“Seyir zevki için güzel sahalarda oynamalıyız”

19 Mart 2008 Çarşamba 00:00

Takım Kaptanımız Alex de Souza, Federasyon ve kulüplerin saha zeminlerinin durumuna biraz daha fazla dikkat etmesi gerektiğini, bu sorunun ortadan kalkması halinde Türkiye liginin İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya ligi gibi kaliteli bir lig haline geleceğini söyledi. Alex, "Hem seyir zevki, hem de futbolcunun kendisi açısından bunlar önemlidir diye düşünüyorum. Çünkü bu tip sahalar, kötü hava şartlarında gerçekten oynanacak durumda olmuyor. O yüzden Federasyonun bunun üzerine düşüp, sahalarımıza biraz daha iyi bakmamız gerektiğini ve güzel sahalarda oynamamız gerektiğini düşünüyorum" dedi. Alex de Souza, FB TV'de yayınlanan Kaptan Köşkü programında Fatih Demirkol'un soruların cevaplandırdı. Alex Konya maçı, Türkiye'deki saha zeminlerinin durumu, şampiyonluk mücadelesi, Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibimiz Chelsea ve Türkiye'deki yabancı oyuncu sınırlaması konusundaki görüşlerini açıkladı. İlk olarak, son Konyaspor maçında, kendi attığı topa yine kendisinin hareketlendiği pozisyonun sorulması üzerine Alex, "O pozisyonda top bana geldiği sırada ilk olarak Mateja'yı düşünmüştüm. Fakat o anda Mateja'nın ofsaytta olabileceğini düşündüm. Rakip oyuncuların da benim üstüme doğru geldiğini görünce, onların üzerinden topu atıp, ters taraftan topu almak istedim. Fakat topun şiddetini biraz fazla kaçırınca, top biraz öne doğru gitti ve istediğimi yapamadım. Fakat, gerçekten ilgi çekici bir görüntü oluştu. O pozisyonu o anda düşündüm. Şimdi top bana gelirken, ben kendime seçenekler yaratmaya başlıyorum. Top bana daha gelmeden, ben yapabileceğim seçenekleri biliyorum. Bu benim saha içindeki işimi kolaylaştırıyor" dedi. ADIM ADIM GİTMELİYİZ Alex, ligde bundan sonraki süreci ise, "Bizim için zor ve sıkıntılı bir dönem olacağını biliyoruz. Bizim takım olarak yapmamız gereken, bu dönemde maç maç, adım adım gitmek. Bizim için bu hafta sonu önemli olan deplasmanda oynayacağımız Konyaspor maçıydı. Bunu iyi bir şekilde atlattık. Şimdi önümüzdeki Kasımpaşa maçına bakıyoruz. Adım adım gidersek, yolumuz kısaldıkça, hedefimize biraz daha yaklaşacağız. Bizim için gerekli üç puanları topladığımız zaman, kendimize olan güvenimiz daha da artacak. O yüzden bu periyotta adım adım gitmeliyiz. Şimdi önümüzde Kasımpaşa maçı var ve tamamen buna kafamızı yöneltmeliyiz" dedi. Rize ve Konya maçlarında olduğu gibi, Fenerbahçe'nin gol yedikten sonra açıldığı şeklindeki görüş hakkında ise Alex, "Bazı maçlarda bu görüşe katılıyorum, fakat çoğunda bu görüşe katılmıyorum. Rize maçında, rakip takım bizden daha iyi başladı maça ve ilk golü de onlar buldu. Daha sonra maçın ilerleyen kısımlarında biz kendi kimliğimizi bulduk ve maçı kısa süre içinde çevirmeyi bulduk. Konya maçında ise ben bu görüşe katılmıyorum. Çünkü ilk yarıda da bizim net fırsatlarımız vardı. Deivid'in bana verdiği pas ve benim iyi bir şekilde vuramamam neticesinde kaçırdığımız bir gol vardı. Bir de benim Uğur'a hazırladığım bir pozisyon vardı. Uğur iyi bir şekilde kontrol edebilseydi, kaleciyle burun burunaydık. İkinci yarının başında Konyaspor golü bulduktan sonra, rakip takımın bir 5-10 dakikalık bir baskısı vardı üzerimizde. O bölümde bizden daha iyi gibi gözüktüler. O bölümde Ceyhun'un 2 tane etkili şutu vardı. Fakat onun haricinde biz kontrolü elimizde tuttuk ve baştan sona kontrolümüzde götürdüğümüz maçı iyi bir skorla aldık" dedi. SAHALARIMIZA DAHA İYİ BAKMALIYIZ Türkiye'deki bir çok stattaki saha zemininin kötülüğünden yakınan Alex, "Buradan federasyona bir mesaj vermek istiyorum. Öyle bir noktaya geldik ki, bunu söylememiz gerekir diye düşünüyorum. Bu saha durumlarına biraz daha dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü diğer ülkelerden örneklerle karşılaştırdığımız zaman, bir İngiltere ligi, bir İspanya Ligi, bir Almanya ligi ki,hava şartları bakımından Almanya ve Türkiye'yi hava şartları bakımından da karşılaştırabilirsiniz. Her iki ülkede de kar ve yağmur yağma zamanlar hemen hemen bir birlerine paralel. Şimdi aynı periyotlarda bir Alman, bir de Türkiye liginde oynanan maçlara bakın. Bence federasyon ve kulüplerin bunun üzerine biraz daha düşmesi gerekiyor. Hem seyir zevki, hem de futbolcunun kendisi açısından bunlar önemlidir diye düşünüyorum. Çünkü bu tip sahalar, kötü hava şartlarında gerçekten oynanacak durumda olmuyor. O yüzden federasyonun bunun üzerine düşüp, sahalarımıza biraz daha iyi bakmamız gerektiğini ve güzel sahalarda oynamamız gerektiğini düşünüyorum. Umuyorum bu dikkat en kısa zamanda gösterilir. 4 ülke ligi vardır İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya. Türkiye ligi de, çekişme ve kalite bakımından bunlarla birliktedir diye düşünüyorum. Fark şuradadır ki, saha şartları, futbol oynama şartları, futbol oynamaya yaratılan şartlar, sahalar ve statlar bu aradaki farkı biraz yaratır. Bu şartlar da düzeltildiği zaman, ben Türk liginin bu saydığım liglerden bir farkı olduğunu düşünmüyorum. Türk ligi gayet kaliteli bir lig" diye konuştu. ŞAMPİYONLAR LİGİ DEZAVANTAJ OLMAZ Fenerbhaçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde oynuyor olmasının, kendisine şampiyonluk yolunda bir dezavantaj getirip getirmediği yolundaki soruya Alex, "Ben kesinlikle bir dezavantaj yaratacağını düşünmüyorum. Çünkü ikisinin de farklı kulvarlar olduğunu biliyoruz. Biz her şeyin bilincinde olan oyuncular ve takımız. Ligde şu anda en tepede değilsek, bunun zaten kendimiz yüzünden olduğunu biliyoruz. Hangi takımlara kaybettiğimize bakarsak, normalde şu durumda olmamız gerektiğini zaten kabul ediyoruz. Bunun bilincindeyiz. Kendi evimizde gereksiz puanlar kaybettik. Bunu kabul ediyoruz. Fakat bunları düzeltecek gücümüz var. Şampiyonlar Ligi ve Türkiye ligini bir birinden ayırabiliyoruz. O nedenle bir dezavantaj olacağını düşünmüyorum" diye yanıt verdi. KALİTEMİZİ GÖSTERECEĞİZ Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibimiz Chlelsea hakkında ise Alex, "Ne kadar kaliteli, tecrübeli, dünyanın önemli liglerinde ve milli takımlarında forma giymiş oyunculara sahip olduklarını biliyoruz. Chelsea'yı her zaman takip ediyoruz. Başlarındaki Abramoviç'ten dolayı en zengin takımlardan biri. Önemli bir kulüp. Fakat bunların hepsini bir yana bırakıp, bizim saha içerisinde kendi oyunumuzu, mücadelemizi, hırsımızı, azmimizi göstermemiz gerekiyor. Bizim de Chelsea maçlarında yapacağımız bu. Elbette bu eşleşmenin favoisi Chelsea'dir. Tecrübelerine baktığınız zaman; Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde ilk kez oynayacak. Fakat Chelsea ve orada oynayan oyuncular bir çok kez bu noktaya gelmiş. Bu da göz ardı edilemez bir favori olma durumunu da beraberinde getiriyor. Favorinin Chelsea olduğu gerçek. Fakat ben bir oyuncu olduğum için değişik düşünmeliyim. Saha içine girdiğimiz zaman her şeyin eşit olduğunu biliyoruz. Biz Zico'nun bizden istediklerini yapacağız. Kendi kalitemizi sahaya koymaya çalışacağız. Herkesin düşündüğünden farklı şeyler yapmaya çalışacağız. Bizim de kaliteli olduğumuzu onlara göstereceğiz" dedi. SINIRLAMA KALKARSA TÜRKİYE'DE KALİTE ARTAR Yabancı sınırlaması kalktığında Fenerbahçe'nin de Barcelona, Milan, R.Madrid gibi bir takım olacağını dile getiren Alex, "Çünkü Fenerbahçe'nin şu anda içerisinde bulunduğu şartlara bakarsanız, Fenerbahçe'nin bu kulüpler gibi olmamak için herhangi bir durumu yok. Fenerbahçe bu kulüplerin seviyesine erişebilir. Sadece AB ülkesi oyuncularının yabancıdan sayılmaması şartı konulsa bile, bizim takımımızda sanırım sadece ben yabancı konumunda olurdum. Çünkü Lugano, R.Carlos, Deivid'in AB ülkelerinden pasaportları var. Marco ile Vederson zaten Türkler. Limitlerin kalkması durumunda Fenerbahçe'nin seviyesinin daha yukarılara çıkacağına ben de yüzde yüz katılıyorum. Yerel olarak bakarsak, bu durumda Türkiye içinde de kalitenin artacağını düşünüyorum. Çünkü oyuncu değişimleri olacaktır. Türk oyuncular bileceklerdir ki, kendilerini iyi hazırlarlarsa takımlarda yer alabilecekler. İyi olmazlarsa yerlerini yabancılara kaptıracaklar. Ben bu durumun da ülke futbolunun kalitesine yansıyacağını düşünüyorum. Camiasını, taraftarına, finansal gücüne baktığınızda Fenerbahçe'nin bu saydığımız kulüpler gibi olmaması için hiçbir neden yok" dedi.