“Bir futbolcu her pozisyonda oynayabilmeli”

16 Ocak 2010 Cumartesi 00:00

Fenerbahçe'nin başarılı oyuncusu Özer Hurmacı, Fenerbahçe Televizyonu'na yayınlanan "Kamp Günlüğü" programına konuk oldu. Özer Hurmacı henüz takıma alışma sürecini tam anlamıyla tamamlamadığını kaydederken, "5 ayda 6 maç oynadım. Çok şeyi üstüne katacağıma inanıyorum. Maç temposunu yakaladıktan sonra her şey daha rahat olacak. Takıma çok daha faydalı olacağım" dedi. Özer, "Büyük beklentilerin kendisini nasıl etkilediği" şeklindeki soruya, "Kulübede oturunca hayal kırıklığına uğramak yerine hırslanıyorum. Büyük beklentilerin olması güzel. Bu benim için çok iyi" cevabını verdi. Hayatının her anında hayalleri olduğunu ve bugünlere ulaşmasında hayallerinin de etkili olduğunu dile getiren Özer Hurmacı, "Hayallerim hayatımın her anında var. Her an hayal edebilirim. Bazen Bekir ağabey '4 kere Özer diyorum, duymuyorsun. Yemekte bir şey söylüyoruz, cevap vermiyorsun' diyor. Dalmış oluyorum. Çoğu şeyi hayal ederek yaşamayı seviyorum. Çocukluğumdan bu yana hayallerim var. Eve morali bozulmuş olarak gelirdim. Annem sorardı, neden oğlum diye? Ben de neden 2 gol atamadığımı düşünürdüm" dedi. "Kampta yoruluyoruz ama keyifli bir hava var" diyen Özer Hurmacı, "Çift antrenman yapıyoruz ama yüzler gülüyor. Kamp dışında tavla ve satranç oynuyoruz. Okul zamanlarında bu konuda çok iyiydim ama şu anda pratiğim yok. Ancak Volkan ağabey bu konuda çok iyiymiş" ifadelerini kullandı. Oyun stiliyle ilgili açıklamalar yapan Özer Hurmacı, "Sahanın her alanını kullanma isteğim var. Buna enerjim de var. Kondisyonu ve gücü de yavaş yavaş kazandım. Takım arkadaşlarımı rahatlatmak, kendi futbolumu da sahaya yansıtmak benim oyun tarzım. Bunun pozitif yanları da yüksek. Böylece her mevkide oynayabiliyorsunuz. Ama, disiplin açısından serbest oynayan bir pozisyonda bunları daha rahat yapıyorsunuz. Son maçlarda sol açık ve ön libero olarak görev aldım. Böyle olunca serbest oynamaktan çok pozisyonuma sadık kalarak oynuyorum. Daha basit oynayıp, daha çok mevkiinde oynaman gerekiyor. Ofansif bölgelerde de oynadığım zaman kendimi daha rahat hissediyorum. Disiplin açısından bölgemde dolaşmak küçük riskler oluştursa da rakip defansı bozma açısından büyük avantajlar oluşturabiliyor. Böylelikle daha fazla pozisyon şansı bulabiliriz" dedi. Alex'le oynamanın kendisi için büyük bir şans olduğunu dile getiren Özer, "Alex'in yapacağı veya yapabileceği hareketleri daha öncede düşünebiliyorum. Onun da aynı şekilde benim hareketlerimi hissettiğini düşünüyorum. Bu da birbirimizi anladığımız anlamına geliyor. Ama diğer arkadaşlarımda benim yavaş yavaş hangi pozisyonda neler yapabileceğimi anlayacak, ben de onlarla daha iyi anlaşacak hale geleceğim. O zaman tüm takım olarak oynadığımız futboldan da daha çok keyif alırız. Ama Güiza da, Semih Ağabey de oynadığı zaman top ayağıma geldiği zaman hemen defansın arkasına koşuyorlar. O da çok iyi, biraz daha ilerletmişiz takım oyunumuzu demek. Zamanla daha iyi olacağına inanıyorum. İnşallah onları daha fazla gol pozisyonuna sokarım. Alex'le çok iyi anlaşıyoruz. Sürekli bir şeyler öğreniyorum. O da bana çok şey gösteriyor. Direğe vuralım, frikik atalım gibi çocukken yaptığımız şeyleri yine antrenmanlar sonrasında yapıyoruz. Öğrenmenin yaşı yok " diye konuştu. Brezilyalıların Fenerbahçe'nin futboluna renk kattığını vurgulayan Özer Hurmacı, Brezilyalılar gibi oynadığı yönündeki yorumlar için, "Ronaldo'nun gollerini, Ronaldinho'yu ve Alex'in gollerini izliyoruz. Baktığımız zaman göze hoş gelen futbolu Brezilyalılar oynuyor. Onları kendine örnek alıp, onların yaptığı hareketleri kendinize katıyorsunuz. O da öyle diyor. Alex, Christian ve Deivid de 'Sen Brezilyalısın' diyorlar. Ben ise 'Ben Türk'üm' diyorum. Onlar, Brezilyalıların futboldaki özgüveninin bende de olduğunu söylüyor" ifadelerine yer verdi. Özer Hurmacı, aynı anda farklı işlere konsantre olabilmenin büyük bir yetenek istediğini dile getirirken, "Kendimi farklı işlere yoğunlaştırabiliyorum ama bazen sıkıntı oluyor. Çünkü maçta hem adamı durdurup hem geçmeyi düşünüyorsun. Bazen kafanız karışıyor. O sırada da topu kaptırmış oluyorsunuz. Ben de son maçlarda bunu yapmaya çalışıyorum. Zidane gibi olamayız ama her maçta sahada Özer vardı dedirtmeye çalışıyorum" dedi. Özer takım kalitesinin çok yüksek olduğunu vurgularken şunları söyledi: "Kalitemiz çok yüksek ama her gün seviyemizin en üstüne çıkamıyoruz. Zaten bu da normal olanı. 11 futbolcudan 7-8 tanesi üst seviyeye çıktığı zaman, kazanmaya çok yakınsınız demektir. 1-2 kişi rölantide olabilir ama diğerleri tempolu olmalı. Daha çok topa hakim olmalıyız. Kupa maçlarına biraz konsantre eksikliğiyle gittik. Bu maçlara motivasyon farklı oluyor biraz. Onu yükseğe çıkarmalıyız. Takımla ilgili beklentilerim benimkilerle uyuşuyor. 3 kulvarda da her zaman yüksek mücadele kapasitemiz var. Lille maçı bizim için çok önemli. Ayrı bir hırs ve arzumuz mutlaka olmalı. Bu konuda kendime de takıma da güveniyorum. İnşallah sezon sonunda yine hep beraber başarımızı konuşacağız." Özer defansif yönünde bazı eksiklikler olduğunu ancak bunu geliştirdiğini dile getirdi ve şunları söyledi: "Defansif yönüm eksik kalıyor. 5 sene önce hiç yoktu, geliştiriyorum. Ofansif yerlerde de etkili olmam lazım. Gol sayımı arttırmam lazım. Gol pozisyonlarına daha çok girmeliyim. Orta sahada bazen çok kolay çalım yiyebiliyorum, bu yönümü daha da geliştirmem gerekir." Bir futbolcunun her pozisyonda oynayabilmesi gerektiğinin altını çizen Özer, "Bence futbolcu her pozisyonda oynayabilmelidir. Sağda da oynayabilirim, solda da oynayabilirim. Karakterimiz uyuşmayan bir futbolcu olsa ben sağ açık oynarım diyebilir. Saygı duymak lazım. 11 kişi koyuyorsunuz ve herkesin pozisyonu belli. 10 senedir orada oynuyorsanız hırpalamaya gerek yok" diye konuştu. Futbol altyapısının gelişmesi ile ilgili olarak ise Özer Hurmacı şu yorumu yaptı: "Devre arası kampında Almanya'ya gittiğimde her hafta sonu salon futbolu turnuvası vardı. 10 yaşındaki gruplar için ve 13 yaş için. Almanya'da her okulun salonu var, tribünleri var. Orada tribünler düzenleniyor. Özellikle hafta sonu ve saat 10'da başlıyor. Akşam 7'ye kadar sürüyor. Türkiye'de ise hiç görmedim. Bunlar Türkiye'de futbol alt yapısı açısından gördüğüm eksiklik. Çevremizde futbol sahaları ve salon futbolu sahalarında eksiklik var, Almanya'ya göre farklar var." Türk futbolunun ilerlediğini vurgulayan Özer, "Türk Futbolu şu anda ilerliyor. Süper Lig takımlarında çok genç yetenekler forma giyiyor. Her Anadolu takımında 91-92 doğumlu gençler forma giyiyor. Bu çok önemli. Alt yapıdan da yetenekli futbolcuların çıktığının en güzel göstergesi" diye konuştu. Özer, Fenerbahçe futbolcusu olmanın ayrı bir sorumluluk olduğunu vurguladı ve "Göz önünde insanlar olarak hal ve hareketlerimize daha çok dikkat etmeliyiz. Önemli olan iyi bir iz bırakmak. 5 dakikalık sohbet bile insanın hafızasında gelecek yıllar için yer bırakabiliyor. Fenerbahçe'nin ayrı bir marka değeri var. Fenerbahçe'nin futbolcusu olmak sizi ister istemez davranışlarınıza daha fazla dikkat etmeye sürüklüyor. Ben hangi takımın formasını giyersem giyeyim, hangi takıma emek verirsem vereyim hep örnek olmak isterim" dedi. Özer taraftarımızın desteğinin çok önemli olduğuna vurgu yaparak sözlerini şöyle tamamladı: "Taraftarlarımızın her maçta stadı doldurmalarını ve bize destek vermelerini bekliyoruz. Onların desteğine her zaman ihtiyacımız var. Biraz sabırla zorlu maratonu geçireceğiz. Sona doğru stres daha da artacak. Kendimize hakim olursak, baskıyı üzerimizden atmamıza yardımcı olurlarsa çok daha başarılı oluruz. "