FUTBOL

Zenit maçının basın toplantısı düzenlendi

11 Şubat 2019 Pazartesi 17:14

Teknik Direktörümüz Ersun Yanal ile oyuncumuz Roman Neustadter, yarın akşam Rus ekibi Zenit ile sahamızda oynayacağımız UEFA Avrupa Ligi Son 32 turu ilk maçı öncesi stadımızda düzenlenen basın toplantısında konuştu. Maç değerlendirmesinin ardından basın mensuplarının soruları yanıtlandı. Soruların bir çoğu yaşanan hakem hataları ile ilgiliydi. Açıklamalardan derlediklerimiz ise şöyle:

Ersun Yanal: Zenit’i analiz ettik, güçlü yönlerini biliyoruz

“Yarın iyi bir takımla oynayacağız. Avrupa kupalarında her zaman üst turlarda olan, olmaya çalışan bir takım. Rus liginde liderler. Roman’ın dediği gibi güçlü yönleri var ama biz analizlerimizi yaptık. Güçlü yönlerini bildiğimiz bir takım. Özelikle fizik gücü iyi olan bir rakip. Bunu teknikle birleştirmeye çalışan bir ekip. Yeni transferleri var. Oynamayacak oyuncuları var. Biz de Fenerbahçeyiz. Fenerbahçe olarak buradaki gücümüz ve coşkumuz tartışılmaz. Güzel bir maç olacak. İhtiyacımız olan coşkuyu taraftarlarımızla bulup, güzel ateşli bir gece olmasını diliyorum.  Vefakar taraftarlarımız en çok desteğe ihtiyacımız olduğu anlarda, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Her zaman yanımızda oldular. Onlarda bizimle beraber olduğunda çok farklı bir Fenerbahçe ile rakibe karşı direncimiz çok daha yüksek olacak. Bizim de güçlü yönlerimiz var. Güçlü yönlerimizi rakibimize kabul ettirmek için oynayacağız. Bu iki aşamalı bir oyun. İkinci aşaması deplasmanda. İki maçında stratejileri var. Her ikisini de doğru oynayan takım kazanacak. Şansların eşit olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin her ne kadar ligde bulunduğu durum gücünü yansıtmasa da biz güçlü bir takımız. Bu gücümüzü ortaya koyabileceğimiz motivasyonumuz var. Bunu da yarın akşam herkese göstermiş olacağız.

Ersun Yanal: Hiçbir tereddütüm yok

Slimani ya da hiçbir oyuncum için, hiçbir tereddütüm yok. Gelişmeler kontratlar üzerine kurulu. Kontratlar devam ediyor ve oyuncular buranın oyuncuları. Şu anda buradalar. Oyuncu kendi karakteri ve olması gereken duruşu ile bu takımın içinde. Zorluklarla başa çıkabilecek deneyime sahip. Evet, kötü bir sezon ve başlangıç ama bu kötü gidecek anlamı taşımamalı. Her gün yeni bir fırsattır. Kötü oldu diye kötü olacağını belirleyemezsiniz. O zaman hayatta adım atmamız gerekiyor. Yarın akşam belki de gecenin futbolcusu olur. Birçok deneyimlerle karşılaştık da. O yüzden hiç önyargılı bakmıyorum. Oyuncuyu da anlamak istiyorum ve anlıyorum da. O da çok çaba sarf ediyor. Umarım onun içinde iyi olacak. 

Ersun Yanal: Oyuncularımızın değeri, kalitesi yarın akşam taraftarlarımızla birleşecek

Bütün takımın içinden oyuncu seçmek durumunda olsaydınız başka tarzda davranırdınız ama bu kadrodan seçmek durumundasınız. Bu bize bir zorluk yaratmıyor. Alper’den başlayım. Kötü bir sakatlığı oldu. İyileşmesi zor bir sakatlıktı. Sıkıntılı bir süreçti ama şimdi iyi. Bizimle beraber. Oynamaya da hazır. Diğer oyunculara gelirsek evet UEFA Avrupa listesi yapıldı ve 3 oyuncu eklendi. Zorunluydu. Arkadaşlar, gerçekler bunlar. Bunların içinde ah vah, bu neden böyle oldu demenin anlamı yok. Önümüzde bir kadro var. Fenerbahçe’de olması gereken oyuncular varsa ki bu kadronun içindeyse en iyisiyle sahaya çıkıp mücadele edeceğiz. Kariyerlerinde her şey iyi gözüken oyuncular. Onlarda çıkıp oynayacaklar. Bunu mazeret olarak kabul etmiyorum.  Oyuncularımızın değeri, kalitesi yarın taraftarlarımızla birleştiğinde çok daha farklı bir boyuta geçecek.  

Ersun Yanal: Fenerbahçe çok daha farklı olacak

Fenerbahçe yarışmalı, yarışacak bir takım olmalı. Yarışın içinde galibiyetler ve mağlubiyetler var. Önemli olan prestijli olmak, yarış içinde olmak ve bunu tekrarlamak. Bir kere şampiyon olup bir daha oralara gelmemek mi? Yoksa her zaman belirli ortalamada mı olmak? Fenerbahçe belirli bir ortalamanın içerisinde olduysa başarılıdır. Bunu zaman zaman da taçlandırmalıdır. Kendi ligindeki şampiyonluklar gibi. Eminim ki Fenerbahçe’nin önündeki kurgu, buna yönelik bir kurgudur.  Sayın Başkan ve Sayın Yönetim Kurulu üyeleri, inanın bana bu kurgunun içinde olmak için plan yapmaktadır. Ligdeki durumu ise çömeldiğinde büyük bir sıçramanın geleceği konum olarak değerlendiriyorum.  Göreceksiniz Fenerbahçe çok daha farklı kulvarda çok daha farklı şekilde; önümüzdeki vizyonla  önünüzde olacak.   
Türkiye’de futbol en çok sevilen branş. Bence hakemler oyunun dışında olmalı. Yarında bir maçımız var ve Fransız hakem maçı yönetecek. Çok büyük ihtimalle maç sonunda hakemi konuşmayacağız. Kendi alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz. Biz bir şekilde hakemleri futbol oyununun içinde tutmayı başarıyoruz. Oynadığımız futbolunda önüne geçirmeyi maalesef başarıyoruz.   

Ersun Yanal: Zenit maçına hazırız, en büyük artımız taraftarımız

İki artı, iki eksi vermek istesek. Biz hazırız. Elbette Zenit’te hazır. Onlar bir ritimden çıkmadılar. En azından hazırlık karşılaşmaları yapıyorlar. Onların takım seçme ve takımı daha fazla sayıda bulundurma şansları fazla, bizim daha kısıtlı. Bizim artımız taraftarımız, her zaman olduğu gibi. Zenit’in de eksisi; bakalım bu taraftarın karşısında ne yapacaklar.

Ersun Yanal: Yaşanan hakem hatalarını sadece bizim için değerlendirmiyorum

Ben hiçbir zaman futbolun dışında bir şey konuşmaya yanaşmak istemiyorum. Çünkü benim işim futbol, futbolu yönetiyorum ve futbolun içinde kalmayı arzu ediyorum. Aslında hakemler futbolun içinde ama dışında olmalı. Bugün geldiğimiz noktadaysa yaşanan hakem hatalarını sadece bizim için değerlendirmiyorum. Şu anda bir kaos var mı? Yanlışlıkla kimseyi kırmadan, hatta ceza almadan, bir eleştiri yapmadan ufak tefek sorularla gitmek gerekiyor. Bugünkü durumdan herkes memnun mu? Siz memnun musunuz? Bugün herkes adil olduğunu düşünüyor mu? Adil mi? Kimsenin canı yandı mı? Bu işler nasıl değerlendiriliyor, nasıl notlanıyor? Değerlendirme sonunda keyfi işler var mı? Keyfi işler olmuyorsa bunu bize açıklar mısınız? Açıklarsanız çok mutlu oluruz çünkü kamuoyu da çok merak ediyor, ben de çok merak ediyorum. Atanma kuralları bir sisteme göre mi yapılıyor? Bir maçın hakemi 5 kez bir takımın başında yüzde 25-30’unu yönetmişse herkesin bir hakemi mi var? Bunları ben söylemiyorum, benim etrafımdaki insanlar da bana bunu soruyor. Ben de merak etmeye başlıyorum. Madem bu duruma getirdiniz, bu durumla ilgili nasıl bir açıklama yapmak istiyorsunuz ki ben hep herkes bir arada olmalı diye düşünen insanlardan biriyim. Bir bakıyorsunuz bir tarafta bir karar uygulanırken görüntülerin içinde herkesin ortak kanaatte olduğu şeye birisi ‘hayır’ diyebiliyor. Sonra herkes bunu tartışıyor. Bununla ilgili sizler bilgilendiriliyor musunuz? Haber alma kaynakları sizsiniz. Bunları okuyorum, takip ediyorum, ne kadarını doğru yapıyorsunuz, ne kadarını yanlış yapıyorsunuz ben bile şaşırmış durumdayım. Birisi, ‘Atılması gerekiyor’ diyor. Sevgili hocam çıkarken bana oyuncumuzun iki kez ‘F… off’ dediğini söyledi. Diğer taraftan bağıra bağıra ‘F… off’ denildiğinde atılmıyor. Ayağına basıldı mı, basılmadı mı tartışılıyor, olmalı mı, olmamalı mı deniliyor. Bunun net bir şekilde anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl yönetiliyor? Kaç tane hakem var, ne kadar süre alıyor ve nasıl alıyor? Keyfi oluyor mu, olmuyor mu? Gerçekten çok merak ediyorum. Şu anda herhalde puanlama sistemi de kaldırıldı. Puanlama sistemi kime göre yapılıyor ve kim neye göre atıyor. Ne kadarlık bir süre içinde karar alındı ve size göre bu işin başarı oranı nedir?

Ersun Yanal: Hakemlerin UEFA standartlarında bir eğitim var mı?

Bütün teknik direktörlerimiz bir çalışma içindeler. Analiz yaparlar. Az yapan vardır, çok yapan vardır ama analiz yaparlar. Az ya da çok yaparlar ama maçtan sonra toplantı yaparlar. Oyuncuları eleştiriler. Atletik performansla ilgili çalışırlar, taktik çalışırlar. Az ya da çoktur, başarılı ya da başarısızdır. Bunlar hakemlerde ne kadar yapılıyor, nasıl yapılıyor? Son zamanlarda bunu merak ediyorum. UEFA standartlarında bir eğitim var mı, yok mu? Ben bu işi pilotluğa benzetiyorum. Bir pilot uçtukça acil durum eğitimlerine girer. Neden? Çünkü başına gelirse diye. Hakemler yaptığı uygulamalarda başıma gelirse diye o hataları çalışıyorlar mı? Bunlar gösteriliyor mu? Mentörler var mı? Bana biraz karanlık gidiyor gibi geliyor. Doğru yönetilip yönetilmediği konusunda sorun var. Bu cevapları bilen var mı? Ben bilmiyorum. Üzgünüm. Burada bir hakemi yerden yere vurmaktansa doğru sorularla doğru yaklaşımlarda bulunalım. Nasıl bir oyuncunun ya da takımın taraftarı ya da grubu medyada linç edilmemeliyse hakemlerimiz de linç edilmemeli, onlar da korunmalı. Hepimiz korunmalıyız. Hepimizin ürettiği değerli insanlar. Bu adamlar bu türlü kararları vermekte zorlanıyorlarsa, o zaman bir sıkıntı var. Birisi çıkıp bunu açıklamalı. Keyfiyetten vazgeçmeliyiz. ‘Ben böyle yönetirim, cevap vermem’ demezler mutlaka. Çünkü hepsi saygın insanlar.

Ersun Yanal: Hakem hataları ülkede artmış ve tartışılıyorsa Fenerbahçe bir duruş sergilemeliyim

Hakem hataları ülkede artmış ve tartışılıyorsa bunu gündemde bulundurmak adına ve tabii ki Fenerbahçe, Fenerbahçe camiası ve Fenerbahçe’nin arkasındaki büyük güç olan taraftarlarının taraftar olma sebeplerinin sorgulanması adına burada duruş sergilemeliyim tabii ki. Ama hiç kimseyi suçlamadan, kimsenin canını yakmadan yapmalıyım. Bu, futbola olan iyiliğimden dolayı olmalı. Hiç kimseyi de şu anda suçlamıyorum. Bir oyuncu arka arkaya aynı türde faul yaptığında eğer atlanıyorsa ve bir adam sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalıyorsa ve aynısı daha değişik yerlerde oluyorsa bu tamamen bir konsantrasyon, eğitim ve yetenek sorunudur. Bunu yönetenler bunu sorgulamak ve kamuoyuyla dürüstçe paylaşmak zorundadır. Nasıl ben eleştiriliyorsam saygı duruyorum. Siz benim taktiğimi eleştiriyorsunuz. Hatta dilinizi birazcık sivri hale getiriyorsunuz ve eleştirirken de acımasız oluyorsunuz. Elbette eleştireceksiniz. En doğal hakkınız, futbolun doğasında var. Ama biz hakemle ilgili bir cümle sarf etmek için çok dikkatli ve seçici davranıyoruz çünkü ceza yiyoruz. Elbette kişisel olarak hiç kimseyi suçlamıyoruz. Ben suçlamam. Burada sistem ve düzenin suçu var. Sistem ve düzeni yönetenler kendisine bir baksın o zaman. Kim ne yapacaksa bir düşünsün. Bu soruyu soruyorum. Eğer bu suçsa, evet ben suç işledim. Kimseyi suçlamıyorum. Bu hepimiz için geçerli. Sonra gerginlikler ve stresler futbolumuzun önüne geçmeye başlıyor ve bunu yönetemez hale geliyoruz. Futbolu bu duruma getirmeye kimsenin hakkı yok. Yüzde kaç VAR’a gittik. İtalya’da yüzde kaç VAR’a gidildi, Almanya’da yüzde kaç? Bunları araştırıyorsunuz, söylememe gerek yok. Bir bakın. Bayern Münih’in, Milan’ın ya da Benfica’nın maçında yüzde kaç hangi hakem gitti. Bizde neredeyse kıdemli hakemler var. Fenerbahçe’nin hakemi, Galatasaray’ın hakemi, Beşiktaş’ın hakemi, falanca takımın hakemi. 3 hakem şuraya gitti, 3 hakem daha gitti, sonra o adam niye oraya geldi? Nasıl bir atama sistemi var? Sistem neye göre çalışıyor? Öğrenmeye hakkımız yok mu? Sen karışamazsın kardeşim mi yani? Ben karışmayacağım zaten sadece öğrenmek istiyorum. Siz sorun bakalım bunu. Türkiye’de futbola zarar veriyoruz, kirletiyoruz.

Ersun Yanal: Aynı geminin içindeyiz

Aynı geminin içindeyiz. Elbette bir ligde görüştüğümüz, konuştuğumuz, dost olduğumuz insanlar var. Sapla samanı ayrılarım yani. Ben rakip takımın teknik direktörüyle bir yerde yemek yiyip tatil de yapabilirim. Bu ayrı bir şey. Yarıştığımız yerle konuştuğumuz yeri ayırabilecek kadar da medeni insanlarız. Hiçbirimiz birbirimizin öcüsü değiliz. Benim çok iyi dost olduğum hakem arkadaşım da var. Olmayacak mıyım? Dürüstlük, işini yapmak başka bir şey. Böyle daha mı iyi. Düştüğümüz duruma bak.

Ersun Yanal: Kültür ve yönetim için çalışmak zorundayız

Çok net, kültür ve yönetim. Etkin faktör iki tanedir: Kültür ve yönetim. Olimpiyatlarla ilgili akademisyenlerin yaptığı bir araştırma var; etkin iki faktör söylüyor. Biri kültür, biri yönetim. Bunun için çalışmak zorundayız.

Ersun Yanal: Victor Moses yetenekli ve kariyeri önemli bir oyuncu

Harun Tekin çok iyi. Kadroda. Dizinde daha önceden taşıdığı bir problem vardı, şu anda bizimle beraber 1 haftadır çalışıyor, herhangi bir problemi yok. Victor Moses yetenekli ve kariyeri önemli bir oyuncu. Hemen hemen her mevkide oynadı. Şu andaki kullandığımız mevkiinin dışında kullanmayı çok düşünmedik. Her iki kanatta da oynatıyoruz. Biraz daha her iki kanatta denemeye devam edeceğiz."

Roman Neustadter: Zenit fizik gücü yüksek bir takım

Oyuncumuz Roman Neustadter de, “İyi bir takım. Fiziksel olarak güçlü bir rakip. Bireysel anlamda da çok iyi oyuncuları var. O takımda oynayan tüm Rus oyuncuları tanıyorum. Milli takıma birlikte oynadığım arkadaşlarım da var. Zor maç olacak ama kendi sahamızda oynayacağız. Şöyle bir avantajımız var. Bizim ligde ikinci yarı başladı ama Zenit henüz resmi bir maç oynamadı. Nasıl oynayacaklarını ve neler istediklerini biliyoruz. Özellikle ikinci topların önemli olacağı bir karşılaşma olduğunu düşünüyorum. Uzun boylu forvetleri var.  Baskı altında oldukları o zaman uzun top tercihini kullanıyorlar. İkinci topları alabilmek bizim için önemli olacak.  Ritmimizi yakalamış durumundayız. Hazırlık sürecini tamamlasalar da resmi maç gibi değildir. Bu bizim avantaj bence. Yarın ki maçı konuşmak için buradayım. Benim geleceğim değil, en önemlisi yarın oynayacağımız karşılaşma” dedi.

Fotoğraflar: Tolga Ovalı

Basın Fotoğrafları