YÜKSEK DİVAN KURULU

YDK Başkanımız Uğur Dündar’ın Yüksek Divan Kurulu Olağan Toplantısı’nda yaptığı konuşma

03 Şubat 2024 Cumartesi 11:22

Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar’ın, Kulübümüzün Yüksek Divan Kurulu Şubat ayı Olağan Toplantısı’nda yaptığı konuşma aşağıdaki gibidir:
 
“Sayın Başkanım, Yönetim Kurulumuzun ve Yüksek Divan Kurulumuzun değerli üyeleri ve basınımızın değerli temsilcileri. Bugün alışageldiğimiz açılış konuşmalarımdan birini yapmayacağım. Onun yerine bugün Yüksek Divan Kurulu deklarasyonumuzu önce bilginize sonra da oylarınıza sunacağım:
 
Kurulduğu günden bu yana daima önce vatan diyen, Başkanı mühendis Arif Bey’i vatanın kurtuluş sürecinde şehit veren, taraftarları her fırsatta ‘Fenerbahçe Türkiye’dir, Türkiye Fenerbahçe’dir’ diye haykıran, stadyumumuzun ön cephesine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykelini diken, arka cephesine de Türkiye’nin en büyük Atatürk resimlerinden birini yerleştirmekle yetinmeyip stadyumumuzun adını da Atatürk olarak kalplerimize yazan Sayın Ali Koç gibi vatan ve Cumhuriyet sevdalısı bir başkanı bulunan Fenerbahçe’nin Yüksek Divan Kurulu olmanın onur ve sorumluluğuyla,
 
Emperyalizmin bu aziz vatanın her karışı şehit kanlarıyla sulanmış kutsal topraklarını bölüp parçalamak için yüzyıllardır tasarladığı senaryoya son vermek üzere harekete geçtiğini yakın coğrafyamızda olup bitenlere dikkatle bakan herkes gibi bizler de görmekte ve yaşamaktayız.
 
Kurulduğu tarihten bu yana tüm iç ve dış tehditler karşısında daime devletimizin yanında duran Fenerbahçe camiası olarak arkasına emperyal güçlerini alan bölücü terör örgütünün son dönemdeki hain saldırılarını lanetliyor, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar ve güvenlik güçlerimize mücadelelerinde başarılar diliyoruz.
 
Fenerbahçe öylesine büyük bir kulüptür ki, tüzüğüne ‘kuruluş amacım vatanın korunmasıdır’ diye yazmış, işgal atındaki vatan topraklarından düşmanı kovmak için önce halkımı eğiteceğim demiş, Anadolu’daki milli direniş güçlerine gizlice asker, silah ve cephane sevk etmiş, bu nedenle kulüp binası işgal kuvvetlerince basılmış, futbolcuları Refik ve Mustafa Beyler işgalcilere karşı kulübümüzü kahramanca savunurken şehit olmuşlar ve kapısına zincir vurulmuştur.
 
Yüreği bağımsızlık sevdasıyla yanıp tutuşan ve bu esaret zincirini kırıp atmaya çalışan kulüp başkanı Sabri Bey o şanlı direnişten sorumlu tutularak sürgüne gönderilmiştir.
 
Değerli üyeleri, her sayfası okuyanları hayran bırakan destansı öykülerle dolu destansı muhteşem tarihimiz anlatılmakla bitmez.
 
Örneğin bu kulüp tarihe subaylar savaşı olarak geçen, Sakarya Savaşı’nda hepsi subay gencecik 5 mensubunu şehit vermiş, işgal yıllarının en güçlü düşman takımlarını ardı ardına yenerek ulusuna bağımsızlık ümidi ve imanı aşılamış, böylece genç cumhuriyetin temel taşlarının döşenmesinde hepimize gurur veren gayretlerle dolu eşsiz bir miras bırakmıştır.
 
Değerli Başkanımız Sayın Ali Koç’un, 'Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyeti’dir. Fenerbahçe bir spor kulübünden daha da fazlasıdır. Fenerbahçe Atatürk’tür. Fenerbahçe demek çağdaşlıktır, modernliktir, ezberbozanlıktır. Fenerbahçelilik coşkudur, sadakattir, iyi günde ve kötü günde halkının yanında olmaktır. Cesur ve cömert olmaktır. Bu ülke yeniden medeniyet yoluna girecekse bunda Fenerbahçe’nin de payı büyük olacak' deyişinde belirttiği gibi milli mücadelede vatanın kurtuluşuna katıldığı için işgalcilerce hedef seçilip saldırılara uğrayan Fenerbahçemiz milletin birlik ve bütünlüğünün, çağdaşlığın, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu olduğu için Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına son vermek isteyen FETÖ’cü hainlerin de 3 Temmuz kumpasına hedef seçilmiştir.
 
Ne mutlu bize ki, Fenerbahçemiz genci yaşlısı, kadını ve erkeğiyle o muhteşem başkaldırıyı yapıp kumpası çökerterek emperyalizmin uzaktan kumandalı aparatı bu hain terör örgütünün 15 Temmuz 2016’da tezgahlamak istediği darbe girişiminin başarısızlığında büyük pay sahibi olmuş ve onların Cumhuriyetin kalesi Fenerbahçe’yi önlerinde en büyük engel gördükleri için hedef seçtiklerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
 
Asla unutulmaması gereken bir tarih daha var. O da; 12 Mayıs 2012’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra taraftarlarımızın bu terör örgütünün çocuk, genç, yaşlı ayırt etmeksizin canlarına kast ettiği biber gazlı saldırıya uğramalarıdır.
 
Hafızamıza mıh gibi yerleşen vahim provokasyonlardan biri de futbolcularımızı ve kafilemizi taşıyan takım otobüsümüze, 4 Nisan 2015 günü Trabzon Araklı’da silahlı saldırı düzenlenmesidir. Faili meçhul kalan bu saldırıyı yapanlar alçaklar da otobüsümüzü viyadükten uçuruma yuvarlamak için şoförümüze kurşun sıkmış ve toplu katliam girişiminde bulunmuşlardır.
 
Kuruluşundan bu yana yurdumuzun bağımsızlığı ve devletimizin bekâsı uğruna şehitler veren ama tarih boyunca son kale olarak dimdik ayakta durmayı başaran Kulübümüze ve değerli Başkanımız Sayın Ali Koç’a bugün de haksız saldırılar yapılmakta, iftiralarla hedef gösterilerek itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır.
 
Bunları yapanların geçmişleri biraz araştırıldığında karşımıza Fenerbahçemize kumpaslar tezgahlanırken FETÖ’nün yanında yer alıp ona methiyeler düzenler çıkmaktadır. Bunalrın amacı hep yanıdır. Son kaleyi yani Fenerbahçe’yi ele geçirmek ve bunun için de şampiyonluklarımızın önünü kesmektir.
 
Bu nedenle yukarıda tarih vererek belirttiğim saldırı, kumpas ve provokasyonların yanı sıra son dönemde FETÖ artıklarında Kulübümüze ve değerli Başkanımız Sayın Ali Koç’a atılan iftiraları asla unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı ayrıca hukukçularımız eliyle yargıda bunların hesabını soracağımızı sorumlu mevkideki herkesin ve kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”
 
Oylamaya sunulan deklarasyon oy birliğiyle kabul edildi.


Basın Fotoğrafları