KULÜP

Başkanımız Ali Koç'tan açıklamalar

21 Mayıs 2019 Salı 22:54

Futbol Ailesi, Kulüpler Birliği Vakfı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldi.

Swissotel The Bosphorus'ta gerçekleşen iftara; Başkanımız Ali Koç, Başkan Vekilimiz Semih Özsoy ile Yönetim Kurulu Üyelerimiz Fethi Pekin, Sertaç Komsuoğlu, Mustafa Kemal Danabaş, Selahattin Baki, İlker Dinçay ve Alper Pirşen’in yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Adayı Nihat Özdemir, Spor Toto Süper Lig ve Spor Toto 1. Lig kulüplerinin başkan ve yöneticileri ile Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri, Federasyon Kurullarının Başkanları ile spor basınından çok sayıda isim katıldı.

Sıcak ve samimi bir ortamda yenen yemeğin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkanımız Ali Koç, “Bizim için şu an öncelik sezon değil. Kabus gibi bir sezon geride kalıyor. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Şu an bence sadece Fenerbahçe için değil, Türk futbol ailesi için en önemli olay ve unsur Türkiye Futbol Federasyonu seçimleridir. Bildiğiniz üzere 1 Haziran’da seçimler yapılacak. Şu an görünen tek bir aday var. Aylardır da söylediğimiz gibi inşallah bu yeni seçilecek yönetim kurulları, futbolda yaşanması gereken, yaşanması beklenen değişimin ilk adımı olur, fitilini ateşleyen değişim olur. Türk futbolunun hak ettiği yere gelmesi için her zaman söylediğim gibi tüm paydaşların baştan aşağıya kendine çekidüzen vermesi, yapısal reformların yapılması, bir nevi devrim yapılması gerekiyor. Bunu da yapabilecek ilk kurum Türkiye Futbol Federasyonu’dur, tek kurum değildir ilk kurum diyorum. Ama hepimiz kulüplerden, sporculardan, teknik ekiplerden, medyasından taraftarına kadar topyekun bir değişim içinde olmamız lazım. İnşallah bu değişimin fitilini ateşleyecek olan da, olması gereken de Türkiye Futbol Federasyonu’nun yeni seçilecek yönetim kuruludur. İnşallah bunu ateşler ve bunu başlatır. Şayet seçilecek yeni yönetim kurulu, gerek yönetim kurulu üyeleri seviyesinde gerekse de kurullar seviyesinde bir evvelki yönetim kurulunun devamı olacaksa, geçmişin devamı olacaksa zaten seçim yapmanın da pek bir kıymeti harbiyesi kalmayacak, en azından bizim gözümüzde. Biz, nasıl bir değişimden bahsediyoruz? Tabii ki marka değerini yükseltmekten bahsediyoruz, finansal yapının daha fazla güçlenmesinden, kulüplerin bugün içinde bulunduğu mali sıkıntılardan arınacak daha sağlıklı mali temellere kavuşacak adımların atılmasından bahsediyoruz. Tabii bu uzun bir süreç, 3-5-8 yıllık bir süreç belki de. Tam anlamıyla sağlıklı bir hale gelmesinden söz ediyorum. Bununla beraber altyapıdan oyuncu yetiştirebilen, sporcu ve futbolcu fabrikası haline gelebilecek bir kültür anlayışının yerleşmesi, statların dolması, adil ortamın sağlaması, seyir zevkinin artması vs. gibi değişimden söz ediyoruz. Bunların hepsinin sonucunda da uluslararası arenada Türk futbolunun daha albenisinin ve beğenisinin artacağı, belki de başka ülkelerde canlı gösterilme noktasına gelecek reformların yapılmasının zamanı geldi de geçti. Her zaman söylediğim gibi, bu sadece Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ya da tek bir kulübün bu işin bayraktarlığını yapabileceği bir süreç değil, hepimizin buna inanması lazım. Ya bu düzeni kabul edip, ‘memnunuz’ diyeceğiz ya da bu düzeni değiştirmek için hepimiz var gücümüzle çalışacağız. Sayın Nihat Özdemir de Kulüpler Birliği Toplantısı’na katıldı, sağ olsun, dertlerimizi dinledi. O da görüşlerini paylaştı. Umarım ve arzu ederim ki, tabii zamanla göreceğiz; içerdiği faaliyetli fikirleriyle de bu değişimi kendisi bu şekilde başlatır. Ama dediğim gibi profesyonel kadrolardan, kurullardan, yönetim kurulunu temsil eden üyelere kadar topyekun bir değişim içinde olmamız gerekiyor. Bu işin böyle gitmeyeceği ortada. Bu konularla ilgili biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak çok daha fazla görüş belirteceğiz, ses yükselteceğiz, hukuki konulardan kurulların oluşumundan, teknolojinin kullanımına, adil ortamın sağlanmasına, yayıncı kuruluştan gelirlerin dağılımına kadar pek çok konuda görüşümüz var. Bunları ilerleyen zamanlarda paylaşacağız, bizim görüşümüz bir değişim sağlar ya da sağlamaz, onu zaman gösterir ama hiç olmazsa bu görüşler bizler tarafından kendi sorumluluğumuz çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılmış olur. Bir fayda sağlarsa ne ala,  sağlamazsa da bu düzen böyle devam edecektir. Ama bu düzenden görüyorsunuz ki sporun gerçek sahibi olan sokaktaki insanlar, taraftarlar memnun değiller. İnşallah çok daha adil bir rekabet ortamı ve hakkaniyet çerçevesinde, herkese adil bir şekilde yaklaşarak sağlanabilir. Şimdilik bizim söyleyeceğimiz bu, önümüzdeki sezonla ilgili görüşlerimizi ilerleyen günlerde ifade ederiz. Şu aşamada önemli olan Türk futbolunun kalkınmasıdır. Sadece Fenerbahçe Spor Kulübü’yle ilgili konular değil, bunun için de bir fırsat var, o da seçimlerdir. İnşallah Türkiye, Türk devleti, Türk futbol dünyası bu fırsatı doğru dürüst kullanır.” dedi.

Başkanımız Ali Koç, sözlerini şu şekilde noktaladı: 

Fenerbahçe Spor Kulübü olarak hakemler hakkında en az konuşan kulüp biziz. Buna rağmen en çok kırmızı kartı da, kartı da biz görmüşüz. Biz, fazla konuşmadık, konuşmamaya da özen gösterdik. Ama kim çok konuşursa onun önünde işler daha pozitife gidiyor. İşte biz, böyle bir ortam olmasını istemiyoruz. Kimin sesi çok çıkarsa onun istediği bir ortam olmasını istemiyoruz, kimin federasyonda daha fazla üyesi varsa yani formasını tuttuğu takımın haklarını savunduğu bir ortamda onların çıkarlarına sahip çıkılsın, işte biz böyle bir ortam istemiyoruz. Biz, adil rekabet istiyoruz. Oraya atanacak kişilerin de Türk futbolunu layıkıyla temsil edebilecek kifayetli, liyakat açısından gelişmiş, katma değer yaratabilecek kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyoruz. 3 Fenerbahçe’den, 3 Galatasaray’dan, 3 Beşiktaş’tan vs. gibi bugüne kadar alışık gelinen bir dağılım olacaksa Türk futbolu hiçbir yere gitmeyecektir. Çünkü pek çok insan üzerinden formayı çıkartamıyor, herkes formasını çıkartmasını bilecek ve futbol federasyonunda yer alacaksa büyük resme hizmet edecek. Bu yönetim kurulu üyesi olur, bu profesyoneller olur, bu altyapı hocaları olur. Evet, hakem hataları konuşuluyor. Dikkat ederseniz sezon sonuna doğru artarak konuşulmaya başlandı. Bize göre kurgulanmış bir düzen var burada. Ne yazık ki böyle söylüyorum. Teknolojinin bu kadar geliştiği, VAR teknolojinin kullanıldığı, VAR sistemi iyi mi? Bence çok iyi. Tam yerine oturdu mu? Oturacak. Henüz ilk sezon. Bebeklik sıkıntıları var diyelim ama bu yapılan hataların yapılmasının önüne geçecek kadar sistem oturmuştu. Ama göz göre göre hatalar yapılıyor. Teknoloji ne kadar iyi olursa olsun önemli olan teknolojiyi kullanan insanların ne kadar iyi olduğu, ne kadar iyi niyetli olduğu. İnşallah önümüzdeki sezon en az konuştuğumuz şey, hakem hataları ve VAR’ın nasıl kullanıldığı olur.

Haberin diğer fotoğrafları

/

Basın Fotoğrafları