“Oyunumuzun üzerine koyarak ilerliyoruz”

15 Kasım 2012 Perşembe 00:00

Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, FB TV ve Radyo Fenerbahçe’den (97.0) canlı yayınlanan Teknik Analiz programında Fatih Demirkol’un sorularını yanıtladı.Aykut Kocaman, Milli Takımımızın 500. maçında Danimarka ile yaptığı karşılaşma ile ilgili olarak sorulan bir soruya "Milli maç ile ilgili olarak "500. maç çok önemli. Rakamlar ve tarihler önemlidir. Bu ortamı yaratacak taraftarın azlığı vardı.Oyuncuların kendilerini kontrol etmek istedikleri, Milli maç olduğunun farkındalardı. TFF’ye ve Abdullah Avcı’ya sitemimi iletmem gerekiyor. Ligler çok sıcak. Rakiplerimiz açısından da öyle… Başlangıç itibariyle rakiplerimizden biri Cuma günü oynuyor biz ise Cumartesi günü oynuyoruz. 5 oyuncumuz Milli takımdaydı, 3’ü 90 dakika maç oynadı. Bize sorulup, bizlerin oynayacağı maç Pazar gününe alınabilseydi iyi olurdu. Antrenörün de bunu dengelemesini beklerdim. Nispeten TFF’nin maç tarihi ile ilgili olarak Eskişehirspor ile oynayacağımız maçı Pazar’a alabilirlerdi. Bu olanağımızı elimizden aldılar. Milli takımın hazırlık maçındaki performansı ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim ki bu durum Danimarkalı futbolcular için de geçerliydi. Milli maç olduğunun bilincinde olmalarına rağmen kendilerine de bir şey olmasını istemediğini görebiliyorduk. Hasan Ali ve diğer oyuncularımıza bakıldığında pek de sağlıklı hamleler görülmüyordu."Fenerbahçemizin genel durumu ile ilgili olarak konuşan Aykut Kocaman, sezon başında yaşanan olaylara da değindi: "Milli takımlara gönderdiğimiz futbolcular sakatlık yaşadılar ancak bunun olabileceğini biliyorduk. Bu sezon başlarken özellikle sahanın dışındaki bölümün zorlu olacağını söylüyordum. Bir buçuk iki aylık periyodun yıpratmanın çok daha yoğun olacağı bir dönem olacağını düşünüyordum. Ciddi bir şekilde yıpratılmaya çalışıldık. Bu yıpranmanın içinde zorluk derecesi açısından değil ama önemsellik açısından önemli maçlardı. Avrupa’da kalma maçlarımız vardı. Vaslui maçını geçtik. Şampiyonlar Ligi’ne kalmak adına Spartak Moskova maçı çok önemliydi. Hatta Galatasaray maçını bile bu maça hazırlık olarak baktık. Ama öyle olayların içine de girdik ki maç ikinci plana düştü. Bu kadar önemli bir maç öncesinde kulübün takımın etrafındaki olaylar maçın önüne geçmemeliydi. Bu da geçemediğimiz faktörlerden biri oldu. Sezona başlarken kritik maçlar bir tarafa düşüncemizin dışına çıkan bir transfer sezonu oldu. Gelenler ve gidenler göz önüne alındığında oturmuş takım görüntüsünden uzaklaştık. Sorunlar yumağı, içerden artmasıyla sorunları takımın performansının önüne çıktı. Sonuçlar da özellikle ligdeki sonuçlar istediğimiz gibi gitmemeye başladı. Bu sorunlar yumağı içinde boğuşma olayı ve yeni transferlerinin adaptasyon dönemi biraz zorladı. İlk zamanlardaki kayıplarımızdan dolayı ortalamamızı yakalamaya çalışır bir dönem yaptı bize. Omurgayı oluşturacak oyuncuların sakatlıkları bizi biraz geri düşürdü."Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, topun oyunda kaldığı süreyi uzatmanın önemli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Topun oyunda olduğu süreleri uzatmamız gerekiyor. Oyunu soğutma adına o kadar çok taktik geliştiriliyor ki oyun sahada kalma süresi düşüyor. Süreyi uzattıktan sonra hızlanmasını da sağlamak gerekiyor. Bunu tüm antrenörler ister. Bu bir süreçtir. Topu tutuyorsun da ne oluyor zihniyeti var. Ancak önce topu tutmakla başlıyor her şey. Önce topu tutalım sonra hızını nasıl arttırabiliriz diye düşünmek de gerekiyor. Geçen seneki ortalamalarımızın üzerine çıkabileceğini gösteriyor. Şu andaki oyuncu kadromuz buna müsait. Rakamları arttırmayacak kaliteyi de arttıracağımızı tahmin ediyoruz. Şutumuz artmaya başladı. Futbolda koşmanız gerekir; tekniğinizi ve organizasyonu da bunun üzerine koyarsınız. Takımdaki yük dağılımı da eşit olmaya başladı. Dolayısıyla futbolcular enerjilerini daha pozitif bir şekilde kullanmaya başladılar. Biz bu oyunları daha sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz. Toplam koşu önemlidir. Bizim yarışmaya çalıştığımız Avrupa takımlarının koşu seviyesini yakalamak zorundayız. Taktik ve teknik olarak yüksek oyuncularla farkı kapatabilirsiniz. Ortada kapatabilecek bir ortalama varsa yapılabilir. Bizim ulaşmaya çalıştığımız takımlar bizden mali olarak biraz daha öndeler. Elek üzerinde kalan oyuncuları daha kolay alabiliyorlar. Böyleyken senden daha fazla koşup hız oranında daha iyilerse yarışmak daha zor oluyor. Ve sonunda rakip daha az efor sarf ediyor bizler ise kapasitemizi zorlamak durumunda kalıyoruz. Onlar kolektifler. 10 kişi 12 kişilik yükü kaldırıyorlar bizler 10 kişi 9 kişinin yükünü bile taşıyamıyor. Toplam koşu itibariyle rakiplerimizin seviyesine yaklaşmamız gerekiyor. Sonra ne kadar hızlı oyuncularımız ve bunu ne kadar yerine getirebiliyorlar sorusunu sormalıyız. 1. Sınıf Avrupa takımlarını baz alıyorsak onların seviyesini yakalamalı ve üzerine çıkmalıyız. Toplam koşu seviyesini yüzde 10’lara çıkartmak istiyoruz." Takım konusundaki beklentileri ise Kocaman, "Takım beklentiler konusunda yük dağılımı eşit olduğu için beklentilerin de ötesine doğru giden bir duruma gittiğini düşünüyorum. Oyunumuzun üzerine koyarak ilerliyoruz." diye anlattı. Takımda yer bulamayan ancak antrenmanlarda önemli performanslar sergileyen oyuncuların Türkiye Kupası maçlarında özellikle önemli bir yerinin olacağını söyleyen Kocaman, "Özgür’ü kadroya alamadığım için kalbim sızlıyor. Antrenmanlarda iyi performans sergileyen futbolcularımız için de kupa maçlarını bekliyoruz." Puskas Yılın Golü Yarışmasın’nda Fenerbahçemizden iki futbolcumuzun aday gösterilmesi ile ilgili olarak şunları söyledi: "Siz ne yaparsanız yapın her şey oyuncuda başlar ve oyuncu da biter. Beceri varsa oyuncuların gelişimi daha kolaydır. İki gol arasında bir seçim yapmamayı tercih ediyorum ama genel olarak Stock’un golü yarışmanın ruhuna daha çok hitap ediyor." Takımımızın 11 maçta 9 gol yemesi ile ilgili olarak ise Kocaman, "11 maçta 9 gol ortalama olarak kabul edilebilir. Bir iki tane aşağıya iyi olurdu bir iki tane de üstte olsaydı kabul edilebilir. Ama bunu esas attığımız gollerle ilişkilendirmek gerekir. Bu rakamlar yarı yarıya olsun ister tüm antrenörler. Ama benim için sıkıntı olan attığımız gol sayısının azlığı. Benim teknik direktörlük dönemimin de altında bir durum. Benim takım ile ilgili beklentim ikinci yarıda daha bir performans. İlk yarıyı Avrupa liginde gruptan çıkarak, Türkiye Ligi’nde ise maksimum verimlilik yada minimum zararla atlatabilirsek ikinci yarıda daha iyi olacağımıza inanıyorum." dedi. Eskişehirspor maçı ile ilgili olarak ise Aykut Kocaman, şunları söyledi: "Geleneksel ve dönemsel olarak zor bir deplasman.. Güçlü pozisyonlarda olması ve milli takımdan gelen oyuncularımızın hırpalanmış olması önemli bir zorluk. Bu maç için düşündürecek olursak Milli Takımdan gelen sporcuları maça kadar dinlendirmek istiyoruz. Gözlem yapıp en uygun tercihleri yapmak istiyoruz." Marsilya maçı ile ilgili olarak ise Kocaman "Rakipler açısından bakıldığında iki maçı da kazanırlarsa gruptan çıkacaklarını biliyorlar. Aramızda 5 puan var. İki takımdan puanla dönersek gruptan çıkışımız daha rahat olacak." diye konuştu. Takımın daha iyi performans sergilemesi için hem teknolojiden yararlandıklarını söyleyen Aykut Kocaman, sakatlıkların da en aza inmesi için hep birlikte çalıştıklarını ifade etti.