Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, MKE Ankaragücü karşılaşmasının ardından yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu.
Ersun hoca, “İlk olarak üstün gözüksek de top rakibe geçtikten sonraki geçişlerde uzun süredir görmediğimiz kadar kötü bir Fenerbahçe vardı, doğru. Özellikle topu geri kazanmadaki mesafeler ve süreler arttı. Bu da bizim oldukça fazlasıyla koordinasyonumuzu, oyun dengemizi bozdu. Zaten yaratıcı oyuncu sıkıntısı özellikle kanatlarda hep vardı. Geçiş takımıydık, geçişi daha sert oynamalıydık. Teknik olarak da bu geçişlerde kazanamadığımız toplarla biraz daha strese girdik ve bu stresi yönetme konusunda becerili olamadık. Geçen yıldan bu yana belki de Fenerbahçe’yi bu stresi yönetememe konusunda en etkisiz takım olarak görüyorum. Tabii ki sorumlusu benim. Sonuçta bu takıma futbol oynatan kişi de benim. Geçen yıldan bu yana taraftarlarımızın da büyük teveccühüyle çok zor durumda buraya geldik. Geçen dönem oldukça zor bir sezon geçirdik ve bu dönemde de kolay bir sezon geçirmiyoruz. Başta Başkanımız Sayın Ali Koç olmak üzere tabii ki gönlümüzden ona en büyük desteği vermek ve her zaman onun arkasında olmak en büyük dileğimiz ve arzumuz. Çünkü Fenerbahçe futbolun her aşamasını, sporun sivil toplum örgütü olma gücüyle birçok şeyi değiştirebilecek güçte bir camia ve takım. Dolayısıyla bugün takımlarına, Başkanımıza ve yönetime inanmalı taraftarlarımız. Bu yolda Fenerbahçe’nin birçok şeyi değiştirerek bu mücadeleye devam edeceğine olan inançlarını kaybetmeliler. Elbette hepimiz çok üzüldük. Bu üzüntüyü çalışarak ve gerçekten iyi mücadele ederek geçebilirsiniz. Bunun için de her zaman üzerimize düşen neyse Fenerbahçe için hazırız.” dedi.
Yenen gol ve sonrasıyla ilgiliyse Ersun Yanal, “Çok da saçma bir gol yedik. Ne olduğunu anlamadık, bir atış vardı, biz kullanıyorduk ve o top döndü, bize gol oldu. Maalesef o da özellikle hücumdan savunmaya geçişte koordinasyonumuzu oldukça bozdu. Rakibin sert savunması karşısında yaratıcılığımızı kullanamadık. Bu da geçişlerde bizi oldukça dağıttı.” diyerek sözlerini tamamladı.
BASIN TOPLANTISI
Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuştu, soruları yanıtladı.
“Teknik olarak geçen yıldan bu yana oynadığımız oyunlarda en güçlü olduğumuz yanlardan bir tanesi, hücumdan savunmaya geçişti. Bugün ilk golü yedikten sonra çok dağınık ve süresi uzun dengesiz bir oyun oynadık. Kapalı savunma karşısında problem yaşadık. Her geçen zaman dilimi rakibi cesaretlendirdi. 2-3 hafta önceki yüksek performanslı oyununu tekrarlayamamanın bedelini ödedik. Önemli bir darbe aldık. Geçen sezon zor bir dönemdi. Birilerinin elini taşın altına sokması gerekiyordu. Taraftarlarımızın da bu teveccühü ile hiç düşünmeden sorumluluğu üstlendim. Şuanda da bütün sorumluluğu üstüme alırım. Yine zorlu süreçten geçiyoruz. Bu süreçte Başkanımızı ve yönetimimizi yalnız bırakmak ve o mücadelenin dışında kalmak istemiyorum. Ne olursa olsun sonuna kadar mücadeleye devam etmeliyiz. Fenerbahçe’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa hiçbir zaman bundan kaçınmadan Fenerbahçe’nin menfaatleri konusunda arkasında dururum. Bizim taraftarlarımızın takımları için beklentilerini asla değişmemesi gerektiğini, güçlü taraftarlarımızın bu gücünün futbolda çok şeyi değiştirdiğini biliyorum. Bugün mağlup olduk. Futbolun içinde olan sonuçlar. Kötü oynadık, sorumlusu bizleriz. Sonucu masaya yatırıp ne gerekiyorsa, tabi ki Başkanımız ve yönetimimize saygıdan ötürü karşılıklı olarak tartışıp; Fenerbahçe için ne gerekiyorsa, tekrar taşın altına elimizi her zaman sokarız. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
H. Ali bizimle beraber 1.5 haftadır çalışıyor. Henüz hazır değil. Birkaç hafta içinde toparlayacaktır. Serdar ve Jailson suratlı ve geçiş oyunumuza uyumlu. Suratlarından faydalanmak için oynatıyorum. Bazı stoperlerimizi kullanamadık, gönderdik. Transfer zorluklarımız oldu. Adil, hiç oynamadan geldi. Kupada oynatıyorum. Önemli oyuncu. Zaman zaman hazırlıklar konusunda problemlerde yaşadık. Sıkıntılı süreçler yaşıyoruz. Bu süreçlerde iyi oyunlar da var. Övgüler ve bugünde yergiler var. En iyi kadro için çalışıp, uğraşıyoruz.
Bu süreçte Fenerbahçe için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Her zaman söylüyorum. Bugünlük değil. Başarıda da, stres yaşadığımızda da, takım eksik kaldığında da, Fenerbahçe’nin menfaatleri ve çıkarları için her şeyi yaparız. Sayın Başkanımızı yalnız bırakmamak ve yaptığı mücadelede onun arkasında en büyük destekçisi olarak da yer alıyorum. Konjoktür neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Ben Fenerbahçe için elini taşın altına sokacak en başta gelen insanlardan biriyim. Bana nerede ihtiyaç varsa ben oradayım. Bence bugün en önemli cümle bu. Büyük taraftarımız da şunu düşünmeli, mutlaka bunu düşünecektir; Fenerbahçe için isterse birçok şeyi değiştirir. Bu süreçte değişecek çok şey var. Düne kadar konuşulanlar çok futbol dışıydı. Biz futbol içinde kalmaya çalışıyoruz ama sonuçta Fenerbahçe’nin kadrosunu, elindeki oyuncusunu, süreci birlikte yaşıyoruz ve bu zorlanma sürecinde de birbirimize destek olmak ve ayakta durmak gerekiyor. Evet, iki hafta önce çok iyiydik, bugün kötüyüz. Evet, kötüyüz. Bir müsabakayı kaybediyorsan sonuç ne olursa olsun kaybetmişsindir. Ve sen suçlusundur. Yani futbol böyle.
Elbette derbi çok farklı bir hava, çok farklı bir atmosfer. Çok farklı dinamikleri var. Bugünle o günü birbirine karıştırmamak lazım. O gün geldiğinde çok daha farklı bir Fenerbahçe olacaktır.
Biz bir bütünüz. Sahaya çıkan takımı bir bütün olarak hazırlıyoruz. Ben tek başıma hiçbir şey yapamam. Belki ben teknik anlamda büyük bir çaba sarf ediyorum ama sonuçta yönetim kurulumuz var, başkanımız var. Hem konjonktürü temsil eden dinamikler var. Tek başımıza değiliz. Birçok belirleyici faktör var. O belirleyici faktörler birbirine sağlam tutunursa bu süreçlerden çıkıyorsunuz. Geçen yıl ve bu yıla baktığınızda, özellikle bu yıla baktığınızda oldukça zorlu bir süreç yaşıyoruz ve bu süreci en fazla yaşayan Sayın Ali Koç ve çalışma arkadaşları. Bizler sonuçta sahada bugün maç kaybediyoruz, maç kazanıyoruz. Onların hesabını veriyoruz. Ama onlar daha farklı bir sürecin peşindeler. Şu anda ekonomik olarak Fenerbahçe’nin durduğu yer, onu bekleyen zorluklar, bugün tartışmalar, birkaç hafta öncesine kadar dayanan hatalar… Bütün bunların hepsini göz önünde bulundurduğunuz zaman Fenerbahçe gerçekten çok zorlu bir süreçten geçiyor. Lütfen bunu göz ardı etmeyelim. Bunu göz ardı etmeden bence ülkemizdeki sporun en önemli lokomotifi sayılabilecek bir kulübün bu zorluğu ancak büyük taraftarı da bunu destekliyor ve hiçbir zaman desteğinden geri kalmadı. Bunu değiştirebilecek en güçlü takım olarak düşünüyorum. Bence taraftarlarımızın sabrı ve özellikle başta Başkanımız olmak üzere hepsine desteği bence çok önemli. Bu kulübün temsili Sayın Başkanımız ve yönetim kuruludur. Bizler belirli yerlerde görevler yaparız. Sadece futbol değil, kulübün, Fenerbahçe’nin genel portresine baktığınız zaman sadece mücadele sahada futbol değil.
Benim kendi inanışım ve anlayışıma göre iç saha, dış saha bir fark değil. Kendi oyunumuzu oynama açısından da bir fark yok. Her yerde, her zeminde, her koşulda iç saha, dış saha ayırt etmeden aynı oyunla oynamaya çalışan ve bunu rakibine kabul ettirmeye çalışan bir takımız. Her anlamda, her koşulda oynamaya çalışıyoruz. Maalesef bunu oturtamadık. Bugün kanatlardaki beceri ve yeteneğimizi kazanmak adına ortaya koyduğumuz hücum gücümüzü ortaya koyamadık. Burada bir eksikliğimiz var zaten. Özellikle kanatlardaki organizasyonda problem yaşadık. Bu coşkuyu aslında oyuna başladığımız dakikalarda çok iyi verdik. İlk dakikalarda oldukça iyi bir coşku vardı. Pozisyona girdik, şut attık. Diğer maçlara göre de daha yüksek bir tempoydu. Golü yedikten sonra çok farklı bir Fenerbahçe ortaya çıktı. Bu olmamalıydı. Bunun olmaması için de tabii başka nedenler de var. Emre’nin oyundan çıkması bence etkiledi. Çünkü o heyecanı, coşkuyu takıma verebilen bir oyuncu. O çıktıktan sonra daha organizasyonu bozuk bir takım olduk ve kaybettik.
Taraftarımızın bu zorlu süreçte Sayın Başkanımız başta olmak üzere desteğini çekmemesini ve Fenerbahçe’ye her zaman sahip olduğu gibi sahip çıkmasını ve desteklemesini diliyorum. Fenerbahçe taraftarı bunu gösterdi ki iyi günde de kötü günde de kulübünün, takımının yanında olmuştur. Böyle de olacaktır.
Farklı bir yöntem izlemedik. Elimizdeki oyunculara baktığımızda biraz önce de söyledim, kanat organizasyonları bu oyunlar için önemlidir. Yaratıcı oyuncu, özellikle dripling yapan oyuncu sayısının fazla olması bu tür maçlarda önemlidir çünkü dar alanlar vardır. Maalesef o beceriyi geçemedik. O beceriyi geçtiğimiz anlarda da çizgiyi geçemedik ve dolayısıyla da her dakika disiplinden uzaklaşıp oyundan koptuk."