Yönetim Kurulu Üyemiz Metin Sipahioğlu, gündemle ilgili Fenerbahçe Televizyonu’na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sipahioğlu’nun açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:
“Öncelikle ekranları başlarında bizleri isteyen tüm Fenerbahçelilere, sevgilerimi ve saygılarımızı iletmek istiyorum. Futbol takımımızı dünkü galibiyetten ötürü tebrik ederek de sözlerime başlamak istiyorum. Başkanımız ve futbol şubeden sorumlu yöneticilerimiz tabi takdirini çok daha iyi yapar ama özellikle Emre kaptan, Emre hoca göreve geldikten sonra oluşan enerji, sinerji hepimiz için büyük umut oldu. Şimdi sezonun bitmesine 2 hafta kalmış durumda. Malum iki tane çok zorlu maçımız var. Bu iki haftada takımımız 6 puan almak için tüm enerjisini, konsantrasyonunu sahaya yansıtacak. Bundan en ufak bir şüphemiz yok, Emre hocamız önderliğinde. İnşallah iki maçımızdan sonra da ligi bitirebileceğiniz en iyi yerde bitireceğiz. 2 maç sonra göreceğiz. Hocamızın da başkanımızın da söylediği gibi bu konuda büyük konuşmak istemiyoruz. 2 maç kaldı, iki maç sonra kimin nerede bitireceğini hep beraber göreceğiz.
BAŞKANIMIZIN DA VURGULADIĞI GİBİ SEZON BAŞINDAN BERİ HİÇBİR MAÇIMIZDAN ÖNCE RAKİPLERİMİZLE İLGİLİ GARİP SÖYLEMLERDE BULUNMADIK. HAKEMLERLE İLGİLİ ASILSIZ İFTİRALAR, YALANLAR ORTAYA KOYMADIK
Bu noktada ben Fenerbahçe kulübü olarak bazı çok önemli konuları ligin bitimine 2 hafta kala camiamız adına tüm spor kamuoyuna gündeme getirmek istiyoruz. Nedir bunlar? Bugün sizlerle iki tane konu paylaşacağım. Birincisi dün başkanımızın da vurguladığı gibi sezon başından beri hiçbir maçımızdan önce rakiplerimizle ilgili garip söylemlerde bulunmadık. Hakemlerle ilgili asılsız iftiralar, yalanları ortaya koymadık. Yalan üretimleri, iftara üretimleri yapmadık. Ama rakiplerimiz özellikle de maalesef bir tanesi iletişim anlamında bunu sezon boyu strateji olarak kullandı. Ve algı operasyonları ve iftiralarla hem rakiplerini oynayacağı rakiplerini hem de hakemleri maçlardan önce çok ciddi etki ve zan altında bırakmaya çalıştılar. Etki altında bıraksalar bir yerde tamam ama bir de zan altında bırakmaya çalıştılar. Hem hakemlere hem de rakiplerine maçlardan önce iftira ve yalanlar atmaktan çekinmediler maalesef. Özellikle son birkaç haftada bunu dozu çok daha artmış şekilde gördük. Birkaç örnek de vereceğim. Ama maalesef bütün bunları yaparken bir de bunun üzerine sağda solda, kulağımıza geliyor. Övünerek, ‘işte nasıl başarıya ulaşıyoruz, görüyor musunuz’ diyerek anlattıklarını da tüm spor kamuoyu biliyor. Bu strateji olarak yapılan bir şey. İletişim stratejisi. Bunu övünerek anlattıklarını herkes biliyor. Spor yorumcuları da biliyor, bizler de biliyoruz. Maalesef bunu övünerek anlatıyorlar, işin acı tarafı. Bunların yanında iletişim stratejisi olarak bazı oyuncularına verdikleri röportajlar da, Josef de Souza’yı kastediyorum. Bunu açıkça söylüyorum. Fenerbahçe isim misim de saklamaz. Eski oyuncumuz maalesef. Rakipleriyle oynadıkları maçtan sonra resmen teşvik primi iddialarında, imalarında bulunacak kadar, Josef de Souza bunu söyleyecek oyuncu değil. Söyletiyorlar, belli ki. Geçmiş maçlardan bahsediyorum. Futbolculara da bunu iletişim stratejisi olarak söyletecek kadar gözlerinin döndüğünü tüm kamuoyu gördü. Aynı zamanda yine teknik direktörlerinin ‘Sene sonunda konuşacağım. Açıklayacağım çok şey olacak’ diye tırnak içinde söylüyorum, şantaj içeren komik imalarını da görmeye başladık. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bugünleri çok gördük. 2011-2012 sezonunda ‘Sezon sonu her şeyi anlatacağım’ diyenleri de gördük. Sonrasında geçen yıllarda ‘elimizde VAR kayıtları var’ diye şantaj yapanları da gördük ama sene sonunda bu şantaj yapanların konuştuklarını hiç görmedik. Gören de olmadı. Geçtiğimiz günlerde bazı yorumcularda bunları dile getirdi.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ OLARAK TERTEMİZ BİR MÜCADELE VERİYORUZ
Maalesef Türkiye sporunda bu şantajlar Fenerbahçe harici kulüplerde hep yapılıyor ama sonunda hiç ortaya çıkan, konan bir şey de görmüyoruz. Şimdi buradan tüm spor kamuoyuna sesleniyorum. Herkes lütfen bizi çok ama çok iyi dinlesin, burası çok önemli. Söyleyeceğimiz bu kısım çok önemli. Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tertemiz bir mücadele veriyoruz. Şampiyon olur muyuz, olmaz mıyız onu iki maç sonra göreceğiz. Ama bizim mücadelemiz pırıl pırıldır, tertemizdir! İftiralardan, maç öncesi rakiplere, hakemlere iftiralardan, asılsız söylemlerden, algı operasyonlarından dediğim gibi rakipleri, hakemleri maç öncesi etkileyerek zan altında bırakarak rakibimizin performansını düşürmeye, hakemin de kendi lehimize etkilemeye yönelik zihniyetten çok uzak bir anlayış bizimki. Dün Ankaragücü bizden puan alsaydı şampiyonluk yarışından muhtemelen kopacaktık. Son dakikaya kadar da rakibimiz Ankaragücü, aslanlar gibi mücadele etti. Maçta her şey olabilirdi, belki futbol şansı bu, bir iki pozisyon onlardan yana olsa belki mağlup bile olabilirdik, bunlar olabilir. Keza Alanyaspor maçında hakem skandalı, hakem rezaleti, daha da ötesinde Tahkim’in, Federasyonunun verdiği yine bize göre ‘skandal’ olan bir karar var. Onları bir tarafa bırakıyorum; Alanyaspor da bizimle oynadığı maçta yine aslanlar gibi mücadele etti. Hatta eski oyuncumuz Salih Uçan, o da aslanlar gibi mücadele etti. Son dakikaya kadar hepsi alın terleriyle oynadılar. O maçta da 1 puan bile alamayabilirdik belki. Erzurumspor maçımız keza aynı şekilde, son dakikaya kadar Erzurumspor cansiperane şekilde oynayan bir rakibimiz oldu. Biz hepsini maçlardan sonra çıktık yönetim olarak bizzat başkan seviyesinde veya yönetim kurulu seviyesinde teker teker tebrik ettik, gelecek mücadelelerinde de başarılar diledik. Türk sporu için doğrusu budur. Çünkü her takım çıkacak aslan gibi oynayacak, her takımın amacı kazanmak için sahaya çıkmak. Ama başkaları ne yapıyor? Çıkıyorlar, ‘bu takımlar niye böyle hırslı oynuyor, prim olarak işte Josef de Souza’yı konuşuyorlar, kimden ne yaptılar’ gibi iftiralarla, ima içeren sözler söylüyorlar. Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü’yüz, biz pırıl pırılız, biz tertemiziz. Bu yarışı da böyle sürdürüyoruz. İki hafta daha böyle sürdüreceğiz. Şimdi ifade ettiğim gibi ligin bitimine iki hafta kaldı. Bizim kalan haftalardaki rakiplerimiz; Sivasspor ve Kayserispor. Bu iki takım da çıkacak bize karşı yine son saniyeye kadar mücadelelerini verecekler, belki de puan alıp bizi şampiyonluktan edecekler, olabiliri futbol bu göreceğiz. Şampiyonluk yolundaki bir diğer takım olan Galatasaray’ın rakipleri Denizlispor ve Yeni Malatyaspor, onlar da yine aynı mücadeleyi verecekler. Beşiktaş’ın, diğer şampiyonluk yolundaki takım olan Beşiktaş’ın rakipleri de Karagümrük ve Göztepe. Tüm bu takımlar çıkacaklar onurlarıyla, gururlarıyla, alın terleriyle mücadelelerini son dakikaya kadar verip aslanlar gibi mücadele edeceklerdir. Şimdi sakın ama sakın buradan çok ciddi şekilde bazı kulüpleri artık açıkça uyarıyoruz. Çok iyi dinlesinler, sakın ama sakın kalan iki haftada çıkıp rakipleri baskı altına alıp, iftiralar atmaya, operasyonlar yapmaya yine aynı şekilde hakemleri etki altına alıp, zan altında bıraktırıp operasyon yapıp iftira atmaya çalışmasınlar. Buradan Fenerbahçe Spor Kulübü adına söylüyorum; bu sefer tepkimiz çok sert olur, altından kimse kalkamaz. Son iki haftada mertçe, aslanca tüm takımlar mücadele etmelidir ve edecektir de. Sonucunu da iki maç sonra görmeliyiz, kim ligi nerede bitiriyorsa hakkıyla kalan iki haftadaki maçlar için konuşuyorum çünkü evvelden çok haksızlık oldu da neler yaşandığı malum, 10-15’e yakın bizim gasp edilen puanımız var. Ama kalan iki haftada en azından hakkıyla herkes mücadele etsin, bütün rakipler ve şampiyonluk yolundaki takımlar hakkıyla mücadele etsin, aslanlar gibi herkes savaşsın, çatır çatır maçlar olsun, kim ligi nerede bitiriyorsa bitirsin ama kimse algı operasyonları yapmaya çalışmasın. Tepkimiz bu sefer çok sert olacak. Bunu herkes bilsin.
Spor basınına da buradan çok ciddi çağrı yapıyoruz. Her kim ki rakipleri hakemleri son 2 haftada baskı altına almaya çalışırsa, aman benim maçım kolay geçsin, aman rakip beni fazla zorlamasın diye algı operasyonları, rakiplere iftira atmaya çalışırsa, soyunma odalarında, devre aralarında rakiplere, hakemlere yine baskı yapmaya çalışırsa objektifim diyen tüm spor kamuoyu, tüm spor yorumcuları da çıkıp bu kişi ve kulüplere çıkıp en ama en sert tepkiyi göstermelidir. Çünkü bu iş, bu iftiralar, bu algı operasyonları sağda solda başarı hikayesi diye anlatılan bu iletişim stratejisi, bu gözü dönmüşlük artık kabak tadı verdi. Kimsenin de tahammülü kalmadı. Bütün sene yapmadılar bari son 2 haftada mertçe mücadele etsin.
Dün başkanımızın ifade ettiği gibi bizim başkaları gibi 10-15 tane farklı yüzümüz yok. Kimsenin yüzüne gülüp, yüzüne farklı şeyler söyleyip arkasından farklı işler çevirmeye çalışmıyoruz. Başkanımızın en başta bu konuda mertliği, dürüstlüğü, 1 yüzü olması, hiç kimsenin yüzüne gülüp arkasından iş çevirmemesi ortadadır. Tüm Türkiye’nin de takdirindedir. Karakterli olan herkesin de 1 tane yüzü olur. O yüzden herkesi son 2 haftada mert olmaya davet ediyoruz. Aksi durumda tepkilerimiz farklı olacak bunu herkes bilsin.
Bir başka konuya geliyorum. İlk konuyu böyle kapatıyoruz. Maalesef Başkanımızın adı üzerinden son günlerde kamuoyunda çok farklı konular konuşuluyor. Ali Koç adlı bir hakem var. Geçen gün maçımıza atanmış. Atandığı maç kategorisinde daha evvel çok maçımızı yönetmiş bir hakemden bahsediyoruz. Bugün son 2 haftalık süreçte yani bu manidar bir durum daha evvel bunu gündem olmayıp şimdi gündem olması. Yine bazı odaklar tarafından demin zikrettiğim algıcı, iletişim stratejisinden övünen algısı iletişim stratejisinden övünen bazı iftiracı odaklar tarafından yine gündem yapıldığını düşünüyoruz. Daha evvel gündem olmamışken bu kritik süreçte U19 hakemi üzerinden böyle bir gündem oluyor. Bazı spor yorumcularına özellikle yazılar yazdırılıyor. Sanki anormal bir durum varmış gibi serzenişte bulunuyor bir kulübün başkanı bu konuyu bambaşka noktaya taşıyarak. Yine TFF’de üst düzey isimlerin önünde bunu yapıyorlar. Onların bilgilerinin hepsi bizde var. Aynı hakem manipülasyonu yapılması gibi bu sefer de son 2 haftalık süreçte Ali Koç adlı hakemin Fenerbahçe U19 kategorisindeki maçıyla alakalı durum pişirilip gündeme getirilip yine iftira, yalan iletişim stratejisi olarak kullanılıyor. Ali Koç ve Fenerbahçe üzerinden hakemlere yine mesajlar verilmeye çalışılıyor.
Tekrar ediyorum; herkes mert olsun. Başkanımızın dediği gibi kimsenin 10-25 tane yüzü olmasın, 1 tane yüzü olsun. Yüzümüze gülüyorlarsa arkamızdan bunları yapmasınlar. Artık tepkiler daha farklı olacak. Başkanımızın 1 tane yüzü var. Bizlerin de öyle. Başkanımız zaten aksine müsaade etmez. Herkes mert olsun. Buradan tüm spor kamuoyunu, tüm rakiplerimizi özellikle bazılarını mert olmaya çağırıyorum. Son 2 hafta. Bu haftaya kadar Fenerbahçe’nin gasp edilen puanları ortada. Bu takım 7 senedir şampiyon olamıyor, yaptırılmıyor. Zaten en mağdur olan takımın kim olduğu da son 7 senedeki bu istatistikte ortada. Son 2 haftada herkes mert olsun. Mertçe çatır çatır mücadeleler olsun. Sonunda görelim.”