KULÜP

Yöneticimiz Alper Pirşen: Harcama limitlerinin hukuka aykırı olduğunu tespit ettirdik

19 Eylül 2020 Cumartesi 15:11

Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyelerimizden Alper Pirşen, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından uygulanan harcama limitleriyle ilgili Habertürk televizyonuna açıklamalarda bulundu.

İlk olarak Kulübümüzün Bankalar Birliği ile geldiği noktayı değerlendiren Yönetim Kurulu Üyemiz Alper Pirşen, ‘Harcama Limitleri’ ile ilgili devam eden süreci ise şu şekilde anlattı:

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; taraftarımız şu günlerde bu soruyu sorabilir: ‘Her şey yolunda gidiyor, niye böyle bir şey yapıyorsunuz?’ Kısaca öncelikle içinde olduğumuz durumu özetlemek istiyorum. Ondan sonra sorunuzu yanıtlamaya çalışacağım. Şu anda bildiğiniz üzere kulübümüzle bankalar arasında çok iyi görüşmeler ilerliyor, iki tarafın da iyi niyetiyle epey bir yol alındı. Hatta bankaların yine iyi niyetli yaklaşımı üzerine borçlarımız 1 sene ertelenerek bu sene için oyuncularımızın hemen hemen tamamı için lisans çıkarabildik. Bundan sonrakiler için de kulübümüz kendi kaynaklarıyla bir şekilde imkanlar yaratmaya devam edecek. Burada ümidimiz tarafların belli bir noktaya gelip en sonunda nihai anlaşmaya varıp yeniden yapılandırmanın tamamlanmasıdır. Bu konuda Başkanımız ve ilgili Yönetim Kurulu Üyelerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Sanırsam Başkanımız da önümüzdeki günlerde bununla ilgili daha detaylı açıklamalar yapacaktır. Bu olduğumuz durum ama bu, şu demek değil ki, ‘biz bankalarla şu anda tamamen anlaştık, her şey bitti!’ Dolayısıyla Fenerbahçe, sorunlarını şu an için 1 sezonluğuna veya bir sonraki transfer dönemine kadar ertelemiş gibi gözüküyor. Dolayısıyla biz aslında bu konudaki haklı mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı devam ettiriyoruz. Niye? Çünkü Fenerbahçe sadece sorunları çözüldüğünde bu konuların peşini bırakan bir kulüp değil. Aslında biz hakkın, hukukun, olması gerekenin olması için çaba gösteren bir zihniyetteyiz. Bu nedenle de mücadelemize devam ediyoruz. Burada şu anda yaptığımız konu nedir? Attığımız adım nedir? Onu söyleyeyim: Biz, bu harcama limitlerinin hukuka aykırı olduğunu tespit ettirdik, bununla ilgili hukuki görüş aldık. Amacımız aslında bunu şimdilik Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile paylaşıp ‘buna bir göz atın, haklı tezlerimizi bir okuyun, bunu biz söylemiyoruz işin uzmanları söylüyor, bu konuda düzeltmeleri yapın ki yarın öbür gün hiçbirimiz sorun yaşamayalım.’ Aslında burada Türkiye Futbol Federasyonu’na hatasından dönmesi için bir dal uzattık diyelim. Burada sadece Fenerbahçe’nin hakları zedelenmiyor. Birden fazla kulübümüz sıkıntı içerisinde. Bugün birçok değişiklik başvurusu bildiğiniz üzere 21 kulübün 19’unun imzasıyla TFF’nin önüne gidiyor. Bu demektir ki birçok kulübümüz birçok şeyden şikayetçi. Biz demiyoruz ki ‘her şey kulüplerin istediği gibi olsun’ ya da ‘kulüpler her zaman her şeyin önünde olsun.’ Biz diyoruz ki, ‘belli bir çerçevede, belli bir mantık silsilesinde bunlar yapılsın’ ama 360 derece düşünmeden ‘biz bunu böyle yaptık, talimatta böyledir, bu şekilde uygularız’ denmesi maalesef kulüplerimizin canını yakıyor. Burada sadece kulüplerimizin değil ki kulüplerimiz bildiğiniz üzere çoğu Futbol A.Ş. olarak halka açık.  Bunların yatırımcıları da etkileniyor, kulüp üyeleri de etkileniyor. Onun da ötesinde ligimizde birçok sayıda gerçekten yatırımcıların kurmuş olduğu Futbol A.Ş.’ler baktığınızda halka kapalı ama belli yatırımcıların yatırım yaptıkları, bu işten para kazanmayı umduğu ve onların da haklarını zedeleyen bazı düzenlemeler var. Biz aslında burada öncü olduk. Biz aslında şunu yaptık; her şeyden şikayet ediliyor Türk futbolunda ama kimse hakkını sonuna kadar aramıyor. Hep hızlı bir şekilde gündem değişiyor ve insanlar neyi iddia ettiklerini unutuyorlar. Biz burada dedik ki ‘hayır, gündemimizi canlı tutacağız. Bu hatadan dönülmesini sağlayacağız. Çünkü Bankalar Birliği’nden ayrı bir konu var ve biz aslında diğer kulüpler için de öncü olmaya çalıştık.”

Umarım tekrar bir masanın etrafında oturulur ve bizim de görüşlerimiz alınır

Harcama limitleri konusundaki sürecin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması hakkında da detaylı bilgiler veren Yöneticimiz Alper Pirşen,“Türkiye Futbol Federasyonu’nun yakın tarihte bu en son gerçekleştirilen tartışmalı Genel Kurulu’nda bir statü değişikliği gündemi vardı. Bunlar şuradan kaynaklanıyor; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), TFF’yi de yarı kamusal bir kurum olarak görüyor, uygulamalarını denetliyor ve gerektiğinde de maalesef ülkeyi cezalandırıyor. Bu da şuna yol açıyor; ülke cezalandırıldığında da ilgili yöneticilerin, bu sorumsuzluğu yapanın veya hataları yapan kişilerin sorumluluğuna gidilme riski doğuyor. TFF, dolayısıyla en nihayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidildiğinde kontrol edilen bir mercii.  Çoğu kişinin duyduğu, gündemi takip edenlerin de bildiği Tahkim Kurulu ile ilgili şu anda ciddi sıkıntılar var. Zaten TFF’nin yapısıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin belli uyarıları var Türkiye’ye. Disiplin Kurulu’yla ilgili de yakın tarihte geleceğini duyuyoruz, bunlar tamamen duyum. Dolayısıyla bu yapı aslında sanıldığı kadar denetime kapalı değil, denetime açık ve bir de burada olası zararları özellikle mülkiyet hakkına ilişkin zararları belli bir rapora toparladık. Onu daha sonra - ki inşallah gerek kalmaz ama biz davaya dönüştürmek zorunda kalırsak davaya dönüştüreceğiz. Bu durumda da hiç istemesek de tazminat sorumlulukları doğacak. Umarım tekrar bir masanın etrafında oturulur ve bizim de görüşlerimiz alınır. Çünkü üzerine çok çalışıyoruz. Umarım diğer kulüpler de buna katkı verir. Olması gereken, sürdürülebilir bir yapı üzerinde tekrar oturulur ve konuşulur. Kulüp olarak bu mücadelemizi sürdüreceğiz.”  diyerek sözlerini noktaladı.