Alex UEFA’nın sitesinde sohbete katıldı

21 Eylül 2007 Cuma 00:00

Takım kaptanımım Alex de Souza'nın UEFA'nın internet sitesi www.uefa.com 'da taraftarlaı ve hayranlarıyla yaptığı sanal sohbet, siteden canlı yayınlandı. Sohbette Alex, Şampiyonlar Ligi'ndeki gurup maçlarından İstanbul'daki yaşamına, gelecekteki planlarından lig maçlarına ve Brezilya ile Türk futbollarının kıyaslanmasına kadar bir çok konuda görüşlerini açıkladı. Yaklaşık 30 dakika süren canlı sohbette Alex, soruları şöyle cevapladı: FenerFan: Merhaba Alex, Inter Milan maçındaki zaferden sonra önümüzdeki Şampiyonlar Ligi maçları için neler düşünüyorsun? Karşılaşmaların başındaki düşündüğümüzden çok daha zor olacak diyebilirim.Çok zorlu bir grubun içerisindeyiz ve Moskova ile Eindhoven'da taraftarımızdan çok uzakta oynamak zorunda olacağız. Puan almanın oldukça zorlayıcı olacağı kanaatindeyim. Cüneyt: İstanbul'da en çok sevdiğiniz şey nedir? Şehir etrafında bulunan doğasıyla başlı başına çok güzel bir şehir. Sanırım benim en sevdiğim tarafı ise geçmiş ile günümüz arasında oluşan kontrast. Gitmekten en çok keyif aldığım yer Boğaz. Boğaz kenarındaki herhangi bir yerden onu izlemek en büyük zevkim. Erhun: Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde başarıya ulaşabilmek için hangi özelliğini geliştirmeli? Bu rekabetin içinde kendinizi her zaman ve her türlü geliştirebilirsiniz ve buna zorunlusunuz. Diyebilirim ki aynı seviyede olan daha çok oyuncuya ihtiyacımız var, bundan yoksunuz. FENFAN: İlerde teknik direktör olmayı düşünür müsünüz? Henüz böyle bir düşüncem yok ve dürüst olmak gerekirse benim için bunun çok da iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Teknik adamlık çok zor bir iş. Futbol oynamayı seven ve çalışan her oyuncunun teknik direktör olabilme altyapısı vardır ancak, sanırım ben emekli olduğum zaman durumumu değerlendireceğim. Mesut: Takımımız Süper Lig'de ve Avrupa'da çok farklı oyunlar sergiliyor. Sizce bu neden kaynaklanıyor? Türk Ligi artık sizi motive edemiyor mu? Türkiye'de seviyemizi düşürüyoruz yani rakibimizle aynı şekilde oynuyoruz, oyunumuz daha bedensel bazlı oluyor. Sinirlendiğiniz ya da kaygılandığınız zaman futbol oynamanın sorumluluğundan kaçıyorsunuz. Tek endişemiz sadece futbol oynamak olduğunda ise kalitemizi gösteriyoruz ve bu da genellikle daha çok Avrupa'da oluyor. Cuneyt: Küçük bir çocukken hayranlık duyduğunuz bir futbolcu var mıydı? Zico. Her zaman onun oyunundan çok etkilendim ve takip ettim. O benim jenerasyonumun en muhteşemiydi. Bugün bile hala idmanlara gittiğimde İdolümle çalıştığıma inanamıyorum. Alex(devam) Türkiye'de oynamak hakkında şunu diyebilirim, bu motivasyon eksikliği değil, bu burada futbolun nasıl oynandığı. Türkiye'de futbol daha çok fiziksel temas içeriyor ve hakem pek çok faul'ü değerlendirmiyor. Bunun yanı sıra Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi birbiriyle mücadele eden büyük takımların hepsi hücumlara karşılık vermek ve kendilerini savunmak amacındalar. Avrupa'da daha iyi takımlarla oynadığımız ve kendimiz de iyi olduğumuz için seviyemizi yükselterek onlarla eşitliyoruz. Tuncerotti: Eğer yönetici yada teknik direktör olsaydın takımın için hangi oyuncuyu alırdın, 3 isim verebilir misin? Rio Ferdinand, Ronaldinho ve Messi Vodina: Büyük oyunlarda yeterince etkili oynamadığın konusunda bir çok yazar ve taraftar tarafından eleştirildin. Ancak geçtiğimiz Inter maçındaki harika oyunun bütün bunları silip götürdü. Senin yeteneğini ve kaliteni halen inkar etmekte olanlar için neler söylemek istersin? Diyeceğim hiçbir şey yok. Eleştirmenler hep vardır ve taraftar da bizi her zaman eleştirme hakkına sahiptir. Ancak sadece benim skorlarıma bakmak zorundalar diye düşünüyorum. Türkiye'deki rakiplerimiz, PSV ve Milan'a karşı atmış olduğum gollere baksınlar. Manchester'a assistlerim oldu, şimdi de İnter'e... Sanıyorum ki skorlar hakkında hiç bir tartışma yoktur. MysterYSM: Türkiye'ye gelmeden önce burası hakkında bilginiz var mıydı? Kesinlikle hiç bir şey bilmiyordum. Ne bekleyeceğime dair hiç bir fikrim yoktu ve Türkiye'de oynayacağım aklımdan geçmemişti. Tek bildiğim, okuldan kalan bilgilerimle, Türkiye'nin Asya ve Avrupa olmak üzere iki yakaya bölünmüş olduğuydu. Buraya geldikten sonra burayı öğrenmeye, şaşırmaya ve en başından beri de sevmeye başladım. FB-Legend: Takım kaptanı olarak oynamak oyununu ya da konsantrasyonunu etkiliyor mu? Hayır beni etkilemiyor. Coritiba, Cruzeiro ve Brazil'de de kaptanlık yaptım. Kaptan olmadığım dönemlerde de her zaman arkadaşlarıma sahanın içinde neler gördüğüme dair yardım etmeye çalıştım. Magichand: Hayatınızdaki en zor maç hangisiydi? 1997 yılında Brezilya Ligi'nde oynanmış olan Coritiba-Palmeiras maçı. Coritiba'dan Palmeira'ya henüz yeni geçmiştim. Her şey benim için çok yeniydi. Bütün çocukluğumu geçirdiğim ve desteklediğim takıma karşı oynayacaktım ve iki takımın da kazanmaya ihtiyacı vardı. Çok kötü bir oyun çıkarmıştım ve son dakikada ise bizi 1-1'e taşıyan golü atmıştım... Cuneyt: Sizce Galatasaray'ın en iyi oyuncusu kim ve onun Fenerbahçe için oynamasını ister misiniz? 66 numaralı formayla oynayan Arda. Christub: Türk Ligi Brezilya ve İtalyan Ligi'yle karşılaştırıldığında bütün bu liglerde oynamış bir oyuncu olarak neler söyleyebilirsin? Hepsi çok farklı. Brezilya'da teknik en önemli şeydir. Eğer yetenekli değilseniz, taraftar sizi desteklemez. İtalya'da işin taktik kısmı önemlidir. Boş alanları doldurmak ve 1-0 maçı almak orada başarılı bir durumdur. Türkiye'de ise önemli olan gösterilen performans ve kalbinizle oynamanızdır. Sistemini hiç anlayamadığınız ama asla vazgeçmeyen ve yollarında giden takımlar vardır. Borderline: Şu anda ofisimdeyim ve formam da masamın üstünde. Sizce Türkiye'deki taraftarlar futbola çok mu düşkünler? Bu şaşılacak ve olağansütü bir durum öyle değil mi? Brezilya ve İtalya'da oynadım. Oradaki insanlar da futbola bayılıyorlar ama Türkiye'deki sevgiyle kıyaslanamaz. Burada futbol herşeyin üstünde bir şey. alex10fan: Merhaba Alex, Zico'nun Rizespor maçındaki 3-5-2 sistemi hakkında ne düşünüyorsun? Çalıştığınız ve pratik ettiğiniz sürece bütün sistemler iyidir. Bu sistemi test etmeye vakit bulamadık. Bir çok oyuncumuz milli takımlarından dönüyorlardı ve sadece tek bir çalışmamız olabildi. Bence işe yaradı. Çünkü pek çok pozisyon yarattık. Üzerine çalışılması gereken bir sistem diyebilirim. Cuneyt: Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin dünyadaki en iyi derbilerden biri olduğunu düşünüyor musunuz? Bu zor bir soru. Çünkü bütün ülkeler kendi derbilerinni en iyi derbi olduğunu düşünürler. Fenerbahçe-Galatasaray derbileri şehrin yüzünü değiştiriyor, herkes bunu konuşuyor. Dolayısıyla dünyadaki en büyük maçlardan biri olduğunu düşünüyorum. Aytun: Kaç yıl daha Fenerbahçe'de oynamayı düşünüyorsun? Gelecek sezon sonuna kadar yapılmış olan bir kontratım var, yani 2 sene daha, sonrasında neler olacağını yine birlikte göreceğiz. big_julius: Bu sene şampiyonluğu Galatasaray karşısında kaybedeceğimize dair bir düşünceniz var mı? 5 puan gerilerindeyiz? Taraftar sabırlı olmak zorunda çünkü bu daha sadece başlangıç. Evet 5 puan kaybettik ancak önümüzde daha gideceğimiz uzun bir yolumuz var. gomart: Fenerbahçe'deki en iyi arkadaşların kimler? Görülen nedenlerden dolayı Brezilyalı oyuncularla daha yakınım ve onlardan çok var! Cristian Chivu: Roberto Carlos hakkındaki düşüncelerin neler? Onun bizimle birlikte olması çok iyi. Tüm tecrübesi ile sahada bizlere yardımcı olurken, saha dışında da reklam kampanyalarında kulübe yardımcı oluyor. O bir servet. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu benim için bir onurdu. Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ni kazanması dileklerimle, hoşçakalın.