YÜZME

Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: Fenerbahçe’de hedef her zaman şampiyonluktur

18 Kasım 2020 Çarşamba 15:23

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen International Swimming League’de üst üste kırdığı Avrupa rekorlarıyla hem camiamızın hem de ülkemizin gururu olan Fenerbahçemizin rekortmen milli yüzücüsü Emre Sakçı, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısına Emre Sakçı’nın yanı sıra Başkanımız Ali Koç, Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay, Yüzme Şubesi Sorumlumuz Orel Oral, Emre Sakçı’nın ve Yüzme Şubemizin Antrenörü Türker Oktay ve Emre’nin annesi Özlem Evcan katıldı. Toplantıda Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Mustafa Kemal Danabaş, Simla Türker Bayazıt, Amatör Şubeler Koordinatörümüz Fikret Çetinkaya ile Fenerbahçe Yüzme Şubesi antrenörlerinden Bahar Oktay da hazır bulundu. 

Emre’nin yarış görüntülerinden derlenen video ile başlayan basın toplantısında ilk olarak Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay söz aldı.

Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay: "Tebrik ediyoruz. Yine tüylerimiz diken diken  oldu. Emre, Budapeşte’de International Swimming League’de 39 gün süren bir maratonun ardından ülkeye döndü. Kendisini dün karşıladık. Gurur doluyuz, mutluluk doluyuz. Emre’nin başarılarından bahsetmek istiyorum. Başlangıçta dünya rekortmeni Adam Peaty'yi  geçerek, 50 metre kurbağalamada 25.74'lük derecesiyle birinci oldu. Siz de bunu gazetelerinizde haber yaptınız. Araştırdığımızda bu derecenin bu zamana kadar yapılmış en iyi 9’uncu derece olduğunu gördük. Biz bu motivasyonla giderken Emre seriyi geliştirdi. Önce 25.50’lik derecesiyle en iyi 6’ncı dereceyi elde etti. Avrupa rekorunu kırdı. Devamında derecesini 25.29’a çekti. Tekrar bir Avrupa rekoru daha kırdı. Daha sonrasında 100 metre kurbağalamada 55.74’lük derecesiyle tekrar rekor kırdı. Toplamda 8 galibiyetimiz, 3 de rekorumuz var. Müthiş bir başarı. Kulübümüzün evladı Emre ile gurur duyuyoruz."

Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay: "Biz bir Spor Kulübüyüz. İsmimizde geçen Spor Kulübü'nü her zaman yaşatmak istiyoruz. Bu işte çok ciddi fedakarlıklar var. Kulübümüzün, şubemizin, hocalarımızın verdiği desteklerle buralara geldik. Yüzme bireysel spor gibi gözüküyor ama bu işin içerisinde müthiş bir ekip çalışması var. Tekrardan Orel hocama, Türker hocama, Amatör Şubeler Koordinatörümüz Fikret Çetinkaya’ya,bütün bu işin mensuplarına, Emre’ye destek olan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Başkanımızın liderliğinde amatör sporcularımıza her zaman destek vermeye devam edeceğiz. Emre eminim ki Olimpiyatlarda da bu dereceleri arttırarak devam edecek. Göğsümüzü kabartacak. Rekorlar kırmaya devam edecek. Bu konuda önem verdğimiz bir başka mevzuda siz değerli basın mensupları haberlerinizi yaparken burada gerçekten Fenerbahçe’nin ciddi bir emeği var. Bu camiamızdan da çeşitli eleştiriler aldı. 'Fenerbahçeli milli yüzücümüzü' ön plana çıkartmak istiyoruz. Bu konuda camiamızın da Emre'ye sahip çıkmasının devam etmesini istiyoruz. Sizlerden de destek bekliyoruz."
 
Yüzme Şube Sorumlumuz Orel Oral: "Yüzme şubemizdeki başarılarımız, önce Emre bazlı konuşursak, sonra da diğer sporcularımıza gerçersek; son bir ya da iki sezonda aldığımız başarılardan ibaret değil.  Emre, ilk Türkiye rekorunu 2013 senesinde kırdı. 2015 yılında Dünya Gençler rekorunu kırdı. 2017 yılında Avrupa Şampiyonası’nda kıl payıyla madalyayı kaçırdı. 2018 yılında Dünya Şampiyonası’nda madalyayı kaçırdı. Final yüzdü. 2019 Avrupa Şampiyonası’nda ikinci oldu. 2020'de düzenlenen Uluslararası Lig’de de Avrupa rekorunu kırdı. Adım adım, hem teknik ekibimizin hem kulübümüzün yaptığı plan ve programla kendisinin, ailesinin çabalarıyla yaklaşık 10 yıldır verilen emek, 7 yıldır da başarısının üzerine başarı katarak ilerliyor. Tokyo Olimpiyatları'ndaki hedeflerimizi büyütmeye çalışacağız. Emre hep ilkleri gerçekleştirdi. Olimpiyatlarda da koyduğumuz hedefleri yakalayıp, hem camiamıza hem de ülkemize başarılar getireceğini umuyoruz." 

Yüzme Şube Sorumlumuz Orel Oral: "Emre’den bahsederken bizim milli takımlara verdiğimiz sporcularımızın ve yüzme şubesinden yetişen sporcularımızı hiçbir şekilde atlamamamız gerekiyor. Özellikle 2014-2015 senesinde başlayan yurt dışında kazandıkları başarılar ve Emre’nin yaşlarına geldikçe de büyükler kategorisinde madalya alacaklarını kendilerinden bekliyoruz. 2018 Avrupa Gençler Şampiyonası’nda hem ülke tarihimiz için hem kulüp tarihimiz kadınlar kategorisinde ilk madalyaları alan sporcular. İki sporcumuz madalya aldı. 2019 yılında Avrupa Gençlerde erkeklerde bu sefer Kulübümüzün tarihindeki ilk madalyayı kazandılar. Aynı şampiyonada bayrak yarışında madalya kazandı sporcularımız. Bu da bizim ülke tarihimiz için bir ilkti. İki tane bayrak yarışında madalya kazanıldı. 4 sporcunun 3 tanesi Fenerbahçe Spor Kulübü’nden ve burada yetişmiş altyapıdan çıkmış sporculardı. Son Avrupa Şampiyonası’nda Emre’nin ikinciliğinden bahsettik bunun yanında Ümitcan’ın üçüncülüğü vardı. Daha ileriye adımlar atmak istiyoruz. Olimpiyatlara genç sporcularımızın katılması için uğraşıyoruz. Olimpiyatların bir yıl ertelenmesi bizde de hayal kırıklığı yarattı ama bir yandan da ümit ışığı oldu. Salise ile barajı kaçırmış ve gidebilecek genç sporcumuz var. 800 metre yarışında saliselerle olimpiyatın uzağında olan daha 17 yaşında sporcumuz var. Bu sporcularımız için olimpiyatların ertelenmesi belki de avantaj oldu. Bizlere bu gururu yaşattığı için Emre’ye teşekkür ediyorum. Alttan gelen sporcular için Emre’nin önlerinde bir hedef olması, Türk sporcuların Türk antrenörlerle Türkiye’deki imkanlarla Avrupa rekorları kırması kupa ve madalya alabileceğini gösterdiği için genç sporcularımıza bu bizim için sevindirici."

Yüzme Şube Sorumlumuz Orel Oral: "Maalesef bizim büyük yaşlarda sporcularımız yok. Kulüp olarak Türkiye’de en fazla  büyük yaş sporcusuna yani 19 yaş ve üzerindeki sporcuya  sahibiz. Olimpiyatlar maalesef 4 yılda bir aklımıza geliyor. Buradaki madalya yaş ortalaması 24-25 arasında. Türkiye’de 20 yaş ve üzeri 50 tane bile sporcumuz yok. 5-10 bin sporcusu olan ülkelerle madalya mücadelesi veriyoruz. Basın mensupları olarak sizden de destek bekliyoruz. 2000’li yıllardan itibaren yüzme haberleri basında çok azaldı. Bu sporları özendirmeliyiz. Olimpiyatlarda sadece 100’den fazla madalya yüzmede verilmekte. Atletizm ve yüzme olimpiyatların lokomotifidir. Bu sporcularımızı özendirmemiz ve başarılarını taçlandırmamız gerekmektedir. "

Yönetim Kurulu Üyemiz İlker Dinçay: "Fenerbahçe içinde bulunduğu branşlarda Türk sporunun lokomotifi olmaya devam ediyor. Yüzme şubesinde çocuklar artık ben de Emre Sakçı gibi yüzeceğim demeye başladı."
 
Emre Sakçı’nın annesi Özlem Evcan: "Emre hareketli bir çocuktu. Küçük yaşta yüzmeye başladı. Emre için biz sadece kursa gitsin derken buralara geldi. Aile olarak destek vermeye çalıştık ama buradaki en güzel hikayelerden bir tanesi Emre’nin bireysel ilk hedefi, Fenerbahçe yüzücüsü olmak istemesiydi. Bir gün oğlunuz karşınıza geliyor, küçük bir çocuk daha. Kendi kendine hedef oluşturmuş. 'Ben Fenerbahçe'de yüzebilecek miyim?' Bir anne için daha fazla gurur verici başka bir şey olamaz. Oğluma bu camiada destek çıkan başta hocası olmak üzere birçok ağabeyi var. Bu camiada emin ellerde. Çok büyük bir ekip işi var. Camia tarafından da sahiplenmesi beni onurlandırıyor. Emre'nin bireysel ilk hedefi Fenerbahçe yüzücüsü olmaktı. Daha sonrasında bunun yanına  'Ben Fenerbahçe camiasına maal olmak istiyorum anne' diye geldi. Yüreğinde Fenerbahçe aşkı taşıyan her Fenerbahçeli'nin isimlerini dahi bilmedikleri insanların hayatlarına dokunuyor. Yüreklerinde taşıdıkları Fenerbahçe sevgisi ile Emre bugün bayrağı bir yerlere taşıyan sporcu. Alttan, Emre’den çok daha iyi yüzecek sporcular geleceğine inanıyorum.Böyle büyük bir ailenin içerisinde olmak bir anne olarak beni çok mutlu ediyor. Her Fenerbahçeliye ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

Emre Sakçı’nın antrenörü Türker Oktay:  "Emre ile 12 yaşında yollarımız kesişti. Olimpiyat hedefi ile yola çıktık. İlk etapta Emre güzel performans sergileyemedi ama ümitlerimiz hiç kesilmedi. Ama hedefimiz hep sürdü. 15 yaşından sonra performans göstermeye başladı. Altyapısını doldura doldura ilerledik. Dünya Gençler rekorunu 17 yaşında kırdı. Üstüne koya koya geldik. Bunu son başarımız olarak görmeyin, sakatlık olmadığı sürece inşallah bunun da çok üstüne çıkaracağız. Güzel bir yoldayız. Emre bayrağı önde götürüyor ama arkadan da çok gelecek vadeden sporcularımız geliyor. "

Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Annem konuşana kadar çok rahattım ama sonrasında sıcak bastı. Heyecanlandım. İzmir şu an çok hassas noktamız. İzmir konusu ne zaman açılsa modum düşüyor. Orada röportaj yaparken bile İzmir aklıma gelince modum düştü. Çok fazla düşünmemeye çalışıyorum. Çok kötü bir olay yaşandı. İnşallah bir daha yaşanmaz. Hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Kalanların da Allah yardımcısı olsun. Tüm Türkiye olarak onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sporun evrenselliğini kullanarak orada İzmir’e dikkat çekmeye çalıştık. Bir farkındalık oluştu, elimizden gelen buydu. İzmir halkı bizi affetsin. Dünya rekorunu kıramadık ama inşallah bir dahakine."
 
Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Şu an çok mutlu ve gururluyum. Teşekkür edeceğim çok insan var ama Başkanımız Ali Koç’tan başlamak istiyorum. Onun nezdinde bütün Fenerbahçe camiasına çok teşekkür ederim. Basın mensuplarına teşekkür ederim. Yüzmeye olan ilgi ciddi derecede artmış durumda. Şu anda görüyorum ki bir kültür oluşmaya başladı. Bu işler cidden olimpiyat düzeyine çıktığımız zaman kültür istiyor. Ne kadar yetenekli olsanda, imkanlar olsa da kültür olmadan olmuyor. Olimpiyat farklı bir yer. Bu kültürü yaratma açısından Fenerbahçe önderliğinde Türkiye önemli bir ivme kazandı. Emreler demek istemiyorum benden daha iyi nice güzel sporcular yetişecek. Bütün amatör branşlarda daha iyiye giedeceğiz. Bir kez daha Başkanıma teşekkür ediyorum. Ağabey gibi yaklaştınız. Bu samimiyeti hissettiğim için çok mutluyum. Annemle konuşur gibi telefonu açıp biriyle konuşabilmek, her saatte mesaj atabilmek, orada desteğinizi hissedilmek gerçekten bizler için özel. Amatör branşlar olarak kendimizi yalnız hissediyoruz ama bunu yavaş yavaş kırıyoruz. Sağ olun, var olun. Aileme ve hocalarıma da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bana inandılar. Bugünler inşallah başlangıç olacak. Daha güzel günlerde görüşmek dileğiyle."

Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Rekor anında duygularım karmakarışıktı. Bir taraftan 10 Kasım, diğer yandan İzmir. Mutu olacağım işler oluyor ama İzmir’de farklı durum var. Hala daha karışığım. Gururluyum ama hissimi şundan açıklayamıyorum çünkü işimiz daha bitmedi. Çok işimiz var. Bir an önce İzmir’e gideyim, hem İzmir’e kavuşayım hem de bir an önce antrenmanlara başlayım derdindeyim. İnşallah Allah yüzümüzü kara çıkarmaz. Başarılar ve sayılar da artarak devam eder."  
 
Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Şunu bir ekleme yapayım. Olimpiyatlara kalamadık değil, öyle bir kültürümüz yoktu. İnşallah bunu oluşturduktan sonra yarı finaller, finaller, belki madalyalar bizim için sıradan olmaya başlayacak. İzlenebilirlik keyfi artacak. Evet yakınım olimpiyatlarda bayrağımı temsil edeceğim. Onun için gideceğim. Ülkeme ve kulübüme yakışır bir sporcu çizgisi çizmek istiyorum. Ailemin bana söylediği her zaman için önce doğru bir sporcu ol.Tabir-i caizse önce insan ol, başarı sonra gelir. Başarının temeli oradan geliyor. Önce ülkeme yakışır olmak istiyorum. Elimden gelen en iyi performansı orada sergileyeceğim. Bunun için söz verebilirim. Yarı final, final hedefim var. İnşallah bunları gerçekleştirirsek bu da ülkemiz için ilk olacak. Bunların yapılabildiğini göstermek, gelenek haline getirmek. İlker ağabey de az önce söyledi. Emreler gelmesin, Aliler, Veliler, Mehmetler gelsin ki farklı farklı değerlerimiz olsun. Bu iş Emre bazında gitmesin. Bunu genişletelim. Birden fazla değerimiz olsun. Nice insanlar çıksın. Bir Naim olmasın, bir Emre olmasın; birçok sporcumuz olsun. İnşallah bu kültürü yaratıp, yaşayacağız."

Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Dünyaca ünlü yüzücüleri görmek vizyonum ve misyonumuz açısından görmek çok önemli oldu. İdolüm yok diyorum ama takip ettiğim ve zorlukların üstesinden nasıl geldiğine baktığım birçok insan var. Ünlü olur, ünsüz olur hiç farketmez. Her insandan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Esas amacım bu. Sürekli yol kat etmeye çalışıyorum. İnşallah onlarında üstüne çıkacağız. Üstüne ne koyabiliriz, bu arayış içerisindeyim. Bizim de olimpik değerlerimiz olacak. Bir Emre değil birçok olimpik değerimiz olacak. Ülkece daha ileriye gideceğiz."
 
Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Sürekli mental ve fiziksel olarak gelişmeye çalışıyorum. Büyümeye ve olgunlaşmaya çalışıyorum. Ağaç yaşken eğilir derler ya onu yaşamaya çalışıyorum. Sürekli gelişim içerisinde olmazsanız, ezilir gidersiniz. Bu dünyadaki her alan için geçerli. Her alan böyle. Fark yaratmak için farklı olmanız lazım. Çevre farklı olanı bastırmaya çalışıyor, üstüne gidiyor. Neden bilmiyorum. O farklılığı bastırınca farklı bir değer çıkaramıyoruz. Farklılıkların üstüne giderek fark yaratırsınız. Farklı değerler olunca Türkiye coğrafya olarak da çok renkli bir ülke. Farklı olunca da çok daha güçleneceğiz. Sırrım sürekli büyümeye çalışıyorum."

Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Dünyanın en iyi sistemi ile çalışıyoruz. Buna hep inandık, hiç kuşkumuz olmadı. Antrenörlerime bir kez daha teşekkür ediyorum. Hocam Türker Oktay ve eşi Bahar Oktay. Bahar Oktay da aynı zamanda hocamdır. Hep bir aile gibiydik. Bizim grup öyle ama Fenerbahçe’de öyle. Biz kulüpten de öte aileyiz. Dün akşam bunu birebir yaşadım. Ailenin çalışma prensibi de sürekli ileriye gitmek. Bana Fenerbahçe’nin kazandırdığı en büyük şey; her zaman için en iyimi yapmaya çalışıyorum ama Fenerbahçe’ye geldikten sonra şunu gördüm. Her yere şampiyonluk için çıkıyorsun. İkincilik diye bir şey yok. Şampiyonluk. Nereye gidersen git, ne yaprsan yap. Bir sıraya gireceksen bile birinci girmek için çalışıyorsun. Hocaların da bana bunu kattı. İnanılmaz vizyon kattı. Bugün Emre ismi oluştuysa onlar sayesindedir. Minnet borcumu hiçbir zaman ödeyemem. Hocadan öte, ağabeyden öte; rol model. Örnek almaya ve izinde gitmeye çalışıyoruz." 

Emre Sakçı’nın  antrenörü Türker Oktay:  "Ekol olan sporcular hocasıyla ve ekibiyle oluyor. Futbol ve basketbol gibi değil. Çünkü orada çocuk sürekli takım değiştiriyor. Burada 15-20 yıl sonrasının hedefini yapıyorsunuz. Çok büyük emek var. Çok uzun yol olduğu için bütün sıkıntıları hep beraber yaşıyorsunuz. Sevinçleri beraber. Emre çok duygusal ve çok düzgün karekterli bir sporcu. Onunla çalışmak büyük keyif."
 
Rekortmen yüzücümüz Emre Sakçı: "Az önce videoyu izledik. Burada bile bana yarışla, kafa çıkışıyla ilgili  teknik bir şeyler söyledi."
 
Emre Sakçı’nın annesi Özlem Evcan: "Emre tepki vermeye başladığı andan itibaren sarı lacivert renklerin peşinden gitti. Fenerbahçeli olmaktan asla vazgeçmedi. Okula başlamasının ardından diğer Fenerbahçelileri buldu. Onlarla kaynaştı. Daha güçlü olduğunu hissetti. Emre Fenerbahçeliyim demekten geri durmadı. Oradaki aşkı görüyorsunuz ve bunun kalpten geldiğini görüyorsunuz. Evet bugün buralara gelindi, bu bayrak Emre tarafından taşınıyor  belki ama şurasında (kalbinde) Fenerbahçe aşkı taşıyan herkesin bu başarıda bir katkısı var. Çok özel bir sevgi. Oğlumun bu sevgiyi taşıyor olması çok gurur verici. Bu camianın Emre’yi bağrına basması, ben bir anne olarak daha ne isteyim. Bütün dualarım yüreğinde Fenerbahçe aşkı yaşayan bütün Fenerbahçelilerle beraber. Çok özelsiniz Fenerbahçeli olarak."  
 
Başkanımız Ali Koç: "Emre’nin başarıları, rekorları, Macaristan’da kaldığı 30 gün boyunca sayfalarınıza taşıdınız, televizyonlarda haber yapıldığını gördük. Bu Türkiye’deki yüzme sporu için çok iyi. İdoller, peşlerinden gençleri sürükler. Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı, Acıbadem sponsorluğuyla Avrupa Şampiyonu, Dünya Şampiyonu olduktan sonra Türkiye’de kızların voleybol oynamasında patlama yaşandı. Türkiye’deki Kadın Voleybol Ligi şu anda dünyanın en iyi liglerinden biri.
 
Onların tohumu, Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımının başarıları ve başarılarının sizler tarafından yansıtılması. Benzer bir hikayeyi burada yaşıyoruz. Bu kısa süre içinde Emre ve ailesini tanıma şansım oldu. Sadece başarılı bir sporcu değil, özgüveni yüksek, kendini geliştirmiş, çalışmış, inanmış, hedefleri olan disiplinli biri. Bu aslında azmin, inanmanın, çalışmanın neticesi. Aslında Emre’nin ilk yılları çok iyi geçmedi. Türker hocanın, Emre’nin üzerinde ısrarla durduğu yıllarda bir yarışmada 32 yüzücü arasından 32’inci oluyor. 31 mi oluyorsun? Al işte senin Emren diyorlar. Ama inandı, bıkmadı, usanmadı, çalıştı. Mesela Emre, dün gece İzmir’e geçecekti havaalanından. Biz ona sürpriz yaptık, annesini getirdik, karşıladık. Basın toplantısı yaptık. Emre dün gece yemekte ben bir an önce gideyim de akşam idmana çıkayım dedi. O kadar da disiplinli. Burada annesine babasına böyle bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür ediyorum. Önü açık bir arkadaşımız. Yaş 23. 35’e kadar yüzse 3-4 olimpiyat görür. Burada gördüğünüz sporcumuz Emre, Türk yüzme tarihinin açık ara en iyi yüzücüsü. Kültürü yaratacağız diyor. Bu çok önemli. Ülkemizin pek çok alanında bu kültürü yaratmamız lazım. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün gerçek anlamda bir spor kulübü olduğunun en güzel örneklerinden biri yüzme şubemiz. Ben burada annesine, babasına teşekkür ediyorum. Başta Türker hocamız olmak üzere, eşi Bahar Hanım da yüzme antrenörümüz. Yüzme şubemize de teşekkür ediyorum. Emin Baş var. Emre ilk başladığı zaman şubemizin sorumlusu. Ona da, Emre’nin bugünlere gelmesini sağlayan herkese şükranlarımızı, teşekkürlerimiz sunalım. Emre’nin en büyük hedefi olimpiyatlar. İnşallah olimpiyatlarda bugüne kadar hiç yaşamadığımız hisleri, duyguları bizlere yaşatır. Bir sporcu başarı sağladığı zaman, Emre’nin sadece havuzdaki duruşu değil, havuzun dışındaki duruşu, karakteri, tarzı, duygu-düşünceleri, kendisini ifade edebilme şekli, her şeyiyle idol olduğu zaman kitleleri arkasında sürükleyebiliyor. İsmini vermeyeceğim insanlar var dünya çapında. Adam Wimbledon şampiyonu oluyor, ülkesinden ilk şampiyon ama o karizması olmadığı için idol olamıyor, kitleleri arkasından sürükleyemiyor. Bu arkadaşta bunların hepsi var. İnşallah o da sadece rekorlar kırmaz, Türkiye’de yüzmenin gelişmesi için elinden gelenin fazlasını yapar. Ben Emre’yi dinledikçe ileride bir yüzme federasyonu başkanı, bir spor bakanı profili görüyorum. Bizim Emre’ye hediyelerimiz var. Asr-ı Fener kitabından hediye edeceğiz. 1197 sayılı kitabı hediye edeceğiz, Emre’nin doğum tarihi Kasım 1997 olduğu için. Emre’nin ikinci yüzyılımızda yapılacak kitapta kesinlikle yeri olacak. Bu kitapta yeri olamadı, çok küçüktü. Bu kitapta Fenerbahçe’nin yüzmedeki başarıları, rekorları da var ama hiçbir rekor senin rekorlarının yanına yaklaşamıyor. Fenerbahçeliliğinle her zaman övünüyorsun. Bu kitap, bir kulübün, genç bir cumhuriyetin kurtuluşunda ve kuruluşunda aldığı rolü gösteren, bir kulübün kendi ülkesinde ne kadar fark yaratabileceğini gösteren bir tarih belgesi. Emre’nin ailesinde Fenerbahçeli yok. Benim de babam Beşiktaşlı. Dayılar tehlikelidir bir çocuğun takım seçmesinde. Emre’nin dayısı koyu Galatasaraylı. Baskı yapıyor. İkna edemiyorlar. Emre kendi yolunu çiziyor. Fenerbahçeli oluyor. İftihar ediyoruz, gurur duyuyoruz. İyi ki Fenerbahçelisin, iyi ki bir Türk vatandaşısın, bir Türk sporcususun. Küçük bir hediyemiz daha var."
 
Programın sonunda kulübümüz çalışanlarından Mecit Meral’in yaptığı Emre Sakçı’nın portresi yüzücümüze hediye edildi. Program, İzmir Marşı ile sona erdi.
 
Fotoğraflar: Atilla Sertbakan

Basın Fotoğrafları