KULÜP

Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt: Hem Fenerbahçe olarak hem de kadınlar olarak gücümüzü gösterdik

20 Eylül 2021 Pazartesi 17:08

Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, 20 Eylül Dünya Fenerbahçeli Kadınlar Günü’nün 10. yılı dolayısıyla Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan ‘Dünya Fenerbahçeli Kadınlar Günü Özel’ programının konuğu oldu.

Yöneticimizin açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:

Biz Fenerbahçeliler olumsuz kararları, olumsuz mesajları pozitife çevirmeyi bildik

20 Eylül’ün 10. yılında gurur ve onur gibi iki özel duyguyu bir arada yaşadıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, “Öncelikle dile kolay, 10 sene geçti. Tarihi günün 10. yıl dönümündeyiz. 10 yılın gururunu, onurunu bir arada yaşıyoruz. Biz Fenerbahçeliler, hep birlikte, tüm camia 3 Temmuz sürecinde çok büyük acılar, zorluklar, sıkıntılar çektik ama bu sıkıntıların herhalde en anlamlı tesellisi bizlere 20 Eylül olarak kaldı. Bu özel gün, gün geçtikçe bizler için daha da fazla anlam kazanıyor diye düşünüyorum. O zamanlar aslında tam olarak ne yaşadığımızı bilmiyorduk. Her gün yeni bir karar, yeni bir duyuru, yeni bir haber olumsuz manada çıkıyordu. Ama biz Fenerbahçeliler bu olumsuz kararları, olumsuz mesajları pozitife çevirmeyi bildik. Tüm Fenerbahçeli kadınların, 10 sene öncenin çocukları bugünün gençleri herkesin Dünya Fenerbahçeli Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutlarım.” dedi.

Başrolde kadınlar vardı ama erkeklerle de omuz omuza, kol kola tarihi bir başkaldırışa tanıklık ettik

Fenerbahçeli olmak bir nimettir’ diyen Bayazıt, “Hiçbir şekilde bence hiçbirimiz öyle bir gün hayal etmedik. Ama ben bir gün öncesine gitmek istiyorum; o zamanlarda 1907 Fenerbahçe Derneği’nde yöneticiydim ve bu karar açıklandığı zaman biz de kadın üyelerimize ve üyelerimizin eşlerine bu duyuruyu yaptık; ‘Gelebilirsiniz, 12 yaş altı çocuklarınızla beraber’ diye. Ve beklenmedik bir şekilde derneğimizde yoğunluk yaşadık. Hem fiziki olarak gelenler hem de telefonla bir yoğunluk vardı. Aslında biz dolu bir stat olacağını tahmin ediyorduk ama ben bir adım öteye gideceğim, maç gününe.. Kuyruklar oluştuğunu gördük. O zamanlar sosyal medya bugünkü gibi kullanılmıyordu ama yine de sosyal medya vardı. Stadyum etrafında bir hareketlilik vardı ama maç başlamasına yakın tabii ki bu kalabalık, bu coşku, bu insan yoğunluğu çokça arttı. Biz arabada trafikte kaldık. Kadıköy’de maç günü normal olarak trafik olur fakat hava güzel ve yürüyelim dedik. Kadın arkadaşlarımla beraber 1907 tribününde seyredecektik maçı. Ve biz stada yaklaştığımız zaman gördük ki dışarıda aslında bir ‘kaldırım tribünü’ de vardı; erkekler. Yani maça gelen kadınların babaları, ağabeyleri, kardeşleri, amcaları… Bir şekilde onları maça getirmiş ve onlar da kaldırım tribündeydi. Bence o görüntü de çok eşsiz bir görüntüydü. O anı yaşamak bence herkese nasip olmaz. O yüzden bazen diyoruz ya, ‘Fenerbahçeli olmak bir nimet’ diye. Hakikaten o gün Fenerbahçeli olmanın ayrıcalığını hem stat içinde 41 bin küsur kadın ve çocuklarla beraber hem de stadın dışında kaldırım tribününde beraber yaşadık. Aslında başrolde kadınlar vardı ama erkeklerle biz, omuz omuza kol kola bu mücadeleyi verdik ve tarihi bir başkaldırışa hep beraber hem tanıklık ettik hem de içinde bulunduk. Ve tabii çok büyük bir gurur. Az önce de ifade ettiğim gibi bu gururu ve onuru bir arada yaşıyoruz.” şeklindeki açıklamasıyla tarihi bir başkaldırışa da imza attıklarını ifade etti.

Yönetim Kurulu Üyemiz Bayazıt, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

Şöyle de bir şey oldu, karar açıklandı ve az önce de söylediğiniz gibi bir cezadan bir dönüşüm… O zamanlar açıklanan her şeyin neye evrileceğini bilmiyorduk. Bu doğal bir refleks oldu. Yani ‘kadınlar çocuklarıyla birlikte gelebilir’ dendiği anda ‘tamam o zaman gidiyoruz’ dedi herkes. Bir hesap yok, bir kurgu yok, bir plan yok ve bence işin en güzel taraflarından biri de buydu.

O zaman görev kadınlarındı ve başarıyla da yerine getirdik

Fenerbahçe’sine, Fenerbahçe değerlerine sahip çıkmak için binlerce kadın ve çocuk taraftarlarımızın stadımız doldurduğuna bir kez daha vurgu yapan Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt, “Burada bir detay vermek istiyorum; hiçbir kargaşa yoktu, itişme yoktu. Herkes sırasını bekleyerek stada girmeye çalışıyordu. Tek amaç ve gaye de buydu. Güzel bir armoni vardı. İçerisi bir şölen yeriydi zaten. Orada futbol oynanıyor, gol oldu olmadı, ofsaytı biliyorlar bilmiyorlar,  belki de kimisinin ilk maçıydı ama önemli olan Fenerbahçe’sine, Fenerbahçe değerlerine,  kulübüne sahip çıkmak. O zaman görev kadınlarındı ve başarıyla da yerine getirdik diye düşünüyorum. Ben de o gün oradaydım ve bugün de Fenerbahçe Spor Kulübü’ne hizmet ediyor olmak tabii ki o da ayrı bir gurur. Başkanımıza da çok teşekkür ederim. Başkanımız da o zamanlar Fenerbahçe Spor Kulübü’nde Asbaşkan, 1907 Fenerbahçe Derneği’nde de Başkanımızdı ve ‘kadınlar tarihin yönünü değiştirdi’ der. Hatta CNN International’da bir konuşma yapmıştı. O günler çok kara günlerdi. Her an kötü bir haber duyabiliyorduk veya kötü bir muameleye maruz kalabiliyorduk. Uluslararası böyle prestijli bir kanalda Başkanımızı görmek ve o maçı anlatıyorken dinlemek gerçek anlamda büyük bir gururdu. Onun için diyorum; seneler geçtikçe o zamanların önemini, o zamanların özelliğini biz doğal bir akışta yaşadık ama şu anda çok daha iyi anlıyoruz. Hakikaten dediğiniz gibi ‘İyi ki Fenerbahçeliyiz’.” diye konuştu.

Çok güzel bir örnek oldu. Hatırlarsanız dünya basınında inanılmaz yankı uyandırdı. Ertesi gün uyandığımız zaman internet sitelerinde, gazetelerde ‘Türkiye’de ne oluyor?’, ‘kadınlar stadı bastı’ gibi bir sürü başlıklar hatırlıyoruz. Hem Fenerbahçe olarak hem de kadınlar olarak gücümüzü orada da gösterdik.

Fenerbahçe’de kadın çok önemlidir

Kadınların her zaman Fenerbahçe’de çok ayrı bir yeri olduğuna vurgu yapan Simla Türker Bayazıt, kadın ve erkek dayanışmasıyla tarihe geçen o günü şu sözleriyle anımsattı:

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kadın her zaman çok önemli olmuştur. İlkleri yaşayan ve yaşatan kadın sporcularımız olsun, kadın yöneticilerimiz olsun her zaman için Fenerbahçe’de kadın çok önemlidir ve aynı zamanda Atamızın izinde yürüyen Fenerbahçemiz, kadın-erkek omuz omuza o gün o başarıya imza attık aslında. Az önce de söylediğim gibi kadınlar başroldeydi ama erkekler de oradaydı. Biz onun için hep beraber, omuz omuza bunu başardık diyebiliriz.

En büyük meydan okumalardan biri olarak kulübümüze sahip çıktık

Simla Türker Bayazıt, “O günü damarlarımızda hissettik. ‘Ne mutlu Fenerbahçeliyiz, iyi ki Fenerbahçeliyiz’ dediğimiz günlerden biri oldu. Tarihimizde güzel bir iz bıraktık. En büyük meydan okumalardan biri olarak kulübümüze sahip çıktık. Aslında bir dönüm noktasıydı, bir kırılmayı yaşadık. Onun için çok mutluyuz. Bu görüntüleri tekrar görünce insan daha bir duygulanıyor ve o günler geri gidiyor, acısıyla tatlısıyla.. Çünkü o zamanlar biraz önce de söylediğim gibi tam olarak ne yaşadığımızı bilmiyorduk. Bir yolda ilerliyoruz, inandığımız yolda ama yarının ne getireceğini, o konunun neye evirileceğini, neye döneceğini bilemiyorduk. Şu an bakınca doğru yolda yürüdüğümüz zaten apaçık ama değerlerimize, Fenerbahçemize tüm camia olarak kadınıyla, erkeğiyle, çoluğuyla çocuğuyla, 7’sinden 70’ine kadar sahip çıkarak tarihi bir döneme şahitlik ettik.” dedi.

O gün ezber bozan bir gündü, her anlamda ve her manada

20 Eylül’ün 10. yıl dönümü nedeniyle o güne şahitlik eden kulüp çalışanlarımızla yapılan röportajların ekranlara getirilmesiyle duygusal anlar yaşayan Simla Hanım, her anlamda kadınlarımızın ezber bozan bir güne imza attıklarını şu sözleriyle ifade etti:

Çalışanlarımızın o güne dair söylediklerini duymak da çok keyifli. İşin mutfağında olan insanlardan da duymak çok farklı. Bütün kulüp çalışanlarımız senelerdir buradalar, emektarlarımız… onlardan da bunları duymak insanı ayrı heyecanlandırıyor, duygulandırıyor. Siz de (FBTV spikeri Selen Gül Dayıoğlu’na hitap ederek) o günü burada yaşayanlardan birisiniz. Tabii konuştukça şunu da hatırlıyorum, İstanbul dışından çok sayıda insanla da tanışmıştım. 1907 Tribünü’nde maç seyretmiştim ve orada üyelerimiz, üyelerimizin eşleriyle sohbet ederken İstanbul dışından da günübirlik veya iki günlük gelen çok insan vardı. Az önce bir doğal refleks demiştim ya ‘orada olmamız lazım’ diyen kadınlar İstanbul dışından dahi seyahat eden taraftarlarımız vardı. Bu muhteşem bir bağlılık, muhteşem bir aidiyet. O gün ezber bozan bir gündü, her anlamda ve her manada.

Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, sözlerini şu şekilde noktaladı:

Öncelikle Fenerbahçe TV’ye çok teşekkür ederim. Bu özel yayına ve her zaman bizleri hatırladığı için teşekkürler. Ben son olarak Neslican Tay’ı anmak istiyorum. Vefatının ikinci yıl dönümünde, onun çok güzel bir sözü vardı; ‘Kaybedeceksem savaşarak kaybedeyim’. Neslican’ı rahmetle anıyorum.

Fotoğraflar: Burak Saltık

Basın Fotoğrafları