AKIL TUTULMASI

27 Nisan 2010 Salı 00:00

Ankaragücü Kulübü Asbaşkanı Ayhan Atalay dün ve bugün, medyaya Kulübümüz ile ilgili akıl almaz açıklamalarda bulunmuştur. Ayhan Atalay, açıklama yapmasına gerekçe olarak; Başkanımız Aziz Yıldırım ve Asbaşkanımız Ali Koç'un, Bursaspor ve Ankaragücü taraftarları arasındaki kardeşlik bağına ilişkin açıklamalarını göstermiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki; Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım, bu konu hakkında hiç bir mecraya açıklama yapmamıştır. Asbaşkanımız Ali Koç'un açıklamasında ise Atalay'ın konuşmasına gerekçe gösterdiği gibi olumsuz bir içerik bulunmamaktadır. Bu itibar ile Atalay'ın kendi konuşmasına gerekçe olarak kamuoyuna sunduğu hususlar, tamamen gerçek dışıdır. Ayhan Atalay'ın konuşmasının bir bölümünde değindiği gibi Türkiye, bir hukuk devletidir. Ancak söylediğinin aksine "çarpıklık" Türkiye'deki hukuk sistemi ile ilgili değil, bu sisteme dahil olanlarla ilgili bir durumdur. Hukuk sistemine dahil olduğu halde, hukuk tanımazlığın yani çarpıklığın en tipik örneklerinden biri Ayhan Atalay'ın bizzat kendisidir. Sayın Atalay, ezberlediği konuşmasında hukuktan bahsederken kendisi hukuk bilmezliğin ve bu konudaki cehaletin en açık örnekğini de sergilemiştir. 15 gün sonra oynanacak bir maçın daha atanmamış hakeminin ismi üzerinde spekülasyon başlatan bu şahıs, bir televizyon kanalında da kontrolünü yitirerek, Ankaragücü Kulübü'nün Bursaspor Kulübü ile kardeş olduğunu, Fenerbahçe'yi yenerek Bursaspor'u şampiyon yapacaklarını safdillilikle söylemiştir. Atalay'ın, gerek bu söylemi gerekse 15 gün sonra oynanacak olan müsabakaya atanacak hakemi bugünden etkilemeye yönelik açıklamaları; futbola özgü hukuk kuralları uyarınca suçtur. TFF Futbol Disiplin Talimatının 55. maddesi son derece açıktır. Buna göre; müsabakanın sonucunu, hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. Bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşme cezasıyla cezalandırılır. Sayın Atalay, önce yaptığı açıklamaların kendisi ve görevlisi bulunduğu Ankaragücü Kulübü aleyhine ne gibi hukuki sonuçlar doğuracağını bilmeli; ondan sonra hukuktan bahsetmelidir. Buradan, TFF'yi bu şahısın açıklamaları ile ilgili derhal bir soruşturma başlatmaya davet ediyoruz. TFF'nin bu davetimize sessiz kalması halinde; Sayın Atalay gibi kendi kişisel reytingini artırma düşüncesi ile hareket eden ve kimin emrinde memur olduğu herkes tarafından bilinen bu şahısların açıklamalarını daha çok dinleyeceğimizden endişe ediyoruz. Kulüp olarak biz de Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak; konunun tüm yönleri ile aydınlatılması amacıyla bu şahıs hakkında hukuki işlem başlatıyoruz. Ankaragücü Kulübü ile yüz yıllara dayanan dostluğumuz çerçevesinde; bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş bu denli iğrenç bir açıklama yapan ve akıl tutulmasına düçar olduğunu düşündüğümüz Atalay, şerefli, namuslu, hukuka ve adalete inan bir kişi ise; kendisine istihbarat şeklinde bu bilgiyi veren şahsı ve adı geçen hakemleri, adli mercilerden önce kamuoyuna açıklamalıdır. Atalay'ı, Başkanımızla ilgili olarak ortaya attığı iğrenç iddiaları da kamuoyu önünde ispata davet ediyoruz. Kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki; yakın bir dönemde futbol ailesi içinde dillendirilmeye başlayan İstanbul, Anadolu ayrışmasının kimseye faydası olmayacaktır. Kitleleri bu şekilde ayrıştırmanın bir nevi bölücülük olduğu açıktır. Atalay'ın Bizans ve Konstantinapolis kavramları üzerine yaptığı açıklama; bu şahsın cehaletini ortaya koymakla birlikte bu açıklamalar ciddi bir suçtur. Atalay'ın, üzerini kaşıdığı bu kavramların ne denli büyük toplumsal riskler taşıdığı herkesçe malumdur. Bu tehlikeyi ve ciddiyeti sezemeyen bu şahsın; kamuoyu tarafından dikkate alınmaması en büyük temennimiz olacaktır. Futbol, sahada oynanmakta ve sahada kazanılmaktadır. Değişmez bu gerçeğin ötesinde Atalay gibilerce ortaya atılan akıl ve izan dışı iddialar, kişisel reyting hırsının bir nevi dışa vurumudur. TFF tarafından kabul edilmesi halinde, bu akıl tutulmasının kahramanı olan Atalay'ın ismini vereceği, dilediği hakem ile Ankaragücü müsabakasına çıkmaya hazırız. Yüz yıldır olduğu gibi bugün de gelecekte de şartlar ne olursa olsun sporcularımız formalarını ıslatan terleri ile güçlerinin sonuna kadar yarışacaktırlar. Karşılaşmanın sonucu, formaya dökülen terle elde edilecektir. Bu formaya gönül verenler, formayı ıslatan teri sevecek ve ona ter dökenlere daima saygı duyacaktır. Büyüklük, işte böyle bir şeydir!