"Amacım gerçek Maldonado'yu sahaya yansıtmak"

13 Eylül 2008 Cumartesi 00:00

Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımımızın oyuncularından Claudio Maldonado Fenerbahçe Gazetesi'ne verdiği özel röportajda merak edilen sorulara yanıt verdi.Maldonado, kendisine yapılan eleştiriler hakkında Fenerbahçe Gazetesi'ne verdiği bu röportajda "Benim için önemli olan, bu eleştirilerin üstesinden gelip gerçek Maldonado'yu sahaya yansıtabilmek. Bu yolda mesafe alıp, iyi bir şekilde gittiğimi zannediyorum" diye konuştu.Fenerbahçe Gazetesi'nde yayınlanan Maldonado röportajının devamı şu şekilde:- Fenerbahçe'ye geldiğin ilk günler çok eleştirildin, gönderilmeni bile isteyenler oldu. Ama bu sezon oynadığın maçlarda göz doldurdun. Seyircide sana destek oluyor. Bunu neye borçlusun?- Bu eleştiriler beni çok etkilemedi. Çünkü 28 yaşındayım ve bu yaşa gelene kadar futbolun içinde çok şeyler gördüm. Ben kendimi iyi hissettiğim, kendimi takımıma verdiğim andan itibaren başarılı olacağımı biliyordum. Geçen sezon önemli sakatlıklar yaşadım ve takıma giremedim. Bu yüzden de kendimi net bir şekilde ifade ettiremedim. İyi bir şekilde hazırlanamadığımın farkındaydım Bu sene başından itibaren çok özenli bir şekilde, çalışmalarıma devam ettim ve gördüğünüz gibi şu ana kadarda her şey iyi gidiyor.- Futbol yaşantında orta alan dışında bir mevkide oynadın mı?- Gençliğimde, 17 yaşımdan 20 yaşıma kadar stoper olarak oynadım. Daha sonra Alex'le birlikte forma giydiğim Cruzeiro'ya geçtikten sonra sürekli olarak ön libero olarak oynamaya başladım. Takımıma en fazla katkı sağlayabileceğim yer burasıdır.- Dikine oynamaman hocanın oyun planından mı kaynaklanıyor? Son 2 maçta dikine oynadığın zamanlarda bir şutun kaleciden dönmüş, diğeri ise Kazım'a gol pası olmuştu. Bu konu hakkında neler söylemek istersin?- Herkesin bir oyun tarzı, stili vardır. Benim de tarzım, futbolu en güvenli bir şekilde oynamak ve sahanın her yerindeki arkadaşlarıma yardım edebilmektir. Ön liberonun asıl görevi, özellikle A Bölgesi denilen defans oyuncuları ile C Bölgesi, yani ilerideki hücum oyuncuları arasındaki bağlantıları kurabilmektir. Gereğinde oyunun yönünü değiştirerek atağı soldan sağa doğru açabilmek de lazımdır. Ben de bu bağlamda hocamızın istediklerini yapmaya çalışıyorum. Önemli olan, topa sahip olduğunuzda, onu, boş olan arkadaşlarınıza taşıyabilmektir. Şayet uygun durumda bir arkadaşınız yoksa, topu takımınızda tutabilmek pahasına, gereğinde yana da oynayabilirsiniz. İşte, bir kısım seyircinin hoşuna gitmeyen de bu gibi yan paslar olsa gerek. Ancak, ileride boş bir arkadaşınız yoksa, rastgele ileriye vurmak yerine, gerideki bir arkadaşınızla paslaşmanız daha yararlı olmaz mı? En azından top sizde kalacaktır. İşte ben de bazen bunu yapıyorum. Başka bir şey istenirse onu da yaparım ama şahsen yaptığım işi iyi yaptığımı düşünüyorum.Benim oynadım mevkide çok fazla risk alamazsınız, benim oynadığım mevkide garantili pas yapmak zorundasınız. Zira kaptırdığınız topu bir anda kalenizde gol olarak görebilirsiniz.Bu yüzden de güvenli bir şekilde olmak, en hızlı şekilde olmak, en garanti şekilde olmak ve topu boş alana, boş arkadaşlarınıza geçirmek zorundasınız… Benim oynadığım mevkide çok fazla riske yer olmadığı için tek ve isabetli paslarla oynayabilmek şarttır. - Josico'nun da gelmesiyle orta sahada görev yapacak oyuncu sayısı çoğaldı. Sence bu bir rekabet yarar getirir mi?- Elbet de bu durum takımımız için önemlidir ve çok da yararlı olacak diye düşünüyorum. Çünkü bu durum hocamıza seçenek şansı doğurur. Biz de takımımızda yer bulabilmek için elimizden gelen her şeyi yaparız ve bundan kazanan da yine Fenerbahçe olacaktır.- Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağımız rakipleri nasıl görüyorsun? Fenerbahçemiz bu gruptan çıkar mı?- Zor bir grup. Bunu doğru ve açık şekilde söylememiz lazım. Fakat ortada bir gerçek daha var ki, o da bu zor grubun zor ekiplerinden birisinin de bizim oluşumuzdur. Bu nedenle bize karşı oynamak, hiçbir ekip için pek kolay olmayacaktır.Geçen sene elde ettiğimiz bir başarı vardı ve bu başarı asla bir tesadüf değildir. Biz bunu aynı şekilde tekrarlamak ve de üzerine koymak istiyoruz. Geçen sene, neredeyse Şampiyonlar Ligi Yarı Finali'ne adımızı yazdırıyorduk. Hatta belki de daha ileriye de gidebilirdik, fakat çeyrek finalle yetinmek zorunda kaldık. Bu sene de takımımıza baktığımızda yeni ve kaliteli oyuncularımız oldukça fazla. Ayrıca başımızda da bize güvenen, bildiklerini bizimle paylaşmaktan ve onları en iyi şekilde aktaran iyi bir hocamız var. Bunun sonucunda da aynı geçen seneki gibi Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olacağımızı zannediyorum.- Sizin Fenerbahçe'ye gelmenizde Alex'in etkisi neydi?- Alex, Fenerbahçe'ye gelmemde bana büyük destek oldu. Zira biz onunla Cruzeiro'da beraber oynamıştık. Hem de arkadaşlığımız çok iyidir. Buraya geldiğime çok memnunum.- Basında seninle ilgili eleştirileri acımasızca buluyor musun? Diğer oynadığın ülkelerde bu tür eleştirilerle karşılaştın mı?- Özellikle Brezilya'da 8 yıl oynadım birbirinden farklı başarılar kazandım. Her zaman göz önünde olan bir oyuncu oldum. Hak ettiğimi sanmıyorum. Fakat bunları yine de normal olarak karşılıyorum. Sonuçta insanların bir beklentileri var. Bu beklentiler de karşılığını görmeyince, insanlar haklı olarak eleştiriyorlar. Fakat benim için önemli olan, bu eleştirilerin üstesinden gelip gerçek Maldonado'yu sahaya yansıtabilmek. Bu yolda mesafe alıp, iyi bir şekilde gittiğimi zannediyorum. Bu dönem içerisinde, benim yanımda olan insanlar ve özellikle takım arkadaşlarım, bana çok büyük destek oldular. En zor zamanlarımda benim başımı dik tutmamı sağlayan insanlar, yine takım arkadaşlarım oldular. Görüldüğü gibi, ben de bunun olumlu sonuçlarını yavaş yavaş almaya başlıyorum.- Ligde ve Türkiye Kupası'nda hedeflerimiz var. Bunlar gerçekleşir mi? - Türkiye'de buna ulaşacak gücümüz var. İyi bir takım kuruldu, yönetimimiz bize çok destek veriyor. Artık bizim bundan sonra yapmamız gereken şey, çok çalışmak ve gücümüzün olduğunu bilerek bunun üstüne giderek, başarıyı yaşamak. - Fenerbahçe'de ve Türkiye'de olmaktan mutlu musun?- Burada hiçbir sıkıntım yok diyebilirim. Gerek takım içerisinde olsun, gerekse günlük hayatımda olsun, burada olmaktan çok mutluyum. Takım içerisinde takım arkadaşlarım, çalışanlar, bana yakın olanlar zor zamanlarımda her zaman için hep bana destek verdiler. İyi ve kötü zamanlarımızda da hep beraberiz. Takımımı çok seviyorum ve de her zaman içinde sevmeye devam edeceğim.Umarım, bu güzel ortam hep böyle devam eder.Türkiye'de ve bu şehirde yaşamaktan son derece mutluyum. Bazen dışarı çıktığımda insanların bana olan ilgisi ve beni mutlu etme çabalarından çok duygulanıyorum. Bu bakımdan da çok mutluyum.