KULÜP

BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: FENERBAHÇE’Yİ, FENERBAHÇE YAPAN DİK DURUŞU VE PES ETMEMESİDİR. BU DİK DURUŞTAKİ EN ÖNEMLİ UNSUR DA KUŞKUSUZ CAMİAMIZIN GÜCÜDÜR

03 Mayıs 2022 Salı 17:54

Başkanımız Ali Y. Koç, Kulübümüzün kuruluşunun 115., Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü ziyaret edişinin 104. yıl dönümü ile geleneksel bayramlaşma törenimizin birlikte kutlandığı etkinlikte konuştu.

Faruk Ilgaz Tesislerimizdeki törende camiamıza hitap eden Başkanımız Ali Y. Koç, tüm camiamızın bayramını kutlarken, cumartesi günü oynanan Trabzonspor-Antalyaspor karşılaşmasında direkt olarak Fenerbahçemizi hedef alan, nefret söylemini körükleyen pankartla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.

Başkanımızın konuşması şöyle:

“Hem sizlerin hem ailelerinizin hem de tüm Fenerbahçe camiasının, Fenerbahçe ailesinin Ramazan Bayramı’nı kutluyor; camiamıza, sporcularımıza, taraftarlarımıza ve tüm halkımıza Ramazan Bayramımızın mübarek olmasını diliyorum. İnşallah daha nice bayramları Fenerbahçe Ailesi olarak büyüyerek, sağlık, huzur, barış, vefa, bereket ve sarı lacivert başarılar içerisinde hep beraber kutlayabiliriz.

Biliyorsunuz kulüp olarak geleneksel bayramlaşma törenlerimizi bayramların üçüncü gün yaparız. Bu sene değişiklik oldu. Bunun da tabii ki özel sebebi var. Aslında Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanımız çok güzel özetledi. Fenerbahçe’nin duruşunu, liderliğini, verdiği mücadeleleri ve vermesi gereken mücadeleleri de sizinle paylaşacağım.

CAMİAMIZLA BAYRAMLAŞTIĞIMIZ BU ÖZEL GÜNÜ HEP BERABER KUTLUYORUZ

Ancak bugün bizim günümüz. Bizler bugün  bir asrı aşan tarihiyle tüm spor kulüplerine örnek olan, Türk sporuna öncülük ve liderlik eden geçmişten bugüne on binlerce sporcu yetiştiren, tarihimizde olimpiyatlara en çok sporcu yollayan ama her şeyden önemlisi bu güzel ülkemizin kurtuluşu ve kuruluşunda çok önemli sorumlulukları yerine getiren, bunu yaparken de bir spor kulübünden çok daha fazlası olduğunu gösteren ülkemizin en büyük kulübü Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluşunun 115. yılını, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü o tarihi ziyaretinin 104. yıl dönümünü hep beraber kutluyoruz. Bu yüzden bayramın üçüncü gününde değil, ikinci gününde beraberiz. Arkadaşlarımın da doğru bir tarih seçtiklerini düşünüyorum. Hepinizin ayaklarına sağlık. İyi ki geldiniz. Ekran başındaki taraftarlarımız, üyelerimiz, tüm Fenerbahçe camiası iyi ki varsınız. Sağ olun, var olun.

Kulübümüzün 115. gururlu kuruluş yıl dönümünü kutlarken, biraz evvel Yüksek Divan Kurulu Başkanımızın konuşmasında da anekdotlarını gördüğünüz üzere Fenerbahçe, tarihine yakışır şekilde  hiçbir zaman pes etmeden, hiçbir zaman vazgeçmeden şartlar ne olursa olsun mücadelesini sürdürmüştür.

Türlü saldırılara göğüs germiş olan Fenerbahçemizin dününde de bugününde de var olmuş, bayrağımızın 115 yıl boyunca gururla dalgalanmasını sağlamış, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Fenerbahçemize hizmet etmiş tüm başkanlarımıza, tüm yönetim kurulu üyelerimize, sporcularımıza, kongre üyelerimize, çalışanlarımıza ve tabii ki en büyük gücümüz olan asil taraftarlarımıza bu kulübe  verdikleri emekler için şahsım, yönetim kurulum ve tüm camiamız adına teşekkür ediyorum, sonsuz minnetlerimi sunuyorum.

FENERBAHÇE’Yİ, FENERBAHÇE YAPAN DİK DURUŞU VE PES ETMEMESİDİR. BU DİK DURUŞTAKİ EN ÖNEMLİ UNSUR DA KUŞKUSUZ CAMİAMIZIN GÜCÜDÜR

Fenerbahçe, doğası gereği her zaman lider duruş sergilemiş, mücadelesini sadece saha içinde rakiplerine karşı değil, yeri geldiğinde saha dışında da pek çok unsura karşı vermiş bir kulüptür. Fenerbahçe’yi, Fenerbahçe yapan bu dik duruşu, pes etmemesidir. Bu dik duruştaki en önemli gücü de kuşkusuz camiasının gücüdür. 7’den 70’e hepinize ‘iyi ki varsınız’ diyorum. 1907’de filiz veren fidanımız bugün 115 yaşında koskoca bir çınara dönüşmüştür. Milyonlarca Fenerbahçe taraftarı adına söylemek istiyorum: Cumhuriyet ile iç içe geçmiş değerleri, bir gün olsun vazgeçmediği Atatürk bağlılığı, şanlı tarihi, şerefli mücadelesi ve camiasının sonsuz sevgisiyle ‘İyi ki Fenerbahçe, Çok Yaşa Fenerbahçe’.

Sözlerime son vermeden önce cumartesi gecesi tanık olduğumuz çirkin görüntüler, hadsizlik, şımarıklık, kural tanımazlık, çekinmemek, ülke değerlerini dahi bir kutlama, bir şampiyonluk adına ayaklar altına almak… bu az önce Uğur Bey’in de bahsettiği gibi artık Fenerbahçelilerin mücadele etmesi gereken bir konuma gelmiştir.
Bu sezon söz konusu takımla yaptığımız ilk maçta yaşadıklarımız, -devamı aslında bizim maçta da oldu ama- o gün hepimiz şiddetlendik, öfkelendik. Hatırlarsanız maç çıkışında stadın dışında basın mensuplarına Fenerbahçeliler olarak artık hakkımızı korumak için kendi mücadelemizi vermemiz gerektiğini ifade etmiştim. Aylar sonra bugün geldiğimiz noktada bu çağrının çok daha geçerli olduğunu ve en kısa sürede harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha sizlere söylemek durumundayım. Keşke söylemek durumunda olmasaydım.

NİYE HAREKETE GEÇMEMİZ GEREKTİĞİNİ, BU KUTSAL CAMİANIN HAKLARINI KORUMANIN ZAMANININ NİYE GELDİĞİNİ HATTA GEÇTİĞİNİ ANLAYACAKSINIZ

Perşembe günü gerek 2010-11 şampiyonluğumuz gerek namlunun ucuna Fenerbahçe’yi sembolize eden bir kuşun konması… Bunlara aslında tek tek bakmayın, büyük pencereden bakın. Aslında uzun bir süredir bu takıma bir koruma kalkanının verdiği cesaretle sanki her şeyi istediği şekilde yapabileceğini düşünmelerine sebebiyet vermesine hiç şaşırmayın. Perşembe günü sizinle paylaşacağım bilgilerle ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Hatta bu koruma kalkanının ne demek olduğunu perşembeyi beklemeden anlayacaksınız. Nasıl anlayacaksınız biliyor musunuz? Bugün Disiplin Sevkleri var. O sevklerde yazılanlardan çok daha iyi anlayacaksınız nasıl korunduklarını. Acaba Antalyaspor başkanının, yöneticilerinin bahsettiği futbolcuları darp konusu o raporda olacak mı? Stada, stadın kapasitesinden çok çok daha fazla seyirci alınması o raporda olacak mı? Genelde bu gibi olaylarda maç sonunda tüm stat kameraları incelenir, ona göre raporlar yazılır. Kameraların incelenmediğini de göreceksiniz. Rapora müdahale edilip edilmediğine de artık perşembeden önce siz karar vereceksiniz, çok daha iyi anlayacaksınız. Benzer olaylar bizim stadımızda olsaydı, bizim şampiyonluk maçımızda olsaydı neler olabileceğini de düşünün ve bu geceki sevkten sonra cezalar çıktığında onunla karşılaştırın. Ve niye bizim harekete geçmemiz gerektiğini, bu kutsal camianın haklarını korumanın zamanının niye geldiğini hatta geçtiğini siz benden çok daha iyi anlayacaksınız.

BU ÜLKENİN TEMELİNE NEFRET TOHUMLARI ATMAMANIN HERHANGİ BİR ŞAMPİYONLUKTAN ÇOK ÇOK DAHA ÖNEMLİ OLDUĞUNU PERŞEMBE GÜNÜ ANLATACAĞIM

Normalde başka bir ortamda, başka bir maçta böyle olaylar yaşansaydı Türkiye Futbol Federasyonu’nun neler yapması gerektiğini, ne cezalar vereceğini, maçın sonucunun nasıl tescil edileceğini hepiniz biliyorsunuz. Geçmişte yaşandı bunlar Türkiye’de. Bunları da anlatacağım perşembe günü. Ama perşembeye gelmeden bu gece göreceksiniz Disiplin Sevklerinde neler olacağını. Haftalarca kapanması gereken bir stadı, bırakın kapamayı düşünmelerini, gönüllerinde ne yatıyor biliyor musunuz? ‘Sahamız tahrip oldu, sonra da ikinci maçı İstanbul’da oynayalım.’ Bu cüreti de gösterecekler. Bir şampiyonluk için diğer camialar bu kadar tahrik edilmez. Evet, yetkililer, ilgililer var, federasyon var, kurulları var, bakanlık var. Ama korkarım ki onları koruyan koruma kalkanı en azından şu an her şeyden güçlü ve onlar da doğal olarak… Onlara da fazla kızmıyorum, yaptıkça, yaşadıkça pek bir karşılığı olmadığını gördükçe bu kadar yıl -38 yıl- şampiyon olmamanın verdiği heyecanla, motivasyonla belki onlar da yaptıklarının ne kadar tahrik edici olduğunu şu an göremiyorlar. Ama bu ülkenin birlik ve beraberliği, bu ülkenin temeline nefret tohumları atmamanın herhangi bir şampiyonluktan çok çok daha önemli olduğunu sizlere perşembe günü anlatacağım.

3 TEMMUZ RUHUNA DÖNMENİN ZAMANI GELDİ

O yüzden sizlerden rica ediyorum, üzülerek de söylüyorum, böyle bir şey telaffuz edeceğim aklıma gelmezdi ama artık 3 Temmuz ruhuna dönmenin zamanı geldi. 3 Temmuz ruhuna hepimiz dönmek zorundayız. Çünkü bunlar meydanı boş buldular. Meydanın boş olmadığını göstermenin zamanı geldi. Hepinizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum. Sağ olun, var olun.”


Basın Fotoğrafları