Ertuğrul Taşkıran: "Fenerbahçelilik duruşu bütün takımlara örnektir"

24 Temmuz 2014 Perşembe 00:00

3 yıllık bir ayrılığın ardından yeniden Fenerbahçe’ye dönen Kalecimiz Ertuğrul Taşkıran, Fenerbahçe Resort ve Sport Topuk Yaylası Tesisleri’nde Günün Röportajı programında Fatih Demirkol’un sorularını yanıtladı. Fenerbahçe formasının asil, Fenerbahçelilik duruşunun da tüm takımlara örnek olduğun dile getiren Kalecimiz Ertuğrul Taşkıran, kamp sürecini, Diego Ribas transferini ve geçmiş yıllara ilişkin yaşadığı tecrübeleri anlattı. Başarılı kaleci 3 yıllık bir ayrılığın ardından yeniden Fenerbahçe’ye döndüğü için mutlu olduğunu dile getirerek sözlerine başladı: "Ben 3 yıldır burada değildim. Bakıldığında da 3 yıl aslında uzunca bir süre ama tekrardan takımın içine döndüğümde o sıcaklığı hiç kaybetmediğimi gördüm. Bunun da nedeni arkadaşlık ortamının üst seviyede olmasıdır. Geriye dönüp baktığımda 3 yıl uzun geliyor ama tekrardan takımın içine geldiğimde sanki dün gidip, bugün gelmişim gibi hissediyorum." Samsunspor ve Kayserispor macerasının kendi adına önemli bir tecrübe olduğunu belirten Ertuğrul, "Fenerbahçe’den o dönem oynamak için ayrıldım. Yeterince antrenman yapıp, kendimi donanımlı hale getirdiğime inanıyordum. Nitekim benim için Samsunspor güzel bir macera oldu. Samsun’un ve Samsunspor’un benim için yeri çok farklıdır, bunu da bir kez daha ifade etmek isterim. Samsunspor’un ardından 2 yıllık bir Kayserispor maceram oldu. Orada da güzel anılar ve tecrübeler edindim. Nitekim Kayserispor köklü bir camia. Elimden geldiğince mücadele etmeye, formasını giydiğim takıma hizmet etmeye çalıştım. 3 yılın ardından yeniden Fenerbahçe’deyim. Burası benim evim, yuvam diyebilirim. Her şeyi burada öğrendik. Öğrendiklerimizi gidip başka takımlarda uygulamaya çalıştım. Bu da benim için tecrübe oldu. Baktığınızda 70 tane maç oynadım Süper Lig’de. Kendi adıma verimli geçtiğini söyleyebilirim. Şimdi ise yeniden Fenerbahçe’deyim ve burada harika bir aile ortamı var. Sanki hiç ayrı kalmamış gibiyim. Şu an kamp yaptığımız Topuk Yaylası Tesisleri de harika. Ben bunun için de önce Başkanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz" şeklinde sözlerini sürdürdü. Fenerbahçe Resort ve Sport Topuk Yaylası Tesisleri’nde yapılan kampın takım adına da çok verimli geçtiğine değinen Ertuğrul Taşkıran, "Öncelikle kendi topraklarımızda olmak bana huzur veriyor. Bu nedenle daha fazla kendini vererek çalışabiliyorsun. Can Bartu Tesisleri’ndeki sıcaklığı burada da yaşayabiliyorsunuz. Bu bizler için çok önemli. Bunun dışında hangi tesise giderseniz gidin, başka takımların olması da söz konusu. Ancak Topuk Yaylası Tesisleri, sadece bize tahsis edilmiş durumda. Buradaki herkes bizim mutlu olmamız, daha iyi bir seviyeye gelmemiz için çalışıyor. Tesisin bize sunduğu imkanlar çok fazla ve bu da bizleri mutlu ediyor" dedi. Takımdaki her oyuncunun uzun süren tatil döneminin ardından yaz döneminde yapılan çalışmalarla yeni sezona hazır bir şekilde başladığının da altını çizen genç kaleci, "Açıkçası bu sene tatil dönemi uzun oldu. Bu tatil döneminde de herkesin kafasında soru işaretleri vardı ama takımdaki herkes tatilden iyi döndü. Çünkü tatilin uzun sürmesi bizlerde ’tam anlamıyla hazır olma’ psikolojisini yarattı. Hazırlıklara başlamadan önce belli başlı ölçümler yapıldı ve oyuncuların %90’ının hazır geldiğini gördük. Takımdaki her oyucu hazır geldiği için normal tempodaki antrenmanlar bize yetmez oldu ve daha ağır antrenman yapmaya başladık. Hep daha iyi olma isteği de söz konusu. Bu anlamda tempolu çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Yoğun geçen antrenman programlarının takımdaki her oyuncu için önemli olduğundan da söz eden Ertuğrul, "Futbolcular antrenmanlarına ara verip, bizim çalıştığımız zaman dilimlerinde bütün futbolcu arkadaşlarımız bizim ne yaptığımızı merak ediyor. Tabii bunda antrenman programın önemi de çok büyük. Antrenman ne kadar keyifli olursa biz de o kadar istekli oluyoruz. Ayrıca burada çok huzurlu bir ortam var. Rekabette var ancak Volkan ağabeyin önderliğinde biz iyi bir grubuz. Bu yıllardır da böyledir. Her oyuncuda daha çok çalışma isteği olduğu için daha fazla antrenman yaparak kendimizi geliştiriyoruz" şeklinde konuştu. Ertuğrul Taşkıran, Fenerbahçemizin altyapılardan A Takımlara oyuncu çıkarmada diğer kulüplere oranla çok daha başarılı olduğunu şu şekilde ifade etti: "Burada altyapılarda bizleri yetiştiren kaleci antrenörlerimize teşekkür etmek gerekir. Biz şu an kampta 5 kaleciyiz. Başka takımlarda bu sayı 3’ü geçmez. Altyapımızda verilen kaleci eğitimleri üst düzeyde. Şu anda kampımızda olan İsmet kardeşim var. İsmet’i ben altyapıdayken de takip ediyordum. Bizim İsmet ile ayakkabı numaramız da aynı zaman zaman ayakkabı gönderirdim. Aynı şekilde Tarık ve Anıl kardeşlerimiz var altyapımızda. Onlar da gelecek vadeden isimler. Bu bağlamda Fenerbahçe diğer takımlara göre çok ileri bir seviyede. Fenerbahçe altyapısında verilen eğitimlerle oyuncular A Takıma çıkıyor. Bu da bir gelenek haline geldi. Fenerbahçe, bunun önderliğini yapıyor ve her zaman bunun gururunu yaşıyorum." Fenerbahçe gibi büyük bir camianın ve büyük bir ailenin kendisini gururlandırdığını da söyleyen başarılı kaleci, "Fenerbahçe, çok güçlü bir camia. Bunu da her anlamda ispat etmiş bir kulüptür. Fenerbahçelilik duruşu çok daha önemli oldu ve ben bunun nedeninin de aile olabilmek diye açıklıyorum. Her oyuncu burada çok mutlu ve huzurlu. Tam anlamıyla ağabey-kardeş ilişkisi söz konusu. Bu da aile olmanın vermiş olduğu bir özellik. Tabii kaliteli oyuncular sahada bir sonuç getiriyor ama saha dışında yaşanan olaylar doğrudan saha içine etki ediyor. Nitekim geçtiğimiz 3 yıl içinde yaşananlar bunu ortaya koyuyor. Bütün yaşananlara karşı sergilediği duruşla Fenerbahçe bütün takımlardan farklıdır" dedi. Diego Ribas ve yeni sezonu da değerlendiren Ertuğrul, "Ben bu sezon da pek fazla bir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Çünkü çok az takviye yapıldı, nedeni de ihtiyaç yoktu. Bu sene aramıza Diego Ribas katıldı. O da çok mütevazı ve sempatik bir arkadaşımız. Ben takıma katkı sağlayacağını düşünüyorum. Evet, diğer takımlar da transferler yapıyor ama şöyle bir baktığınızda Fenerbahçe’nin kadro derinliği olmadığı gibi yerli oyuncu kalitesi de neredeyse hiçbir takımda yok. Bana göre bu, Lig’de farkı yaratacak en önemli etken. Bu nedenle geçen seneden çok farklı bir lig olacağını düşünmüyorum" diye konuştu. Fenerbahçe formasının asil ve her futbolcu tarafından taşınamayacağı ise , "Ben 3 sene ayrı kalmama rağmen aynı masayı paylaştığım ağabeylerimle, kardeşlerimle saatlerce o masada oturup sohbet edebiliyorum, paylaşacak şeylerimiz oluyor. Fenerbahçe forması çok asildir ve herkese nasip olmaz. Aynı zamanda bu kulübün altyapısından yetişip, A Takımda görev almak ayrı bir gurur. Ben başka takımlarda da görev aldım ama hep Fenerbahçeli Ertuğrul olarak bilindim ve bu da beni çok mutlu ediyor. Bu ailenin içinde olamamak insanı üzüyor ama hiçbir zaman da negatif bir düşüncede olmadım, çünkü gelir gelmez öyle bir ortamla karşılaştım ki, takımdaki birlik ve beraberlik üst seviyede, aile ortamı sonuna kadar korunmuş durumdaydı" sözleriyle anlattı. Fenerbahçe’ye karşı forma giydiği ilk maçı ve bu ayrılık sürecindeki anılarını da paylaşan Ertuğrul Taşkıran, "Samsunspor’da oynarken, Petkovic antrenörümüzdü, ardından Lazio’ya gitti. Biz de maçta kimin oynayacağını düşünürken, antrenör beni yanına çağırdı ve beni oynatacağını söyledi. Daha öncede böyle bir tecrübem yok ve çok heyecandım. Fenerbahçe ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynadığımız bir maçtı. Tabii o stadyumda ve o seyirci önünde oynamak ayrı bir gurur. Ben de maç öncesinde heyecandan saçımı kestim. Maçtan bir gün önce de ailemi arayıp, maçta oynayacağımı ve beni izlemeye gelmelerini istedim. Ailem de maçıma geldi. Ancak annemin gözleri pekiyi görmediği için tabii ben de saçlarımı kestiğim, o da bakmış ve beni görememiş. Bu da benim için güzel bir anıdır. Fenerbahçe taraftarı önünde, Fenerbahçe Stadı’nda oynamak benim hiçbir zaman unutamayacağım anıdır" dedi. Geçtiğimiz aylarda dünya evine giren Ertuğrul, "Evliler kervanına ben de katıldım. Zaman zaman bu uzun kamp dönemlerinin zorlukları da oluyor. Eşinizle bir tatil döneminiz oluyor ve birbirinize çok alışıyorsunuz. Ardından uzun süren kamp dönemleri oluyor ve o sırada ailenizi tabii ki özlüyorsunuz" diye konuştu. Yeni sezon formalarımız hakkında ise "Formalar için bana göre şimdiye kadar olanların en iyisi diyebilirim. Taraftarlarımız tarafından da çok beğenildiğini ve çok satıldığını duyuyoruz. Formalar renk ve dizayn olarak çok iyi, onun dışında rahat formalar. Tıpkı bir tişort gibi. Bu seneki formalar gerçekten çok güzel. Klasik çubuklu formamızın yanı sıra mavi forma da benim favorim diyebilirim" şeklinde konuştu. Son olarak taraftarımızın her koşulda takımımıza verdiği destekten söz eden Ertuğrul Taşkıran,"Burada harika bir çalışma ortamımız var. Her oyuncu takıma katkı yapabilmek için elinden geleni yapıyor. Taraftarlarımız da bugüne kadar her türlü desteği verdi. Ben bunu hem buradayken hem de buranın dışındayken söyledim. Ben bu desteğin devam etmesini istiyorum. Çünkü takımımız ve camiamız taraftarlarımız olduğu sürece daha da güçlü olacak" diyerek sözlerini noktaladı. Ertuğrul Taşkıran’ın konuk olduğu ’Günün Röportajı’ programını bugün saat 22.30’da Fenerbahçe Televizyonu’ndan izleyebilirsiniz...