geldik. Çalışkanlığı, istikrarı ve başarılı performansıyla 5 yıldır Fenerbahçe formasını başarıyla taşıyan Serkan Kılıç’la kariyerini, hedeflerini ve voleybolu konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Bütün önemli başarılarımı burada kazandım. Fenerbahçe forması herkese nasip olmaz. Bu formayla şampiyonluklar elde etmek bambaşka bir duygu. Kariyerim açısından çok önemli başarılara imza attım ve önemli maçlara çıktım. Castellani tekrardan takımın başına geldiği için mutluyuz. Bütün takımı toparlayabilecek, bir kapasitesi var. Bütün sporcularda çok büyük bir enerjisi var. Emin’le birlikte orta oyuncularımız güçlendi. Fontales, dünya yıldızları içinde önemli bir isim. Bize çok şey katacağını düşünüyorum. İyi bir takımız. Fontales’in de kolay uyum sağlayacağını düşünüyorum. Araba tutkum var. Genelde arabaları takip ediyorum. Amerikan arabaları ile yakından ilgileniyorum. Bu tutku bana, küçüklüğümüzde, ağabeylerimizden gelen bir hevesti. Bana da böyle aşılandı. Bütün yenilikleri gözlemliyorum. Onun dışında ailemle zaman geçiriyorum. Zaten çok da zamanımız olmuyor. Lig bitiyor, milli takım başlıyor. Kamplara gidiyoruz. Ardından tekrar buraya geliyoruz. Yoğun bir programımız var. • Yazarımız Dr. Sedat Hayran, "Akademik Vizyon" adlı köşesinde Levent Ülgen’i ağırladı. "Santrada Fenerbahçeli krampon görürsem, biz galibiz" 33 yıllık sanat yaşamı boyunca; güldürmeyi zekâyla birleştiren, koreografi kabiliyeti ve beden dilini müthiş kullanmasıyla sahneleri ve ekranları dolduran batı sanatçılarımızdan biri olan Levent Ülgen’i bu ayın konuğu olarak "Akademik Vizyon" da ağırladık. Müthiş bir Fenerbahçe aşığı olan sanatçımız ile sadece tiyatro, sinema ve televizyon duayenliği değil, sosyal sorumluluk aktiviteleri, güzel sanatlar, moda, edebiyat, felsefe ve tabii ki Fenerbahçe’ye dair koyu bir sohbet yaptık. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Fenerbahçelilik duygusuna gelince; bu duyguların saygı duyulması gereken duygular olduğunu düşünüyorum. Fanatizmi ise hiç anlamıyorum. Bazen insanlar çıkıyor ve ’Ben çocuğuma yedirmedim, şu takımın maçına gittim’ diyor. İnsanlar ölüyor bunun uğrunda. Bu hiç kabul edilebilir bir şey değil. O yüzden taraftarlarla ilgili programlar yapmalıyız. İnsanların mizah iletişimini kurmaları gelişmiş toplumları yaratır. Gelişmeyen toplumlarda mizah yerine katılık, sertlik vardır. Ama o sertlik hem yönetene hem yönetilene acı verir. Başkanımız Aziz Yıldırım’a karşı inanılmaz bir sempati duyuyorum. Böyle düşünmemin sebebi samimiyetine güveniyor olmam. Her şeyini gerçekten Fenerbahçe’ye adadığına inanıyorum. •Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Murat Akkoyunlu’yu konuk etti. " İyi ki Fenerbahçeliyim!" Kalbini sarı – laciverte boyayan, sevdiğimiz isimlerden biri daha sayfalarıma konuk bu ay. "Her Şey Yolunda Merkez" ve "İşler Güçler" dizileriyle evlerimize konuk olan Sevgili Murat Akkoyunlu ile hem kariyerini, hem de Fenerbahçe sevgisini konuştuk. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Kuşkusuz her şampiyonluk önemlidir ama 2012 Türkiye Kupası Şampiyonluğu benim için çok daha önemli. Uzun süredir alamamak değildi bunu anlamlı kılan. Çepeçevre kuşatıldığımız bir seneyi kupa ile taçlandırmak gerekiyordu ve bunu başardığımız için çok mutlu olmuştum. Fenerbahçe’de kaleyi devralan, en az on yıl kaleyi bırakmıyor. Son yirmi beş seneye baktığımızda Engin – Rüştü –Volkan diyoruz. Bakın rakiplerde dünya kadar kaleci gelip gitti o süreçte. Bu bizim en büyük şansımız. Yabancı kontenjanı için de büyük şans. Volkan’dan sonra da Mert’imiz uzun süre koruyacaktır kaleyi. Büyük bir sosyal güç olduğunu ispatladı taraftarlarımız. Onlardan tek isteğim, yeni sezonda toplumsal olaylara duyarlılığının sürdürülmesi ve tribündeki çatlak sesleri sona erdirmeleri. Tek gerçeğin Fenerbahçe olduğunu unutmadan, son ana kadar desteklerini sürdürmeliler. • Sibel Kurt ile "Sibel’in Sahası"nda konuk; Mesut Yar "Fenerbahçe Türkiye’nin en köklü spor kulübü" Sayın Mesut Yar’la programını yaptığı Bodrum Clup Flipper’da buluştuk. Arkeoloji eğitimi sonrası medya dünyasına atılan; yazarlığının yanı sıra gazetelerde muhabirlik, editörlük ve köşe yazarlığı sonrası birçok ulusal kanalda yapımcılık, sunuculuk, genel müdürlük, anchormanlık yapan Mesut Yar’dan Fenerbahçe’ye olan sempatisini ve ailesindeki bireylerin Fenerbahçeliliklerini "bir Mesut Yar sohbeti tadında" dinledik. Tabii ki burada da laf çoktu. Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle: Sayın Aziz Yıldırım’ı dik duruşundan dolayı çok beğeniyor ve destekliyorum. Üniversitede Arkeoloji bölümünde okumam hayata bakış açımı çok etkiledi. Çok kültürlülüktü. Gerçekten hayatımda yaptığım en doğru seçimdi. Çok işime yaradı. Bir kere ön yargılardan arınmış oluyorsunuz. Her spor kulübünün bir medya spor kanalının olması çok güzel, anlamlı ve de sağlıklı bir şey. Taraftarlar açısından özellikle. Beşiktaş ve Galatasaray bu sistemi tam oturtamadılar. Fakat Fenerbahçe Televizyonu bunu kurumsal olarak başarmış. Fenerbahçe Cumhuriyeti’nden bahsediyoruz. Her akşam burada program yaparken taraftar istatistiği yapıyorum. "Fenerbahçe" deyince seyirciler coşuyor; alkış sesleri diğer takımlara göre daha çok çıkıyor. • Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay "Fenerbahçe Spor Kulübü’nü yücelten bir başkan: Sayın Aziz Yıldırım" konusunu kaleme aldı. • Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; "Stadyum Açılışları ve Fenerbahçe" konusunu işledi. • Köşe yazarlarımız Baki Aydın, Ayşesu Zorlutuna, Gürdoğan Yurtsever, Oktay Unsal, Paşalı Birol, Jak Benzonana ve Ege Özışık gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar. • Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde. • Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden Yaz Okulları ve Topuk Yaylası Yaz Kampı ilgili haberler ve kayıt bilgileri derginizde… • Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor. • Fenerium, Fenercell, FenerNET, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde. • FBSK Fenerbahçe Koleji’ne dair tüm haber ve etkinlikler derginizde. • Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere… "Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz. • Fenerbahçe Dergisi, bulmaca ve karikatür köşesiyle de taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor. • Fenerbahçe Dergisi’nin 126. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Derginizi bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın. Keyifli okumalar